Aydın Ceylan Sinemaları, 13 – 19 Şubat 2009 seansları için tıklayınız.
Aylık arşivler: Şubat 2009
1. Altın Bamya Ödülleri
Altın Bamya, Türkiye sinemasında, erkek egemen bakışın ağırlığına, kadın sinemacılara dair alanların daraltılmasına, kadınlara dair oluşan yanlış mitlerin, algıların, cinsiyetçi bakışın yeniden üretilip temsil edilmesine ve bu ayrımcılığın kanıksanır kılınmasına bir eleştiri, bir karşı duruş, bir söz söyleme isteğiyle ortaya çıktı. Altın Bamya Ödülleri’nin ön jürisi, 2008 yılında gösterime giren yerli sinema filmlerini değerlendirerek 1. Altın Bamya Ödülleri adaylarını belirledi. Erkek Karakter, Kadın Karakter, Senaryo ve Film kategorilerindeki adaylardan en çok oyu alanların Altın Bamya Ödülleri 15 Mart 2009 tarihinde yapılacak ödül töreninde verilecek.
7. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali
Bu yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, İstanbul’da 09 – 15 Mart 2009 tarihleri arasında yapılacak. 15 ülkeden 45 filmin sinemaseverlerle buluşacağı festivalin teması ‘Beden’ olarak belirlendi. Fransız Kültür Merkezi ve İstanbul Modern salonlarında gösterilecek filmler, İstanbul’dan sonra 20 – 21 Mart’ta Manisa, 05 – 06 Nisan’da Urfa ve 11 – 12 Nisan’da Trabzon’da izleyicileri ile buluşacak. Festivalde film gösterimlerinin yanı sıra dört ilde de Kadın Bedeninin Seyri: Sinemada Beden ve Cinsiyetçilik paneli, film okuma atölyesi ve yönetmenlerle söyleşiler de yapılacak.
7. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali yazısına devam et
Nişantaşı City Life Sinemaları
Sinema-TV Merkezi’nde Klasik Alman Filmleri Seçkisi Sürüyor
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi’nin, 10 Şubat Salı – 20 Mart Cuma 2009 tarihleri arasında düzenlediği toplu gösteri kapsamında bugün 16:30’da Alman yönetmen Ernst Lubitsch’in İstiridye Prenses, adlı filmi izlenebilecek. Zarif komedilerin rejisörü Ernst Lubitsch, kariyerine 1911 yılında Max Reinhardt Tiyatrosu’nda aktör olarak başladı. Hollywood’da çektiği Rosita, Marriage Circle, Ninotchka, To Be or Not to Be, A Royal Scandal gibi filmlerle dünyaca ünlü bir rejisör oldu.
Sinema-TV Merkezi’nde Klasik Alman Filmleri Seçkisi Sürüyor yazısına devam et
Adapazarı Sinemacıları’nın 7. Kısa Film Gösterimleri
Adapazarı Sinemacıları kısa film gösterimlerine devam ediyor. 7. kısa film gösterimlerinde Akbank 5. Kısa Film Festivali’nin ödüllü filmleri, Adapazarı sinemaseverlerinin beğenisine sunulacak. Ücretsiz gösterimler 14 Şubat 2009 Cumartesi günü saat 15:00 ve 20:30’da Adapazarı Kültür Merkezi 7. salonda yapılacak. Gösterilecek filmler arasında Fırat Mançuhan’ın Sapak, Dağhan Celayir’in Tek Notalık Adam, Engin Yıldız’ın Oyuncağımı İnekler Yemesin ve Ali Canlar’ın Sinope’nin Yolculuğu adlı filmleri var. Saat 19:00’da ise yönetmen Selim Evci ve Fırat Mançuhan’la söyleşi yapılacak.
Adapazarı Sinemacıları’nın 7. Kısa Film Gösterimleri yazısına devam et
Tüm Şirketler
Tüm Şirketler, 06 – 08 Şubat 2009 Haftasonu (Weekend), Zirve 20 (Top 20) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
Kadıköy Rexx Sinemaları
Kadıköy Kadıköy Sinemaları
Göztepe Cinemarca Sinemaları
Göztepe Cinemarca Sinemaları, 13 – 19 Şubat 2009 seansları için tıklayınız.
Uçan Süpürge’den Kadınlara Mektup Çağrısı: “12 Eylül’de…”
Ankara’da 07 – 14 Mayıs 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, 12. Festivale özgü bir çalışmayla seyircisinin karşısına çıkıyor ve bir Mektup Sergisi hazırlıyor. Farklı hikâyeleri bir araya getirerek 12 Eylül’ü hatırlamayı ve hatırlatmayı amaçlayan festival, her yaştan kadınlara Mektup Çağrısı yapıyor. Yalnızca kadınların katılımına açık olan sergiye gönderilecek mektuplar; el yazısıyla herhangi bir kağıda yazılarak, bilgisayarda yazılıp herhangi bir kağıda çıktı alınarak, video, ses kaydı, resim, fotoğraf, grafik ya da istenen başka bir formatta hazırlanabilecek.
Uçan Süpürge’den Kadınlara Mektup Çağrısı: “12 Eylül’de…” yazısına devam et
Altın Küre’de Dört Ödül Alan Slumdog Millionaire, Bafta’dan da 7 Ödül Aldı
Bu sezonun bol ödüllü filmi Milyoner (Slumdog Millionaire), İngiltere BAFTA ödüllerinin de 7’sini alarak, Oscar adayları arasındaki en iddialı film oldu. İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi Bafta’nın verdiği ödüller, Amerikan Oscar ödüllerinin İngiltere’deki dengi sayılıyor. Slumdog Millionaire, En İyi Film ödülünü alırken, yönetmen Danny Boyle’da En İyi Yönetmen ödülüne lâyık görüldü. Film ayrıca beş kategoride daha birincilik ödülü aldı. (Haber: Serpil Boydak.)
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Pera Müzesi 2009 Yılına “Kurosawa – Desenler” Sergisi ile Merhaba Diyor
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 2009 yılının ilk sergisi ile sanat dünyasının farklı yönlerine ışık tutuyor ve sanatseverleri keşfe çağırıyor. Yedi Samuray, Rashomon, Ran, Düşler gibi birbirinden etkileyici filmleriyle Japonya’nın dünyadaki en önemli kültür ve sanat elçilerinden biri olmuş, dünya sinemasının İmparator lâkaplı usta yönetmeni Akira Kurosawa’nın çok renkli ve eşsiz imgelem gücünü gösteren 87 desenden oluşan Kurosawa – Desenler sergisi, Paris, Le Petit Palais’den hemen sonra Türkiye’ye getirildi. Sergi 11 Şubat – 26 Nisan 2009 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde ziyarete açık olacak.
Ağlayan Çayır, Kanal 24’te
Ödül rekortmeni filmler Salı geceleri Tematik Film Kuşağı’nda Kanal 24 izleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. Bu haftanın filmi Ağlayan Çayır’ı sinema eleştirmeni Alin Taşçıyan ve sinema yazarı Seray Genç, Film Önü’nde değerlendiriyor. Yönetmenliğini Ediz Gülten’in, yapımcılığını Merve Genç’in yaptığı Film Önü, 10 Şubat Salı gecesi 20:00’de; Tematik Film Kuşağı’nda Theo Angelopoulos imzalı Ağlayan Çayır, 20:20’de Kanal 24 ekranlarında.
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
A Summer With Monika / Monika ile Bir Yaz
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, İsveç Kültür Başkonsolosluğu ortak çalışmasıyla çağımızın en iyi yönetmenlerinden Ingmar Bergman filmlerini izleyici ile buluşturuyor. Bergman’ın 1950’den 1970’li yıllara değin kadın temalı çektiği 8 filmin yer aldığı program, hafta içi 16:00 ve 19:00, haftasonu 14:00 ve 17:00 seanslarıyla görülmeyi bekliyor.
A Summer With Monika / Monika’yla Bir Yaz / 1953
Oyuncular: Harriet Andersson, Lars Ekborg, Dagmar Ebbesen, Ake Fridell.
16 – 17 yaşlarında, büyüyüp de küçülmüş gibi görünen küçük, tatlı ve ateşli bir yeni yetme Monika! Evden tüyüp, bir an önce özgürlüğüne ve hayatın zevklerine doğru kanatlanmayı bekleyen bir küçük kadın! Genç, toy ve saf Harry, Monika’nın cilvelerine kayıtsız kalamaz. Hatta ona sırılsıklam aşık olur.
Günün birinde evden kaçmak için fırsat kollayan Monika, babasının sarhoş bir anında ona vurmasıyla bavulunu toplayıp Harry’nin evine koşar. Evde kalmaları mümkün olmayınca Harry, Monika’ya babasının motorunda kalmayı önerir. Şehrin sıkıcılığından, işe gitme zorunluluğundan sıkılan gençler her şeyi geride bırakıp Harry’nin motor ile adalara doğru açılırlar.
Bu özgürlük ve aşk dolu seyahat onlara çok iyi gelir. Bir süre sonra Monika hamile kalır. Bunun üzerine şehre dönünce evlenmeye karar verirler. Harry gündüz çalışacak akşam da gece okuluna gidecektir. Monika ise evde çocuğa bakacak ve yemek pişirecektir.
Zamanla Monika bu tatilden sıkılmaya başlar. Yeni bir elbisesi olmadığından yakınır durur. Şehre dönerler. Yaşları tutmadığı için evlenmeyen çift için Harry’nin halası devreye girerek gerekli evrakları tamamlar. Artık evli ve çocukları olan genç çift için kâbus dolu günler yakındır.
Harry söz verdiği gibi gündüz işe gider, gece ders çalışır. Ancak Monika yemek ve temizlik yapmayı, çocuğa bakmayı reddeder. Zavallı Harry bir taraftan bunlarla da uğraşıp durur. Gündüzleri ise halaları çocuğa bakmaya gelir. Halaya Monika’nın da gündüz çalıştığı yalanını söylerler. Oysa Monika gündüzleri gezip tozmakla meşgûldür.
Monika, Harry’ye sürekli çok mutsuz olduğundan, gezip – eğlenmek istediğinden, yeni giysiler almak istediğinden söz eder. Sonunda kira parasını yeni bir palto almak için harcayan Monika ile Harry arasında büyük bir kavga çıkar. Akabinde Monika’nın Harry’i aldatması Harry’i derinden yaralar.
Bir zamanlar babasının evinden kaçtığı bir sahnenin benzeri bu kez Harry ile aralarında yaşanır. Monika eşyalarını toplayıp, çocuğu da Harry’ye bırakarak eğlence ve zevk dolu dünyaya doğru süzülür. Harry ise kucağında bebeğiyle Monika’yla geçirdikleri o güzel yazı hayal ederek ağlar.
Filmlerinde tercihlerini kadınlardan yana kullanan Bergman’dan gönderme dolu bir film! Genellikle erkeklerden görmeye alışkın olduğumuz tavrı bu kez bir kadın tarafından görünce şaşırıyor ve afallıyoruz. Hayatın tek düzeliğinden, zorunluluklarından sıkılanlara başka bir dünyanın var olduğunu rolleri değiştirerek anlatan Bergman’ın Monika’sı ile bir yerlerde karşılaşmanız dileğiyle!
(16 Şubat 2009)
Gizem Ertürk