1. Marmaris Uluslararası Kısa Film Festivali

Marmaris Belediyesi ve MARTAB (Marmaris, Köyceğiz ve Datça Turizm Alanı Altyapı Birliği) işbirliği ile 24 – 27 Eylül 2014 tarihleri arasında 1. Marmaris Uluslararası Kısa Film Festivali düzenleniyor. MarmarisSANart sanat topluluğunun projelendirdiği festival, kısa zamanda çok şey anlatma temeline dayanan ve yönetmenlerinin yaratıcılıklarını en özgün biçimde yansıtmalarına olanak tanıyan kısa filmi desteklemek, Ulusal ve Uluslararası alanlarda genç yönetmenlerin çalışmalarını seyirciyle buluşturmak ve seslerini duyurmak amacıyla düzenleniyor. Ayrıca festival, Türkiye’de kısa filmin merkezi olma ilkesine odaklanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Tanıtım Filmi

1. Marmaris Uluslararası Kısa Film Festivali yazısına devam et

Sev Beni, 5. Odessa Film Festivali’nden İki Ödülle Dönüyor

Yönetmenliğini başarılı yönetmen çift Maryna Er Gorbach ile Mehmet Bahadır Er’in, yapımcılığını Olena Yershova ve Mehmet Bahadır Er’in yaptığı Sev Beni, 5. Odessa Film Festivali’nden iki ödülle dönüyor. Filmdeki “psikolojik gerilimi” kullanım biçimi sebebiyle Jüri Özel Ödülü, Sev Beni filmi yönetmenleri Maryna Er Gorbach ve Mehmet Bahadır Er’e verildi. Festivalin En İyi Erkek Oyuncu Ödülü de Sev Beni filmindeki başarılı performansıyla Ushan Çakır’a verildi. Sev Beni, katıldığı 28 uluslararası festivalden 8. ödülünü almış oldu. Filmin başrollerinde oynayan Ushan Çakır ve Viktoria Spesivtzeva’ya Güven Kıraç, Yavuz Bingöl, Murat Şeker ve Mehmet Bahadır Er eşlik ediyor.

Sev Beni, 5. Odessa Film Festivali’nden İki Ödülle Dönüyor yazısına devam et

Alacakaranlık Kuşağı’ndan Sinyal Var

Gösterimi sürmekte olan ‘Sinyal / The Signal’ yapım parametreleri açısından ilgimizi çeken bir çalışma. Hollywood’un gişe açısından bereketli yaz döneminde birbiri ardına görücüye çıkan hiper bütçeli projeleri arasında, Amerikan Sinema Endüstrisi normlarının çok altında, neredeyse bütçesiz çekilmiş bir mütevazi yapım bu. Üstelik bilim kurgu gibi daha geniş olanaklar isteyen, üç boyutun albenisiyle endüstrinin gişe canavarlarını üreten bir türe el atmış. Görüntü yönetmenliğinden gelme genç yönetmen William Eubank’ın aynı türde ikinci denemesi bu. Sadece 500 bin dolarlık çok daha küçük bir bütçeyle kotardığı ilk yönetmenlik çalışması ‘Aşk / Love’ (2011), uzayda mahsur kalmış astronot Lee Miller’ın hayatta kalma çabası üzerine klostrofobik bir denemedir.

4 milyon dolar bütçeli ‘Sinyal’ gizemli bir fantastik hikâye. MIT öğrencisi üç parlak gençten Nic bir kas hastalığı nedeniyle koltuk değnekleriyle hareket edebilmektedir. İlişkileri sorunlu bir dönemden geçmekte olan sevgilisi Haley ve kankaları Jonah ile birlikte California rotasında yollarına devam ederken, bir süredir MIT bilgi ağına izinsiz giriş yapan Nomad (Göçmen) kod adlı hacker’ın provokatif mesajları ile karşılaşırlar. Nomad’ın peşinde rotalarını değiştiren üç kafadar, Nevada’nın ortasında terk edilmiş metruk bir evde görünmez bir gücün saldırısına uğrar. Gençler gözlerini açtıklarında tıbbi bir araştırma laboratuvarında tutsak bulurlar kendilerini. Korunmalı giysiler giymiş tesis görevlilerinden ‘uyum süreci’nin başındaki Dr. Wallace, dünya dışı bir varlık ile temasa geçtiklerini bildirir Nic’e. Mikrobiyolojik bulaşıcı bir şeye karşı önlem almaları gerektiğini ilâve eder. Nic’in güçsüz bacaklarının yerini yabancı teknoloji ürünü güçlü kuvvetli protez bacaklar almıştır. Bundan sonrası, fareler gibi sıkışıp kaldıkları deney hapishanesinden kaçıp kurtulma mücadelesi üzerinedir.

‘Sinyal’, çıkış noktası hayli merak uyandıran bir öykü. Kuşaklar boyu bilim kurgu meraklılarını ihya etmiş ‘Alacakaranlık Kuşağı / The Twilight Zone’ televizyon dizisinden kopup gelmiş gizemli bir hikâye. 1960 başları ilk sezon bölümleri bizde halen Digiturk’ten ilgiyle izlenen Rod Serling imzalı bu fantastik hikâyelerin başucu esin kaynaklarından biri olduğunu belirtiyor yönetmen Eubank. Çıkış noktası ve özellikle sürpriz finaliyle türün meraklılarını hayal kırıklığına uğratmayacak bu çalışmada Eubank’ın kısıtlı imkânlarıyla yarattığı görsel dünya da sınıfı geçiyor. Lakin Eubank’ın filminde eksik kalan, sözünü ettiğimiz dizide 25 dakika kadar süren ve vurucu sürpriziyle izleyenleri şaşkına çeviren hikâyesinin 90 dakikalık bir süreyi taşıyacak olay örgüsü ve ve karakter çalışmasından yoksun olması. Zamane bilim kurgu serüvenleri gibi bol keseden aksiyondan kaçınması olumlu ancak kimi bölümlerde gençlik filmlerinin klişelerine, öğrenci filmlerinin monotonluğuna düşmekten kurtulamamış. Yine de meraklılarınca ilgiyle izlenen, önümüzdeki dönem ‘Sinema Endüstrisi’ dersimin öğrencileriyle paylaşacağım Eubank açısından endüstriye sunulmuş parlak bir kartvizit bu. Genç yönetmeni yakınlarda devasa bütçeli Hollywood bilim kurgularından birinin başında görmek hiç sürpriz olmayacak.

(26 Temmuz 2014)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Basın Toplantısı Yapıldı

Bu yıl 10 – 18 Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin basın toplantısı Yıldız Sarayı Tiyatro Salonu’nda yapıldı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile Festival Ekibini oluşturan Nesim Bencoya, Serap Engin, Hülya Uçansu, Elif Dağdeviren, Zeynep Özbatur Atakan ve Alin Taşçıyan’ın katıldığı toplantıda bu yıl festival konseptinin Gelenekten Geleceğe olarak belirlendiği açıklandı.

  • Basın Bülteni
  • Basın toplantısını izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Basın Toplantısı Yapıldı yazısına devam et