Otto Wallisch Kimdi?

Hatırla (Remember)
Yönetmen: Atom Egoyan
Senaryo: Benjamin August
Müzik: Mychael Danna
Görüntü: Paul Sarossy
Oyuncular: Christopher Plummer (Zev), Martin Landau (Max), Henry Czerny (Charles), Kim Roberts (Paula), Amanda Smith (Cele), Howard Jerome (Rabbi), T. J. McGibbon (Zev’in Torunu), Liza Balkan (Rebecca), Peter DaCunha (Tyler), Dean Norris (John), Stefani Kimber (Inge), Bruno Ganz (Rudy 1), Heinz Lieven (Rudy 2), Jürgen Prochnow (Rudy 4)
Yapım: Serendipity Point (2015)

Kanadalı Ermeni yönetmen Atom Egoyan’ın yaratıcı “Hatırla” filmi, polisiye sinema tutkunlarını da etkileyecek sarsıcı bir yapıt.

Kahire’de 1960’ta doğan önemli Ermeni yönetmenlerden Kanadalı Atom Egoyan’dan merak duygusunu sonuna kadar koruyan yaratıcı ve yer yer şiddet yüklü bir film geldi. 2015 yapımı “Remember-Hatırla”, şimdi doksan yaşında olan ve bunamaya başlamış Zev Guttman’ın trajik yolculuğunu anlatıyor. Zev, New York’ta huzurevinde yaşıyor. Karısı Ruth’u kaybetmiş. Huzurevinde eskiden, Auschwitz toplama kampından tanıdığı Max Rosenbaum var. Max ona her şeyi ayrıntılarıyla yazdığı bir mektup veriyor. Yahudi toplama kampı sorumlusu (Blockführer) olan ve savaştan sonra Rudy Kurlander adını almış Otto Wallisch’i peşine düşürtüyor. Max her şeyi öylesine ince ayarlamış ki. Zev de her şeyi hazır buluyor.

Dört Rudy’nin izinde…

Kurlander adında dört kişi var. Zev önce tabanca satın alıyor. Sonra da ilk Rudy’nin kaldığı yere gidiyor Cleveland’a trenle. Yolculukta küçük çocuk Tyler’la dost oluyor. Rudy’ye ulaşıyor. Kızının evinde kalan Rudy, toplama kampında değil, Rommel’le beraber Afrika’da olduğunu fotoğraflarla kanıtlıyor. Ama Nazi olduğu için de gururlanıyor. Sonra diğer Rudy’yi Kanada’da buluyor. Pasaport sorunu çıksa da sınırı geçiyor otobüs yolculuğuyla. İkinci Rudy’yi de huzurevinde buluyor. Rudy, Alman olsa da eşcinselliği yüzünden toplama kampındaymış Yahudiler gibi.

Üçüncü Rudy de ölmüş. Kasaba dışındaki eve taksiyle gidiyor. Verandada bekliyor. Bu bölüm gerçekten gerilim yüklüydü. Rudy’nin polis oğlu John Kurlander geliyor. John’un sinirli kurt köpeği de var. Zev, köpekten ürküyor. Zev adı İbranicede “kurt” anlamına geliyormuş. John, Zev’i babasının arkadaşı sanıyor. Babası da üç ay kadar önce ölmüş. Babası, toplama kapında aşçıymış, ama kendini tam bir Nazi olarak görüyormuş. John da bir neo-nazi. Birkaç kadeh viski içiyorlar. Zev ortada dolaşıyor. Nazi gamalı haçtan etkilenmiyor sanki. Sonra John, Zev’in kolunun iç tarafındaki numarayı görüyor. Sonra yaşanansa trajediydi. Korkudan altını ıslatan Zev duş alıyor, ardından hiçbir şey olmamış gibi diğer son Rudy’ye doğru yola çıkıyor.

Kasaba dışındaki gösterişli sayfiye evinde kızı ve torunu Inge’yle yaşayan Rudy, piyanoda Wagner çalan Zev’i tanıyor gibi. Onlar bahçeye çıktığında Zev’in oğlu Charles da geliyor malikâneye. Trajedi de büyüyor. Merak duygusunu sonuna kadar götüren ve cevaplarla finalde buluşturan bu yaratıcı film, polisiye sinema tutkunlarını da büyüleyecek sanki. Ulaşılan cevaplar şaşırtıcı ve gerçekten tahmin edilemez.

Çok değerli bu Ermeni yönetmeni Egoyan’ın, 1999 yapımı çarpıcı “Felicia’s Journey-Felicia’nın Yolculuğu” filmi de keşfedilmeli. 2008’de “Adoration-Tapınma”, 2009’da “Chloe-Büyük Hata”, 2013’te “Devil’s Knot-Şeytan Düğümü”, 2014’te “The Captive-Kayıp Çocuk” filmleri de fark edilmeli. Yönetmenin, soylu Ermeni halkının büyük trajedisini yansıttığı 2002 yapımı “Ararat” filmi, milliyetçi tepki yüzünden vizyona çıkamamıştı ülkemizde. Naziler de, Yahudi soykırımıyla bir başka soylu halkı yeryüzünden silmek istediler. Ama hepsinde yaşama gücü kazandı. “Hatırla”, sinemanın iyi filmlerinden. Filmin kurgusu ve kamera hareketleri de Zev’in dinginliğiyle buluşabilmiş.

(22 Temmuz 2016)

Ali Erden

ailerden@hotmail.com