Cinemarine Yeni Türk Filmleri Haftası’nda Selim Güneş ve Mehmet Aslantuğ Söyleşileri Yapıldı

Bodrum Cinemarine Sinemaları, tarafından düzenlenen Cinemarine Yeni Türk Filmleri Haftası kapsamında dün akşam yönetmen Selim Güneş ve yönetmen – oyuncu Mehmet Aslantuğ söyleşisi yapıldı. Cenk Sezgin moderatörlüğünde yapılan söyleşiler ilgiyle izlendi. Gün içinde Cinemarine Sineması’nda Selim Güneş’in Kar Beyaz’ı, Mehmet Aslantuğ söyleşisi sonrasında ise Cinemarine Sineması’nda ve Bodrum Kalesi’nde Aslantuğ’un Aşkın İkinci Yarısı adlı filmi izlendi. Bugün ise yönetmen – oyuncu Aytaç Ağırlar ile söyleşi yapılacak ve filmi İncir Reçeli gösterilecek.

  • Hafta hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Cinemarine Yeni Türk Filmleri Haftası’nda Selim Güneş ve Mehmet Aslantuğ Söyleşileri Yapıldı yazısına devam et
  • Nar

    Ümit Ünal’ın yönettiği ve Serra Yılmaz, İrem Altuğ, Erdem Akakçe ile İdil Fırat’ın oynadığı Nar, 23 Aralık 2011′de Medyavizyon Film dağıtımıyla Arti Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Hepimiz nar taneleri gibi birbirinden ayrıyız: Hem birbirimize çok benzeriz, hem de birbirimizden çok farklıyız. Ama aynı zamanda hiç açılmamış bir bütün nar gibiyiz. Bizi bir arada tutan kabuk, birbirimize duyduğumuz inançtır. Nar, bir kadının kendi adaletini aramasıyla başlayan bir öyküyü konu ediyor. Nar, apayrı şeylere inanan dört kişiyi bir evin içinde, yarım gün gibi kısa sürede adalet konusunda ve kendilerine yarattıkları inanç dünyaları konusunda çok ciddi bir sorgulamaya tabi tutuyor.

    Nar yazısına devam et

    Altın Portakal’da Panahi’ye Özgürlük Kampanyası

    Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı işbirliğiyle düzenlenen 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin açılış kokteylinin gerçekleşeceği alanda kurulacak büyük standta, İranlı yönetmenler Cafer Panahi ve Mojtaba Mirtahmasb’a özgürlük isteyen özel kartlar dağıtılacak. Türk ve dünya sinemasının tanınmış isimleri tarafından imzalanan “özgürlük kartları”, festivalin gerçekleştirileceği Atatürk Kültür Parkı içinde kurulacak diğer stantlarda imzalanan özgürlük kartlarıyla birleştirilerek İran Büyükelçiliği’ne iletilecek.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Portakal’da Panahi’ye Özgürlük Kampanyası yazısına devam et
  • Sizin Altın Çağınız Hangisi?

    Biricik memleketim Antalya’daki festivale gidemedim. Filmekimi’ne de bilet bulamadım. Festivale gidenlerin arkasında ağlamayı, Filmekimi’ne sızan lâle kart sahiplerine gıcık olmayı bir kenara bırakıp bari bende bir şey yapayım dedim ve son zamanlarda izlediğim ve hâlâ biryerlerde vizyon hükmünü sürdüren filmlerin bir listesini çıkardım. Hani vizyonda kaçırsanız bile DVD.si mutlaka karşınıza çıkacak filmler.

    Midnight in Paris – Paris’te Gece Yarısı
    Yön: Woody Allen
    Oyn: Owen Wilson, Rachel McAdams, Marion Cotillard
    Tür: Çok şeker çok.

    Sen çok yaşa sevgili Woody Allen. Sıkıcı bir Pazartesi sendromu sonrası geldim filmine. 5 dakika içinde alıp götürdün beni oturduğum yerden. Zaten toplamda 15 dakikalık kısa film gibi başladı ve bitti. O kadar güldüm, eğlendim ve o kadar iyi anladım ki zamanla olan derdini. Hani hep başka bir zamanda yaşamış olmayı dileriz ya, bende onlardan biriydim. Kaybolmuştum. Kendi altın çağımı arıyordum. Geçmiş geçmişte kalmalı ve gelecekse bir gün nasılsa gelecek… Önemli olan içinde bulunduğumuz zamanın güzelliğini keşfetmek. Işıklar yandığında Ben & Jerry’s’imin büyük kısmı en sevdiğim kazağıma dökülmüştü. Dışarıda yağmur yağıyordu. Eve yaklaştığımda apartmandan saksofon sesleri yükseliyordu. Sanırım uzun zamandır bir filmden sonra kendimi bu kadar iyi hissetmedim. Bir de küçük dipnot, sanat tarihi, edebiyat, resim ve onların dahileriyle birazcık haşır neşirseniz filmdeki ince espriler sizi gülmekten kırıp geçirecek.

    Dream House – Korku Evi
    Yön: Jim Sheridan
    Oyn: Rachel Weisz, Naomi Watts, Daniel Craig, Marton Csokas
    Tür: Korku bir hayal.

    Hadi Cumartesi gecesi bir korku filmine gidelim mantığıyla sinemaya adım attık. Elimizde pek fazla seçenek yoktu. Soluğu Korku Evi’nde aldık. Korku Evi’nin korku filmi olmadığını anlamamız uzun sürmedi. Karşımızda gerilim, suç, dram karışımı bir film duruyordu. “Eee, O da olur” dedik ve filmin ilk dakikadan adıyla bize attığı kazığı unutmaya çalışarak seyre daldık. Ancaaak, Korku Evi’nin hizmet ettiği türe de yeni bir soluk getirdiğini söylemek zor. Filmin iyi yönleri de yok değil, bir kere emektar bir yönetmeni var; Jim Sheridan… Daniel Craig, Rachel Weisz, Naomi Watts ve Marton Csokas’dan oluşan iyi bir kadrosu var. Üstelik Daniel Craig en iyi performanslarından birini sergiliyor… Ancak senaryosunda çok ciddi çatlaklar var. Çünkü bir yandan Hollywood’un tüm klişe numaralarına oynarken diğer taraftan da sürprizli yapısını korumaya çalışıyor. Bu ikilemde gidip gelirken de inandırıcılığını kaybediyor. Özellikle final sahnesi, en kötü sonlar arasına tereddütsüz girer.

    Red State – Şeytanın İni
    Yön: Kevin Smith
    Oyn: John Goodman, Melissa Leo, Michael Parks, Michael Angarano
    Tür: Politik göndermelerle dolu dini gerilim, ondan da biraz, şundan da…

    Aslına bakarsanız Red State yani Türkçesi Kırmızı Devlet anlamına gelen bu filmin adının Şeytanın İni olarak çevrilmesi, Korku Evi’yle aynı amaca hizmet ediyor. Ama gelin görün ki hiçbir doğaüstü olaya meyil etmemesine karşın Şeytanın İni, sizi korku ve gerilimin dibine sürükleyecek kadar vurucu ve başarılı. Zaten şeytanın kendisinden çok, insanın şeytanı daha tehlikelidir değil mi? Şeytanın İni, fanatik ve de homofobik bir grup hristiyanın şiddet pornosunu gözler önüne seriyor. Dini kullanarak, tongaya düşürdükleri gençlere kendi yöntemleriyle ceza kesmeye çalışan bir tarikat lideri ve müritlerinin tüyler ürpertici ayinlerini anlatan Şeytanın İni, yaratıcı final sahnesiyle de oldukça vurucu. Kıssadan hisse Şeytanın İni, hem gerilimi hem de politik duruşuyla son aylarda vizyona giren filmlerin en iyilerinden…

    Bir Zamanlar Anadolu’da
    Yön: Nuri Bilge Ceylan
    Oyn: Muhammet Uzuner, Taner Birsel, Yılmaz Erdoğan, Fırat Tanış
    Tür: Bir Nuri Bilge Ceylan güzellemesi.

    Nuri Bilge Ceylan, ecnebi memleketlerdeki gururumuz, ülkemizin medar-ı iftarı. Kişisel olarak, filmlerinin çok büyük hayranı olmasam da, kendine has üslûbuna ve giderek geliştirdiği görüntü estetiğine hep saygı duydum. Her yeni filmini merakla bekledim. Bir Zamanlar Anadolu’da da heyecanla beklediğim filmlerinden biriydi. Filmi kim izlese büyülenmiş gibi davranıyor, günlerce filmin etkisinden kurtulamadığını söylüyordu. Tüm bu motivasyonla filmi izlemeye gittim. Filmin ilk 45, hatta 60 dakikasını gerçekten de büyük bir hayranlıkla izledim. Hikâyeyi biliyorsunuz, gece boyunca araştırılan bir cinayet söz konusu. Başkahramanlarımız, Doktor Cemal (Muhammet Uzuner), Savcı Nusret (Taner Birsel), Komiser Naci (Yılmaz Erdoğan) ve katil Kenan (Fırat Tanış)… Bu tayfa, zanlının yönlendirmeleri eşliğinde maktülün kurban edildiği olay mahalini bulmaya çalışıyor. Bu sırada da derinlemesine karakter tahlilleri yapılıyor. Görüntüler leziz, oyunculuklar nefis. Ama uzayıp giden diyaloglar ve kurmaca gibi başlayıp belgesel gibi devam eden akış benim filmden soğumama neden oldu. Yani filmde bir polisiyede olması gereken gizem olmayınca, yada yok olunca diyelim, heyecan kalmıyor. Öyle olunca da 150 küsur dakika sinema salonuna hapsolmuş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Yani ben biraz kendimi kandırılmış hissettim açıkçası. Son bir şey daha, muhtarı canlandıran Ercan Kesal’in oyunculuğuna hayran kaldım. Bu kadar mı iyi tahlil eder insan karakterini, bu kadar mı gerçek oynar. Tebrikler, teşekkürler…

    Friends With Benefits – Arkadaştan Öte
    Yön: Will Gluck
    Oyn: Justin Timberlake, Mila Kunis
    Tür: Yeni moda arkadaşça sevişmek

    Eskiden Justin Timberlake deyince aklıma ilk gelenler, hep uzak durduğum iki şey olurdu: Nsync ve Britney Spears… Haliyle Justin Timberlake de bende hiç iyi duygular uyandırmamıştı. Ama şimdi Justin Timberlake deyince aklıma ilk gelen gerçekten sağlam bir oyuncu olduğu. Son zamanlarda bu kadar filmde adını görmemiz tesadüf olmamalı. Justin de gerçekten ışık var ve onu izlemekten zevk alıyorsunuz. Bu filmde onlardan biri… Ama genel olarak filmden pek hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. İzlerseniz ortalama birkaç saat geçirip eğlenirsiz, izlemezseniz de bir şey kaybetmezsiniz ya, işte tam da öyle bir film. Arafta sıkışıp kalmışlardan.

    The Smurfs – Şirinler
    Yön: Raja Gosnell
    Oyn: Neil Patrick Harris, Jayma Mays, Hank Azaria
    Tür: Yeni nesile şirin öğretiler

    Çocukluğumun favori çizgi filminin sinemaya uyarlanacağını duyduğumda acayip mutlu olmuştum. Zaten çılgınlık boyutunda bir animasyon severim. Ama ne yazık ki Şirinler çok sönük ve sıkıcı olmuş. Tamam, filmin hedef kitlesi küçük çocuklar. Ve filmin genel duruşu, mesajı, sosyal sorumluluk işini yerine getiriyor olabilir ama bu kadar eski ve köklü bir çizgi filmin eski fanları da göz önünde bulundurulmalıydı diye düşünüyorum. Son söz, filmin en iyisi, Şirinler’in ezeli düşmanı Gargamel’i canlandıran Hank Azaria’dı. Ayrıca Şirin Baba’yla özdeşleşen sesin sahibi Engin Alkan’a sevgiler…

    Mr. Popper’s Penguins – Babamın Penguenleri
    Yön: Mark Waters
    Oyn: Jim Carrey, Carla Gugino
    Tür: Hayvanları sevme ve koruma dersi

    Yılın beklenen filmlerinden biriydi. Jim Carrey’i özlemiştik. Penguen fikri güzeldi. Ama film yine çocuklara hitap etme telâşından büyükleri unutmuştu. Her şeye rağmen insani duyguları, aile kavramını, geçmişe saygıyı hatırlattığı için takdire değer.

    Bad Teacher – Kötü Öğretmen
    Yön: Jake Kasdan
    Oyn: Cameron Diaz, Justin Timberlake, Lucy Punch, Jason Segel
    Tür: Öğretmen profiline farklı bir bakış.

    En azından karşımıza farklı bir karakter çıkardığı için bile izlenebilir. Ayrıca Cameron Diaz oyunculuk konusunda her geçen film daha mı iyi oluyor? Kendisini hayranlıkla izledim. Harika bir performans sergiliyor. Eğitim sistemine La Fontaine kafasıyla yaklaşan bu ilginç komedi bence mutlaka görülmeli.

    Bridesmaids – Nedimeler
    Yön: Paul Feig
    Oyn: Kristen Wiig, Maya Rudolph, Rose Byrne
    Tür: Felekten Bir Gece’nin dişi versiyonu

    Üzerinden çok zaman geçse de bu filmle ilgili söylemek istediğim birkaç şey var. Sanırım uzun zamandır hiçbir komedi filminde bu kadar gülmedim. Hangover’ın dişi versiyonu da diyebileceğimiz Nedimeler, çok başarılı bir film. Kristen Wiig harika bir performans sergiliyor. Ayrıca farklı enerjisi ve ışığıyla çok sevdiğim bir oyuncu olan Maya Rudolph’dan gayet başarıyla eşlik ediyor.

    (12 Ekim 2011)

    Gizem Ertürk

    Hangi Film

    Egemen Sancak’ın yönettiği ve Yusuf Sınav, Hamdi Alp, Ercan Tulunay ile Egemen Sancak’ın oynadığı Hangi Film, önümüzdeki aylarda Minusgreen Productions tarafından vizyona çıkarılıyor.
    Efe, Ömer, Engin ve Apo konservatuar tiyatro bölümü 3. sınıfta okuyan, gelecekle ilgili kaygıları olan gençlerdir. Günlük dertlerinden uzaklaştıkları tek an, “Hangi Film?” oynadıkları zamandır. Okulun finallerden önce partisine giderler. Tuhaf bir çocuk dedikleri Onur’la karşılaşırlar ve ot içerler. Daha sonra Onur onları evine davet eder. Eğlenmek için gittikleri o evde, her şey geri dönülmez bir yol alacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Hangi Film yazısına devam et
  • Pera Film’de Videoarde: Latin Amerika ve Karayipler’de Eleştirel Video Sanatı

    Pera Müzesi Ekim ayı film etkinliklerine Videoarde: Latin Amerika ve Karayipler’de Eleştirel Video Sanatı programı ile başlıyor. 07 – 09 Ekim 2011 tarihleri arasında düzenlenen program, küratör Laura Baigorri’nin Latin Amerika ve Karayipler’de 2008 – 2011 yılları arasında AECID (Uluslararası İspanyol İş Birliği ve Geliştirme Ajansı) ve Cervantes Enstitüsü desteğiyle geliştirdiği üç bölümden oluşuyor: Erkekler, Kurtlar ve Erkekler, Hayati Alan ve Benim Yolum: Yerel Hayatta Varlığını Sürdürme Dersleri. Program kapsamında, Küratör Laura Baigorri 08 Ekim saat 16:00’da bir konferans verecek.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Pera Film’de Videoarde: Latin Amerika ve Karayipler’de Eleştirel Video Sanatı yazısına devam et
  • Film Arası Dergisi Sordu: Vesikalı Yarim’i Neden Severiz?

    Yönetmen, eleştirmen ve yazarlar, Türk Sinemasının klâsiklerinden olan Vesikalı Yârim filmiyle ilgili duygu ve düşüncelerini Film Arası Dergisi’yle paylaştı. Ülkü Erakalın, Selma Köksal, Sadi Çilingir, Kerem Akça, Ege Görgün, Yıldız Ramazanoğlu ve Nihan Kaya, Vesikalı Yarim’in sırrını anlattı. Dergide ayrıca büyük ustaya dair önemli yazılara yer veriliyor. Yönetmen Aydın Sayman “Lütfi Akad’ın Kalemi Başka Kalemlere Benzemez” başlıklı yazısı ile Akad’ın ifade gücüne vurgu yaparken, eleştirmen Burçak Evren “Ustasız Usta; Lütfi Akad” isimli makalesi ile Akad’ın üslûbuna dair bir değerlendirme yapıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Film Arası Dergisi Sordu: Vesikalı Yarim’i Neden Severiz? yazısına devam et
  • Can Filminin Afişi Hazırlandı, Web Sitesi Yayında

    Yapımcılığını Defne Film Prodüksiyon’un üstlendiği, yönetmenliğini ve senaristliğini Raşit Çelikezer’in yaptığı, başlıca rollerinde Selen Uçer, Serdar Orçin, Yusuf Berkan Demirbağ, Erkan Avcı, Cengiz Bozkurt, İdil Yener, Erdal Cindoruk, Zeynep Yalçın, Güray Görkem ve Serhat Nalbantoğlu’nun yer aldığı Can adlı filminin afişi hazırlandı, web sitesi yayına başladı.
    48. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde yarışacak olan Can, aileler ve çocukları üzerine eğilen bir film. Anne – baba olmayı, sabretmeyi, sevgiyi, gururu ve pişman olmayı, toplumdaki yerini dengelemeye çalışan insanların öyküsünü anlatıyor.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Pearl Jam 20 Belgeseli Cinebonus’larda

    Ünlü Pearl Jam grubunu anlatan Pearl Jam 20, belgeseli İstanbul, İzmir ve Ankara’daki Cinebonus Sinemaları’nda tek seans olarak gösteriliyor. Pearl Jam grubunun kuruluşundan günümüze kadar uzanan tarihini gözler önüne seren belgesel, grubun çıkışlarından yükselişlerine, megastara dönüşüp kariyerlerlerinin en yükseğindeyken geri çekilmelerini ve yarattıkları çalışma kültürünü başarıya nasıl çevirdiklerini anlatıyor. Belgesel, grubun 1.200 saatlik, daha önce hiç su yüzüne çıkmamış görüntülerinin bir araya getirilmesi ile oluşturuldu. Pearl Jam 20 tamamen Pearl Jam grubunun portresini yansıtıyor.

    Pearl Jam 20 Belgeseli Cinebonus’larda yazısına devam et

    14. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali Sona Erdi

    Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla ve Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) tarafından 14 yıldır organize edilen İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali, dün son gösterimlerini gerçekleştirdi. 29 Eylül Perşembe günü başlayan festival 5 günde 11 bin 170 kişi tarafından takip edildi. Bu yıl DarAlanlar temasıyla organize edilen ve 23’ü Türkiye’den 47’si yurtdışından olmak üzere 70 filmin gösterildiği festivale 14 farklı ülkeden 20 yabancı yönetmen konuk olarak katıldı. Ücretsiz gösterilen filmler sinemaseverlerden büyük ilgi gördü.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    14. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali Sona Erdi yazısına devam et