Disney’den Feminist Bir Bakış

‘Karlar Ülkesi / Frozen’, efsanevi kurucusunun adını taşıyan Walt Disney Pictures’ın sinemada öncüsü olduğu animasyon türündeki son çalışması. 30’lu yıllardan başlayarak türün unutulmaz başyapıtlarını üretmiş olan büyük Hollywood stüdyosunun çağımız koşullarına uygun bilgisayar teknolojisi destekli üç boyutlu bu yeni işi, 2010 yapımı ‘Karmakarışık / Tangled’ gibi müzikli bir masal uyarlaması. Grimm Kardeşlerin ‘Rapunzel’inin yerini 19. yüzyılda yaşamış Danimarkalı şair ve yazar Hans Christian Andersen ve ünlü masalı ‘Karlar Kraliçesi / The Snow Queen’ almış bu kez. Lâkin, aslına sadık bir uyarlama olmaktan ziyade, bir esinlenme söz konusu bu defa.

Andersen’in taş kalpli buz perisinin kaçırdığı erkek arkadaşını kurtarmak için mücadele eden küçük Gerda’nın serüveni üzerine kurulmuş olan öyküsü, ilk kez Lev Atamanov imzalı 1957 yapımı bir Rus yapımı olarak gündeme gelmiş, orta metrajlı bu uyarlama ‘Çocuk Sineması’ adı altında programa alındığı ülkemizde uzun yıllar gösterilmiş ve çok sevilmiştir. Yaşı tutanların çocukluk anılarını süsleyen bu şirin uyarlamanın 60’lı yıllar popüler genç kız rollerinin gözde oyuncularından Sandra Dee’nin seslendirdiği İngilizce bir versiyonu da mevcuttur.

Disney ekibinden Jennifer Lee’nin, kar ve buz dışında büyük ölçüde yeniden yazılmış güncel senaryosu, ‘Tangled’ ya da ‘Cesur / Brave’ gibi güçlü kadın karakterler üzerine kurulmuş. Arendelle krallığının varisleri Anna ile Elsa’nın nefes kesen maceraları anlatılan. Ebeveynlerini küçük yaşta kaybeden iki kız kardeşten Elsa’nın sihirli bir güce sahip olması birlikte büyümelerini engellemiştir. Dokunduğu her şeyi buza döndürme yetisine sahip büyük kardeş, kapalı kapılar ardında, insanlardan uzak bir nevi hapis hayatı sürer yıllar boyu. Taç giyme günü gelip çattığında ortaya çıkan Elsa, süper gücünü kontrol altında tutamaz ve cennet Arendelle sonsuz bir kışa gömülür. Bundan sonrası uzaklarda kendi buzdan şatosunu inşa eden ablasını bulup durumu düzeltmek için yollara düşen Anna’nın tehlikeli yolculuğu üzerinedir.

Feminist yaklaşımıyla Disney’in öncül masal uyarlamalarından ayrı bir yerde duruyor ‘Karlar Ülkesi’. Gerek masalda gerekse daha önceki sinema ve televizyon versiyonlarında kötücül olarak çizilmiş ‘Kar Kraliçesi’ bu kez farklı yorumlanmış. Elsa sahip olduğu kontrolsüz gücü nedeniyle dışlanmış, ötekileştirilmiş bir karakter olarak çizilmiş. Saraydan uzaklarda kendi buz şatosunu inşa ettiğinde özgürlüğüne kavuşmanın sevinci içindedir genç kız. Başlangıçta ‘ilk görüşte aşk’ hayalleri kuran Anna ise içten pazarlıklı genç prensin tuzağına düşmekten son anda kurtulacaktır. İki kız kardeş, yakışıklı prensin öpücüğüyle değil, kendi iradeleri ve aralarındaki sevgi bağının sınanmasıyla çözeceklerdir sorunu.

‘Karlar Ülkesi’ filmi süsleyen şarkılardan gücünü alan bir yapım. Robert Lopez’in müziği ve Kristen Anderson-Lopez’in sözleriyle filmin en çarpıcı sekansına eşlik eden ve özgürlük coşkusunu dile getiren ‘Let It Be’, Oscar adayları arasına girdi bile. ‘Sefiller’ müzikalinin açılış şarkısını anımsatan koral ‘Frozen Heart’ ya da ‘Do You Want To Build A Snowman’ yine filmin çok renkli şarkıları arasında yer alan ikisi.

Uzun metrajlı animasyon dalında Oscar’ın güçlü adayı olan ‘Karlar Ülkesi’ni, beyaz atlı yakışıklı prens masallarıyla büyütülen kız çocuklarınıza izletmeniz özellikle tavsiye olunur. Ancak, çocuklar kadar yetişkin sinemaseverleri de mutlu kılacak son dönemin en parlak Disney animasyonu bu. Belki de tek olumsuz nokta, sinemalarımızda sadece Türkçe dublajlı kopyaların gösteriliyor olması. Şarkıları yorumlayan Kristin Bell, ya da tanınmış Broadway yıldızları Idina Menzel, Jonathan Groff ya da Josh Gad’ın özgün performanslarıyla tanışmak için filmin DVD’sinin çıkmasını bekleyeceksiniz.

(30 Ocak 2014)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com