Festivalde aradığımızı bulduk sonunda. Ta 1998 yılından beri film yapan Lav Diaz’dan ‘Tarihin Sonu / Norte, Hangganan Ng Kasaysayan’, bu yılki programın en güzel sürprizi idi. Filipinli usta sinemacının sadece bizde değil, tüm dünyada keşfedilmesi biraz vakit aldı. Bunun başta gelen nedeni filmlerinin standartların çok ötesinde uzunlukta olması herhalde. Festivalde izlenen dört saati aşkın süreli son çalışması, Diaz’ın öncekilere filmlerine kıyasla kısa bile sayılabilir. Filmografisinde yer alan kimi filmlerin altı, ikisinin dokuz, ‘Melancholia’ başlıklı olanın sekiz saat uzunluğunda olduğu biliniyor.
Konvansiyonel sinemayla işi yok Diaz’ın. Zaman algısı farklı. Klişelerden arınmış sineması uzun plânlar eşliğinde ülkesini anlatıyor. 300 yılı aşkın İspanyol sömürge yılları, ardından Amerikan vesayeti, İkinci Dünya savaşıyla birlikte Japon işgali, 1965’ten başlayarak 20 yıllık Marcos diktası ve takibeden iç savaşla lânetlenmiş, ruhunu arayan ülkesinin makus kaderinin izini sürüyor filmlerinde. Gözde yazarı Dostoyevski’nin etkisi tüm fimografisine sızmış. 1998 yapımı ilk filmi (The Criminal of Barrio Concepcion) ‘Suç ve Ceza’dan bir alıntıyla başlıyor. ‘Tarihin Sonu’ da bu ölümsüz romanın başlangıç olay örgüsünü kullanmakla birlikte birebir bir uyarlama söz konusu değil. Ahlâki ve sosyal çöküş karşısında şiddet uygulamayı seçen nihilist entellektüel Fabian ile ailesini geçindirmeye çalışan köylü Joaquin’in kesişen hikâyesini, ülkenin yoksulların yaşadığı (filme adını veren) kuzey bölgesinden insan manzaraları eşliğinde anlatıyor. Visconti’nin ‘Lanetliler’de yaptığı gibi, bir ulusun ahlâki çöküşünü, bir ailenin benzer düşüşüyle paralel vermeyi deniyor. Tanrıyı, gerçeği, ahlâkı, günahı, adaleti, ulus olma bilincini, tarihi tartışmaya açıyor. Bunları yaparken zamanı tamamen kontrol altına alıyor. Benzersiz mizansenleri, uzun plânları, ışık ve (11 yıl aradan sonra ilk kez kullandığı) renkler aracılığıyla kendi dünyasını kuruyor. Bu geniş zaman sürecinde karakterleri tüm hal ve tavırlarıyla yakından inceleme fırsatı buluyoruz. Lânetli topraklarda geçen hikâyelerinde hırsızlık, cinayet, tecavüz var kuşkusuz. Ancak bunları sahne dışına itiyor, sansasyonel görüntülerden kaçınıyor Diaz.
‘Tarihin Sonu’ festivalin son günü 20 Nisan 21:30 seansında Beyoğlu Sineması’nda son kez gösterilecek. Sinefiller kaçırmasın.
(18 Nisan 2014)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com