Batılı Maceracılarla Canavarlara Karşı

Çin Seddi (The Great Wall)
Yönetmen: Yimou Zhang
Hikâye: Max Brooks-Edward Zwick-Marshall Herskovitz
Senaryo: Carlo Bernard-Doug Miro-Tony Gilroy
Müzik: Ramin Djawadi
Görüntü: Stuart Dryburgh-Xiaoding Zhao
Oyuncular: Matt Damon (William), Willem Dafoe (Ballard), Jin Tiang (Lin Mae), Pedro Pascal (Pero Tovar), Andy Lau (Stratejist Wang), Lu Han (Peng Yong), Zhang Hanyu (Ayı Asker Komutanı Shao), Wang Junkai (İmparator), Eddie Peng (Kaplan Asker Komutanı), Huang Xuan (Geyik Asker Komutanı), Chen Xuedong (Muhafız Komutanı), Lin Gengxin (Kartal Asker Komutanı)
Yapım: Universal-Legendary (2016)

Çin sinemasının yaşayan büyük yönetmenlerinden Zhang Yimou’nun Hollywood’u arkasına aldığı “Çin Seddi”, IMAX perdede üç boyutlu haliyle maceranın ortasına düşüren göz alıcı bir macera.

Universal’ın, uzay boşluğunda dönen anıtsal dünya logosunun içine giren kamera, seyircilere hayal sınırlarını zorlayan bir maceranın ortasına düşürüyor. İnşası bin 700 yıl sürmüş Çin Seddi, sinemaseverlere büyüleyici bir macerayı da yaşatıyor. Avrupalı maceracılar uzaklardan buralara barutu çalıp zengin olmaya gelmişler. Beklenmedik bir şey oluyor. Kertenkeleye benzeyen grimsi bir canavarın saldırısına uğruyorlar. Ok atmada usta olan William, kılıcıyla canavarın kolunu kopartıyor. Bu kol Çin Seddi’nde muhafızlık yapan orduya yakalanıyor çok geçmeden William ve Tovar. Ordu, bu grimsi kolun anlamını biliyor. Bu canavarlara “tao tei” diyorlar. Zekiler. Ama tek dayanakları kraliçeleriydi bu canavarların. Etle kraliçeyi beslerlerse o kadar “tao tei” dünyaya geliyor. Mıknatıslara karşı da zaafları var.

1951 doğumlu Çinli yönetmen Zhang Yimou, Çin Seddi üzerine bir dolu gerçek ve efsaneyi hatırlatıyor filmin girişinde. Ama o efsane olan bir hikâyeyi sunuyor seyircilere. Yimou, Çin sinemasının gerçekten büyüklerinden. Yimou’nun birçok filmi ülkemizde vizyona çıktı. Bunlardan 2002 yapımı “Ying xiong / Hero-Kahraman” hemen akla geliyor. 2004 yapımı “Shi mian mai fu-Parlayan Hançerler” ve 2006 yapımı “Man cheng jin dai huang jin jia-Altın Çiçeğin Laneti” filmleri de unutulmamalı. 2016 yapımı “The Great Wall-Çin Seddi” filmini IMAX olarak üç boyutlu izlemek gerçek anlamda insana o macera duygusunu yaşatıyor. Yimou, Hollywood’u da arkasına aldığı bu filminde, özellikle “Kahraman”daki estetiğin yakınlarına kadar yaklaşabiliyor. Vertigosu olanlara tam anlamıyla yükseklik korkusu yaşatan yönetmen, o anlarda insanın başını döndürmeyi başarıyor.

Filmin müziklerini İranlı baba ve Alman anneden doğmuş müzisyen Ramin Djawadi yapmış. Djawadi’nin Yimou’nun bu filmindeki müzikleri de çok etkileyici. Besteci, 1974 yılında Almanya’nın Duisburg şehrinde doğdu. Müzisyenin adı, Jon Favreau’nun 2008 yapımı “Iron Man-Demir Adam” filmiyle biliniyor daha çok. 2011’de başlayan televizyonun gözde dizisi “Game of Thrones / Taht Oyunları” da var elbette.

Bu film, Song Hanedanlığı döneminden bir efsaneyi anlatıyor. Bu hanedanlık, yaratıcılık ve sanatsal olarak üst noktaya çıkmıştı. Song Hanedanlığı Çin’de MS 960-1279 yılları arasında varlığını sürdürmüştü. Bu hanedanlık tarihte ilk kâğıt parayı işleme koyarken, barutu da icat etmişti. Ayrıca pusula ve matbaacılık da var. Kronometreyi de onlar icat ettiler. Taoculuk ve Budizm inanışları da bu hanedanlık zamanında yaygınlaşmıştı. Edebiyatta denemecilik tarzını da ortaya koydular. Opera, resim ve tiyatro alanlarında da büyük eserler ortaya çıkardılar. General Zhao Kuangyin, MS 960’ta ayaklanma başlatıp hanedanlığı kurdu ve birliği sağladı. Song Hanedanlığı, 319 yıl Çin’de hüküm sürmüştü.

Zeki canavarlarla savaş…

Esir düşen William ve Tovar, General Lin Mae tarafından sorgulanıyorlar önce. Mae ve Stratejist Wang, İngilizceyi orada yıllardır esir olan Ballard’dan öğrenmişler. Duvar General Shao, General Lin Mae ve Stratejist Wang tarafından yönetiliyor. Onlar da “tao mei” canavarlarıyla uğraşıyorlar. Bu canavarlar, her altmış yılda bir duvarı istila etmek için saldırıyorlarmış. Yeni saldırı dokuz gün sonra olacağını sanan yöneticiler, yabancıların öldürdükleri canavar yüzünden saldırının hemen başlayacağını anlıyorlar. Tutuklanan yabancıları sur duvarlarına çıkardıktan sonra savaş davulları çalmaya başlıyor. Mavi giysili kadın piyadeler öncü birlik burada. Hepsi kahraman. Jumping gibi bellerine ip bağlanan kadın askerler, mızraklarıyla canavarlara karşı ilk kayıpları verdiriyorlar. Bu anlarda yükseklik korkusu olanlar üç boyutlu bu görüntülere bakmakta zorlanacaklar belki. Bir şey insanı aşağı çekiyormuş gibi hissedebilirler. Koltuktan kayıp gidebilirsiniz.

Güven duygusu değerliydi…

William ve Tovar da savaşa katılıyorlar. Onların da katkılarıyla canavarları püskürtseler de her şey bitmiyor. Onlar buraya barut çalmaya gelmişlerdi. Ballard da öyle. Yıllarca bu duvarda o baruta ulaşmak için yaşamış. Güzel Lin Mae, William’la sıcak bir ilişki kuruyor. Belki de karşılığı olmayan bir aşk bu. Lin Mae, kendine sığınak olmuş ve bir meslek öğretmiş bu duvarda, bir tek şeye inanıyor. O da güven. Bu güven duygusu kırıldığında hiçbir şey eskisi gibi olmuyordu. William’ı, barutu buradan çalıp gitmek varken durduran Li Mae’nin güven sözleriydi belki.

William’ın yardımıyla bir canavar canlı yakalanıyor. Stratejist Wang, bu canavarların manyetik olana karşı zayıf düştüklerini anlıyor. Ayrıca canavarlar, kraliçeleri öldürülürse “tao pei”lerin donup hareketsiz kalacaklarını da keşfediyorlar. Canavar, muhafızlar tarafından başkente götürülüyor imparatora sunmak için. İşte her şey bundan sonra değişiyor. Canavarlar başkenti istila ettiklerinde duvarın savaşçıları balonlarla başkente uçuyorlar istilayı durdurmak için. Lin Mae, William’ı bağışlıyor ve onun barutla gitmesine izin veriyor. Ama William da bu savaşa katılıp bu iyi insanların güvenini daha da çok kazanıyor. Bu film üzerine yazmaktan çok sinema perdesinde izlemek daha iyi geliyor. Zhang Yimou, her filmi sinema belleğine alınması gereken büyük yönetmenlerden.

(28 Aralık 2016)

Ali Erden

[email protected]