Kovboylar ve Uzaylılar (Cowboys & Aliens)
Yönetmen: Jon Favreau
Senaryo: Roberto Orci-Alex Kurtzman-Damon Lindelof-Mark Fergus-Hawk Otsby
Müzik: Harry Gregson-Williams
Oyuncular: Daniel Craig (Jake), Harrison Ford (Woodrow), Abigail Spencer (Alice), Keith Caradine (Şerif Taggart), Olivia Wilde (Ella), Sam Rockwell (Doc), Paul Dano (Percy), Clancy Brown (Vaiz)
Yapım: Universal-DreamWorks (2011
“Demir Adam” filmiyle bilinen Amerikalı yönetmen Jon Favreau’nun “Kovboylar ve Uzaylılar”, bir bilimkurgu western filmi. Filmin alt metninde 11 Eylül sonrasında Amerika’nın dış dünyayı fark edişi var.
Bu film bir bilimkurgu, ama bir western. Kovboy filmlerine mekân veren Arizona da başrolde. Hikâye 1873 yılında geçiyor. Yani Amerika’nın iç savaşından sekiz yıl sonrası. Arizona bozkırında yaralı bir adam kendine gelirken, geçmişine dair hiçbir şey hatırlamıyor. Belleği silinmiş yabancı sol kolundaki tuhaf bilekliğe de anlam veremiyor. Üç insan avcısını hakladıktan sonra yaralı olarak, önceleri altın madenciliği yapan, şimdilerde eski albay Woodrow Dolarhyde’ın sığırlarıyla geçinen kasabaya misafir oluyor. Vaizin evine giren yabancı, vaiz yaralarını temizledikten sonra kasabalıyla tanışıyor. Woodroow’un şımarık oğlu Percy’ye dersini verdikten sonra kovboy filmlerindeki klâsik anlar da perdeyi kuşatmaya başlıyor. Aslında bu film, sonradan aranan bir suçlu olan Jake Lonergan gibi gizemli. Uzaylı yaratıklar yavaş yavaş varlıklarını hissettirdikçe Jake’in zihninin derinliklerindekiler de dışarıya yansımaya başlıyor. Yeryüzündeki altın madeninin peşindeki uzaylılar insanları da kaçırarak onlardaki zayıf yerleri deneylerle keşfediyorlar. Elbette, Woodrow ve Jake, kasabalılarla beraber uzaylıların peşine düşüyorlar. Bu iz sürmeye Apaçi kızılderileri de katılıyor. Filmde, Jake kadar gizemli Ella Swenson da var. Hatta doğaüstü güçleri. Vaiz, Jake’le ilk tanışmalarında ona, “İyi olanların kötülük yaptığını, kötü olanların da iyilik yaptıklarını çok gördüm” diyor. İyi ve kötü algısı, göreceli ve kültürlere göre değişebiliyor. Aslında genel bakışla en kötü olan Jake. Film, vaizin “iyi” ve “kötü” üzerine söylediklerinin izinden gidiyor. Filmdeki metaforları da fark etmek gerekecek. Amerika, 11 Eylül saldırısıyla gerçek anlamda kendisinin dışındaki dünyayı fark etti. Ardından büyük bir intikam duygusuyla kanlı trajediler yaşattı. Uzaylılar, sanki Amerika’nın dışındaki dünya.
Tam bir western…
Bu film gerçekten görsel anlamda da etkileyici. Sinemaskop çerçevelerle yansıyan Arizona’nın bozkırlarındaki sarı tonlar görsel anlamda çarpıyor. Sanki, 1960’lardaki westernlerin tadını yaratıyor bu görsellik. Doc’un işlettiği “saloon” klâsik Hollywood westernlerindeki gibi. Kasaba da aynı hissi veriyor. Elbette kovboylar da öyle. Uzaylıların gotik bir binayı çağrıştıran uzay gemisi de görkemli. Hem dışı hem içiyle. Geminin içi kasvetli ve gri tonlar öne çıkıyor. Filmin kameramanı New Yorklu Matthew Libatique de şöhretli. Bu kameramanı Darren Aronofsky’nin filmlerinden hatırlayabilirsiniz. Hatta Jon Favreau’nun “Iron Man – Demir Adam” filmlerinin de gözleri oldu. 1966 New York doğumlu Jon Favreau, ülkemizde bilinen, belki de “Demir Adam” filmleriyle tutkunları olan yönetmenlerden. O bir yönetmen, yapımcı, oyuncu ve senarist. Fonda duyulan muhteşem müzikleri yazan 1961 doğumlu İngiliz besteci Harry Gregson-Williams, 2004 yapımı “Shrek 2 – Şrek 2” filmine hazırladığı müziklerle hatırlanıyor. Beeban Kidron’ın 2004 yapımı “Bridget Jones: The Edge of Reason – Bridget Jones: Mantığın Sınırı”, Ridley Scott’ın 2005 yapımı “Kingdom of Heaven – Cennetin Krallığı” ve birçok bilinen filme müzik yazdı bu besteci. Platinum Studios’tan 2006 yılında çıkan Scott Mitchell Rosenberg’ün aynı adlı çizgi romanından uyarlandı 2011 yapımı “Cowboys & Aliens – Kovboylar ve Uzaylılar” filmi. Filmdeki canavar görünümlü uzaylılar için, 1940 doğumlu İsviçreli gerçeküstücü heykeltıraş ve ressam HR Giger’in tasarımlarından ilham alınmış sanki. Roger Donaldson’ın 1995 yapımı “Species – Tehlikeli Tür” bilimkurgu filmini görmüşseniz fark edebiliyorsunuz bunu. “Kovboylar ve Uzaylılar”, sinema sanatına kattığı zengin görsellikle sinemasevere heyecan veriyor. Ancak sinema perdesinde tadı çıkıyor bu görselliğin. “007 James Bond” Daniel Craig’le “Indiana Jones” Harrison Ford’un performansları da ilham verici.
(16 Eylül 2011)
Ali Erden