Disney Pixar’ın Altın Küre ödüllü Arabalar filminin macera ve yarış tutkunu sevimli arabaları önemli bir rekora imza atarak geri döndü. 19 Ağustos’ta vizyona giren Arabalar 2 gösterime girdiği haftasonu gerçekleştirdiği 1.906.785 TL’lik hasılat ile en iyi açılış yapan animasyon filmi ünvanına sahip oldu. The Walt Disney Company Türkiye, Yunanistan & Kıbrıs Bölge Müdürü Sinan Ceylan konuyla ilgili “Arabalar, Disney Pixar’ın en sevilen animasyon filmlerinden biri oldu. Arabalar 2’nin de öngörülerimizi boşa çıkarmayıp beklentilerimizin üstüne geçtiğini görmek oldukça mutluluk verici.” dedi.
Aylık arşivler: Ağustos 2011
Umut Sanat Sinemaları
Umut Sanat Sinemaları,
26 Ağustos – 01 Eylül 2011 seansları için tıklayınız.
02 – 08 Eylül 2011 seansları için tıklayınız.
Ah Paris, Vampir Öpücüğü Bana Tuzak Kurdu
Mevsim yaz. Ortalık sakin. Vizyondaki film sayısı az. Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2’den Maymunlar Cehennemi: Başlangıç’a etraftaki yenileri de sömürdüyseniz ve de sıkılmaya başladıysanız alternatif aramanın tam zamanıdır. Ben yaptım, çok da iyi geldi. İşte yakın zamanda izlediğim, ev sinemamın medar-ı iftiharları…
Vampire’s Kiss – Vampir Öpücüğü (1988)
Yön: Robert Bierman
Oyn: Nicolas Cage, Maria Conchita Alonso, Jennifer Beals
Filmin derdi ne?
1980’lerin sonu… New York… 60’ların, 70’lerin çiçek çocuklar solmuş, çayır çimenlerden beton binalara tıkılmaya başlamıştır. Eğlence anlayışı iş çıkışı doluşulan kulüplerde dans, alkol, uyuşturucu ve tek gecelik ilişkilerden ibarettir. İşte bu tabloda, kahramanımız Peter Loew ile tanışırız. Peter, gündüzleri bir yayınevinde yönetici olarak çalışmakta, geceleri ise lüks kulüplerde one night stand ilişkiler yaşamaktadır. Yine böyle bir gecede evinin camından içeri giren yarasa onu çok korkutur. Vampir filmlerine ve Nosferatu’ya meraklı kahramanımız sonraki günlerde ilişkiye girdiği kadınlardan birinin vampir olduğuna ve onun tarafından ısırılarak vampire dönüşmeye başladığına inanmaya başlar. Peter diğer taraftan da düzenli olarak psikolog gözetiminde olan, akıl sağlığı ve sinir sistemi çökmek üzere olan bir insandır. Bu noktada, gerçek bir aile, aşk ve arkadaşlık ilişkisinden yoksun olan Peter deliliğin en uç sınırlarında tehlikeli bir yolculuğa başlar.
Kıssadan Hisse
Modern şehir yaşamına, karanlık bir komediyle gönderme yapan Vampir Öpücüğü; özünde insanları doğru yola sokmayı görev edinmiş filmlerden. Yalnız yaşamanın, boğucu iş hayatının, patron – çalışan geriliminin, alkol ve uyuşturucunun kol gezdiği gece hayatının insanı deliliğe sürükleyeceği mesajı veren filmin, vampir metaforu üzerinden güçlü bir anlatımı var. Nicolas Cage’in müthiş bir performans sergilendiğinin de altını çizmek gerek. Aktörü beğenmeyen sinemaseverlerin bile bu filmi izleyerek fikirlerinin değişeceğini düşünüyorum. En azından bu film için. Aktör canlı canlı böcek bile yiyor? Daha ne yapsın?
Forget Paris – Ah Paris (1995)
Yön: Billy Crystal
Oyn: Billy Crystal, Debra Winger
Filmin Derdi Ne?
80’li ve 90’lı yılların romantik komedilerini seviyorsanız, Billy Crystal’ın hem senaryo yazım aşamasında yer aldığı hem de yönetmenlik koltuğuna geçip başrolünde oynadığı Ah Paris’ten daha iyi bir seçim olamaz. Başrolü Debra Winger ile paylaşan Crystal filmde; kadın erkek ilişkilerini çok iyi yakalıyor. Aşıklar şehri Paris’te tutkulu bir başlangıç… Aşkla yapılan bir evlilik. Çok geçmeden başlayan evlilik krizleri… Kadın, adamla birlikte olabilmek için işini gücünü bırakmıştır. Adamsa her zamankinden çok çalışmaya başlar. Kadın yalnız hisseder. Erkek farkına varmaz. Sonunda kadın işine geri dönmek ister. Erkek arıza yapar. Sonra ayrılık gelir. Araya ayrılık girince aşk kendini gösterir. Yeniden bir araya gelinir. Sonra aynı sorunlar… Yine yeni yeniden… Bir şekilde bir arada kalabilmenin yolu aranır durur…
Kıssadan Hisse
Mükemmel ilişki yoktur. Hiçbir ilişki başladığı günkü gibi kalamaz. Sorunlar hep olacaktır. Önemli olan bunlarla baş edilmeyi başarmak gibi mesajlar veren Ah Paris, günümüzdeki bayağı romantik komedilerin aksine yer yer de tiyatral havasıyla keyifle izlenen bir hikaye…
Klopka – Tuzak (2007)
Yön: Srdan Golubovic
Oyn: Nebojsa Glogovac, Natasa Ninkovic, Anica Dobra
Filmin Derdi Ne?
Bosna Hersek’de yaşayan bir çekirdek aile ile tanışıyoruz. Baba ufak bir yer işletiyor, anne öğretmen bir de ufak çocukları var. Gayet de mutlular. Taa ki küçük oğulları bir gün aniden rahatsızlanıp hastaneye kaldırılana kadar. Çocuklarının kalbinde ciddi bir rahatsızlık var ve hemen ameliyat edilmezse ölebilir. Üstelik ameliyat o ülkede bile yapılamıyor. Ameliyatın bedeli ise çok yüksek… Aile tüm imkânlarını zorlasa da parayı denkleştiremiyor. Sonunda çareyi gazeteye ilân vermekte buluyor. İşte asıl hikâye bundan sonra başlıyor. Bir adam çıkıp hastane masraflarını karşılayacağını ancak karşılığında bir canı almasını istiyor. Siz olsaydınız ne yapardınız?
Kıssadan Hisse
2007 yapımlı Bosna Hersek yapımı “Klopka” özünde Doğu Avrupa betimlemesi. Kapitalizmin acımasızlığına, sağlık sisteminin ticarethaneye dönüşüne, emeğiyle para kazanmaya çalışan insanların nasıl ezildiğine, hayat şartların insanları neler yapmaya zorladığına, ailenin, evlilik ilişkilerinin temellerinin sağlamlığına kadar inen çok sağduyulu, cesur bir film Tuzak.
(30 Ağustos 2011)
Gizem Ertürk
Tüm Şirketler
Tüm Şirketler, 19 – 21 Ağustos 2011 Haftasonu (Weekend) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
Küresel Bir Kültür Projesi: Büyük Sinema Klasikleri 3D
Aphex Film, Büyük Sinema Klasikleri 3D Projesi adı altında Charlie Chaplin’in 12 filmi için, eserlerin telif haklarına sahip olan Film Preservation Associates (ABD) ile tüm dünya kapsamında bir ortaklık anlaşması imzaladı ve Charlie Chaplin 3D serisi için üretim çalışmalarına başladı. Filmler müzik ve derlemeleriyle tamamen orijinal olacak. Charlie Chaplin 3D serisinden ilk derlemenin tüm dünya çapında 23 Nisan 2012′de vizyona girmesi hedefleniyor. Türkiye’nin ilk küresel kültür projesi olan Büyük Sinema Klasikleri 3D sayesinde, yedinci sanatın klâsikleri, tüm dünyada yeni nesil sinemaseverlerle buluşacak.
Küresel Bir Kültür Projesi: Büyük Sinema Klasikleri 3D yazısına devam et
Denizli Beyaz Sahne Sinemaları
Denizli Beyaz Sahne Sinemaları,
26 Ağustos – 01 Eylül 2011 seansları için tıklayınız.
02 – 08 Eylül 2011 seansları için tıklayınız.
Paradoks Sine-Felsefe Yaz Seminerleri 13: Broken Arrow, Savaş ve Nefret – Barış ve Gelecek Umudu
SİYAD üyesi felsefeci – sinema yazarı Metin Gönen eğitmenliğindeki Paradoks Sine-Felsefe Yaz Seminerleri, 13. haftasında Delmer Daves’in yönettiği ve başrollerinde James Stewart ile Jeff Chandler’ın oynadığı Broken Arrow filmini Savaş ve Nefret – Barış ve Gelecek Umudu başlıklarıyla birlikte inceliyor. Broken Arrow, Apaçilerin insani ve hatta barışçı yönünü ortaya koymakla kalmıyor, beyaz adamın savaşçı ve ırkçı kimliğini de deşifre ediyor. Seminer, 04 Eylül 2011 Pazar günü 11:00 – 15:00 saatleri arasında “Validebağ Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi, Kadıköy, İstanbul” adresinde yapılacak.
Paradoks Sine-Felsefe Yaz Seminerleri 13: Broken Arrow, Savaş ve Nefret – Barış ve Gelecek Umudu yazısına devam et
Film Arası Dergisi’nde Sinema Yazarı M. Nedim Hazar: Sinemacılar El Açmaya Alıştırıldı
Hükümete yakın sinema çevrelerinin suskunluğunu masaya yatıran Film Arası Dergisi, konuyu sinema yazarlarına sordu. Sinema Meclisi’ne konuşan sinema yazarları, söz konusu çevrelerin suskunluğunu yorumladı. Konuyla ilgili olarak Zaman Gazetesi Sinema Yazarı M. Nedim Hazar, “Sinemacılar yeterli izleyici bulamadıkları için bir tür ‘modern dilenci’ durumuna düşmüş maalesef.” dedi.
Film Arası Dergisi’nde Sinema Yazarı M. Nedim Hazar: Sinemacılar El Açmaya Alıştırıldı yazısına devam et
48. Altın Portakal Panellerine de Kadın Eli Değecek
Bu yıl, Ve Kadın Dünyaya Dokundu ana teması üzerine şekillenen 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında yapılacak panellerde kadın teması, kadın uzmanlar tarafından tartışılacak. 80’lerden Günümüze Sinemada Kadın Temsilleri paneli Prof. Dr. Ruken Öztürk, Beden Politikalarının Sinemadaki Yansımaları paneli Yrd. Doç. Dr. Merih Taşkaya, Sinemada Kadın Emeği paneli Yrd. Doç. Dr. Gül Yaşartürk, Belgesel Sinema ve Kadın paneli Yrd. Doç. Dr. Emine Uçar İlbuğa tarafından yönetilecek.
48. Altın Portakal Panellerine de Kadın Eli Değecek yazısına devam et
Umut Sanat Filmcilik
Umut Sanat Filmcilik, 19 – 21 Ağustos 2011 Haftasonu (Weekend) Box Office listesi için tıklayınız.
Cuma Günü Vizyona Girecek Babamın Penguenleri, Ön Gösterim ile Turkcell Kuruçeşme Arena’da
İki senedir Boğaz’ın keyfini film keyfiyle birleştirmek isteyen sinemaseverleri de ağırlayan Turkcell Kuruçeşme Arena’nın perdesinde 23 Ağustos Salı akşamı ön gösterimiyle Babamın Penguenleri filmi olacak. Aynı zamanda gnctrkcll Açıkhava Sinema Festivali’nin son günü olan gecede, Model Grubu da sahneye çıkarak geceyi önce müzikle renklendirecek. Gerçekten soğutulmuş bir sette, canlı Gentoo penguenleriyle çekilen ve başrollerinde Jim Carrey, Carla Gugino, Madeline Carroll, James Chen ile Angela Lansbury’nin oynadığı film, bir çocuk kitabı klâsiği olan Boyacının Penguenleri’nin modern bir uyarlaması.
Arabalar Boğaz’a İndi
21 Ağustos gecesi Turkcell Kuruçeşme Arena tarihin en eğlenceli araba yarışına sahne oldu. Altın Küre ödüllü Cars film serisinin ikinci filmi olan Arabalar 2 (Cars 2), boğazın ışıkları altında izleyicileriyle buluştu. Arabaların sihirli dünyasında yaşanan ilgi çekici bir casusluk macerasını anlatan, Türkçe seslendirmeli film tanıdık iki sese sahipti. Başroldeki yarış arabası Şimşek McQueen’in seslendirmesini Yekta Kopan yaparken, Şimşek Mc Queen’in bir numaralı rakibi olan Avrupa’nın en ünlü yarış otomobili Francesco Bernoulli’nin seslendirmesini ise ünlü komedyen Cem Yılmaz yaptı.
Arabalar Boğaz’a İndi yazısına devam et
Eylül, Montreal Film Festivali’nde
Fotoğraf sanatçısı Cemil Ağacıkoğlu’nun ilk uzun metraj filmi Eylül, 18 – 28 Ağustos 2011 tarihleri arasında düzenlenen 35. Montreal Dünya Film Festivali’nin İlk Filmler Dünya Yarışması’nda gösteriliyor. Filmin dünya prömiyeri de 25 Ağustos’ta festivaldeki ilk gösterimiyle Montreal’de gerçekleştirilecek. Eylül ayrıca 17 – 25 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek, 18. Adana Altın Koza Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Türkiye prömiyerini yapacak. Yusuf adında genç bir adamın hüzünlü hikâyesini konu alan filmin başrollerinde Turgay Aydın, Görkem Yeltan ve Elena Polyanskaya yer alıyor.
Sekans Sinema Yazıları Seçkisi 4 Kitapçılardaki Yerini Aldı
Sekans Sinema Yazıları Seçkisi serisinin dördüncü yapıtı kitapçılardaki yerini aldı. Kitabın eleştiri sayfalarında Kray, Un Homme Qui Cire ve Ses filmleri ele alınırken, çözümleme başlığı altında Lola + Bilidikid ve Yurtdışı Turnesi filmleri üzerinden toplum cinsiyet tartışmasına ve Siyah Kuğu filminin anlatısal çözümlemesine yer veriliyor. Kitabın mini söyleşi bölümüne Bela Tarr konuk ediliyor. 100. Yaşında bölümünde Çarlık Rusya döneminin ilk uzun metrajlı filmi olan Sivastopol Savunması, belgesel bölümünde ise 3. sayıda yer alan Keith Beattie’nin rocumentary üzerine yazmış olduğu yazının devamı bulunuyor.
Sekans Sinema Yazıları Seçkisi 4 Kitapçılardaki Yerini Aldı yazısına devam et
Türkiye’nin İlk Kuantum Filmi Eş Ruhumun Eş Zamanı’nın Çekimleri Başladı
Türkiye’nin ilk kuantum filmi Eş Ruhumun Eş Zamanı’nın çekimleri başladı. Yapımcı ve yönetmenliğini, Türkiye’de kuantum teknikleri konusunda yaptığı çalışmalarla başarısını tescilleyen bir isim, bu konuda gerçek bir duayen R. Şanal Günseli üstleniyor. Senaryosunu R. Şanal Günseli ve Işık Elçi Günseli’nin birlikte kaleme aldığı filmde, Musa Uzunlar, Aylin Kabasakal, Uğur Çavuşoğlu, Zeynep Utku, Melisa Nalçak, Hakan Korkmazyürek, Tuğçe Ersoy ve Gül Yerlikaya gibi isimler rol alıyor. Eş Ruhumun Eş Zamanı, sevginin, pozitif düşünmenin insan yaşamına etkilerini gözler önüne seren gizemli bir öyküyü anlatıyor.