6. İstanbul Uluslararası Sanat & Kültür Festivali – İST. Festival

6. İstanbul Uluslararası Sanat & Kültür Festivali – IST Festival, 03 – 05 Haziran 2016 tarihleri arasında düzenleniyor. Festival, ilk kez düzenlendiği 2010 yılından bu yana, dünyanın önde gelen yaratıcı isimlerini İstanbul’da buluşturmak suretiyle, kültürel ve sanatsal ilişkileri geliştiriyor. Festival, takipçilerine açık panel ve konuşmalar, özel gösterimler, workshop etkinlikleri ve sergilere katılma olanağı sunarken; sanatsal işbirliklerini ve performansları da tecrübe etme fırsatı sunuyor. Katılımcıları arasında farklı yaratıcı disiplinlerden isimler bulunduran IST. Festival, fikir ve duyguların evrensel bir dile dönüşmesine öncülük eden yaratıcı zihinleri bir araya getiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Festival Videosu

6. İstanbul Uluslararası Sanat & Kültür Festivali – İST. Festival yazısına devam et

Gizem Ertürk Yazıyor: 21. Türkiye – Almanya Film Festivali Başlıyor: 04 – 14 Mart / Nürnberg

Almanya ve Türkiye birbirine hem çok uzak hem de çok yakın iki ülke. 1960’ların başında davul zurnalarla yolcu edilen ilk Türk kafilesinin üzerinden bugün 50 yılı aşkın zaman geçti. Tabii bunca yılda sevinç ve hüzünle örülü nice insan hikâyeleri yaşandı. Çok geçmeden bu hikâyeler sinemadan müziğe, edebiyattan resme birçok alanda kendisini göstermeye başladı. Özellikle son 20 yılda iki ülke halkı arasındaki önyargı yerini dayanışma … Devamı… »

48. SİYAD Ödülleri Sahipleriyle Buluştu

Sinema Yazarları Derneği’nin ‘2015 Türkiye Sineması Ödülleri’ne, En İyi Film dahil dört dalda birinci seçilen Abluka damgasını vurdu. Şişli Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleşen törene, barış söylemleri, sinema camiası adına bugünle birlikte geçmişi de sahiplenen bir dayanışma ruhu, farklı disiplinleri buluşturan sanatsal yaklaşımlar damga vurdu. Tuğrul Tülek’in sunduğu gecenin öne çıkan anları arasında Cem Yılmaz’ın esprileri, Murathan Mungan’ın duyarlı konuşması vardı.

48. SİYAD Ödülleri Sahipleriyle Buluştu yazısına devam et

Sosyal Medyanın Yıldızları Ali Kundilli 2’nin Galasında Buluştu

Cem Gelinoğlu’nun yeni filmi Ali Kundilli 2’nin galası önceki gece (01 Mart Salı) Levent Cinetime Özdilekpark AVM Sineması’nda gerçekleşti. Twitter, Vine ve Instagram gibi platformlarda milyonlarca insan tarafından takip edilen, aralarında Bülent Mer, Nez Demir, Gökhan Tevek, Osman Çengel, Yavuz Selim, Muzaffer Kuytu, Barış Çetiner, Serda Açıkalın, Baki Uzun, Yavuzer, Kadir Doğrubakar gibi isimlerin de bulunduğu dostları medya fenomeni Cem Gelinoğlu’nu yalnız bırakmadı.

Sosyal Medyanın Yıldızları Ali Kundilli 2’nin Galasında Buluştu yazısına devam et

Metin Yıldız’ın Uykuları Kaçtı

Sevilen oyuncu Metin Yıldız, son günlerde bambaşka bir heyecan yaşıyor. 25 Mart’ta sinemaseverlerle buluşacak olan Leblebi Tozu filminin başrolünde yer alan Yıldız, başrolün bambaşka bir heyecan olduğunu ve vizyon tarihini iple çektiğini belirtiyor. Yıldız “Sinemanın yeri ve heyecanı her zaman başkadır. Bir de buna başrolde olmanın sorumluluğu eklenince heyecan ikiye katlanıyor. Heyecandan uykularım kaçtı.” dedi. Filmin Çorum’da çekilmesinin de kendisini ayrıca mutlu ettiğini belirten oyuncu, Anadolu’da çekilen filmlerin kendisi için ayrı bir anlamı olduğunu da vurguluyor. Filmde Yıldız’a, Fulden Akyürek, Ferdi Kurtuldu ve Erdal Cindoruk eşlik ediyor.

Ölüm ve Ötesi

Hector Hernandez Vicens’in yönettiği ve El Cadaver de Anna Fritz, Alba Ribas, Cristian Valencia, Bernat Saumell ile Albert Carbo’in oynadığı Ölüm ve Ötesi (El Cadaver de Anna Fritz – The Corpse of Anna Fritz), 18 Mart 2016’da Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Anna Fritz, dillere destan güzelliğiyle dünyaca ünlü bir aktristtir. Fritz’in aniden ölümü her tarafta şok etkisi yaratır. Ölü bedeni hastane morguna getirildiğinde, hasta bakıcı olarak çalışan Pau bu fırsatı değerlendirmek ister ve kadının resmini çekip arkadaşlarına gönderir. Ancak, sarhoş halde gelen arkadaşları Anna Fritz´in cansız bedenini rahat bırakmazlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Ölüm ve Ötesi yazısına devam et

Alâeddin Yavaşca’nın 90. Yaş Günü Konseri

Sinemamızda onlarca filmin müziklerini yapmış olan bestekâr Alâeddin Yavaşca’nın 90. yaş günü Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen bir geceyle kutlandı. TEGV Vakfı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla organize edilen geceye yoğun ilgi gösterildi. Sanatçının 90. yaş günü konserine katılanlar arasında iş adamı Yılmaz Ulusoy, TEGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Solakoğlu, İnan Kıraç, Kilis Valisi Süleyman Tapsız, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Ahmet Özhan, Hıncal Uluç, Oktay Ekşi, Mustafa Sağyaşar gibi tanınmış isimler katıldı. Sanatçının büyüdüğü evin kamulaştırıp müze haline getirileceği açıklandı. – Haber: Muharrem Erdemir.

Alâeddin Yavaşca’nın 90. Yaş Günü Konseri yazısına devam et

Blinky Bill: Kahraman Koala

Deane Taylor’un yönettiği ve Yekta Kopan, Elif Acehan, Ziya Kürküt ile Ryan Kwanten’in seslendirdiği animasyon film Blinky Bill: Kahraman Koala (Blinky Bill The Movie), 27 Mayıs 2016’da Mars Dağıtım dağıtımıyla TMC Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Genç ve maceraperest bir koala olan Blinky Bill’in en büyük hayali küçük bir kasaba olan Green Patch’den ayrılıp kaşif babasının izinden gitmektir. Baba Bill bir süre önce Avustralya’nın çöllerinde kaybolmuştur ve onun sağ olduğuna inanan tek kişi Blinky’dir. Blinky, babasının nerede olduğu konusunda ipucu bulunca, kendisini Avustralya’nın tehlikeli ve vahşi doğasında macera dolu bir yolculuğun içinde bulur.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Blinky Bill: Kahraman Koala yazısına devam et

Chantal Akerman ile Bir Ömür

Sinema evreninin en kişisel yönetmenlerinden birisidir Chantal Akerman. Gizlisi saklısı yoktur. Yaşamına ait her şeyi filmlerinde sergilemekten kaçınmamıştır. Geçtiğimiz Ekim ayı içinde zamansız ölümünün ardından bizlere 47 filmlik eşsiz bir koleksiyon bıraktı Belçikalı yönetmen. Bunlardan nadide parçalar 14. Filmmor Kadın Filmleri Festivali kapsamında 10 – 20 Mart tarihleri arasında İstanbul Modern’de gösteriliyor.

Onbeş filmlik programıyla ülkemizde Akerman adına düzenlenmiş en geniş kapsamlı retrospektif bu. Joseph Conrad uyarlaması 2011 yapımı son kurmaca uzun metrajı ‘Budala Almayer / La Folie Almayer’ ile başlayacak olan program sanatçının üretken kariyerinin farklı mecralarda karşımıza çıkmış önemli dönüm noktalarını karşımıza getiriyor. Henüz onsekiz yaşındayken Chaplinvari yerinde duramazlığıyla çektiği ve bizzat oynadığı ilk kısa filmi ‘Şehri Patlat / Saute Ma Ville’ ile dikkatleri üzerine toplar Akerman. Zengin filmografisinin içinde her daim yer alacak olan kısalarının belki de en çarpıcısı olan bu film yönetmenin daha sonra çekeceği başyapıtlarının ilk habercisidir. 1972’de çektiği kısa filmi ‘Oda / La Chambre’ ve 1974 yapımı ilk uzun metrajı ‘Ben, Sen, O / Je, Tu, Il, Elle’de yine oyuncu olarak yer alır.

Ardından başyapıtı ‘Jeanne Dielman, 23 Quai du Commerce 1080 Bruxelles’ gelir. Baş karakterin adı ve posta adresinden oluşan ismi gibi süresi de uzun olan (3 saat 20 dakika) ve sinema tarihinde bir
benzeri olmayan bu müthiş filmde kırklı yaşlardaki dul bir kadının iki tam gününü izleriz. Mütevazı ufak dairesinde ergen oğluyla birlikte yaşar Jeanne Dielman. Sabah karanlığında uyanır, liseli oğlunun giyeceklerini ve kahvaltısını hazırlar, bulaşıkları yıkar, alışverişe gider, yemek pişirir, komşusunun bebeğine bakar, akşama doğru 5.00 – 5.30 arası onu seks için arayan erkek müşterilerini kabul eder.

Yüzde sekseni kadınlardan oluşan bir ekiple çektiği filminde bir ev kadınının göze görünmez gündelik işlerinin bir ritüel halinde sergilenişidir Jeanne Dielman. Bir Yahudi ailesinin kadınlar ortamında büyümüştür Akerman. Büyükbabasının hayatta olduğu çocukluk yıllarında ritüeller önemlidir evlerinde. Annesinden, büyük teyzelerinden, halalarından hafızasına kazınmış tüm jestler bir bir sıralanır çizgi dışı yapıtında. Her gün her an ne yapacağını bilmenin verdiği huzurun altını çizer yönetmen söyleşilerinde. Bu organize yaşamın akışında bir aksama, bir boşluk belirdiğinde yaşanacak gerilimin ölümcül patlama noktaları olacaktır. Önlüklü ev işçiliğinin yanısına seks işçiliği metaforunu da ustaca kullanan ‘Jeanne Dielman’ bir kadının sıradan ev hayatında cinayetle yemek pişirmenin aynı dehşete sahip olabileceğini gösteren gerilim duygusuyla eşsizdir.

Yönetmenin verimli yetmişlerinden önemli belgeselleri ‘Hotel Monteray’ ve ‘Evden Mektuplar / News From Home’ da seçkinin değerli parçalarından. Sonuncusunda Akerman’ın 1977 yazı boyunca çektiği New York görüntülerine annesinin Brüksel’den yazdığı yirmi adet mektup eşlik eder. Kızının özgürce yolunu bulmasını arzulayan ancak içten içe onun sağlığı için endişe duyan annenin içten mektupları Akerman’ın annesiyle kurmuş olduğu derin ilişkiyi ortaya koyması açısından önemlidir. Yönetmenin parlak yetmişlerini noktalayan ‘Anna’nın Randevuları / Les Rendez-Vous d’Anna’ ne yazık ki yer almıyor bu toplamda. Aurore Clément’ın canlandırdığı Akerman’dan izler taşıyan film yönetmeninin Almanya’dan Paris’e tren yolculuğu boyunca yaşamına girmiş erkekler ve kadınlar ile Lea Massari’nin yorumladığı annesiyle kısa buluşmalarını öyküleyen çok başarılı yarı otobiyografik bir çalışmadır bu.

Akerman’ın birkaç uzun metraj dışında kısalar, video ve televizyon için yaptığı işler, deneysel filmler ve belgesellerle üretkenliğinden hız kesmediği seksenli ve doksanlı yılları çok sınırlı yer bulabilmiş bu toplu gösteri programı içinde. Ancak 2000’lerin hemen başında çektiği Marcel Proust uyarlaması ‘Kadın Tutsak / La Captive’ ihmal edilmemiş. Yazarın ‘Kayıp Zamanın İzinde / A La Recherche du Temps Perdu’ adlı anıt eserinin beşinci bölümü ‘La Prisonnière’in günümüzde geçen bu serbest uyarlaması işsiz güçsüz zengin bir erkeğin Ariane’ı lüks malikânesine hapsetmesi, onu sürekli izlemesi ve izletmesi üzerinedir. Babası Jacob Akerman’a ithaf ettiği filmde nesneleştirilen ve erkeğin mülkiyeti haline gelen genç kadının özgürlük mücadelesini izleriz.

‘Chantal Hakkında Her Şey’ adıyla sunulmuş olan retrospektifin önemli sürprizlerinden bir diğeri yönetmenin 2009’da çekmiş olduğu ‘Sonia Wieder-Atherton ile Doğu’da’ belgeseli. Ailesinin köklerini araştırdığı çalışmalarının bir devamı niteliğinde olan bu çalışmasında ünlü viyolonsel virtüozunun yorumladığı Yahudi ezgileri eşliğinde kayıp bağlantıların peşinden soykırımı, yersizliği, yerinden edilmeyi, kendi deyişiyle annesinin anlatamadıklarının izini sürmeye devam eder Akerman. Bu eşsiz toplu gösteri sanatçının vasiyet filmi ‘No Home Movie’ ile noktalanıyor. Auschwitz’den sağ çıkabilmiş bir Polonya Yahudisi olan annesi Natalia Akerman’ı 2013’teki ölümünden önce çektiği görüntüleriyle belgelemiş olan sanatçının filmi sadece kişisel yaralarla ve onları çevreleyen şeylerle ilgili değil. Mekânın ve zaman ruhunu en iyi yakalayabilmiş sinemacılardan birinin bize dünyaya bakmanın farklı biçimleri üzerine kafa yorduran son armağanı bu. Akerman ile henüz tanışmamış genç sinema tutkunlarının özellikle kaçırmamaları gereken önemli bir fırsat bu retrospektif.

(08 Mart 2016)

Ferhan Baran

[email protected]

48. SİYAD Ödülleri Sahipleriyle Buluşuyor

SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) üyeleri, 2015’te Türkiye sinemalarında vizyona giren 133 yerli yapımı iki turlu oylama ile değerlendirerek, uzun metraj kurmaca filmlerin 12 dalda ‘en iyiler’ini seçti. Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan törende bu ödüllerin yanı sıra, geçen yıl festivallerde gösterilmiş filmler arasından SİYAD Belgesel Kurulu ve SİYAD Kısa Film Kurulu’nun ön seçici olarak belirlediği 6 belgesel ile 5 kısa film arasında yapılan oylamanın sonuçları açıklanacak; Ahmet Soner, Gülsen Tuncer, Menderes Samancılar ve Hilmi Etikan’a Onur ve Emek Ödülleri ile Yılın En İyi Yabancı Filmi (Mad Max: Fury Road) Ödülleri verilecek.

If İstanbul’da Ödüller Yerli Sinemaya Gitti


15. If İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali,
dün gece Sumahan’da yapılan ödül töreniyle sona erdi. Gecede Keşif Yarışması Ödülleri, Aşk & Başka Bi’ Dünya ve Türkiye’den Kısalar İzleyici Ödülleri sahiplerini buldu. Keşif Jürisi, Kaili Blues’un Çinli yönetmeni Bi Gan ve Türkiye’den Gizli’nin (Veşarti) yönetmeni Ali Kemal Çınar’ı “yılın ilham veren yönetmeni” seçti. Ali Kemal Çınar böylece, Keşif Ödülü’nü kazanan ilk Türkiyeli yönetmen oldu.

If İstanbul’da Ödüller Yerli Sinemaya Gitti yazısına devam et

If Filmleri Ankara ve İzmir’i Birleştiriyor

İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde ve Mars Cinema Group ortaklığında gerçekleşen 15. If İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, yolculuğuna Ankara ve İzmir’deki sinemaseverler için devam ediyor. 03 – 06 Mart 2016 tarihlerinde Ankara’da Cinemaximum Armada ve İzmir’de ise Cinemaximum Konak Pier Sinemaları’nda gerçekleşecek If İstanbul, yılın çok konuşulan ve tüm dünyadan bol ödüllü en güzel filmlerini Ankaralı ve İzmirli sinemaseverlerle buluşturacak.

If Filmleri Ankara ve İzmir’i Birleştiriyor yazısına devam et

Yedikule Anadolu Lisesi 4. Kısa Film Festivali

Yedikule Anadolu Lisesi 4. Kısa Film Festivali, “Biz sana çekme demedik çek ama kısa olsun” sloganıyla 22 Mart 2016 Salı günü Kazlıçeşme Kültür Merkezi Akdeniz Sahnesi’nde gerçekleştiriliyor. 300 kişilik kadro ve 50’ye yakın kısa film gösterimleriyle düzenlenecek festival kapsamında yapılacak kısa film yarışmasında kazananlara En İyi Film, Oyuncu, Senaryo, Yönetmen, Görüntü, Kurgu, Müzik, Efekt, Afiş ve Jüri Özel Ödülleri verilecek. Festival kapsamında yapılacak yarışmaya katılacak filmler arasında Paranoyaktif, Mel’un, Kendine İyi Bak’ma, Kafama Göre, Belana Koşar Adım, Belki Bir Gün, Son Armağan gibi kısa filmler var.

Yedikule Anadolu Lisesi 4. Kısa Film Festivali yazısına devam et

8. TRT Belgesel Ödülleri’nde Finale Kalan Filmler Belli Oldu

TRT Belgesel Ödülleri takviminde geri sayım sürüyor. TRT’nin belgesel filmcileri desteklemek, çeşitli ülkelerden belgesel filmlerin seyirciyle buluşmasını sağlamak ve yerli – yabancı belgeselcileri buluşturan bir platform oluşturmak amacıyla sekizinci kez düzenlediği TRT Belgesel Ödülleri’ne dünyanın dört bir yanındaki 47 ülkeden toplam 427 film başvurdu. İlgi ve katılımın daha da yükseldiği bu yıl başvuruların 05 Şubat’ta sona ermesinin ardından çalışmalarına başlayan ön eleme jürileri, uluslararası kategoride 12, ulusal profesyonel kategoride 12, ulusal öğrenci filmleri kategorisinde ise 14 filmi finalist olarak belirledi. Yarışmada, ulusal profesyonel kategoride En İyi Filme 40.000 TL. ödül verilecek.