Aristomenis Tsirbas’ın yönettiği ve Halit Ergenç, Ceyda Düvenci, Amanda Peet ile Dennis Quaid’in seslendirdiği animasyon film Terra’yı Kurtarmak (Battle For Terra), 07 Ağustos 2009’da UIP Filmcilik dağıtımıyla TMC Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Bulutların üzerindeki yerçekimsiz kentte yaşayan Terra’lılar, çevresel felâketten kaçarak gelen ve gezegenlerini işgâl eden insanları Tanrı gibi karşılarlar. Sadece, cesur bir kız olan Mala mücadeyi sürdürmektedir. Mala işgâlci uzay gemilerinden birinin pilotu Jim’i kurtarır. Dünyalıların işgâli üzerine Mala ile pilot Jim, iki ırkın birlikte var olmasının çaresini bulmak zorundadırlar.
Yıllık arşivler: 2009
Aşk Ateşi
The Burning Plain, 31 Temmuz – 06 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Sadi Bey’in “Edebiyattan Alıntıları”
Sadi Bey, okuduğu kitaplarda rastladığı sinemayla ilgili bölümleri not ederdi. Geçtiğimiz yıllarda Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nde bir kısmını yazılarında okura sundu. sadibey.com’da da yeniden okura sunmaya karar verince internet ortamında Sadi Bey’in “Edebiyattan Alıntıları” köşesi oluşmuş oldu. En son Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi romanından alıntılar yaptı:
“Birkaç gün sonra öğle vakti biraz oyalanırım diye gittiğim Konak Sineması’nın uzun ve geniş çıkış merdivenlerinden sokak seviyesine ağır ağır tırmanırken, onu sekiz-on basamak önümde gördüm.” (Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi, İletişim Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2008, Sayfa 186)
Ajan Kobaylar, ABD Gişe Hasılatı Listesinde Harry Potter’ı Birincilikten Etti
Disney’in, yapımcılığını Hollywood’un önde gelen yapımcısı Jerry Bruckheimer’ın üstlendiği 3D komedi aksiyon macera filmi G-Force, bu hafta sonu ABD’de büyük bir seyirci topluluğunu kendisine çekti. Çıkış anketleri, seyircinin %75’inin çocuklu aileler olduğunu gösterdi. Filmdeki bilgisayar animasyonu karakterlerini seslendirenler Nicolas Cage, Penelope Cruz, Sam Rockwell, Steve Buscemi ve Tracy Morgan. Filmde Bill Nighy ve Felekten Bir Gece filminin yıldızı Zach Galifianakis de canlı performanslarıyla yer alıyor.
Metin Zakoğlu’ndan Yeni Bir Film: Herkes mi Aldatır?
Bu röportajımda Metin Zakoğlu ile Suadiye’de açtığı yeni tiyatro merkezinde ilk filmi Herkes mi Aldatır? adlı yeni oyunları ve sanatı üzerine bir söyleşi yaptık.
Soru 1 – Öncelikle benimle röportaj yaptığınız için çok teşekkür ederim. Sizi tiyatrocu olarak tanıdık ama okuyucular için kendinizi bir kere daha tanıtır mısınız?
– Ben İstanbul’da doğdum. Tiyatro eğitimimi alaylı olarak birçok usta oyuncunun yanında aldım. 1994 yılında Almanya’da tiyatro ve antropoloji okulunu kazandım, orada alternatif tiyatro üzerine eğitim aldım. İstanbul Şehir Tiyatroları sınavını kazandıktan sonra aynı yıl profesyonel olarak çalışmaya başladım ve Zakoğlu Oda Tiyatrosu’nu kurdum. 15 senedir bu Oda’da interaktif tiyatrolar oynamaktayım.
Soru 2 – Neden oda tiyatrosunu seçtiniz?
– Çünkü artık büyük salonları dolduracak seyirci bulamadım, küçülerek yeniden büyümek istedim, ayrıca bu tarzı daha samimi buluyorum.
Soru 3 – Siz bir sinema deneyimine hazırlanıyorsunuz, sizce tiyatro ve sinema arasındaki temel farklılıklar nelerdir?
– Birisi, canlı kanlı, her gün yepyeni duygularla tekrar edilen, iletişime dayalı bir sanat TİYATRO, diğeri ise bir makinenin çevirdiği ama daha büyük kitlelere hitap etmeyi sağlayan bir sanat SİNEMA.
Soru 4 – Filminizden, Herkes mi Aldatır’dan söz eder misiniz?
– Filmin senaryosu bana ait. Herkes mi Aldatır adlı oyunumdan uyarlanıyor. Yönetmeni henüz belli değil. İstanbul’da bir otelde çekilecek, başrollerinde benimle birlikte, Evrim Akın, Bülent İnal, Taylan Erler oynayacak, konusu ise aldatmak üzerine bir kara-komedi.
Soru 5 – Herkes mi Aldatır’ı daha önce tiyatro olarak izledik, neden bu oyunu sinemaya uyarladınız?
– Az önce verdiğim cevap gibi; daha geniş kitlelere hitap etmesi için bu oyunumu sinemaya uyarlamak istedim.
Soru 6 – Hem tiyatro hem de sinema yapıyorsunuz, yelpazeniz çok geniş, Türkiye’deki sanat ortamını nasıl buluyorsunuz?
– Gittikçe geliştiğini düşünüyorum, Türkiye’de sanatın ve seçeneklerinin arttığını düşünüyorum.
Soru 7 – Ben hemen hemen bütün oyunlarınızı izledim, çoğunlukla kadın-erkek ilişkileri ve evlilik üzerine oyunlar yapıyorsunuz, neden bu konuları seçiyorsunuz?
– İnsana ait konular olduğu için ve her daim hepimizi ilgilendiren meseleler olduğu için. İnsanlar sanki boşanmak için evleniyorlar ya da devletin izniyle birlikte olmak istiyorlarmış gibi.
Soru 8 – A.R.O.G. ve Recep İvedik filmlerinin hedef kitlesi gençler ve çocuklardı, sizin hedef kitleniz nedir?
– Hedef kitlemin, ilişkilerini sorgulamak isteyen, aldattığı halde neden aldattığını bilmeyen tüm yaş grupları olduğunu düşünüyorum.
Soru 9 – İlerleyen zamanlarda sinemaya mı yoksa tiyatroya mı ağırlık vereceksiniz?
– Ben her zaman tiyatroya ağırlık veririm ama sinemayı da azımsanmayacak ölçüde yapmak isterim
Soru 10 – Bu kış yeni oyunlarınız var mı, nerede izleyebiliriz?
– Ekim ayında Hala Aşk Var mı? ile Savaş Dinçel’ in yazdığı Gürültülü Patırtılı Bir Hikaye adlı oyunu Suadiye’de yeni açtığım ev tiyatrosunda sahneye koyacağım.
Soru 11 – Herkes mi Aldatır filmi ne zaman sinema salonlarına kavuşacak
– Bu Kasım ayında vizyona gireceğini düşünüyorum.
Soru 12 – Türkiye’de ilerleyen yıllarda nasıl bir sanat ortamı oluşacağını düşünüyorsunuz
– Çok gelişeceğini, güzel bir yelpaze olacağını düşünüyorum.
Benimle bu röportajı yaptığınız için çok teşekkür ederim.
Metin Zakoğlu’nun oyunlarını merak edenler Suadiye/Kadıköy, Pembegül sokakta açtığı yeni oda tiyatrosunda izleyebilirler. Ayrıca Caddebostan İskele Caddesi’ndeki eski yerinde de faaliyetlerini sürdürmektedir.
(06 Ağustos 2009)
Emir Batuş
Medyavizyon Filmleri
Aşka Son Şans (Last Chance Harvey), Hain (Traitor), Peşinde Ölüm Var (Someone Behind You), Evlilik Sınavı (Easy Virtue), Adab-ı Muaşeret, Başka Semtin Çocukları, Kadri’nin Götürdüğü Yere Git, Dilber’in Sekiz Günü, Aşk Tutulması, 31 Temmuz – 06 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Özen Film Sinemaları ve Filmleri
Suadiye Movieplex, Şişli Movieplex, Çemberlitaş Şafak, Beyoğlu Sinepop, Yabancı (Outlander), Gölge, 31 Temmuz – 06 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
İçimdeki Şeytan
Alone, 31 Temmuz – 06 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Çağan Irmak’ın Son Filmi “Karanlıktakiler”, Montreal Film Festivali’nde
Türkiye’nin önemli yönetmenlerinden Çağan Irmak son filmi Karanlıktakiler ile Montreal Film Festivali’ne davet edildi. Yapımcılığı Mustafa Oğuz tarafından gerçekleştirilen ve başrollerinde Meral Çetinkaya, Erdem Akakçe ile Derya Alabora’nın oynadığı Karanlıktakiler, dünya prömiyerini Montreal’de yapacak.
Mustafa Hakkında Her Şey, Babam ve Oğlum, Ulak, Issız Adam gibi filmlerin başarılı yönetmeni Çağan Irmak’ın son filmi Karanlıktakiler, dünyanın en önemli festivallerinden Montreal Film Festivali’nde Dünya Sineması’na Bakış / Focus on World Cinema bölümünde gösterilecek.
Çağan Irmak’ın Son Filmi “Karanlıktakiler”, Montreal Film Festivali’nde yazısına devam et
Warner Bros. Filmleri
Metrodan Kaçış (The Taking of Pelham 1 2 3), Hayalet Sevgililerim (Ghosts of Girlfriends Past), Harry Potter ve Melez Prens (Harry Potter and the Half – Blood Prince), 31 Temmuz – 06 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Ters Ninja Gecesi’nde Yalnızca Film Müzikleri Çalacak
Açıldığı günden bu yana bildiği yoldan şaşmayan blog ruhlu sinema sitesi tersninja.com okurlarını ve sinemaseverlerini buluşturan faaliyetlerine devam ediyor. Sitenin editörü Ege Görgün’ün kendi arşivindeki CD’lerden çalacağı film müzikleriyle gerçekleşen Ters Ninja Geceleri’nin ikincisi 29 Temmuz gecesi Narpera’da gerçekleşiyor. Girişin, eğlenmenin, muhabbetin ücretsiz ve sınırsız olduğu bu geceye tüm sinemaseverler ve müzikseverler davetli. Narpera, “Asmalımescit Mahallesi, Gönül Sokak, No: 9/B, Beyoğlu, İstanbul” adresinde bulunuyor. Tel: 0212 245 36 29
Ters Ninja Gecesi’nde Yalnızca Film Müzikleri Çalacak yazısına devam et
Ege Sanat Merkezi
Nişantaşı City Life (City’s AVM) Sinemaları
Nişantaşı City Life (City’s AVM) Sinemaları, 31 Temmuz – 06 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Bir Film: Meleğin Sırları / Broken Angel
2.8.2009 Pazar günü ATV kanalında Meleğin Sırları / Broken Angel filmi oynadı. Gazetenin verdiği bilgiye göre ABD yapımı, jenerik bilgilerine göre ABD / Türkiye ortak yapımı. Yönetmeni Aclan Bates Büyüktürkoğlu. Oyuncular Nehir Erdoğan, Jay Karnes, Patrick Muldoon, Ayşe Nil Şamlıoğlu, Nilüfer Açıkalın, Fay Masterson. ADB’de yaşayan Aclan Büyüktürkoğlu’nun yaptığı film, ABD.ye giden bir Türk kızının, yaşamının değişimlerini anlatan bir öykü.
Filmi incelemek, eleştirmek gibi bir niyetim yok. Derdim filmin tanıtımı ile ilgili. Gazetede (Cumhuriyet) film hakkında verilen bilgide, Nehir Erdoğan’ın adı Nehir Erdogan, Ayşe Nil Şamlıoğlu’nun adı Ayse Nil Samlioglu, Nilüfer Açıkalın’ın adı Nilufer Acikalin olarak yazılmış. Film salt ABD filmi bile olsa, İngilizce tanıtımlarında isimler bu şekilde yazıldı diye, Türk gazete sütunlarına da aynen alarak yayınlamayı ben anlayamıyorum. Bu, artık çağ dışı bir görüş olduğu söylenebilen milliyetçilik değil, ABD alfabesinde küçük (ı) lar (i) yazılıyorsa, aslında okunması için farklı yazımları olduğu halde, buna da uymayarak (ş)’ler yerine (s), (ğ) yerine (g), (ç)’ler yerine (c) yazılıyorsa, biz niye yıllardır John Wayne’yi Vayne diye yazmıyoruz? Niçin Quantin Tarantino’da Q harfini kullanıyoruz. Mısır’lı yönetmen Yusuf Şahin’in adı -filmleri her ne kadar ticari sinemalarımıza pek çıkmasa da-, ülkede yapılan yarışmalardaki gösterimlerde veya filmlerinin sözü geçtiğinde -her zaman değil- adamın adı halden hale sokup Yousouf Shain'(!!)leştiriyoruz. Bu yıl yapılan Kelebek isimli filmde oynayan Lübnan’lı -uluslararası- oyuncu Hasan Mesut’un adını -sırf- onlar (!) öyle yazıyor diye ülke içindeki afişlerde bile Ghassan Massoud olarak yazmak niye? Bu, Cüneyt Arkın’ın adının yurt dışındaki filmlerde John Arkın olarak kullanılmasına benzer bir olay değil. Bilindiği gibi Cüneyt Arkın’ın adının değişikliğine benzer başka örneklerde var. Batı dünyasının, ç, ğ, ö, ü, ş gibi harflari yazamamaları alfabelerinden kaynaklanırsa, bu onların sorunu. Lâtin harflerin kabûl eden biz, onların isimlerinde geçen (alfabelerinde var) Q, X ,W gibi harfleri olduğu gibi kullanıyoruz (şimdilerde Kürt kökenli isimler nedeni ile bizde de kullanılmaya başlandı.)
Meleğin Sırları’nın jeneriğinde olan benzer uygulamalar beni rahatsız etmeyebilir ama Türkçe afiş ve lobilerde bu uygulama yapılırsa ve bu basında yer alan künyelerde aynen kullanılırsa, bundan rahatsız olurum. Her ne kadar tüm ülkedeki işyeri tabelâlarının % 60’dan fazlası yabancı isimlerle kaplandı ise de, büyük iş merkezlerindeki veya müstakil sinemaların isimlerini artık okumak da pek olası değilse bile (bunların rahatsızlığı ayrıca var), Meleğin Sırları’nın künye bilgileri, -tekrar tekrar söyleyeceğim- beni hayli üzdü.
(05 Ağustos 2009)
Orhan Ünser
Emre Altuğ ve On Kadın… Rüya mı?.. Kâbus mu?..
Musallat ve Şeytanın Pabucu adlı filmlerle sinema sektörüne adım atan Mia Yapım, çok güldürecek bir romantik komedi film olan Sizi Seviyorum ile 18 Eylül 2009′da sinemalarda.
Başrollerini Emre Altuğ (Erkut), Birce Akalay (Eda), Zeynep Beşerler (Ayla), Irmak Ünal, Durul Bazan (Gökhan), Selen Sevigen, Ecem Özkaya, Tamay Kılıç, Zeynep Aydemir, Ece Özdikici, Deniz Özde Sürmeli, Şebnem Ürüt, Özgür Doğu’nun paylaştığı filmin yönetmenliğini M. Uğur Yağcıoğlu, yapımcılığını Banu Akdeniz üstlendi. Temmuz ayında başlayan filmin çekimleri 12 Ağustos’ta tamamlanacak.
Emre Altuğ ve On Kadın… Rüya mı?.. Kâbus mu?.. yazısına devam et