Pera Müzesi 2009 Yılına “Kurosawa – Desenler” Sergisi ile Merhaba Diyor

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 2009 yılının ilk sergisi ile sanat dünyasının farklı yönlerine ışık tutuyor ve sanatseverleri keşfe çağırıyor. Yedi Samuray, Rashomon, Ran, Düşler gibi birbirinden etkileyici filmleriyle Japonya’nın dünyadaki en önemli kültür ve sanat elçilerinden biri olmuş, dünya sinemasının İmparator lâkaplı usta yönetmeni Akira Kurosawa’nın çok renkli ve eşsiz imgelem gücünü gösteren 87 desenden oluşan Kurosawa – Desenler sergisi, Paris, Le Petit Palais’den hemen sonra Türkiye’ye getirildi. Sergi 11 Şubat – 26 Nisan 2009 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde ziyarete açık olacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Ağlayan Çayır, Kanal 24’te

    Ödül rekortmeni filmler Salı geceleri Tematik Film Kuşağı’nda Kanal 24 izleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. Bu haftanın filmi Ağlayan Çayır’ı sinema eleştirmeni Alin Taşçıyan ve sinema yazarı Seray Genç, Film Önü’nde değerlendiriyor. Yönetmenliğini Ediz Gülten’in, yapımcılığını Merve Genç’in yaptığı Film Önü, 10 Şubat Salı gecesi 20:00’de; Tematik Film Kuşağı’nda Theo Angelopoulos imzalı Ağlayan Çayır, 20:20’de Kanal 24 ekranlarında.

    Ağlayan Çayır, Kanal 24’te yazısına devam et

    A Summer With Monika / Monika ile Bir Yaz

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, İsveç Kültür Başkonsolosluğu ortak çalışmasıyla çağımızın en iyi yönetmenlerinden Ingmar Bergman filmlerini izleyici ile buluşturuyor. Bergman’ın 1950’den 1970’li yıllara değin kadın temalı çektiği 8 filmin yer aldığı program, hafta içi 16:00 ve 19:00, haftasonu 14:00 ve 17:00 seanslarıyla görülmeyi bekliyor.

    A Summer With Monika / Monika’yla Bir Yaz / 1953

    Oyuncular: Harriet Andersson, Lars Ekborg, Dagmar Ebbesen, Ake Fridell.

    16 – 17 yaşlarında, büyüyüp de küçülmüş gibi görünen küçük, tatlı ve ateşli bir yeni yetme Monika! Evden tüyüp, bir an önce özgürlüğüne ve hayatın zevklerine doğru kanatlanmayı bekleyen bir küçük kadın! Genç, toy ve saf Harry, Monika’nın cilvelerine kayıtsız kalamaz. Hatta ona sırılsıklam aşık olur.

    Günün birinde evden kaçmak için fırsat kollayan Monika, babasının sarhoş bir anında ona vurmasıyla bavulunu toplayıp Harry’nin evine koşar. Evde kalmaları mümkün olmayınca Harry, Monika’ya babasının motorunda kalmayı önerir. Şehrin sıkıcılığından, işe gitme zorunluluğundan sıkılan gençler her şeyi geride bırakıp Harry’nin motor ile adalara doğru açılırlar.

    Bu özgürlük ve aşk dolu seyahat onlara çok iyi gelir. Bir süre sonra Monika hamile kalır. Bunun üzerine şehre dönünce evlenmeye karar verirler. Harry gündüz çalışacak akşam da gece okuluna gidecektir. Monika ise evde çocuğa bakacak ve yemek pişirecektir.

    Zamanla Monika bu tatilden sıkılmaya başlar. Yeni bir elbisesi olmadığından yakınır durur. Şehre dönerler. Yaşları tutmadığı için evlenmeyen çift için Harry’nin halası devreye girerek gerekli evrakları tamamlar. Artık evli ve çocukları olan genç çift için kâbus dolu günler yakındır.

    Harry söz verdiği gibi gündüz işe gider, gece ders çalışır. Ancak Monika yemek ve temizlik yapmayı, çocuğa bakmayı reddeder. Zavallı Harry bir taraftan bunlarla da uğraşıp durur. Gündüzleri ise halaları çocuğa bakmaya gelir. Halaya Monika’nın da gündüz çalıştığı yalanını söylerler. Oysa Monika gündüzleri gezip tozmakla meşgûldür.

    Monika, Harry’ye sürekli çok mutsuz olduğundan, gezip – eğlenmek istediğinden, yeni giysiler almak istediğinden söz eder. Sonunda kira parasını yeni bir palto almak için harcayan Monika ile Harry arasında büyük bir kavga çıkar. Akabinde Monika’nın Harry’i aldatması Harry’i derinden yaralar.

    Bir zamanlar babasının evinden kaçtığı bir sahnenin benzeri bu kez Harry ile aralarında yaşanır. Monika eşyalarını toplayıp, çocuğu da Harry’ye bırakarak eğlence ve zevk dolu dünyaya doğru süzülür. Harry ise kucağında bebeğiyle Monika’yla geçirdikleri o güzel yazı hayal ederek ağlar.

    Filmlerinde tercihlerini kadınlardan yana kullanan Bergman’dan gönderme dolu bir film! Genellikle erkeklerden görmeye alışkın olduğumuz tavrı bu kez bir kadın tarafından görünce şaşırıyor ve afallıyoruz. Hayatın tek düzeliğinden, zorunluluklarından sıkılanlara başka bir dünyanın var olduğunu rolleri değiştirerek anlatan Bergman’ın Monika’sı ile bir yerlerde karşılaşmanız dileğiyle!

    (16 Şubat 2009)

    Gizem Ertürk

    Karanlıklar Ülkesi: Lycan’ların Yükselişi

    Patrick Tatopoulos’un yönettiği ve Michael Sheen, Rhona Mitra, Bill Nighy ile Kevin Grevioux’un oynadığı Karanlıklar Ülkesi: Lycan’ların Yükselişi (Underworld: The Rise of the Lycans), 27 Mart 2009’da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
    Film, güçlü ve ölümsüz iki ırk arasında patlak veren asırlık kan davasını konu alıyor. Destanının üçüncü bölümü geçmişe gidip Ölüm Tacirleri olarak bilinen aristokrat Vampirler ile yırtıcı bir kurt adam türü olan barbar Lycan’lar arasındaki çatışmanın kökenine iniyor. Önceki iki filmden daha fazla yaratık efektleri içeren film hit serinin sırlarına da açıklık getiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Köpek Oteli

    Thor Freudenthal’ın yönettiği ve Emma Roberts, Jake T. Austin, Kyla Pratt ile Don Cheadle’ın oynadığı Köpek Oteli (Hotel For Dogs), 13 Mart 2009’da UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Andi ve küçük kardeşi Bruce, evde hayvan beslenmesine kesinlikle izin verilmeyen bir kasabada yaşamaktadır. Buna rağmen gizli besledikleri Friday adlı köpeklerini artık daha fazla saklayamayacakları bir noktaya gelmişlerdir. Bir gün tesadüfen karşılarına çıkan terk edilmiş bir oteli görünce Andi’nin aklına bir fikir gelir. İçinde zaten birkaç köpeğin yaşadığı oteli köpekler için harika bir yuvaya dönüştüreceklerdir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Köpek Oteli yazısına devam et