Geçtiğimiz hafta magaziniyle, siyasi gündemi ile yine dopdolu bir sinema haftası yaşadık. Haftaya damgasını vuran konuları sizler için özetledik.
Levent Kırca Bombaladı
Değerli komedi ustası Levent Kırca, Başbakan’ın kahvaltılı toplantısına neden gitmediğini Can Dündar’ın “Canlı Gaste” programında açıkladı. Kırca, bu ülkede aydınların, askerlerin, profesörlerin, hakimlerin içerde olduğu bir ortamda böyle bir kahvaltıya gitmesinin uygun olmadığını söyledi.
Sanatçı olmak biraz anarşist olmayı ve otoriteye karşı çıkmayı gerektirir. Kırca da bu hareketi ile nasıl bir sanatçı olduğunu bizlere göstermiş oldu.
Yeşilçam Sokağı Hüzünlü: Emek Sineması Yıkılacak mı?
İstanbul’un bir tarihi mekânı daha modern yapılaşmanın kurbanı olacak. Cumhuriyetle yaşıt olan ve yıkılarak alışveriş merkezi yapılması plânlanan Beyoğlu Emek Sineması’nın yıkılması gündemde. “Emek Sineması’nı onarmayalım, yıkıp alışveriş merkezi yapalım, üst katına da Emek’in kopyasını tekrardan inşa edelim.” Plân bu. Siz hiç tarihi bir eserin yıkılıp tekrar başka bir yere yapılığına şahit oldunuz mu?
Bu arada tarihine sahip çıkan bir grup eylemci Cumartesi akşamı herkesi Dziga Vertov’un Kameralı Adam filminin gösterimi için Emek Sineması’na çağırdı.
Yeni Sinema Hareketi
Aralarında Derviş Zaim, Yeşim Ustaoğlu gibi yönetmenlerinde bulunduğu 27 sanatçının başlattığı Yeni Sinema Hareketi geçtiğimiz haftaya damga vurdu. Hareketin asıl amacı “Sinemanın daha düzeyli, daha eşitlikçi, daha şeffaf ve demokratik bir ortamda yapılması ve bu anlamda, her türlü baskıcı ve sansürcü güce karşı, farklı seslerin kendini özgürce ifade edebileceği bir üretim ortamı yaratmak.”
Tabi bu sebepler işin felsefe yanı. Asıl mesele ise bağımsız yönetmenlerin devletten yeterli destek alamaması ve filmlerinin seyirci ile buluşamaması.
Bu bağlamda ilk olarak 23 Nisan – 10 Mayıs tarihleri arasında Ortaköy Feriye Sineması’nda Yeni Sinema Günleri gerçekleştirilecek.
SİYİOP
Sinema sektörünün sorunlarını dile getirmek için kurulan örgütlere bir yenisi daha eklendi: SİYİOP. Örgüt, “sinema çalışanlarının Kültür Bakanlığı’nca ‘sanatçı’, Maliye Bakanlığı’nca ‘serbest meslek erbabı’, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca ise ‘işçi’ olarak nitelendirmelerinden hareketle ‘yaşatılan kimlik bunalımına dur demek’, ‘Sinema İş Yasası olmadığına dikkat çekmek’ ve ‘oyunculuğun mesleki bir tanımının olması’ için” oluşturuldu.
Umarız bu örgüt, sadece tabelâsı ve sekreteri olan ve oyuncuların çay kahve içmek için geldikleri lokale dönüşmez ve kuruluş amacına uygun olarak faaliyetlerde bulunur.
Haftanın Sözü
yesilcam.gen.tr yazarlarından Ali Murat Güven arkadaşımızın haklı isyanı internet sinema dünyasında ses getirdi. Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nin kısa film dayanışmasına da bir yazı gönderen Güven, isyan gerekçesi olarak iktidar partisinin kısa film yarışmasının parti programına dönüştüğü takdirde jüri üyeliğinden çıkacağını belirtti. Ayrıca dünyada hiçbir kısa film yarışmasında 50.000 TL gibi büyük bir ödülün verilmediğini söyledi.
Tüm yüreğinin sinema coşkusu ile dolu olduğuna inandığımız Ali Murat Güven arkadaşımızın haklı isyanına destek veriyoruz ama pireye kızıp yorgan yakarak sinema yazarlığı mesleğini bırakmamasını istiyoruz.
(03 Nisan 2010)
Erhan Işık
erhan@yesilcam.gen.tr
www.yesilcam.gen.tr