Ankara Büyülüfener Sinemaları, 07 – 13 Haziran 2013 seansları için tıklayınız.
Aylık arşivler: Haziran 2013
Arka Pencere Dergisi, Cannes’a Bakıyor
Arka Pencere Dergisi, 188. sayısında, kapağına, 66. Cannes Film Festivali’nin posterini yerleştiriyor.
Tunca Arslan, Trendeki Yabancı köşesinde, her yıl olduğu gibi Marilyn Monroe’yu doğum gününde anıyor.
Vizyon filmleri eleştirileri arasında Sihirbazlar Çetesi, The Hangover III: Felekten Bir Gece, Karanlıktan Gelen, Devir, Doğal Kahramanlar, Erkek Aklı ve Ateşteki Kağıtlar yer alıyor.
Arka Pencere Dergisi’nin 188. sayısı, her hafta olduğu gibi bir Alfred Hitchcock alıntısıyla nihayete eriyor: “Kesin olan bir şey var: Hiç erotik rüya görmem!”
Arka Pencere Dergisi, Cannes’a Bakıyor yazısına devam et
Van CineVAN Sinemaları
Turkuaz AVM Salonları, Artos AVM Salonları, 07 – 13 Haziran 2013 seansları için tıklayınız.
Bahar Tatili
Spring Breakers, 07 – 13 Haziran 2013 seansları için tıklayınız.
Denizli Beyaz Sahne Sinemaları
Sinemanın Adaleti: Karaoğlan Yeniden Sinemalarda
Karaoğlan isimli sinema filmi gösterimden kaldırıldıktan bir süre sonra tekrar izleyicisi ile buluştu. 10 milyon liralık bütçe ile hazırlanan film aynı anda Türkiye’de ve Avrupa’da sinemaseverlere sunuluyor. Altı ay hazırlıkları süren filmin çekimleri için Kemerburgaz’da 20 hektar arazi üzerine üç şehirden oluşan dev dekor kuruldu. Aksiyon sahneleri için anlaşılan ödüllü karakter oyuncusu ve aksiyon sahnelerinin değişmez ismi Okitay Duanay, yurt dışından çalıştığı ekibini getirdi. “Karaoğlan filmi aksiyon sahneleri ile ülkemizde bir başlangıçtır” diyen Duanay, “İzleyici Türk sinemasının atılımı için bu filme sahip çıkmalıdır” dedi.
Sinemanın Adaleti: Karaoğlan Yeniden Sinemalarda yazısına devam et
SİYAD – Sinema Yazarları Derneği’nden Basın Açıklaması: Çok Sevdiğimiz Bir Filmin İçindeyiz
Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesiyle başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan olaylarla ilgili olarak SİYAD – Sinema Yazarları Derneği basın açıklaması yaptı. SİYAD’ın basın açıklaması şöyle: “Sinema Yazarları Derneği olarak, Emek Sineması mücadelesiyle başlayan, Gezi Parkı direnişiyle tüm Türkiye’de ve tüm dünyada yankılanan bir toplumsal harekete dönüşen sürecin içinde yer alıyor, sonuna kadar destekliyoruz. Yönetmeninden oyuncusuna, set emekçisinden senaryo yazarına tüm sinema ve …”
Politikacıların Vaatleri Değil Çocukların Hayalleri
Kral Yolu isimli ilk çocuk – macera filminin oyuncusu, sevilen isim Sunay Akın, “Bu film Türk sinemasında önemli bir boşluğu doldurmuştur” dedi. Kral Yolu isimli sinema filminde oynamasının sebeplerini de dile getiren Sunay Akın, “Genç yönetmenimiz Serli Nişanyan’ın sinema ve Türk çocukları adına ne büyük bir sanat eseri çıkaracağını gördüm. Çocukların araştırmacı ruhunu ortaya çıkaran bir film olması ile birlikte Murat Soydan gibi büyük bir isimle aynı karede olmak bana onur verirken, geleceğin yıldız oyuncularıyla çalışmak beni mutlu etti.” dedi.
İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde Romy Schneider Anısına Sergi ve Film Gösterimleri
Dünyaca ünlü Alman film yıldızı Romy Schneider’in 30. ölüm yıldönümü nedeni ile Alman Sinematek Müzesi tarafından Berlinli Fotoğrafçı Heinz Köster’in siyah – beyaz fotoğrafları ve magazin dergilerininin kapaklarında yer alan fotoğraflarından oluşan bir sergi hazırlandı. 10 Haziran – 10 Temmuz 2013 tarihleri arasında İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde yer alacak olan sergide, sanatçının bilinmeyen bu fotoğrafları ve film klipleri, Schneider’ın uluslararası kariyerini belirlemekle kalmayıp, Avrupa film tarihindeki yerini de gözler önüne seriyor.
İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde Romy Schneider Anısına Sergi ve Film Gösterimleri yazısına devam et
SAE İstanbul’da Animasyon Semineri
Animasyon alanında uluslararası başarılar elde eden ve Renk Production bünyesinde çalışmalarını sürdüren Zeynep Akçay, “Sinema öncesi optik oyuncaklardan animasyon sinemasına ve interaktif teknolojilerini kullanan filmlere uzanan keyifli bir yolculuk” olarak tanımladığı bir seminer ile SAE İstanbul’a konuk oluyor. İnteraktif animasyonun, sadece video oyunları veya aplikasyon arayüzlerinde değil, bir sanat dalı olarak da belirme aşamasında olduğunu vurgulayan Akçay, animasyon filmler ve interaktif animasyon uygulamalarından örneklerle, katılımcılara sinemayla ilgili yeni ve farklı bir perspektif sunuyor.
SAE İstanbul’da Animasyon Semineri yazısına devam et
Sinemacılar Gezi Parkı Olaylarıyla İlgili Bildiri Yayınladı
Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesiyle başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan olaylarla ilgili olarak sinemacılar, sanatçılar ve yazarlar bir bildiri yayınladı. Bildiri şöyle: “Gezi Parkı Direnişi’ne karşı ana akım medyanın sansürcü tutumunu kınıyoruz. Biz bu ülkenin sinemacıları, sanatçıları ve yazarları olarak, kendini Türkiye’nin önde gelen, tarafsız medya kuruluşları olarak tanımlayan, başta NTV, CNN Türk, Habertürk, Kanal D, ATV, Star, Show TV ve TRT olmak üzere tüm ana akım televizyon kanallarının ve başta Star, Sabah ve Habertürk olmak üzere bazı …”
Sinemacılar Gezi Parkı Olaylarıyla İlgili Bildiri Yayınladı yazısına devam et
Çam Ağaçlarının Ötesinde Üç Perdelik Trajedi
Derek Cianfrance’in son çalışması ‘Babadan Oğula / The Place Beyond The Pines’, 32. İstanbul Film Festivali’ndeki ilk gösteriminin ardından bu hafta sinemalarda. Amerikan bağımsız sinemasının günümüzdeki en önemli isimlerinden biri olarak kabul ettiğim Cianfrance ile tanışmamız üç yıl öncesine rastlar. Bizde ‘Aşk ve Küller’ adıyla gösterime girmiş bir önceki çalışması ‘Blue Valentine’, 2010 yılının en kayda değer filmlerinden biridir. Şimdiden klâsikleşmeye namzet bu unutulmaz film, kendilerinin bile farkında olmadığı tükenmiş bir evliliği sürdüren çiftin ayrılık hikâyesini, flashback (geriye dönüş) tekniğini ustaca kullanarak aktarır. Yönetmenin ilk filmi değildir ‘Blue Valentine’. Sinemacılık eğitimi aldığı öğrencilik yıllarından ilk denemeleri övgüyle karşılanmış, henüz 23 yaşındayken çektiği 1998 yapımı ‘Brother Tied’, ilk kez görücüye çıktığı Sundance Film Festivali’nde bağımsız sinemanın gelmiş geçmiş en heyecan verici ilk filmlerinden biri olarak alkışlanmıştır. Benzersiz başrol oyuncuları Ryan Gosling ve Michelle Williams’ın maddi manevi katkılarıyla (her ikisi de filmin yürütücü yapımcıları arasındadır) kotarılmış ‘Blue Valentine’ın ardından merakla beklenen yeni filminde yine gözde oyuncusu -Gezi Parkı direnişini sosyal ağ yoluyla ilk günden desteklemiş- Gosling ile çalışmış Derek Cianfrance. (Teşekkürler ‘Ryan’ diyelim, yazımıza devam edelim.)
‘Babadan Oğula’ New York eyaletine bağlı küçük bir yerleşim bölgesi olan Schenectady’yi mekân almış. Bölgeye asıl sahipleri Mohawk’lar tarafından konmuş bir isim bu. Ve filme özgün adını veren ‘çam ağaçlarının ötesindeki yer’ anlamına geliyor. Yönetmen bu zorla gaspedilmiş topraklarda iki kuşak baba oğulun Yunan tragedyalarını andıran pişmanlık ve intikam hikâyesini anlatıyor bu kez. 17 yıla yayılmış uzun bir hikâye bu. Öykü ve senaryo özgün, ilk akla geldiği gibi hacimli bir roman uyarlaması değil izlediğimiz.
‘Blue Valentine’da bir aşkın doğuş ve tükeniş öyküsünü neredeyse bir belgeselci titizliğiyle yorumlamış olan Cianfrance, bu defa çok katmanlı bir suç hikâyesine soyunmuş. Uzaktan bakıldığında huzurlu görünen topraklarda, farklı sınıflardan iki babanın trajik çatışmasının, babaların günahını miras olarak taşıyan bir sonraki kuşağın hikâyesini anlatırken, hırsızlar ve polislerin, kahramanlar ve kötü adamların belirsizleştiği, intikam ve pişmanlığın kesiştiği bir dünyayı başarıyla çizmiş.
‘Blue Valentine’ın sadeliğine zıt bir biçimde, karmaşık bir tema zenginliği var karşımızda bu kez. Bir suç hikâyesi, adalet sistemindeki yozluklar, kuşaklararası hesaplaşma ya da babalık davası gibi yüklü temalar 140 dakikalık bir süreye sığdırılmaya çalışılmış. Zaman zaman bu ele alınanların tümünün hakkından gelinemediği duygusu uyansa da, bir cana kıymanın dayanılmaz ağırlığını yürekten hissettirebilen, anaakım sinemaya göz kırpan, ancak klâsik Hollywood sinemasının tuzaklarına düşmeyen haftanın iyi seçeneklerinden biri ‘Babadan Oğula’. Klâsik müzikseverlere de bir armağanı var. Estonyalı büyük çağdaş besteci Arvo Pärt’in farklı müzik enstrümanlarınca seslendirilmiş tanınmış eseri ‘Fratres’, dokusuna ustaca yerleştirildiği filme çok şey katıyor.
(09 Haziran 2013)
Ferhan Baran
Belçim Bilgin, Behzat Ç.nin İkinci Sinema Filmini Tercih Etti
Göz kamaştıran yükselişini sürdüren Belçim Bilgin (31 Ocak 1983 doğumlu; kova burcu) kariyerini en iyi plânlayan ve yönlendiren oyunculardan biri…
“Hatırla Sevgili”den “Keşanlı Ali Destanı”na kadar çeşitli televizyon dizilerinde de rol alan oyuncu 1.70 boyunda ve 55 kilo…
Çok seçici bir oyuncu olan Belçim Bilgin, Pana Film’in “Ben Onu Çok Sevdim” adlı televizyon dizisindeki Başbakan Adnan Menderes’in opera sanatçısı sevgilisi Ayhan Aydan rolünü geri çevirdikten sonra 2013 yaz aylarında “Behzat Ç.” televizyon dizisinin ikinci sinema filminde rol almaya hazırlanıyor.
1 Kasım 2013’te gösterime sunulması plânlanan “Behzat Ç.: Ankara Yanıyor” ilk “Behzat Ç.” sinema filmi gibi Adam Film yapımı olacak.
Ancak ikinci filmin dağıtımını Fida Film yapacak.
Bilindiği gibi, 28 Ekim 2011’de gösterime çıkarılan, Serdar Akar’ın yönettiği “Behzat Ç.: Seni Kalbime Gömdüm”ü Özen Film işletmiş ve bu filmin Türkiye sinemalarındaki seyirci sayısı da 528 bine ulaşmıştı.
Belçim Bilgin’in Diğer Filmleri
Belçim Bilgin, uluslararası yıldız Monica Bellucci’nin de kadrosunda bulunduğu “Gergedan Mevsimi”nde de başrollerden birini üstlenmişti.
Bilgin, Beren Saat ile “Hatırla Sevgili”, “Güz Sancısı” ve “Gergedan Mevsimi”nde bir araya geldi.
Bilgin, eşi Yılmaz Erdoğan ile “Kelebeğin Rüyası” ve “Gergedan Mevsimi”nde kamera karşısına geçti. Erdoğan “Kelebeğin Rüyası”nın aynı zamanda senaryo yazarı ve yönetmeniydi.
Belçim Bilgin’in Rol Aldığı Filmlerin Türkiye Sinemalarındaki Seyirci Sayıları:
* Aşk Tesadüfleri Sever / 2 milyon 418 bin kişi.
* Kelebeğin Rüyası / 2 milyon 41 bin kişi.
* Kurtuluş Son Durak / 583 bin kişi.
* Güz Sancısı / 576 bin kişi.
* Gergedan Mevsimi / 65 bin kişi.
(09 Haziran 2013)
Hakan Sonok
Turgutreis Cinemarine Yazlık Sineması Cuma Günü Yaza Merhaba Dedi
Cinemarine Bodrum Turgutreis D Marin Yazlık Sineması, 31 Mayıs Cuma akşamı, Hızlı ve Öfkeli 6 (Fast & Furious 6) filmi ile 21:45′ de yaz mevsimine merhaba dedi. Cinemarine Bodrum Turgutreis D Marin Yazlık Sineması, sinemaseverleri, yıldızların altında film keyfi için şezlonglarına, minderlerine uzanıp, mısırlarınızı atıştırırken mis gibi Turgutreis kokusunu içinize çekeceğiniz mükemmel sinema akşamlarına davet ediyor. Sinemanın nostaljik yazlık sinemalardan tek farkı rahat şezlongları ve minderleri, artısı ise sezon filmlerini tüm Türkiye ile birlikte gösterime sunması.
Turgutreis Cinemarine Yazlık Sineması Cuma Günü Yaza Merhaba Dedi yazısına devam et
Benim Çocuğum Sinemalarda
İlk kez 19 Şubat Salı günü, İstanbul’da düzenlenen galayla seyirci karşısına çıkan ve büyük ilgi gören Benim Çocuğum isimli uzun metraj belgesel, 07 Haziran 2013 Cuma gününden itibaren sinemalarda gösterilecek. Muhafazakâr, homofobik, transfobik bir toplumda bir yandan aile, bir yandan da aktivist olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlayan yedi ebeveynin deneyimlerinin aktarıldığı Benim Çocuğum’un dağıtımı M3 Film tarafından yapılacak. Can Candan’ın yönettiği 82 dakikalık belgesel, üniversite gösterimleri ve festivaller sayesinde bugüne kadar 7.500’ü aşkın seyirciye ulaştı.