Burjuva Sinemasını Yıkan Yönetmen Jean-Luc Godard’dan DVD.ler

Sinemanın yaşayan büyük ustalarından Jean-Luc Godard’ın, sinema tarihine geçmiş üç filmi birden “box set” olarak raflardaki yerini aldı. Sinema tarihinin en yenilikçi ve tartışılan yönetmenlerinden Godard, aynı zamanda Fransız “Yeni Dalga” akımının öncülerinden. 1950’lerden beri aralıksız olarak film çeken Godard, sistemin içinde kalmayı da başaran gerçek bir asi. Filmleri, yaratıcı ve nefes kesici güzellikte olan Godard’ın 1960’larda çektiği ve ‘burjuva sineması’nı yıkan üç filmi Saga Film’den çıkan “box set”te bir arada.

“Çılgın Pierrot”: Yaşantısında ve evliliğinde aradığını bulamayan Ferdinand (Jean-Paul Belmondo), çocuklarının bakıcısı ve aşığı olan Marianne’le amaçsız bir yolculuğa çıkar. Paris’ten Akdeniz kıyılarına uzanan bu yolculukta bir cinayete de karışan çiftin arasındaki gerilim giderek artar. Godard’ın medya, politika, savaş, popüler kültür ve sanat gibi farklı alanlardaki fikirlerinden beslenen 1965 yapımı “Pierrot le Fou-Çılgın Pierrot” sinemada postmodernizmin erken örneklerinden biri olarak kabûl ediliyor. Filmin finali de sinemanın en çarpıcı sonlarından biridir. Amerikalı suç romanları yazarı Lionel White’ın (1905-1985) “Obsession” (Takıntı) romanından uyarlanmış. Renkli ve sinemaskop görüntüler Raoul Coutard’a, müziklerse Antoine Duhamel’e ait.

“Kadın Kadındır”: Striptizci Angela (Anna Karina) bebek istiyor, ancak sevgilisi Emile’in (Jean-Claude Brialy) bu konuda gönlü yok gibi. Angela, kendisini Emile ve en yakın arkadaşı Alfred’in (Jean Paul Belmondo) arasında bulmak üzeredir şimdi. Takıntılılık derecesinde yenilikçi olan Godard, 1961 yapımı “Une Femme est une Femme-Kadın Kadındır”da “Yeni Gerçekçi” sinemayı müzikalle buluşturuyor. Bu film, Amerikan müzikal komedilerine zekice ve neşe dolu bir saygı duruşu da yapıyor. Sinemaskop ve renkli bu filmin görüntüleri Raoul Coutard’a ait. Müzikleriyse Michel Legrand bestelemiş.

“Alfa Kenti”: Godard’ın bilimkurgu ve kara film tarzlarını bir araya getirdiği 1965 yapımı “Alphaville-Alfa Kenti”nde, gizli ajan Lemmy Caution, pek çok işi birden yapıyor: Kaybolan bir başka ajanın izini sürmek, gizemli şehir Alfa Kent’in yaratıcısı Profesör Van Braun’u öldürmek ve şehri yöneten süper bilgisayar Alpha60’ı yok etmek… Ajan Caution (Eddie Constantine), insanların beyninden tüm duyguların silindiği bu karanlık şehirde, “aşk” kelimesinin anlamını bilmeyen bir kadına, Natacha’ya (Anna Karina) aşık olacaktır. Bu film, şair Paul Eluard’ın “Capitale de la Douleur” (Acının Başkenti) şiirinden ilham almış. Filmin çarpıcı siyah-beyaz görüntüleri Raoul Coutard’a, etkileyici müziklerse İstanbul doğumlu Paul Misraki’ye (1908-1998) ait.

(01 Eylül 2009)

Ali Erden