Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Sinema Filmlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde; 2009 yılı İlk Dönem Sinema Destek Başvuruları, 02 – 23 Şubat tarihleri arasında yapılabilecek. Destek için başvuracakların, hazırladıkları evrakları en geç 23 Şubat 2009 Pazartesi günü saat 17:30’a kadar bakanlığın Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’nde olacak şekilde teslim etmeleri gerekiyor. Bakanlığın bir de uyarısı var. Daha önce bakanlıktan destek alan yapımcılar, geri ödemesiz verilen desteklerde söz konusu projelerini tamamlayıp teslim etmeden, geri ödemeli verilen desteklerde ise projelerini teslim edip geri ödemelerini tamamlamadan ikinci kez destek başvurusunda bulunamayacaklar. (Haber: Serpil Boydak.)
Günlük arşivler: 22 Ocak 2009
Prenses Lissi ve Kar Adamı Yeti
Micheal Buly Herbig’in yönettiği ve Halil Ergün, Hümeyra, Şevval Sam ile Yekta Kopan’ın seslendirdiği animasyon film Prenses Lissi ve Kar Adamı Yeti (Lissi & The Wild Emperor), 30 Ocak 2009′da Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Lissi ve İmparator Franz, muhteşem bir hayat yaşamaktadırlar. Lissi kaçırılana kadar çiftin mutlulukları dillere destandır. Çirkin ve ukala Kar Adamı Yeti, Prenses Lissi’yi kaçırır. Kendi hayatını kurtarmak için girdiği pazarlık sonucu, bulduğu en güzel kadını şeytana götürmek zorundadır. Fakat korkusuz kral Franz, güzel prensesini Yeti’ye yar etmeye niyetli değildir.
Pandora’nın Kutusu, Kırmızı Halı’da Açılıyor
Kanal 24’ün sinema klâsiği Kırmızı Halı’nın Zoom bölümünde bu hafta, Pandora’nın Kutusu filminin kamera arkası, filmin yönetmeni Yeşim Ustaoğlu ile oyuncular Derya Alabora ve Onur Ünsal ile yapılan röportajlar ekrana geliyor. Yeşilçam Ödülleri ve 6. İstanbul Japon Filmleri Festivali ile bu hafta vizyona giren Güz Sancısı, Largo Winch, Despero ve Mürekkep Yürek filmlerinden ilk görüntüler sinemaseverlerle buluşuyor. Ediz Gülten’in yönetmenliğini, Merve Genç’in yapımını üstlendiği Kırmızı Halı, 22 Ocak Perşembe saat 20:00’de, 24 Ocak Cumartesi 09:15’te 24’te.
Pandora’nın Kutusu, Kırmızı Halı’da Açılıyor yazısına devam et
Se-Sam Başkanlığına Yılmaz Atadeniz Seçildi
Geçtiğimiz günlerde 12. Olağan Genel Kurulu toplanan Se-Sam (Sinema Eseri Meslek Sahipleri Birliği) yeni Yönetim Kurulunu belirledi. R. Yılmaz Atadeniz, Necip Sarıcı, Özdemir Öğüt, Kenan Ormanlar ve Metin Saner’den oluşan Yönetim Kurulu Se-Sam (Sinema Eseri Meslek Sahipleri Birliği) başkanı olarak R. Yılmaz Atadeniz’i seçti.
Se-Sam (Sinema Eseri Meslek Sahipleri Birliği) Haysiyet Kurulu, Şerafettin Gür, Arif Keskiner ve Tanju Gürsu’dan; Denetleme Kurulu, Cengiz Ergun, Kadir Turgut ve Nurettin Dilbaz’dan; Teknik Bilim Kurulu, Rahim Gülcüoğlu, Metin Devrim, Cavit Baydur’dan oluşuyor.
Se-Sam Başkanlığına Yılmaz Atadeniz Seçildi yazısına devam et
Medyavizyon Filmleri
Inkheart: Mürekkep Yürek (Inkheart), Kadri’nin Götürdüğü Yere Git, Vali, Süt, Şeytanın Pabucu, Sıcak, Aşk Tutulması, Son Cellat, 23 – 29 Ocak 2009 seansları için tıklayınız.
2009 Yeşilçam Ödülleri’nin Adayları Açıklandı
2009 Yeşilçam Ödülleri’nin 11 kategorideki 5’er adayı, Ceyda Düvenci ve Levent Üzümcü’nün sunumuyla Garaj istanbul’daki basın toplantısında açıklandı. Tanıtım toplantısına sanat camiasından pek çok önemli isim katıldı. Yeşilçam Ödülleri’nin birincileri, 03 Mart 2009’da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda, görkemli bir törenle açıklanacak. Kazananlara verilecek Yeşilçam ödül heykelciklerinin yanı sıra, En İyi Film ödülünün sahibi 150 bin TL, Turkcell İlk Film ödülünün sahibi ise 30 bin TL’lik para ödülüyle desteklenecek. 2009 Yeşilçam Ödülleri’nde En İyi Film Ödülü’nün aday filmleri şunlar: Üç Maymun, Sonbahar, Issız Adam, Devrim Arabaları, A.R.O.G: Bir Yontmataş Filmi.
2009 Yeşilçam Ödülleri’nin Adayları Açıklandı yazısına devam et
30 Ocak 2009 Haftası
“Zafer ve Gurur”, New York polislerine dair yeni bir yozlaşma tespiti. Ve bir adamın zor seçimi! Hani bilirsiniz, gerçeği ortaya çıkarmak, sahip olduğunuz her değerin üzerindedir; ama bazen, bu değerleri korumakla gerçeği açıklamak arasında seçim yapmak zorunda kalır ve kıstırılmış hissedersiniz ya… Bu film, hikâyenin gerçekliğini seyirciye geçirerek, gerçekle yüzleşmenin zorluğunu yaşatıyor. Fiziksel ve psikolojik sertliklerle yüklü olduğunun altını çizelim.
“Sahtekâr”, 1928 Los Angeles’ını -adeta- yöneten ve her açıdan yozlaşmış olan polis örgütünü karşısına alma pahasına, aydın bir din adamı desteğinde kayıp çocuğunun bulunması için çırpınan bir annenin umut yolculuğuna eşlik eden, olgun, kaliteli, gerçek bir sinema yapıtı: Önerim, sinemada – 2.35:1 görüntü oranındaki geniş ekranda izleyerek, her karesinden sinemasal zevkler almaya bakmanız.
“Prenses Lissi ve Kar Adamı Yeti”, 1876 civarında, şeytanla -mecburen- anlaşan iri / iğrenç yaratık – adam ile dünyanın tüm ayıp zevklerini deneyen prens ve prensesten oluşan üç anti kahramanı, muzır mı muzır bir hikâyede bir araya getiren, işin doğrusu pek çocuklar için de olmayan, Almanya yapımı birinci sınıf bilgisayar animasyonu: Sürprizleri sevenlere!
“Operasyon Valkyrie”, en az yetmiş milyon insanın kaybı ve büyük yıkımlarla sonuçlanan savaşın bir numaralı müsebbibi Hitler’in kaybetmekte olduğunu gördükten sonra ve yanı sıra insanlık suçlarına daha fazla ortak olmamak, aslında Almanya’nın en az zararla teslim olmasını sağlamak için çılgın lidere suikast düzenlemeye kalkışıp yine hüsrana uğrayanların hikâyesidir. Nefes nefese uygulamaya koyulan plânın anatomisi, neredeyse yarı belgesel ayarında ama önemli bir sorun var. Almanya’da çekilse de, oyuncular fazla İngiliz ve Tom Cruise da fazla Amerikalı kalmış… Kusursuz bir yönetim, çok anlaşılır ve saat gibi işleyen bir anlatı, soğuk bir görsellik, bu mükemmel oynayan ama ‘yabancı kalan oyuncular’ yüzünden zayıflıyor. ‘Büyük yapım ve ismi bilet kestiren oyuncu’ formülü, bu filme uymamış maalesef.
“Frost / Nixon”, dünyanın en güçlü liderliğinden, özellikle ulusunun gözünde en nefret edilen insan formuna düşmüş adrenalin yüklü adamın, kolayca un ufak edeceğini düşündüğü, yaşamın neşesi içinden çıkagelen televizyon ‘talk show’ sunucusu ile oynadığı müthiş satrancın yani ikisinin karşılaştığı 4 x 90 dakikalık televizyon söyleşisinin nabzı… Nabız dalgalarını seyirciye aynen geçiren müthiş bir yönetmenlik / oyunculuk başarısı. Watergate skandalından sonra ABD tarihinin istifaya zorlanan ilk Başkanı olan Richard Milhous Nixon, böyle bir söyleşi için deneyimsiz görünen David Frost’u kullanarak kamuoyu nezdinde yeniden saygınlık kazanabilecek midir? Bu soru filmin ekseni. Her iki tarafın beyin takımlarının da savaşına sahne olan bu gerçek karşılaşma bir tiyatro oyunundan uyarlama ve sahne eserinin nasıl tam bir sinema yapıtına dönüştürüleceğine dair de bir ders. Erk sahibi bir yüzün, dondurulmuş tek bir beyazcam karesinde nasıl dibe vurduğunun ve acze düştüğünün çarpıcı belgesi. Bu yılın en iyilerinden.
(28 Ocak 2009)
Ali Ulvi Uyanık
aliuyanik@superonline.com