Hayatım Film Diyenlerin Sitesi filmlerim.com Yayın Hayatına Başladı

İnternet dünyamıza yeni bir sinema portalı daha merhaba dedi, www.filmlerim.com yayın hayatına başladı. Vizyon filmlerinden klâsiklere, komediden gerilime uzanan zengin bir film arşivi olan siteden güncel seans bilgilerine ulaşmak da mümkün. www.filmlerim.com, fragmanlar, videolar, galeriler gibi bölümlerinin yanı sıra haberler, kritikler ve diğer yazı başlıklarıyla sinema gündemini de yakından takip ediyor.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Hayatım Film Diyenlerin Sitesi filmlerim.com Yayın Hayatına Başladı yazısına devam et
  • Genç Sinema Atakta, Geleceğin Sineması 7’ye Rekor Katılım

    T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün projesi olarak TÜRSAK Vakfı işbirliğiyle 7 yıldır düzenlenen Geleceğin Sineması projesi, 7 yıllık tarihinde bir rekora imza attı. Genç sinemacılar, herhangi bir tür sınırlaması olmaksızın, kurmaca, deneysel, belgesel ve animasyon türündeki projeleri kabûl eden Geleceğin Sineması 7 projesine 245 başvuru yapıldı. Reha Erdem, Tolga Esmer, Demet Evgar, Ceylan Özgün Özçelik, Burçak Evren, Muzaffer Hiçdurmaz ve TÜRSAK Vakfı Başkanı Engin Yiğitgil gibi isimlerin jüri üyesi olarak görev aldığı Geleceğin Sineması ödül törenini Cansu Dere sunacak.

    www.antraktsinema.com – Türkiye’nin Sinema Sitesi Yayına Başladı

    Türkiye sinema sektörü yeni bir internet sitesine daha kavuştu 1989 yılından beri yayın hayatını sürdüren Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin internet sayfası, sinema sektörünün profesyonelleri ve son kullanıcıya yönelik iki farklı içeriğiyle 05 Mayıs 2010 tarihinden itibaren test, 14 Haziran 2010′dan itibaren ise resmi yayınına başladı. “Türkiye sinema sektörünün en kapsamlı internet sitesi” tanıtımıyla yayına giren www.antraktsinema.com’un genel yönetmenliğini sinema sektörünün deneyimli ismi Deniz Yavuz üstleniyor. www.antraktsinema.com’a yayın hayatında başarılar dileriz.

    www.antraktsinema.com – Türkiye’nin Sinema Sitesi Yayına Başladı yazısına devam et

    Arka Pencere Dergisi, Oyunculuk Yapan Şarkıcıları Arıyor

    Arka Pencere Dergisi, 33. sayısında, gösterime giren Son Şarkı’daki Miley Cyrus performansından esinlenerek, oyunculuk yapan şarkıcıları inceliyor, derginin kapağını David Bowie süslüyor. Tunca Arslan, geçen hafta kaybettiğimiz Erdoğan Tokatlı’yı anıyor. Çok Bilen Adam köşesinde okunabilecek vizyon filmi eleştirileri şöyle: Deccal, Elveda, Sex and the City 2, Nanny McPhee: Büyük Patlama ve Son Şarkı.
    Arka Pencere Dergisi’nin 33. sayısı, yine bir Alfred Hitchcock alıntısıyla sonlanıyor: “Seyirciyle piyano çalar gibi oynamak, benim en büyük zevkim!”

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Arka Pencere Dergisi, Oyunculuk Yapan Şarkıcıları Arıyor yazısına devam et
  • Geçmişi Unutan Adamın İntikamı

    Hong Kong sinemasının önemli yönetmenlerinden Johnnie To’nun Fransız rock yıldızı Johhnie Hallyday’le Hong Kong’ta yaptığı “İntikam Peşinde”, belleğini yitirmiş bir babanın intikamını anlatıyor.

    Film, mutlu bir evliliğin üzerine açılıyor. Fransız genç kadın Irene, Çinli bir geç adamla evlenmiş ve iki çocukları olmuş. Dışarıda yağmurlu kasvetli bir hava var. Birileri eve baskın yapar ve onları vahşice öldürürler. Kadın, ağır yaralı hastaneye kaldrırılır. Babası da, Paris’ten Hong Kong’un batısındaki Makau’ya gelir. Kızından gazetedeki kelimeler üzerinden ipuçları alır. Ama Francis Castello’nun belleğiyle bir sorunu var. Belki de bu bellek onu geçmişin acılarından koruyordur. Katliam yapan çeteyi bulmak için rastlantıyla Kwai ve küçük çetesiyle tanışıyor Costello. Kwai, patron Fung’un pis işlerini temizleyen biri. Yine böyle bir iş üzerineyken Costello bu temizlik işine tanık oluyor ve böylece bu çeteyle kader birliği yapıyor. Kendisinin aşçı olduğunu söyleyen Costello’nun aşçılığından emin olamıyorsunuz. Hatırlamak için Kwai çetesinin fotoğraflarını çeken Costello, bir yerden sonra kızının intikamını bile unutuyor.

    Çarpıcı final böiümü…

    Şiddetin yoğun ve stilize olduğu Johnnie To filmlerinde genel olarak dingin bir anlatım vardır. Usul usul olayların içine girerseniz ve o atmosferin içerisinde kaybolursunuz. “İntikam Peşinde” filminde de bu böyle. 1955 doğumlu Hong Konglu yönetmen, suç filmleriyle batıda gereken saygıyı görüyor. Öncelikle Venedik Film Festivali onu kutsadı. Johnnie To, yönetmen – senarist – yapımcı Ka Fai-Wai’yle de iyi bir ortaklığıyla önemli filmler ortaya koyuyor. Yönetmen bu filminde dingin bir kamera kullanmış. Ama, görüntünün içiyse çok hareketli. Film, genelde gece atmosferinde geçiyor. Mekâna düşen ışıklar insana kasvetin içindeymiş duygusunu yaşatıyor. Kara film tadı da veren “İntikam Peşinde”de şiddet de stilize yansıyor perdeye. Kanlar, bir ressamın tablosuna boya fışkırtması gibi fışkırıyor. Neredeyse şiddetin hiç bitmeyecek hissine kapılıyor insan o atmosferin içinde. Filmin uzun final bölümü de melodram yüklü bir trajedi gibiydi. Yönetmen, filmin ilk bölümlerinde fonda piyano tınılarını kullanıyor. Şiddet çoğaldıkça rock tadı veren gitar tınıları da duyulmaya başlıyor. Elbette bu doğal. Çünkü filmin başrollerinde Fransızların rock yıldızı Johnny Hallyday var. Johnnie To’nun bu filmi 62. Cannes Film Festivali’nde “Altın Palmiye” için de yarışmıştı. 2009 Filmekimi’nde gösterilen ama ne yazık ki vizyona çıkamayan bu film şimdi DVD olarak sinemaseverin karşısında. Sinemanın yaşayan büyük ustalarından Johnnie To’nun filmlerini bir gün perdesi en kocaman sinemalarda görmeyi temenni ediyoruz.

    İntikam Peşinde (Fu Chou/Vengeance)
    Yönetmen: Johnnie To
    Senaryo: Ka Fai-Wai
    Müzik: Tayu Lu
    Görüntü: Cheng Siu-keung-Hung To Mo
    Oyuncular: Johnny Hallyday (Costello), Anthony Wong Chau-Sang (Kwai), Ka Tung Lam (Chu), Suet Lam (Şişko Lok), Sylvie Testud (Irene), Simon Yam (Fung)
    Yapım: Fransa-Hong Kong (2009)

    (19 Haziran 2010)

    Ali Erden

    sinerden@hotmail.com

    Rio

    Carlos Saldanha’nın yönettiği ve Yekta Kopan, Levent Sülün ile Fatih Özacun’un seslendirdiği animasyon film Rio, 08 Nisan 2011′de Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Evcimen papağan Mavili, sahibi Linda ile Lake şehrinde konforlu bir hayat sürmektedir. Mavili’nin Makav kuş türünün son örneği olduğunu düşünmekteyken, Rio de Janeiro’da Harika isimli bir dişi makavın yaşadığını öğrenince yolculuğa çıkarlar. Rio’ya vardıktan bir süre sonra Mavili ile Harika, hayvan tacirleri tarafından kaçırılır. Rio’lu bir grup kuş tarafından kurtarılırlar. Mavili artık uçmayı öğrenmenin ve Linda’ya dönme zamanının geldiğini anlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Diğer haber ve basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Rio yazısına devam et
  • Müşteri

    Josiane Balasko’nun yönettiği ve Nathalie Baye, Eric Caravaca, Isabelle Carre ile Josiane Balasko’nun oynadığı Müşteri (Cliente – French Gigolo), 02 Temmuz 2010’da Chantier Films dağıtımıyla Chantier Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Ellili yaşlarında bir kadın olan Judith, internet sitelerinden seçtiği yakışıklı erkeklerle birlikte olarak eğlenmektedir. Patrick’le düzenli görüşmeye başlarlar. Genç adamın tek amacı kazandığı parayla eşinin kuaför salonunun ipoteğini ödemektir. Fanny gerçeği öğrendiğinde Patrick işi hemen bırakır. Ancak paraları bitmeye başladığında Fanny kendi ellerliyle kocasını bu kazançlı işe, yani Judith’e doğru iter.

    Bakışsız Bir Kedi Kara

    Amerikalı yönetmen Chris King ve şiir çetesi Poetry Scores’un, Ece Ayhan şiirlerinin çevirisi üzerinden yaptıkları müziklerle hazırladıkları zombi filmi, Futuristika! Ece Ayhan’ı Anma Etkinlikleri kapsamında ilk defa İstanbul’da! Ece Ayhan’dan ABD’ye bakışsız bir zombi kara’nın hikâyesi, şairin şiirlerinin New York’ta halı satarak geçimini sağlayan Murat Nemet-Nejat tarafından 1997 yılında İngilizce’ye çevrilmesiyle başlıyor. Amerikalı müzisyen Chris King, Murat Nemet-Nejat ile tanışıyor ve ilerleyen dönemde kendi çevresini toplayıp, Blind Cat Black / Bakışsız Bir Kedi Kara için bir kayıt çalışması gerçekleştiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi 12. Kısa Film Yarışması Sonuçlandı

    Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi 12. Kısa Film Yarışması, sonuçlandı. Bu yıl 12.si düzenlenen yarışmaya kurmaca ve belgesel dalında toplam 140 film başvurdu. Kurmaca dalında konu sınırlaması yokken, belgesel dalında ise konu “İstanbul”du. Türkiye, Fransa, İran, Yunanistan ve Amerika’dan kısa filmlerin katıldığı yarışmada ön eleme sonucu kurmacada 30, belgesel dalda ise 3 film finale kaldı. Kurmaca dalında En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü, En İyi Oyuncu, En İyi Özgün Müzik ve öğrenciler tarafından belirlenen İzleyici Ödülü olmak üzere toplam 6 dalda ödül verildi.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi 12. Kısa Film Yarışması Sonuçlandı yazısına devam et
  • Başlangıç’ın Outdoor Banner’ları Yayınlandı

    Christopher Nolan’ın yönettiği, Leonardo DiCaprio ile Marion Cotillard’ın başrollerini paylaştığı ve 23 Temmuz 2010’da sinemalarımızda gösterime girecek olan olan Başlangıç (Inception) filminin “outdoor banner”ları sadece online mecralarda yayınlanmak üzere paylaşıma açıldı. Filmin konusu şöyle: Uzmanlık alanı, bilinçaltındaki sırları çalmak olan Dom Cobb’a bu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş, tabi eğer imkânsız “başlangıç”ı tamamlayabilirse.

    Başlangıç’ın Outdoor Banner’ları Yayınlandı yazısına devam et

    Çanakkale Troia Film Festivali, 19 Haziran’da Etkinliklere Başlıyor

    15 – 19 Eylül 2010 tarihleri arasında Çanakkale’de gerçekleştirilecek olan 1. Çanakkale Troia Film Festivali, 19 Haziran’da ilk etkinliği ile start veriyor. Festivalin ilk etkinliğinin Haziran ayı içerisinde gerçekleşeceğini belirten Komite Başkanı Erdoğan Akduman, “Festivalimizin 19 Haziran’da Çanakkale’deki ilk etkinliği Senaryo Yazarı, Yönetmen ve Oyuncu Açısından Türk Sinemasında Kadın konulu açık oturum olacaktır. Çanakkale’de herkesin davetli olduğu açık oturumumuzda yönetmen Ezel Akay, senaryo yazarı Nilgün Öneş, oyuncu Deniz Türkali, Janset ve sinema eleştirmeni Esin Küçüktepepınar katılacaktır.” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Çanakkale Troia Film Festivali, 19 Haziran’da Etkinliklere Başlıyor yazısına devam et
  • 18 Haziran 2010 Haftası

    “Şüphe”, başkası için tehlikeli olabilecek karakter zaaflarını ve kötüsü de, sevdiği kadın tarafından aldatıldığına dair takıntısını giderek boğucu bir şekilde yaşayan adamın, pekâlâ kısa metraj olabilecek öyküsünü, klostrofobik ev içinde ‘kurgu numaraları’ ile uzatmış. Benzerlerinden farklı, orijinal bir stili yok; çarpıcı sürprizi yok; akılda kalıcı oyuncu performansı yok… Ancak seyircinin zamanını telef etme cüreti var! 97 dakikalık bu ilk filmi illâ izlemek isterseniz, başından ve sonundan on beşer dakikayı alın, birbirine ekleyin, değişen bir şey olmadığını göreceksiniz.

    “İlahların Aşkı”, iddialı bir Türkçe isim… Oysa orijinalinin vurguladığı ‘denizden gelen’ daha uygun! Başka bir adamla yaşayan eski karısının yanında kalan böbrek hastası küçük kızını çok seven ve adeta onun için yaşayan İrlanda’lı, eski alkol bağımlısı balıkçının ağlarına takılan genç kadın, denizden çıkagelen! Onun gelmesiyle ve baba kızın yaşamını saran küçük sevinçlerle birlikte, genç kadının fantastik bir varlık mı, yoksa bu dünyanın gerçeği mi olduğuna karar veremediğiniz bir çizgide ilerleyen film, umudun her daim muhafazasına dair. Finali ‘beklediğimiz gibi’ ve ‘Neil Jordan ismine göre’ filmin geneli, ortalamanın üzerinde değil! Ancak, ilgiyi çeken unsurlarını da sıralamak gerek: Kuzeyin balıkçı kasabasının ‘yosun’ rengi , ‘kirli’ görüntülerinin arkasındaki imza, müthiş kameraman/görüntü yönetmeni Christopher Doyle; lirik ezgiler içeren müzikler; tabii ki rolüne ‘cuk’ oturmuş Colin Farrell; Meksika doğumlu Polonya asıllı oyuncu/şarkıcı, “Trade” ile tanıdığımız Alicja Bachleda’nın masalsı güzelliği…

    “Gezegen 51”, uzayın derinliklerinden gelen kötü niyetli istilâcıların insanları zombileştirmesi üzerine kurulu ‘dünya efsanesi’ni, uzak bir gezegendeki başka bir uygarlıkta (hoş, ellili yılların Amerika’sı gibi) yaşayanlar için insanları istilâcı durumuna getirip tersine çeviren, geniş spektruma (serüven, güldürü, bilim kurgu…) sahip animasyon. Aslında, hakkında bilgi sahibi olmadığın ve tanımadığın, bu nedenle de korktuğun başka varlıkları düşman olarak kabûl etmenin kolaycı bir yol, ancak onlarla iletişim kurup temas ettikçe ortak yanların keşfiyle birlikte dost olmanın sonu mutlu biten bir çaba olduğunu söylemesi, “Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?” ile akraba olduğuna işaret etmekte… Oradaki Hıçkıdık, burada Gezegen 51’in genç Lem’i, ejderha ise Dünya’dan çıkagelen Kaptan Charles T. Baker! Herkes ‘insan’ olduğu halde binbir ayrımla düşmanlıkların körüklendiği günümüzde, küçük izleyicilere ‘farklı olandan korkmamayı’ öğütleyen bu tür temalara sinemada daha fazla ihtiyaç var sanki.

    (16 Haziran 2010)

    Ali Ulvi Uyanık

    ali.ulvi.uyanik@gmail.com