Umut Sanat Filmcilik, 23 – 29 Ocak 2009 Haftalık Box Office listesi için tıklayınız.
Yıllık arşivler: 2009
2. Bir Günlük Festival
Sinema Yazarları Derneği’nin (SİYAD) düzenlediği Bir Günlük Festival’in ikincisi bir kez daha Türk filmlerine evsahipliği yapıyor. Festival’de bu kez cinsiyet ve cinsellik konularını, Türk sinemasında pek rastlanmayan bir bakışla ele alan dört film gösteriliyor: Dönersen Islık Çal (Orhan Oğuz), Köçek (Nejat Saydam), Beddua (Osman Seden) ve Kadın Hamlet (Metin Erksan); 07 Şubat Cumartesi günü İstanbul Modern’de, sırasıyla 12:00, 14:00, 16:00 ve 18:00 seanslarında gösterilecek. Sadece İstanbul Modern müzesine giriş bileti alınarak dilenen sayıda film ücretsiz izlenbilecek.
2. Bir Günlük Festival yazısına devam et
Kadıköy Rexx Sinemaları
Kadıköy Kadıköy Sinemaları
Göztepe Cinemarca Sinemaları
Göztepe Cinemarca Sinemaları, 06 – 12 Şubat 2009 seansları için tıklayınız.
Almanya Aşka Tutuldu
Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya ve Danimarka’da gösterimde olan Aşk Tutulması, ilk 4 günde 20.000 izleyiciye ulaştı. Yönetmenliğini Murat Şeker’in yaptığı, başrollerini ise Tolga Sayışman ile Fahriye Evcen’in birlikte paylaştığı Aşk Tutulması filminin Almanya galaları Köln Cinedom Sineması ve Hamburg UCI Smart City’de Fenerbahçeli Taraftarlar Derneği desteğiyle gerçekleştirildi. Filmin Almanya’daki ilk galası Köln Cinedome Sineması’nda Murat Şeker’in yanı sıra Tolgahan Sayışman, Fahriye Evcen, Tim Seyfi ve Ali Erkazan katılımıyla sinemaseverlerle buluştu ve halkın büyük beğenisini kazandı.
Ödül “Uzak İhtimal” Değil
Kanal 24, Kırmızı Halı’da bu hafta yine sinema dünyasından en sıcak haberler yer alıyor. Rotterdam Film Festivali’nden ödülle dönen Uzak İhtimal filminin yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun, oyuncuları Nadir Sarıbacak ve Görkem Yeltan’la yapılan sohbet izleyicilerle buluşuyor. Adam Sandler’ın son filmi Gerçek Masallar’ın setinden en keyifli anlar Kanal 24 ekranlarına geliyor. 22 Şubat’ta ödül töreni yapılacak olan 41. SİYAD Ödülleri adayları, Özcan Alper’in Sonbahar filminin yeni çıkan film müzikleri albümü 05 Şubat Perşembe akşamı 20:00’de Kanal 24’te.
Sinema-TV Merkezi’nde Klasik Alman Filmleri
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi, İstanbul Goethe Enstitüsü ve Türk Güzel Sanatlar Vakfı’nın katkılarıyla 10 Şubat Salı – 20 Mart Cuma 2009 tarihleri arasında on üç filmden oluşan toplu film gösterisi düzenliyor. Gösteride Alman Sineması’nın 1919 – 1933 yılları arası klâsik dönemine ait çeşitli türlerdeki, sesli ve sessiz filmler bir araya getiriliyor. Sinema – TV Merkezi salonlarındaki halka açık film gösterilerinin bu yılki ilk bölümünü oluşturan etkinlik bünyesinde ücretsiz izlenebilecek filmler arasında Metropolis, Dr. Caligari’nin Muayenehanesi (Das Cabinett des Dr. Caligari), M – Bir Şehir Katilini Arıyor (M – Eine Stadt sucht einen Mörder), Mavi Melek (Der blaue Engel) ve Kongre Eğleniyor (Der Kongress Tanzt) gibi filmler var.
Sinema-TV Merkezi’nde Klasik Alman Filmleri yazısına devam et
Aydın SineBATU Sinemaları
Nişantaşı City Life Sinemaları
Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi, Filminde Brad Pitt’in Makyajlarını Konu Alan Klibin Yayın Linkleri Açıklandı
Ülkemizde 06 Şubat 2009 tarihinde vizyona girecek olan Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi (The Curious Case of Benjamin Button) adlı filmin başrolünü Cate Blanchett ile paylaşan Brad Pitt filmde Benjamin Button karakterini canlandırıyor. Bu süreçte kendisine uygulanan makyajları konu alan özel klibin yayın linkleri açıklandı.
Ankara Büyülüfener Sinemaları
Bahçelievler Büyülüfener Sineması, Kızılay Büyülüfener Sineması, 06 – 12 Şubat 2009 seansları için tıklayınız.
SİYAD Ödüllerinin Adayları Yarın Açıklanıyor
Sinema Yazarları Derneği’nin (SİYAD) üyeleri, 13 ayrı dalda Siyad Ödülü’ne aday olan isimleri belirledi. 41. SİYAD Ödülleri’nde geri sayım devam ederken ve 22 Şubat’taki ödül törenine üç haftadan az bir süre kalmışken, sıra merakla beklenen adayların açıklanmasına geldi. SİYAD üyelerinden 43’ünün bir araya gelip oylarını kullandığı ilk turda, 13 dalda beşer isim SİYAD Ödülü’ne aday olmaya hak kazandı. Türk sinemasının pek çok seçkin filmini ve ismini bir araya getiren aday listesi, 04 Şubat Çarşamba saat 13:30’da Maçka Cinebonus G-Mall Sineması’nda düzenlenecek basın toplantısıyla açıklanıyor.
TRT Belgesel Film Yarışması, Seçici Kurul Değerlendirme Sonuçları
TRT Belgesel Film Yarışması, Seçici Kurul değerlendirme sonuçlarına göre profesyonel kategoride birincilik ödülü Alkım Ün’ün Kars – Ardahan adlı belgeseline verildi.
Profesyonel kategoride Tahsin İşbilen’in, Asya Minör… Yeniden ile ikincilik, Derinlerdeki Kahraman ‘Mustafa Ertuğrul’ ile üçüncülük ödülü kazandığı yarışmanın amatör kategorisinde ise birincilik ödülünü Rüya Arzu Köksal’ın Son Kumsal adlı belgeseli kazandı. Amatör ikincilik ödülü Polat Korkmazel’in Kırk Pencere, üçüncülük ödülü ise Dilek Taşdemir’in İntihar Ederdim adlı filmlerine verildi.
Bunları Yazmak Gerek 12: “Yeşilçam Ödülleri” Üzerine!
“Yapan yapar, yapamayan eleştirir!” Doğru. Bizim işimiz sinema yazarlığı, eleştiri zaten. Fakat Türk Sineması’nın, kimseyi, hiçbir kurumu eleştirecek hali kalmamıştır. Çünkü Türk Sineması 94 yılda, bir ‘SANAT VE BİLİM AKADEMİSİ’, bunca yılda sektör çalışanlarının dâhil olduğu bir ödüllendirme ve saygınlığı olan ulusal bir ödül kurumu kuramamıştır (halen, tüm meslek birliği, vakıf, derneklerin oluşturduğu Türkiye Sinema Platformu, Ulusal Sinema Kurumu yasasının çıkması için çalışmalar yapmaktadır). Dolayısıyla bu önemli eksikliği gören bir vakıf yönetimi yani TÜRSAK, bu organizasyonu hayata geçirmiştir. Tabii ‘şaka gibi’ yanlışlarla… İşaret edeceğim hususların, eğer, bu ödül sistemi ciddi biçimde devam edecek ve ciddiye alınacak bir saygınlığa kavuşturulacaksa düzeltilmesi gerekmektedir. Aksi halde, Antalya, Adana, Ankara, Bursa, İstanbul’da olmak üzere, ortalama iki ayda bir ödüllendirilen ve eli yüzü düzgün her filmin neredeyse ödül kazandığı Türk Sineması adına, “ödüllerden biri” olmanın ötesine geçemez. Oysa Yeşilçam Ödülleri tümünden farklı, bir yıl boyunca heyecanı çekilen, zirvede bir ödül olmalıdır.
1) Tümü o ülke akademilerinin kurumsallaştırdığı, Oscar (ABD), Cesar (Fransa), David Di Donatello (İtalya), Goya (İspanya), BAFTA (İngiltere) ödüllerinde, o ödülü almak profesyonel bir sanatçı için en büyük onurdur. Ticari dağıtım ağlarına girmiş filmlerin sanata yaptıkları katkılarının ödüllendirilmesi söz konusudur; bunun parasal karşılığı yoktur, olamaz. Türkiye’de özellikle son beş yıldır sürdürülen bir yanlış, Yeşilçam Ödülleri’nde de tekrarlanmaktadır. Sahnede para ilân edilmekte ve verilmektedir. Bu hem sanatçının yaratı özgürlüğüyle bağdaşmaz, hem de bir değer biçerek sanatı metalaştırmaktadır. Profesyonel sinemada, o gece, işin parasal yönü geride kalmıştır artık. Buna acilen son verilmelidir. Belediyelerin sinemaya maddi katkı vermelerinin birçok yolu vardır, bunu sahnede vermenin siyasi yatırımdan öte bir anlamı yok gibidir, sinema buna alet olmamalıdır.
Not: Yine para ödülleri yağdırılan ve sonuncusuna on milyon YTL harcandığı belediye başkanı tarafından dile getirilen Antalya Uluslararası Film Festivali’nin on günlük şaşaası, Türk Sineması’nı, örneğin atıl biçimde duran Antalya Film Stüdyoları’nı işler hale getirecek bir uluslararası çekim merkezi yapamamış; fakat başkanın yıldızını parlatmıştır… Hemen yanı başımızda, Bulgaristan ve Romanya’da örneğin ABD ekipleri harıl harıl çalışırken Türkiye sinek avlamaktadır (“The International” adlı filmin bazı sahneleri, bir haftada, İstanbul’da basından saklanılarak çekilmiştir sadece.)
2) Değerlendirme sistemi iki aşamalı yapılmaktadır. İkinci aşamada “Büyük Jüri” var. “Büyük Jüri” , “üretenler”den ve birkaç kez tekrar tekrar okuduğum “iş, sanat, kültür ve medya dünyasının saygın isimlerinden” oluşuyor. Düşünün profesyonel sektör ödülü ve iş, sanat, kültür, medyanın ‘saygın’ isimleri oy veriyor. “Saygın”, TDK sözlüğüne göre “Saygı gören, sayılan, hatırlı, itibarlı, muteber” demek. Peki, kim, kime göre saygın? Kimin saygın olduğuna kim karar veriyor. Ve saygın bir kişinin profesyonel bir ödülde oy kullanabilmesi ve gerekli görsel kültür, estetik, öyküleme, artistik, teknik vb. değerlendirmeleri yapabilecek yetkinliğe ulaşabilmesi için yılda kaç film izlemesi gerektiği nasıl saptanacak? Örneğin iş dünyasının saygın bir ismi finale kalan filmleri izleyerek oy verdiğinde, işi tamamen sinema olan insanların kullandığı oylarla eşit sayılacak… Hiç olur mu böyle şey? Aslında bunu tartışmak bile gereksiz. Çünkü sektörde profesyonel olanlar dışında oy verdirilmesi doğru değildir.
3) Bürokrasi ve siyaset böyle bir ödül gecesinde sahnede yer almamalıdır. En İyi Film Ödülü’nü iki belediye başkanı ve bir bürokrat vermez, olmaz böyle şey! Sinema ödülleri sadece sinema profesyonelleri tarafından verilir. Geçen yıl bu yanlış yapılmıştır; tekrar edilmemeli. Ayrıca, madem Oscar ödüllerinin dağıtıldığı ödül gecesi örnek alınmaktadır, sahneye çıkan sanatçılar da bir provayla hazırlanmalı, ödüllerin saygınlığına yakışır bir sunuş yapmalıdırlar.
4) Bir ödül kurumsallaşacak ve marka olacaksa, düzenleyicileri, acilen, başka bir ödülün adıyla yan yana anılmayı reddetmeli, yazılı – görsel basına gerekli uyarı yapılmalıdır. Oscar ödülleri ve töreni örnek alınmıştır, doğrudur (başka ne olacaktı ki); fakat artık “Türkiye’nin Oscar’ları” tanımı kullandırılmamalı ve ödüller kendi kimliğini bulmalıdır.
(09 Şubat 2009)
Ali Ulvi Uyanık