Çağan Irmak’ın Son Filmi “Karanlıktakiler”, Montreal Film Festivali’nde

Türkiye’nin önemli yönetmenlerinden Çağan Irmak son filmi Karanlıktakiler ile Montreal Film Festivali’ne davet edildi. Yapımcılığı Mustafa Oğuz tarafından gerçekleştirilen ve başrollerinde Meral Çetinkaya, Erdem Akakçe ile Derya Alabora’nın oynadığı Karanlıktakiler, dünya prömiyerini Montreal’de yapacak.
Mustafa Hakkında Her Şey, Babam ve Oğlum, Ulak, Issız Adam gibi filmlerin başarılı yönetmeni Çağan Irmak’ın son filmi Karanlıktakiler, dünyanın en önemli festivallerinden Montreal Film Festivali’nde Dünya Sineması’na Bakış / Focus on World Cinema bölümünde gösterilecek.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Çağan Irmak’ın Son Filmi “Karanlıktakiler”, Montreal Film Festivali’nde yazısına devam et
  • Ters Ninja Gecesi’nde Yalnızca Film Müzikleri Çalacak

    Açıldığı günden bu yana bildiği yoldan şaşmayan blog ruhlu sinema sitesi tersninja.com okurlarını ve sinemaseverlerini buluşturan faaliyetlerine devam ediyor. Sitenin editörü Ege Görgün’ün kendi arşivindeki CD’lerden çalacağı film müzikleriyle gerçekleşen Ters Ninja Geceleri’nin ikincisi 29 Temmuz gecesi Narpera’da gerçekleşiyor. Girişin, eğlenmenin, muhabbetin ücretsiz ve sınırsız olduğu bu geceye tüm sinemaseverler ve müzikseverler davetli. Narpera, “Asmalımescit Mahallesi, Gönül Sokak, No: 9/B, Beyoğlu, İstanbul” adresinde bulunuyor. Tel: 0212 245 36 29

  • tersninja.com
  • berezilya.com
  • Görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Ters Ninja Gecesi’nde Yalnızca Film Müzikleri Çalacak yazısına devam et
  • Bir Film: Meleğin Sırları / Broken Angel

    2.8.2009 Pazar günü ATV kanalında Meleğin Sırları / Broken Angel filmi oynadı. Gazetenin verdiği bilgiye göre ABD yapımı, jenerik bilgilerine göre ABD / Türkiye ortak yapımı. Yönetmeni Aclan Bates Büyüktürkoğlu. Oyuncular Nehir Erdoğan, Jay Karnes, Patrick Muldoon, Ayşe Nil Şamlıoğlu, Nilüfer Açıkalın, Fay Masterson. ADB’de yaşayan Aclan Büyüktürkoğlu’nun yaptığı film, ABD.ye giden bir Türk kızının, yaşamının değişimlerini anlatan bir öykü.

    Filmi incelemek, eleştirmek gibi bir niyetim yok. Derdim filmin tanıtımı ile ilgili. Gazetede (Cumhuriyet) film hakkında verilen bilgide, Nehir Erdoğan’ın adı Nehir Erdogan, Ayşe Nil Şamlıoğlu’nun adı Ayse Nil Samlioglu, Nilüfer Açıkalın’ın adı Nilufer Acikalin olarak yazılmış. Film salt ABD filmi bile olsa, İngilizce tanıtımlarında isimler bu şekilde yazıldı diye, Türk gazete sütunlarına da aynen alarak yayınlamayı ben anlayamıyorum. Bu, artık çağ dışı bir görüş olduğu söylenebilen milliyetçilik değil, ABD alfabesinde küçük (ı) lar (i) yazılıyorsa, aslında okunması için farklı yazımları olduğu halde, buna da uymayarak (ş)’ler yerine (s), (ğ) yerine (g), (ç)’ler yerine (c) yazılıyorsa, biz niye yıllardır John Wayne’yi Vayne diye yazmıyoruz? Niçin Quantin Tarantino’da Q harfini kullanıyoruz. Mısır’lı yönetmen Yusuf Şahin’in adı -filmleri her ne kadar ticari sinemalarımıza pek çıkmasa da-, ülkede yapılan yarışmalardaki gösterimlerde veya filmlerinin sözü geçtiğinde -her zaman değil- adamın adı halden hale sokup Yousouf Shain'(!!)leştiriyoruz. Bu yıl yapılan Kelebek isimli filmde oynayan Lübnan’lı -uluslararası- oyuncu Hasan Mesut’un adını -sırf- onlar (!) öyle yazıyor diye ülke içindeki afişlerde bile Ghassan Massoud olarak yazmak niye? Bu, Cüneyt Arkın’ın adının yurt dışındaki filmlerde John Arkın olarak kullanılmasına benzer bir olay değil. Bilindiği gibi Cüneyt Arkın’ın adının değişikliğine benzer başka örneklerde var. Batı dünyasının, ç, ğ, ö, ü, ş gibi harflari yazamamaları alfabelerinden kaynaklanırsa, bu onların sorunu. Lâtin harflerin kabûl eden biz, onların isimlerinde geçen (alfabelerinde var) Q, X ,W gibi harfleri olduğu gibi kullanıyoruz (şimdilerde Kürt kökenli isimler nedeni ile bizde de kullanılmaya başlandı.)

    Meleğin Sırları’nın jeneriğinde olan benzer uygulamalar beni rahatsız etmeyebilir ama Türkçe afiş ve lobilerde bu uygulama yapılırsa ve bu basında yer alan künyelerde aynen kullanılırsa, bundan rahatsız olurum. Her ne kadar tüm ülkedeki işyeri tabelâlarının % 60’dan fazlası yabancı isimlerle kaplandı ise de, büyük iş merkezlerindeki veya müstakil sinemaların isimlerini artık okumak da pek olası değilse bile (bunların rahatsızlığı ayrıca var), Meleğin Sırları’nın künye bilgileri, -tekrar tekrar söyleyeceğim- beni hayli üzdü.

    (05 Ağustos 2009)

    Orhan Ünser

    Emre Altuğ ve On Kadın… Rüya mı?.. Kâbus mu?..

    Musallat ve Şeytanın Pabucu adlı filmlerle sinema sektörüne adım atan Mia Yapım, çok güldürecek bir romantik komedi film olan Sizi Seviyorum ile 18 Eylül 2009′da sinemalarda.
    Başrollerini Emre Altuğ (Erkut), Birce Akalay (Eda), Zeynep Beşerler (Ayla), Irmak Ünal, Durul Bazan (Gökhan), Selen Sevigen, Ecem Özkaya, Tamay Kılıç, Zeynep Aydemir, Ece Özdikici, Deniz Özde Sürmeli, Şebnem Ürüt, Özgür Doğu’nun paylaştığı filmin yönetmenliğini M. Uğur Yağcıoğlu, yapımcılığını Banu Akdeniz üstlendi. Temmuz ayında başlayan filmin çekimleri 12 Ağustos’ta tamamlanacak.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Emre Altuğ ve On Kadın… Rüya mı?.. Kâbus mu?.. yazısına devam et
  • 07 Ağustos 2009 Haftası

    “Terra’yı Kurtarmak”, insan denilen türün, gelecekte, Dünya’yı ve Venüs’ü ve de Mars’ı yok ettikten sonra, aynı galaksideki barışçıl / sakin başka bir gezegene yönelik tehdidinin yol açtıklarına, aslında tüm saldırganlığına karşın -hâlâ- yüreğinin iyiliğini kaybetmediğine dair bir dram / serüven. Bu bilgisayar animasyonunda film denli etkili müziğin arkasındaki isim, sessiz sinema klasiği “Metropolis” için 2004 yılında yeni bir orkestra eseri gerçekleştiren, çok ödüllü Polonyalı besteci Abel Korzeniowski.

    Keşke, çocuklardan çok büyüklerin izlemesi gereken film için, orijinal seslendirmeli – Türkçe alt yazılı kopyalar da olsaydı… Fakat hayır; ithalâtçı şirket tüm kopyaları 3 Boyutlu gösterilecek filmi, tamamıyla Türkçe seslendirmeli vizyona sokma kararı almış. Ve afiş ve tanıtımlarda, başrolleri seslendiren iki Türk sanatçıyı öne çıkarıp adlarını öyle puntolarla yazdırmış ki, zannedersiniz ki bir yerli film gösterimde (dikkat: orijinal afişte iki değil, on seslendirmeciye yer verilmiş)! Seslendirenlerin filmin önüne geçtiğini de böylece görmüş olduk! Demek ki çok ticariler. Onların adlarını gören, seslerini duymak için “Terra’yı Kurtarmak” adlı ABD filmine koşacak! Afişte, bir de “Oyuncu Seçimi: Michelle Morris Gertz” yazmıyor mu; komedi yani. Sayın yetkililer, lütfen abartmayalım!

    “G. I. Joe: Kobra’nın Yükselişi”, Hasbro oyuncaklarının ‘Bond tadında’ en gösterişli halleri! Temeli militarizm olan oyuncak sanayinin sinema ile işbirliğinde pik yapması ve sadece yapımı 170 milyon dolar olan filmin girift teknolojisinin bizleri ele geçirmesi doğal. Diğer yandan, bu çok hızlı / baş döndürücü aksiyon – serüvenlerin sinema sanatı içindeki yerlerini ciddi biçimde sorgulamak gerekiyor.

    (05 Ağustos 2009)

    Ali Ulvi Uyanık

    [email protected]

    Kutu, Filminin Çekimleri Tamamlandı

    Yapımcılığını PPR’ın yaptığı, senaryosunu İlksen Başarır ile Mert Fırat’ın yazdığı ve yönetmenliğini yine İlksen Başarır’ın üstlendiği Kutu filminin çekimleri tamamlandı.
    Saadet Işıl Aksoy, Mert Fırat, Emre Karayel, Lale Mansur, Timur Acar, Ayten Uncuoğlu, Metin Coşkun, Şebnem Köstem, Tuğrul Tülek ve Tuna Kırlı’nın rol aldığı filmin senaryosu ve oyuncu kadrosu şimdiden büyük ilgi topladı.
    İşitme engelli bir gencin çağrı merkezinde çalışan bir kıza aşık olmasını konu alan film, aşkın hiçbir engel tanımayacağını şiirsel bir dille anlatıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Metin Güngör, Fikret Muâllâ, Okan Bayülgen, Picasso Oldu

    Türkiye’nin Online Dergisi Sinemalife’daki bir habere göre uzun zamandır set çalışmaları sürmekte olan Renklerde Kaybolan Hayat: Fikret Mualla filminin çekimleri tamamlandı. Filmin en büyük özelliği çok uzun yıllar vatanından uzak kalan ünlü ressam Fikret Muâllâ’nın hayatının konu edilmesi. Türk Sinemasında ilk kez bir ressamın hayatının biyografik şekilde ele alındığı filmin yapımcılığını Fikret Muâllâ gibi ressam olan Metin Güngör üstlendi. Filmde, Güngör’ün yanı sıra, Ali Poyrazoğlu, Okan Bayülgen, Şebnem Schafer, Bedri Baykam, Bora Gencer, Selen Görgüzel gibi sanat dünyasından tanınmış isimlerin yanında, gazeteci Hıfzı Topuz da yer aldı.