Tüm Sinemalar, 19 – 25 Ağustos 2011 seansları için tıklayınız. (Eksiksiz liste değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listeden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Günlük arşivler: 18 Ağustos 2011
Şeytanın İni (Yönetmen: Kevin Smith)
Kevin Smith’in yönettiği ve John Goodman, Melissa Leo, Michael Parks, Michael Angarano ile Deborah Aquila’nın oynadığı Şeytanın İni (Red State), 30 Eylül 2011’de Tiglon Film dağıtımıyla Kalinos Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Lisede öğrenim görmekte olan üç genç, bir kadınla buluşmaya giderler. Ancak gittikleri yerde onları çok büyük, esrarengiz bir tehlike beklemektedir: Yaşayış tarzlarını onaylamadıkları insanlara düzenledikleri ayinler sırasında türlü işkenceler yapmakta olan gizli bir tarikat. Tuzağa düşen gençlerin kurtulmak için yaptıkları çabalar bir dizi olayı tetikleyip, insanın içindeki kötülüğün sınırlarını teste tabi tutacaktır.
Özen Film Sinemaları ve Filmleri
Özen Film Sinemaları ve Filmleri, 19 – 25 Ağustos 2011 seansları için tıklayınız.
Uzaylılar Bir Gece Londra’ya İndi
Uzaylıların Şafağı (Attack the Block)
Yönetmen-Senaryo: Joe Cornish
Müzik: Steven Price
Görüntü. Thomas Townend
Oyuncular: Jodie Whittaker (Sam), John Boyega (Moses), Alex Esmail (Pest), Jumayn Hunter (Hi-Hatz), Leeon Jones (Jerome), Franz Drameh (Dennis), Simon Howard (Biggz)
Yapım: Studio Canal- Film4-UK Film (2011)
İngiliz Joe Cornish’in ilk yönetmenlik deneyimi olan “Uzaylıların Şafağı”, Londra’nın güneyindeki banliyöye bir gece boyunca uzaylı yaratıkların istilâsını anlatıyor.
Londra’nın güneyinde geçen filmde her şey bir gecede oluyor. Sanki rüya-kâbus gibi. Londra’nın güneyinde banliyöler yoğun. Orada yoksulluk ve geleceksizlik var. Gençler umutsuz ve çetecilik oynuyor. Uzaylılar, durup dururken bu serseri gençlere çarpıyorlar bu hafif korku-bilimkurgu filminde. “Attack the Block – Uzaylıların Şafağı”nın alt metnini araştırmak, metaforları bulmak ve simgelerin anlamlarını yerli yerine koymak tam bir macera. Belki de bu filmde, hiçbiri yoktur ve her şey heyecan olsun diye perdeden yansıtılmıştır. Biliyorsunuz, birkaç hafta önce Londra’nın güneyindeki Totenham’da yoksul gençler ve göçmenler ayaklanmıştı. Arada bir de olsa, geleceksiz ve çetelere bulaşmış gençler buralarda anarşizm yaratıyorlar. Yönetmen, bu filminde bu geleceksiz gençlerden ilham almış. “Uzaylıların Şafağı”, 1968’de Londra’da doğan aktör, senarist ve yönetmen Joe Cornish’in de yönettiği ilk uzun sinema filmi.
Hepsi dişi içindi…
Havai fişeklerin patladığı gecenin karanlığında, Moses’ın çetesi hemşire Sam’i soyduktan sonra karanlık gökyüzünden tuhaf bir yaratık çetenin yakınına düşüyor. Moses, maymuna benzer bu tuhaf yaratığı sıkıştırıp öldürüyor. Ardından, geceden bile daha siyah başka yaratıklar banliyöye yağmaya başlıyor. Dişleri zümrüt yeşili gibi parlayan yaratıklar sadece çetenin peşine düşüyor. Özellikle de Moses’ın. Bu bir intikâm öfkesi mi, diye düşünürken bir yerde Moses’ın montuna daha önce öldürdüğü uzaylı yaratığın kokusu bulaşmış. Ölen dişi bir yaratıkmış. Bu koku, tüm uzaylı yaratık erkeklerine cinsel davet gönderiyormuş. Hikâyeye birçok karakter de dahil oluyor sonra. Uyuşturucu satıcıları, gençler ve onlara katılmak zorunda kalan hemşire Sam bu filmin birkaç karakteri. Sonunda kahraman Moses, uzaylı yaratıkları yok etse de polise bunu nasıl kanıtlayacak? Uzaylıları, banliyödeki birkaç kişiden başka kimse de görmüyor. Polis, arayıp da bulamadığı çeteci gençlerin hepsini tutukluyor ve sorunu da çözüveriyor. Sanki her şey, birkaç kişinin aynı kâbusu görmesi gibi “Uzaylıların Şafağı”nda. Filmin görselliği de gerçekten heyecan verici. Sokakların gece atmosferinde yansıyışı, sinemaskop görüntülerle bile bir kasvet yaratabiliyor perdede. Zaten bu hikâye bir gece boyunca sürüyor. Fonda duyulan müzikler de iyi. Bu film, tipik Hollywood uzaylı filmlerine de benzemiyor. Kendine özgü, alt metinleri olan ve kült mertebesine ulaşabilecek filmlerden biri bu.
(25 Ağustos 2011)
Ali Erden
sinerden@hotmail.com
Babamın Penguenleri
Mark Waters’ın yönettiği ve Jim Carrey, Carla Gugino, Angela Lansbury ile Ophelia Lovibond’un oynadığı Babamın Penguenleri (Mr. Popper’s Penguins), 26 Ağustos 2011’de Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ailesinden ayrı, lüks bir hayat süren Bay Popper, çalıştığı firmanın da ortağı olmak üzeredir. Tam o sırada babası Antartika’dan bir paketi gönderir. Kolinin içinde bir penguenle karşılaşan Tommy, penguenden kurtulmak için elinden geleni yapar. Ancak kimse pengueni almaya meraklı değildir. Popper’ın hayatı alt üst olsada ailesinin önemini anlamaya başlamıştır.
Babamın Penguenleri yazısına devam et
Mucizeyi Kadınlar Yaratır
Douglas McGrath’ın yönettiği ve Sarah Jessica Parker, Pierce Brosnan ile Busy Philipps’in oynadığı Mucizeyi Kadınlar Yaratır (I Don’t Know How She Does It), 23 Eylül 2011’de UIP Filmcilik dağıtımıyla TMC Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Kate Reddy, bir finansal yönetim firmasında çalışırken kocası Richard ve iki çocuğuna zaman ayırmaya çabalamakta, işi ve evi arasında denge kurmaya uğraşmaktadır. Bekâr arkadaşları onun bu enerjisini anlamakta zorlanmaktadır. Kate, New York’a sık sık geziler gerektiren önemli bir müşteri portföyü teslim aldığında hayatları daha da karmaşık bir hale gelir.
Dostları Yönetmen Yücel Çakmaklı’yı Anacak
Türk sinemasının ustalarından yönetmen Yücel Çakmaklı, vefatının 3. yılında düzenlenecek bir programla anılacak. 23 Ağustos 2009’da vefat eden Çakmaklı’nın yakın dostları yönetmen Mesut Uçakan ve prodüktör Ali Osman Emirosmanoğlu, anma programını 22 Ağustos’ta düzenleyecek. Öğle saatlerinde Yücel Çakmaklı’nın Zincirlikuyu Mezarlığı’nda bulunan kabrine düzenlenecek ziyaretle başlayacak olan anma programı, Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde devam edecek ve yönetmenin en önemli filmlerinden biri olan, başrollerini Türkan Şoray ile İzzet Günay’ın paylaştığı Birleşen Yollar isimli filmi gösterilecek.
Dostları Yönetmen Yücel Çakmaklı’yı Anacak yazısına devam et
Tiglon Film Filmleri
Tiglon Film Filmleri, 19 – 25 Ağustos 2011 seansları için tıklayınız.