1982 yılında İstanbul’da doğmakla başlayan hayatım, 10 yaşında yazı yazmakla ve her yazdığını kodlamakla anlam kazanır. Sadece şiir, deneme ve öykü gibi türlerde yazı yazmak yetmez, ilgi alanlarımın genişlemesiyle yepyeni türlere doğru yelken açarım. Film eleştrileri, kısa haberler ve diğer muhtelif sinema yazıları bunların en yerinde örnekleridir. Sanırım adımın “Arzu” olmasından ötürü yazı yazmayı arzuluyorum. Çünkü yazmak sonradan edinilegelmiş bir mecburiyet değil, doğuştan gelen bir reflekstir. Yazmak farklı duygularla ve farklı şekillerde ortaya çıkar. Belli bir tarzı, şekli, kalıpları cümleleri yoktur benim için… Sigara tiryakileri için sigara içmek nasıl bir alışkanlıksa, benim için de yazı yazmak “sigara” içmekten farksızdır.
Yazı yazmak diğer bir deyişle sigaranın ucundan çıkan dumandır. Öyle bir dumandır ki, adeta kör eder beni…