Bursa Kadın Kısa Film Festivali’nde Cep Telefonu Sinema Atölyesi

Pek çok sinemaseverin hafta içine denk geldiği için katılamadığı Sinema Atölyeleri için 1. Bursa Kadın Kısa Film Festivali kapsamında Türkiye’de ilk kez DVD’li Açık Öğretim Cep Telefonu Sinema Atölyesi düzenleniyor. Bir kısa filmin yapılabilmesi için geniş kadroda gerekiyor. Pek çok kişi yüklü maliyet yüzünden bu atölye çalışmalarını katılamayarak kendilerine ait kısa film projelerini erteliyor. İş ve okul kaygısı olmadan, adrese haftalık gönderilecek “Ücretsiz” DVD.li Açık Öğretim Cep Telefonu Sinema Atölyesi ile siz de bir kenara ittiğiniz hayallerinizi gerçekleştirme fırsatını bulabileceksiniz.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Bursa Kadın Kısa Film Festivali’nde Cep Telefonu Sinema Atölyesi yazısına devam et
  • Mine Şenocaklı’nın Kaleminden Toprak Dedemiz ile Yapılmış Sıcacık Bir Sohbet

    Hayrettin Karaca, çiçekleri, endemikleri, Karaca arboretumunu, çocukluğunu, zengin ve fakir arasında fark gözetilmeyen mahalle yaşamını, komşuluk ilişkilerini, kekemeliğinin onu nasıl başarıya götürdüğünü, Anadolu’nun müthiş kültürünü, sesini duymadan aşık olduğu ve evlendiği eşini ve onu nasıl kaybettiğini Vatan Gazetesi köşe yazarı Mine Şenocaklı’ya anlattı. 90 yaşını deviren Toprak Dedemiz Hayrettin Karaca’nın bayram sırasında yayınlanan röportajını paylaşıyoruz. 20 – 21 Ağustos 2012 tarihlerinde yayınlanan röportajı gönderen TEMA’ya teşekkür ederiz.

    Mine Şenocaklı’nın Kaleminden Toprak Dedemiz ile Yapılmış Sıcacık Bir Sohbet yazısına devam et

    2. Bodrum Türk Filmleri Haftası

    2. Bodrum Yeni Türk Filmleri Haftası, 27 Eylül – 04 Ekim 2012 tarihleri arasında Bodrum Cinemarine Sinemaları’nda gerçekleştiriliyor. Bodrum Türk Filmleri Haftası’na, yapımcı ve yönetmenlerin yeni sezonda seyirci ile buluşacak olan filmlerinin, ön tanıtımını yaparak sinema izleyicileri üzerinde etki oluşturmasının yanı sıra sinema salonu işletmecileri ve dağıtım şirketi yetkililerinden oluşan sektör profesyonellerine tanıtabilecekleri paralel bir etkinlik de dâhil edildi. Hafta ile vizyon bekleyen yerli eserlerin sinema işletmecileri platformunda da tanıtımına katkı sağlamak amaçlanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Facebook
  • Diğer basın bültenleri, haberler, gösterilecek filmler hakkında geniş bilgiler ve yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    2. Bodrum Türk Filmleri Haftası yazısına devam et
  • Kayıpların Anısı, Filmleriyle Altın Portakal’da Yaşatılacak

    Sinemamızın efsaneleşmiş ustalarından Metin Erksan ve sinema yolculuğunun başında olmasına rağmen geleceğin ustaları arasında görülen Seyfi Teoman’ın anısı filmleriyle Altın Portakal’da yaşatılacak. Metin Erksan’ın kült filmi Kuyu ve Seyfi Teoman’ın yapımcıları arasında yer aldığı, ilk filmi olmasına rağmen geleceğin ustaları arasında yerini alacak Emin Alper’in yönettiği Tepenin Ardı, 49. Altın Portakal Film Festivali’nin Özel Gösterimler bölümünde “Kaybettiklerimizin Anısına” başlığı altında gösterime sunulacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • İlk Türkü: Buğdayın Türküsü

    Türkiye müziğinin en özgün gruplarından biri olan Yeni Türkü’nün kuruluşunu ve ilk albümleri olan Buğdayın Türküsü’nü gerçekleştirilme hikâyelerini anlatan İlk Türkü: Buğdayın Türküsü‘nde, grubun yaratıcıları ve dönemin tanıkları, sadece albümün oluşum sürecine değil, ülkemizin bir döneme de ışık tutuyorlar. Can Dündar’ın yönettiği belgeselde Selim Atakan, Derya Köroğlu, Zerrin Atakan, Mehmet Toker, Yılmaz Aysan, Tuğrul Bayrak, Bülent Somay, Yaşar Miraç, Zülfü Livaneli, Tuncer Tercan, Murat Buket, Ayşe Tütüncü ve Hüseyin Karabey’in sözkonusu süreçle etkileşimlerine de tanık oluyoruz.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Diğer haberlere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İlk Türkü: Buğdayın Türküsü yazısına devam et
  • Oğlum Bak Git Filminin Setini Kara Bulutlar Sardı

    Başrollerini Yavuz Seçkin ve Esra Sönmezer’in paylaştığı Oğlum Bak Git filminin setinde kara bulutlar dolaşmaya başladı. Filmin yapımcısı Ercan Narınç’ın çekilen sahneleri izlemesinin ardından beğenmediği sahneler nedeniyle sete iki gün ara verip yönetmen Haydar Işık ile yolları ayırmasının ardından yeniden başlayan çekimlerde Yavuz Seçkin düşerek sakatlandı ve hastahaneye kaldırıldı. Yavuz Seçkin’in dinlenmesi için sahnelerine ara verilirken film ekibi diğer sanatçılarla sahnelerin çekimlerine yeniden başladı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Savaşın Çiçekleri, Klak Sinema Programı’nda

    Bugün TV Klak Sinema Programı, bu hafta açılışını Christian Bale’in oynadığı Savaşın Çiçekleri ile yapıyor. Sıradışı bir korku deneyimi yaşamaya hazır olun, Korku Efendisi; Türk sinemasının efsane oyuncularından İlyas Salman ile gerçek bir öyküden beyazperdeye Lal Gece; son yılların en popüler film serisinden görkemli final, Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 2; haftanın en çok izlenen filmleri, Vampir Avcısı: Abraham Lincoln’e Linkin Park’tan video klip ve çok daha fazlası bu hafta Klak’ta sizleri bekliyor. Klak, 25 Ağustos 2012 Cumartesi günü saat 13:20’de Bugün TV ekranında.

  • Basın Bülteni
  • 7. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali

    T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, TRT, Köyceğiz Belediyesi ile Kültürler Arası İşbirliği ve Diyalog Derneği tarafından düzenlenen 7. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali, 25 – 31 Ağustos 2012 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. İncir Reçeli, Yangın Var, Aşk ve Devrim, Saklı Hayatlar, Saç, Güzel Günler Göreceğiz, Labirent ve 72. Koğuş’un gösterileceği festivalin onur konukları Ayşen Gruda, Cahit Berkay, Halit Akçatepe, Hülya Koçyiğit, Ali Özgentürk ve Müjdat Gezen olacak. Festival vesilesiyle, sinema sektörü içerisinde bir devinim yaratılması ve sinemaseverlere nitelikli filmleri izleme imkânının sunulması amaçlanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • Diğer haberler, gösterilecek filmler hakkında geniş bilgilere ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    7. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali yazısına devam et
  • Altın Koza’da Film Yönetmenlerinden Bir İlk

    Film Yönetmenleri Derneği, 17 – 23 Eylül 2012 tarihleri arasında düzenlenecek olan 19. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü verecek. Film-Yön Jürisi, Tunç Başaran, Biket İlhan ve Hüseyin Karabey’den oluşuyor.
    Jüri, yarışma içi ve yarışma dışı tüm yerli yapımları izleyerek birine Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü takdim edecek. Ödülü verirken jürinin en temel bakışı ‘yönetmen sineması’nın ayrıcalıklarını ve ışıklarını görmesi olacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Koza’da Film Yönetmenlerinden Bir İlk yazısına devam et
  • Casusların Gerilim Yüklü Maceraları

    Bourne’un Mirası (The Bourne Legacy)
    Yönetmen: Tony Gilroy
    Senaryo: Dan Gilroy-Tony Gilroy
    Müzik: James Newton Howard
    Kurgu: John Gilroy
    Görüntü: Robert Elswit
    Oyuncular: Jeremy Renner (Aaron), Edward Norton (Eric), Rachel Weisz (Dr. Marta), Stacy Keach (Mark),Scott Glenn (Ezra), Donna Murphy (Dita), Michael Chernus (Arthur), Corey Stoll (Zev), Ali Reza (Dr. Talvar), Zeljko Ivanek (Dr Donald), David Strathairn (Noah), Louis Ozawa Changchien (ARX 03), Joan Allen (Pamela), Oscar Isaac (Üç Numara)
    Yapım: Universal (2012)

    Tony Gilroy’un yönettiği casusluk gerilim macerası “Bourne’un Mirası”, gerçekten bu mirasa sahip çıkıyor. Kurgusu ve kaçıp kovalamacalarıyla seyircilerine gerilim yüklü macera yaşatan film eski usül casusluk filmlerini sevenleri memnun etmeyebilir.

    Ajan Jason Bourne, yazar Robert Ludlum’un (1927-2001) Bourne casusluk seri romanının karakteri. Matt Damon’ın Bourne’u oynadığı bu seri 2002’de Doug Liman’ın “The Bourne Identity-Geçmişi Olmayan Adam” adıyla beyazperdeye aktarıldı. Seriyi 2004’ten itibaren Paul Greengrass yönetmeye başladı. İlk gelen “The Bourne Supremacy-Medusa Darbesi” filmiydi. Ardından 2007’de “The Bourne Ultimatum-Son Ültimatom” geldi. Tony Gilroy’un yönettiği 2012 yapımı “The Bourne Legacy-Bourne’un Mirası”, gerçekten bu mirası sürdürüyor. Edebiyatın ve sinemanın son casuslarından Jason Bourne’un hayaleti bu son filmde hissediliyor. Arada fotoğrafları görünüyor. Kimileri şehirde dolaşırken görüldüğünü söylüyor. Sonuçta istihbarat örgütünün amacı değişmiyor. İşi biten ajanları yok etmek. Bourne’u da yok ettiklerini sanıyorlar. Bunların cevabı gelecek filmlerde olabilir. Alaska’nın soğuğunda ajan Aaron Cross, yeşil ve mavi hapları yutup kendi kendine eğitim yapıyor. Aaron, Alaska’nın buz gibi ortamında tek başına çalışırken, bir dolu an peş peşe yansıyor perdeye. Aaron’ın da çalıştığı Outcome Operasyonu’nda da hareketlilik sürüyor. Çünkü bir operasyon sürüyor. Tek başlarına eğitim yapan ajanların infazı sürüyor. Kimileri değişik haplar içiyor ve ölüyor. Aaron gibilere de yerinde infaz yapmak gerekiyor. Ajanlar, eğitimleri süresince yeşil ve mavi hap kullanmak zorundalar. Yeşil hap fiziksel, maviyse alışkanlık yapıyor ve daha çok zihinsel. Ajanların arada bir muayene için geldikleri tıbbi laboratuvarda Dr. Donald Foite, ruhsal çöküntü halindeyken laboratuvarda katliam yapıyor ve oradan tek kurtulan da Dr. Marta Shearing oluyor. Öte tarafta beş numara Aaron, ormanın içinde başka bir ajanın, üç numaranın kulübesine geliyor. Çünkü hapları tükenmiş. Aaron’ın peşinde alfa kurdu da var. İnsansız uçak kulübeye roket atınca üç numara ölüyor, Aaron kendini kurtarıyor. Sonunda yolu Marta’yla buluşuyor Aaron’ın. Marta, orman içindeki evinden taşınmak üzereyken CIA ajanları geliyor ve onu sorguluyorlar. Sonuçta Marta’yı ortadan kaldırmak için oradalar. Aaron, ortaya çıkıyor ve ikisinin muhteşem macerası da başlıyor. Aaron’ın hap bağımlılığından kurtulabilmesi için Manila’ya gitmeleri gerekiyor. Manila’daki ilâç fabrikasında Marta bunu başarıyor. Aaron, geçmişine dair bir şeyleri de hatırlamaya başlıyor. Irak Savaşı’nda savaşmış, adı da Kenneth J. Kitsom. Elbett Manila’da elbette Outcome da peşlerinde. Orada ARX 03 onları takip ediyor.

    Heyecan dolu aksiyon…

    Aslında bu filmi seyredeken, kurgusu ve karakterlerin çokluğu insanın zihnini karıştırıyor. Bir yerden sonra Aaron ve Marta’nın maceralarının peşine takılınca birçok şey toparlanabiliyor. Bu filmde sinemaskop görüntülerle seyredilmesine doyulmaz aksiyon anları var. Öncelikle Manila sokaklarındaki takip sahneleri nefes kesiyor. Motosikletle kaçan Aaron ve Marta’yı ARX 03’ün takip etmesi filmin özel anlarından. Otomobillerin üzerine tırmanan motosiklet, yol merdivenlerinden de tırmanıyor yokuş yukarı. Alaska’da Aaron’ın eğitimi de çarpıcı. Alaska’da peşindeki insansız uçakla girdiği ölüm kalım mücadelesi de heyecanlı. Bir de alfa kurdu ortaya çıkınca gerilimli macera daha da artıyor. Bu sahneler övgümüze değiyor. Perdede görmek heyecan verici olabilir. Pasifik’te açıklara yol alan Aaron ve Marta’nın maceralarını gelecek filmlerde izlemeye devam edeceğinizi anlıyorsunuz. Film bitiyor, ama macera bitmiyor. Filmdeki müzikler de yüksek sesli ve insanı sürekli gerilim içinde tutuyor. Eski usül casusluk filmlerinden hoşlananlar bu filmin hızını sevmeyecekler belki. Her devrin kendine has anlatım biçimleri oluyor işte. Sean Connery’nin 1960’larda oynadığı “007 James Bond” serisisni sevenler son “007 James Bond” filmlerine ısınamamışlardır. Soğuk savaş bitti, başka savaşlar var şimdi. Gilroy kardeşler, “Bourne’un Mirası” filmine tam anlamıyla damga vurmuşlar. Dan ve John, 1959 doğumlu ikizler. Yönetmen abileri Tony Gilroy 1956 yılında doğmuş. Yönetmen, 2007 yapımı “Michael Clayton-Avukat” filmiyle hatırlanıyor.

    (31 Ağustos 2012)

    Ali Erden

    [email protected]