31 Aralık 2010 Haftası

“Hayde Bre” adlı ‘samimi film’, tüm fazlalıklarına ve tartım sorunlarına rağmen belleğime üç not düştü: Bir; çok doğru: “Kendini ait hissettiğin yer evindir.” İki; çocuklarıyla yaşam savaşı veren bir anne, gerçekten de, ‘her anlamda’ azami dayanıklı müstesna bir varlıktır. Üç; Nilüfer Açıkalın, bu rolünü (Saadet) tamamıyla ‘giyinmiş’ ve mükemmel oynamıştır.

“Gulliver’in Gezileri”, İrlandalı yazar Jonathan Swift’in (1667 – 1745), hem kurumları, hem de insan açgözlülüğünü eleştiren, dört bölümden oluşan, dünyanın da temel 100 eseri arasında bulunan kitabının ruhunu, günümüz rekabet sisteminde saflığını koruyup aşka inanan komik başkarakterini Bermuda Şeytan Üçgeni içinde bir yolculukla cüceler dünyasına götürerek aynen aktarıyor. Ancak, stil olarak günümüz popüler güldürü anlayışını, Jack Black’in canlandırdığı, anti – yakışıklı, kaba ve sevimli adam sentezi karakterle çılgın uçlara çekiyor. Yarattığı masalımsı dünya ise mükemmel… “Shark Tale” ve “Monsters vs Aliens” gibi önemli animasyonlara da imza atan yönetmen Rob Letterman, mekânları, arka plânları, nesneleri, figürleri en zenginleştirilmiş şekilde tasarlayıp orantılayarak çerçeveye yerleştirmiş ve katıksız bir görsel kalitede sunmuş. Ve 3D ile de boyutlandırıp, seyircinin sinemasal doygunluğunu üst seviyelere çıkarmış. Memnun kalmamanız için bir neden yok.
Uzun eleştiri için tıklayınız.

“Çapkın”, duygularından arınmış biçimde zengin kadınlara tutunan ve cinsel cazibesi / gücü sayesinde para emerek sistemin içinde var olma savaşı veren genç adamın, ‘kendisinin kadın karşılığı’ bir kıza tutulması ile ‘tuzla buz’ olmasını, “Young Adam” ve “Asylum”la tanıdığımız yaman İngiliz David Mackenzie, hikâyenin gereklerini yerine getirerek tam anlatmış. Sinemanın gördüğü jigololar içinde, Richard Gere’dan (“American Gigolo” / 1980) sonra, günahlarıyla parlayan kent L. A.’de ‘iş tutan’ ve finalde ‘aşkını gömüp ruhunu satmayan’ genç jigolo rolünde Ashton Kutcher da özel bir yere sahip artık.

“Aslı Gibidir”, orta yaşlı İngiliz yazar ile onu İtalya, Toscana’da gezdiren sanat galerisi sahibesi Fransız kadının bir günlük hikâyesi. Gün ilerledikçe ve diyaloglar da evlilik, evlât sahibi olma, çatışmalar, bencillik, karşılıksız – yıpratıcı duygular gibi konulara açıldıkça bir karı – koca ilişkisinin ciddi ruh haline girmelerini anlatıp, seyirciyi de bu imgelemle gerçek arasındaki katmanlı yapının içine çekiyor: Yoksa sahiden karı kocalar mı? Gerçek çift olmasalar da ‘aslı gibiler’! İlk sahnelerdeki sürekli konuşmalarla zorlanma ihtimaliniz olsa da, giderek yükselen ‘gerilim’ ve ‘çok canlı’ kamera çalışmasının etkisinde, kendi hayatınızın içinde buluyorsunuz kendinizi. Sonuç: Bittiğinde, bir ustanın eserini izlediğinizi tam olarak hissettiğiniz filmlerden.

(28 Aralık 2010)

Ali Ulvi Uyanık

ali.ulvi.uyanik

Sekans Sinema Grubu 2011 Seminerleri Başlıyor

Sekans Sinema Grubu Yıllık Seminer Programı açıklandı. “Selânik Cad, No: 78/5, Kızılay, Ankara” adresindeki Tan Kitabevi’nde gerçekleştirilecek olan seminerler Film Eleştirisi Semineri ve Senaryo Yazım Teknikleri Semineri başlıklarını taşıyor. Senaryo yazmak isteyenler veya sadece yazım tekniklerini öğrenmek isteyenler için kurgulanan temel sinema eğitimi seminerlerinin ilk ayağı Senaryo Yazım Teknikleri Semineri uygulamalı yapılacak. Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi 0505 9104299 (Nagihan Konukçu) no.lu telefondan edinilebiliyor.

Sekans Sinema Grubu 2011 Seminerleri Başlıyor yazısına devam et

Cafer Panahi’ye 20 Yıl Film Çekme Yasağı

İran yönetimi, ünlü film yönetmeni Cafer Panahi’ye 20 yıl boyunca film çekmeme ve senaryo yazmama cezası verdi. Politik ve sosyal filmlerle tanınan muhalif yönetmen Panahi’nin son beş yıldır film yapması resmi olarak yasaklanmıştı. İran’ın uluslararası üne sahip yönetmen ve yapımcısı Cafer Panahi’nin avukatı Feride Keyrat, müvekkiline ayrıca bu süre boyunca ülkeden çıkış yasağı getirildiğini söyledi. Başka bir muhalif film yapımcısı Muhammed Resulov’un da aynı suçlamayla 6 yıl hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Cafer Panahi’ye 20 Yıl Film Çekme Yasağı yazısına devam et
  • Mars Production DVD.leri

    Mars Production tarafından satışa sunulan DVD.lerin yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına ve basın bültenlerine haberin devamından ulaşabilirsiniz.
    Yeni eklenenler:
    Ay (Moon),
    Timpellbach Çocukları (Les Enfants De Timpellbach – Trouble At Timpetill),
    Herkese Karşı Tek Başına (Seul Contre Tous – I Stand Alone),
    Jindabyne,
    Taş Mezar (Coffin Rock),
    Kör Tutku (Cherry Crush),
    Dönüşüm (Ne Te Retourne Pas – Don’t Look Back),
    Sherrybaby,
    Bilek Kesenler: Bir Aşk Hikayesi (Wristcutters).

    Mars Production DVD.leri yazısına devam et

    2009 – 2010 Yılı Festival Değerlendirmesi

    Türkiye’de 2009 ve 2010 yıllarında yapılan film festivalleri veya yarışmalar çerçevesinde belgesel, kısa film ve animasyon yarışmalarında 2009 ve 2010 yapımı filmlerin aldığı ödüller kameraarkasi.org linkindeki dosyada sıralandı. Hayri Çölaşan’en hazırladığı bu araştırma http://www.kameraarkasi.org sitesinde yer alan veri tabanı çalışmasından çıkan sonuçtur. Bittiğinde kitaba dönüşecek proje ülkemizde kısa film ve belgesel alanında yazılacak birçok kitabın bilgilerinin kaynağı olacak.

    Çakallarla Dans, Yenilerin En İyisi

    17 Aralık’ta vizyona giren Çakallarla Dans, bu hafta gösterime çıkan yerli, yabancı 9 yeni film arasından sıyrılarak en çok izlenen film oldu. Yönetmenliğini Murat Şeker’in yaptığı, başrollerini Şevket Çoruh, Tuba Ünsal, İlker Ayrık, Timur Acar, Murat Akkoyunlu ve Didem Balçın’ın paylaştığı Çakallarla Dans, ilk 3 günde 48.035 tarafından izlendi.
    Türkiye genelinde 145 kopya olarak vizyona çıkan film, seyircilerin büyük beğenisiyle karşılaştı. Eğlenceli, sürprizli ve kahkaha dolu dakikalar vaad eden Çakallarla Dans, tüm komedi severleri sinema salonlarına bekliyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Benim Hikayem (Yönetmen: Richard J. Lewis)

    Richard J. Lewis’in yönettiği ve Paul Giamatti, Dustin Hoffman, Rosamund Pike ile Minnie Driver’ın oynadığı Benim Hikayem (Barney’s Version), 18 Mart 2011′de Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
    Clara, Barney’nın Roma’daki kısa süreli bohem hayatı sırasında karşılaştığı ve tanıştığı kızıl saçlı özgür ruhlu sadakatsiz ilk eşidir. İkinci eşi “Bayan P” ise devamlı olarak alışveriş yapan ve sürekli konuşan, her ne kadar Barney onu dinlemese de, zengin bir Yahudi prensesidir. Barney iki evliliğin ardından, üçüncü eşi Miriam ile karşılaştığında gerçek bir romantik, kibar, iyiliksever ve centilmen bir erkek olur.

    Benim Hikayem (Yönetmen: Richard J. Lewis) yazısına devam et

    Sinematek Derneği’nden Ankara’da Ücretsiz Senaryo Atölyesi

    Ankara Sinematek Derneği, sosyal sorumluluk kapsamında her yıl yaptığı gibi, Türk sinemasına yeni soluklar getirecek gençlerin şimdiden senaryo yazabilmelerini öğretmek amacıyla, Türk Dili ve Edebiyatı, İletişim ve dramaturji dallarında eğitim veren üniversite öğrencilerinin katılabileceği Senaryo Nasıl Yazılır konulu bir atölye / workshop düzenledi. Ankara’da Sinematek Derneği merkezinde, 2 ayrı grup için 24 Aralık Cuma ve 25 Aralık Cumartesi 2010 tarihlerinde yapılacak olan Workshop çalışması yaklaşık 4 saat sürecek.

  • Web Sitesi