İnsan sığınacağı güvenli bir liman arar sürekli. Bu, kimi zaman ailesi, kimi zaman işi, kimi zaman idealleri, kimi zaman da inançları olur. Önemli olan kararlı ve güvenli duruşudur, bir diğer deyişle dik durması gerekir.
Almanya, bir kuşağın iş ve ekmek uğruna katlandığı “acı vatan”ken ikinci kuşakla birlikte farklı bir zemine dönüştü. Almanya’ya, iş amaçlarının dışında kimi 12 Eylül’den sonra kaçtı kimi postmodern darbe sonrası… Her ne olursa olsun Almanya kurtuluş umuduydu, hâlâ da öyle ya.
Getto da yaşam
Oray, hırsızlık yaparken yakalanıp da hapse düşünce, besbelli orada edindiği çevreyle fundamentalist diyebileceğimiz kadar tutucu, bir o kadar da gerici ve dik durmayı beceremeyen biridir. Zaten film, onun hayatının bir parçasını izletiyor bize… hem de gözümüze sokmadan, alabildiğine zarif ve anlaşılır biçimde…
Oray’ın hiç Türkçe konuşmaması önemli bir ayrıntı. Eşiyle de Almanca konuşuyor, arkadaşlarıyla da… Onların Türkçe sorularına da Almanca yanıt veriyor. İnsanların dinine ve kurallarına uygun yaşamasına yardımcı olmaya vakfetmiş kendisini.
Aşk ideal dinlemiyor
Eşi Burcu’yu çok sevdiğini anlıyoruz, Burcu’nun da onu sevdiği aşikâr. Arada, her birliktelikte olduğu gibi atışmalarla, gerginliklerle geçen günlerin birinde Oray, hırsına yenilip “boş ol” der karısına, hem de üç kez. Dini bütün Oray için ölümden beter bir durumdur bu içinde oldukları. Çözümsüzlük girdabında erir, yiter…
Ne arkadaşları ne de görüşlerine değer verdiği insanlar çare olabilir Oray’ın kayıp gidişine. Çevresine verdiği vaazların tam tersini yapmaya başlar.
Gruplarında da var…
Dini grup olmaları, camiden çıkmamaları, sürekli ve düzenli dua etmeleri bu genç insanların hayatın diğer yanlarından etkilenmelerini yine de engelleyemiyor. Ellerinden geldiğince “doğru yol”a çekmeye çalışsalar da, kendileri de etkileniyor ve bulaşıyorlar.
Film, her ne kadar Almanya’da geçiyorsa da, Türkiye’de de herhangi bir kentte de geçebilir. Batılı, demokratik, seküler bir ülkede Müslüman ve din yoluyla kendini ifade etmek istemenin ne demek olduğunu anlatan yönetmen, bu hayata tutunma çabasındaki insanları gerçekçi bir dille aktarıyor beyazperdeye…
Oray
Yönetmen Mehmet Akif Büyükatalay
Oyuncular Zejhun Demirov, Deniz Orta, Cem Göktaş, Faris Yüzbaşıoğlu, Mikael Bajrami, Fırat Barış Ar, Kais Setti, Ferhat Keskin, Şahin Eryılmaz, Ramon Machtolf…
18 Ekim’den başlayarak sinemalarda
(12 Ekim 2019)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com