Önce fotoğrafa dikkatlice bakın: O bir anne… Memeli. İnsanın yavrularını emzirip büyüttüğü ve koruduğu gibi yavrularıyla ilgileniyor, onları seviyor. Ve bu anne (bazen yavruları bile), insan görünümlü yaratıklar tarafından yakalanıp hapsediliyor ve canlı canlı yüzülüp, kürkü yine kendisi gibi anne olan insan dişilerinin üstünde, sadece ama sadece zenginlik simgesi olarak taşınıyor. Çünkü bu kadınlar bir an için bile olsa kendilerini o zavallı hayvanın yerine koymuyorlar. Koymazlar, çünkü ölümsüzler; koymazlar, çünkü -inanıyorlarsa bile- Yaradan’dan korkmuyorlar, yarattığı güzel varlıklara işkence yapılmasına onay verecek kadar korkmuyorlar; koymazlar, çünkü kapitalizmin acımasız yüzünü temsil ediyorlar. Sadece bu davetli kadınları görmemek, onlarla aynı havayı solumamak için ve dayanamayıp bir şey söylersem “zart zurt”larına, hatta ‘bodyguard’larının okşamalarına muhatap olmamak için hiçbir galaya, açılışa, davete gitmiyorum.
Not: Tilki avı konusunda kurmaca film önerim: “The Belstone Fox” (İngiltere) / 1973 / Yönetmen: James Hill.
(26 Aralık 2010)
Ali Ulvi Uyanık
ali.ulvi.uyanik@gmail.com