Documentarist – İstanbul Belgesel Günleri

Bu yıl ilk kez yapılacak olan Documentarist – İstanbul Belgesel Günleri, 08 – 13 Temmuz 2008 tarihleri arasında Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Avrasya Sanat Kolektifi tarafından organize edilecek olan etkinlik, bir hafta boyunca dünya belgesel sinemasının gündemindeki isimleri ve beklenen filmleri belgesel severlere sunacak. Bu yılki etkinliğin beklenen en önemli konuğu, belgeselin yaşayan babası olarak tanınan, dünyanın en ünlü belgesel film yapımcılarından Nick Fraser. Documentarist kapsamında iki günlük bir masterclass verecek olan Nick Fraser, BBC için gerçekleştirdiği Why Democracy? başlıklı belgesel film projesini anlatacak.

Documentarist – İstanbul Belgesel Günleri yazısına devam et

Utanç

Kapalı kapılar ardındaki sonsuzluk olarak nitelendirdim İran Sineması’nı hep. Tüm yasaklamalara rağmen nasıl mucizeler yarabildiklerini gördüm. Hayretler içinde ve imrenerek izledim filmlerini. Her seferinde de yüreğimde bir sızı duydum… Sanıyorum bu düşünceler gerçek sinemaseverler için genel geçer. Bu yüzden filme geçmeden önce böyle bir atıfta bulunmak istedim.

Buda’nın gürültüyle patlayışına tanık oluyoruz. Bu oldukça sarsıcı bir giriş. İrkiliyoruz. Hemen ardından Baktay isimli küçük bir kız çocuğunun kocaman simsiyah gülen gözleriyle buluşuyoruz. Komşu çocuğu Abbas’ın ders çalışmasını hayranlıkla izleyen ama kendisi küçük kardeşine bakmak zorunda olan küçücük bir kız çocuğu Baktay. Üstelik çok da zeki.

Abbas’ın; defteri ve kalemi olursa onu da okula götürebileceğini söylemesiyle hikâye akıyor. Bunun için paraya ihtiyacı var. Annesini hiçbir yerde bulamayan küçük Baktay gerekli parayı elde etmek için küçücük ellerinden taşan 4 yumurta ile pazarın yolunu tutuyor. Bitip tükenmeyen bir azimle tüm pazarı dolaşıyor.

Okuma aşkıyla yanıp tutuşan tüm kız çocuklarının çok da umursanmaması gibi Baktay’ın yumurtalarını satmak için verdiği mücadele de pek umursanmıyor. Deste deste paraları olan kocaman adamlar bile… Bu noktada Baktay’ın onlara sorduğu çok yerinde bir soru var. “Ne yapacaksınız o kadar parayı?” Bu sadece çocukça bir merakla sorulan bir soru değil. Bu kapitalist düzende bitip tükenmeyen para hırsı içinde olan insanları işaret eden bir soru. Baktay’a defter almak için gereken para fakir bir işçiden gelmesi de tesadüf olmasa gerek. Hem de bir ekmek karşılığı.

Yumurtalardan ikisi kırıldığı için yalnızca defter almaya parası yeten Baktay’ın kalemi annesini ruju oluyor. Ancak Baktay’ın çilesi burada bitmiyor. Abbas ile birlikte okula giden Baktay okula alınmıyor. Orası erkek okulu ve kız okulu nehrin diğer tarafında. Küçük Baktay’ın “Allah aşkına bana bir şey öğretin” feryadı Allah’ın adını gereksiz yere ağzına alma cümlesi tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Ancak Baktay ısrarla birkaç kez geri geliyor. Bu harekette düzene karşı olmayı ve mücadeleyi görüyoruz.

Çaresiz nehrin diğer tarafına geçmek zorunda kalan Baktay bu kez de yolda savaş oyunu oynayan küçük çocukların oyununa kurban seçiliyor. Her seferinde de okula gitmesini engelleyecek bir başka engel… Taliban rejiminin soğuk nefesi küçücük çocukların bile kalplerini öyle dondurmuş ki buna oyun diyemiyoruz. Zaten Hana Makhalbaf’da öyle inandırıcı kılıyor ki oyunu bir anda yüksek bir gerilimin içinde buluyoruz kendimizi.

Çocuklar Baktay’ın çantasında ruj buldukları için onu putperest olmakla suçluyor. Elinde defter olduğu için de kız olduğundan dolayı aşağılanıyor. Küçük çocuklar tarafından resmedilen ülkenin bakış açısının gerçeği. Makhalbaf yeri geldiğinde sadece bir cümle ile bazen de bir damla göz yaşı ile derdini ustalıkla anlatıyor.

Sonra Taliban’ın askerlerini oynayan çocuklar ile Amerikan askerlerini oynayan çocuklar savaşıyorlar. Bu sırada küçük Baktay fırsattan yaralanıp okula gitme mücadelesine devam ediyor.
Sonunda okula varan Baktay bu kez hem cinsi ve yaşıtı küçük çocuklar tarafından dışlanıyor. Kız çocuklarında da erkek çocuklarına empoze edilen yaklaşımın bir başka sunumunu görüyoruz. Erkekler daha vahşi daha acımasız, kızlar da bencil ve umarsız…

Bu tabii çocukların suçu değil… Henüz küçücük bir çocukken beyinlerine kazınan bağnazca sistemin kurbanları bu çocuklar. Asla direnmemeleri, boyun eğmeleri öğretilen çocuklar. Çünkü direnen, karşı koyan, reddeden yok edilir. Bunu öğreniyorlar.

Tıpkı filmin sonuna kadar direnen küçük Baktay’ın son sahnede oyuna oynamaya mecbur bırakıldığı gibi. O son söz de hiçbir şeye hacet bırakmıyor; Öl, ancak ölürsen özgür olabilirsin… Bu sözle birlikte bir minik kızında sistemin içinde ezilişini ve yok oluşunun görüyoruz.

Utanç; sandık içlerini kilitlenerek yokmuş gibi davranılan tüm kız çocuklarının, kadınlar portresi. Üstelik bu portre muhteşem bir görsel şölen ile veriliyor. İran Sineması’nı kendine özel yapan en önemli öğelerden biri de bu zaten. Kirlenmemiş, içten ve usta anlatımları. İşlerini beyazperdeye yansıtmaktaki başarıları, cesur ifadeleri… Tüm bunların sonucu olarak da tüm dünyaya duyurdukları kendilerine özgü bir dil yaratmış olmalarının gururu…

Bitirmeden önce İranlı kadın şair Furuğ Ferruhzad’ın yükselen çığlığına kulak verelim; İranlı kadınların sessiz çığlığı olan muhteşem dizelerini anımsayalım:

Ey tanrı ey ölüme bulaşmış gizemli kahkahane
Yazık ki sana yabancıdır benim ağlamalarım
Ben sana kafir, sana münkir sana asi
Sana inat işte şeytan benim tanrım

(16 Haziran 2008)

Gizem Ertürk

Oyuncu Jessica Alba’nın Kızı Oldu

Altın Küre’ye aday gösterilmiş Amerikalı oyuncu Jessica Alba ile Cash Warren’ın bir kızları oldu. Alba, haftasonu Los Angeles’taki bir tıp merkezinde kızını dünyaya getirdi.
Televizyon dizisi Dark Angel (Karanlık Melek) ve Sin City (Günah Şehri), Fantastic Four (Fantastik 4) ile Into The Blue (Maviliklere Doğru) filmleriyle tanınan Alba, hamile olduğunu Aralık ayında açıklamıştı. 27 yaşındaki Alba, 29 yaşındaki yapımcı Warren ile 2004 yılında Fantastik Dörtlü filminin setinde tanışmış ve 3 hafta önce Beverly Hills’de düzenlenen sade bir törenle evlenmişlerdi. (Haber: Serpil Boydak.)

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Oyuncu Jessica Alba’nın Kızı Oldu yazısına devam et
  • Aşkzede

    Nicholas Stoller’ın yönettiği ve Jason Segel, Kristen Bell, Mila Kunis ile Russell Brand’ın oynadığı Aşkzede (Forgetting Sarah Marshall), 04 Temmuz 2008’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Müzisyen Peter, altı yılını televizyon yıldızı kız arkadaşı Sarah’ı idolleştirmekle geçirmiştir. O, Sarah’ın hem sevgilisi, hem asistanıdır. Ancak Sarah tarafından terk edilmesiyle birlikte kendisini yapayalnız bulur. Peter kendine gelebilmek için Hawaii’ye tatile gittiğinde hayatının en büyük kabusuyla karşı karşıya kalır. Eski sevgilisi ve erkek arkadaşı Aldous da aynı tatil köyünde kalmaktadır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Aşkzede yazısına devam et
  • Hancock

    Peter Berg’in yönettiği ve Will Smith, Charlize Theron, Jason Bateman ile Valerie Azlynn’in oynadığı Hancock, 04 Temmuz 2008’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
    Hancock, aslında başkalarının ne düşündüğünü umursayan birisi değildir. Halkla İlişkiler Uzmanı Ray Embrey’in hayatını kurtardıktan sonra alaycı süper kahramanımız kendisinin de zayıf bir tarafının olabileceğini farketmeye başlar. Hancock’un bugüne kadar karşılaştığı en büyük sorun bu yönüyle yüzleşmek olacaktır. Ayrıca, bu da Ray’in karısı Mary’nin, onun işe yaramazın teki olduğu konusundaki ısrarını kırmak için bir fırsattır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Hancock yazısına devam et
  • 15. Altın Koza Film Festivali’nde Ödüller Sahiplerini Buldu

    Başladığı günden bu yana ülkemizin güneyinden sinema fırtınası estiren 15. Altın Koza Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Son dönemde çekilen 12 Türk filminin yarıştığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda En İyi Film Özcan Alper’in yönettiği Sonbahar oldu. Büyük Jüri Yılmaz Güney Özel Ödülü İnan Temelkuran’ın yönettiği Made In Europe filmine verildi. Jüri Özel Ödülü ise yaratıcı ortak çalışma nedeniyle Sonbahar filminin yönetmeni Özcan Alper, görüntü yönetmeni Feza Çaldıran ve sanat yönetmeni Canan Çayır’a gitti. Festivalin En İyi Yönetmen Ödülü’nü ise Made In Europe filmiyle İnan Temelkuran aldı.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda ödül kazanan filmler hakkında geniş bilgilere ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    15. Altın Koza Film Festivali’nde Ödüller Sahiplerini Buldu yazısına devam et
  • Altın Koza’da Final Bu Akşam

    Bir haftadır sinema dünyasının kalbinin attığı Adana’da herkesin merakla beklediği sonuçlar bu gece açıklanacak. Bu yıl 15.si gerçekleştirilen Altın Koza Film Festivali kapsamında yapılan Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması, Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması ve Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması’nın sonuçları bu gece saat 20:00’de Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yapılacak ödül töreninde açıklanacak. (Fotoğraf, Mehmet Güreli’nin Gölge’sindendir)

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na katılan filmler hakkında geniş bilgilere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Koza’da Final Bu Akşam yazısına devam et
  • Altın Koza’da Galalara Büyük İlgi

    Başladığı günden bu yanan Adana’da sinemanın büyüsünü yaşatan 15. Altın Koza Festivali’nde sinemalar önünde uzun kuyruklar oluşuyor. Festival kapsamında gösterilen filmlerin yönetmen ve oyuncularının katıldığı galalarda ise zaman zaman izdiham yaşanıyor. Festivalin sona ereceği 08 Haziran tarihine kadar 9 sinema salonunda 176 film dönüşümlü olarak 217 seansta gösterime sunulmuş olacak. Film gösterimleri Cinebonus Sinemaları, Metropol 1, Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda devam ediyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Koza’da Galalara Büyük İlgi yazısına devam et
  • Lanetli Ruhlar

    Ataru Oikawa’nın yönettiği ve Noriko Nakagoshi, Eriko Hatsune, Yuka Itaya ile Naoko Otani’nin oynadığı Lanetli Ruhlar (Apartment 1303), 20 Haziran 2008’de 35 Milim Filmcilik dağıtımıyla 35 Milim Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Bazen muhteşem manzaralı, fiyatı uygun ve güzel bir ev bulmak, şanstan çok lânet getirebilir. 1303 no’lu daireye taşınma gafletine düşenler, kanlı ve karanlık bir tarihe sahip olan evin geçmişiyle yüzleşecek ve aynı felâketi kendileri de yaşamaktan kurtulamayacaklardır. Bu evin trajik hikâyesini çözmeden bu lânetten kurtulmak ise asla mümkün olmayacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • 3. Datça Ustaya Saygı Sinema Günleri

    Datça Belediyesi ve Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen 3. Datça Ustaya Saygı Sinema Günleri’nin bu yıl ki Usta’sı Hülya Koçyiğit. Birikim Medya’nın desteği ile gerçekleştirilecek sinema günleri 28 Haziran – 05 Temmuz 2008 tarihleri arasında Datça Amfi Tiyatro’da yapılacak. Etkinlik, Sinema Günleri Afiş Sergisi, Gala Gecesi ve yedi gece amfi tiyatroda gerçekleştirilecek film gösterimleriyle birlikte sekiz gün sürecek. Etkinlikte Gala Gecesi’nin ardından otuz bine yakın sinemasever, 7 gün boyunca ücretsiz olarak Hülya Koçyiğit filmlerini izleyebilecekler.

  • Basın Bülteni
  • Diğer haberler ve yüksek çözünürlüklü afişlere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    3. Datça Ustaya Saygı Sinema Günleri yazısına devam et
  • Tuncel Kurtiz’e Usta Oyuncu Ödülü Verildi

    15. Altın Koza Film Festivali’nde Tuncel Kurtiz’e Usta Oyuncu Ödülü Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yapılan törenle verildi. Ödül törenine katılan sanatçılar arasında Selda Alkor, Rutkay Aziz, Mahsun Kırmızıgül, Yetkin Dikinciler, Reis Çelik, Luk Piyes, Necmettin Çobanoğlu, Mehmet Ali Nuroğlu, Tijen Par, Yüksel Arıcı, Mehmet Güreli, Demir Karahan, Şerif Sezer, Süleyman Turan, Çetin Öner, Şerif Gören göze çarpıyordu. Gözyaşları arasında ödülünü alan Tuncel Kurtiz, Can Yücel’den okuduğu şiirlerle de büyük alkış aldı. Festivalde sanatçının İnat Hikayeleri, Sürü ve Umut adlı filmleri sinemaseverlere sunuldu.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Tuncel Kurtiz’e Usta Oyuncu Ödülü Verildi yazısına devam et
  • Modern Zamanlar’la 80’lere Dönüş

    Modern Zamanlar Sinema Dergisi, Yaz 2008 sayısında Sinemada 80’li Yıllar’ı masaya yatırıyor. Derginin editörlüğünü üstlenen Tuncer Çetinkaya, son sayılarında söz konusu temayı işlemelerinin nedenini “Batman, Superman, Rocky, Rambo gibi filmlerin ardından gündeme gelen Kamçılı Adam / Indiana Jones, popüler sinemada büyük kırılmaların yaşandığı 80’leri yeniden ele almamız sonucunu doğurdu.” şeklinde açıklıyor.
    Yayınını Antalya’dan sürdüren Modern Zamanlar’ın gelecek sayının teması olarak Güldürü Sineması’nı seçtiğini hatırlatalım.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Modern Zamanlar’la 80’lere Dönüş yazısına devam et
  • Altın Koza, Türk Sineması’nın Üç Ustasını Onurlandırıyor

    15. Altın Koza Film Festivali’nin geleneksel Yaşam Boyu Onur ödülleri bu yıl Türk Sineması’na damgasını vurmuş üç önemli isme, yönetmen Halit Refiğ ve oyuncular Selda Alkor ile Halil Ergün’e veriliyor. Ödüller sahiplerine 06 Haziran Cuma gecesi Park Zirve’de yapılacak Festival Balosu ile takdim edilecek. Gecenin sunuculuğunu her yıl olduğu gibi Halit Kıvanç üstlenirken, ödül töreninin ardından Mirkelam sahne alarak, katılımcılara müzik ziyafeti çekecek. Yaşam Boyu Onur Ödülleri Bölümü’nde Halit Refiğ’in Kızın Var mı Derdin Var, Selda Alkor’un Senede Bir Gün, Halil Ergün’ün Böcek adlı filmleri gösteriliyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Koza, Türk Sineması’nın Üç Ustasını Onurlandırıyor yazısına devam et
  • Altın Koza’da Sevgi Korteji Yapıldı

    15. Adana Altın Koza Film Festivali’nin gelenekselleşen sevgi korteji 04 Haziran Çarşamba günü yapıldı. Geçen yıllara göre halkın ve sinema dünyasının büyük ilgi gösterdiği kortej, sanatçıların konakladığı Adana Hilton Oteli önünden 18:10’da başladı, halkın sevgi gösterileriyle sürdü. Korteje katılan sanatçılar arasında Necmettin Çobanoğlu, Nuri Alço, Yıldırım Beyazıt, Derya Durmaz, Yeliz Yeşilmen, Luk Piyes, Yılmaz Köksal, Tuğrul Meteer, Bulut Aras sinemaseverlerden olağanüstü ilgi gördü.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafla haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Koza’da Sevgi Korteji Yapıldı yazısına devam et