Beyza’nın Kadınları

Türü, psikolojik – polisiye gerilim… Beyza’nın Kadınları, Türk sinemasında bu türün ilk örneği… Mustafa Altıoklar (fotoğrafta ortada) imzalı 140 dakikalık bu uzun film, sıkılmadan sonuna kadar aynı heyecanla izlenebiliyor.

1992’de çektiği ilk filmi Denize Hançer Düştü‘den sonra, yönetmen Mustafa Altıoklar, İstanbul Kanatlarımın Altında (1996), Ağır Roman (1997), Asansör (1999), Banyo (2005), O Şimdi Asker (2005) filmlerine imzasını attı. Beyza’nın Kadınları ise, Mustafa Altıoklar imzasını taşıyan sekizinci film. Altıoklar, O Şimdi Asker filmi dışında filmlerinin aynı zamanda senaristi de…

Beyza’nın Kadınları‘nda başrollerde, Mustafa Altıoklar’ın Banyo filminde de rol almış Demet Evgar’ı (Beyza), daha çok dizilerden tanıdığımız, Bir Tutam Baharat filminde de rolü olan Tamer Karadağlı’yı (Komiser Fatih), Avrupa Yakası dizindeki rolüyle tanıdığımız ve ilk uzun metrajı olan Levent Üzümcü’yü (Psikiyatr koca Doruk) ile 40 yıllık sinema hayatına 150’den fazla film sığdıran Salih Güney’i (savcı), çocuk oyuncu olarak tanıdığımız, hatta Çalıkuşu dizi denilince akla gelen, ama bir süredir sinemaya ara vermiş Mine Çayıroğlu’nu (Serap) görüyoruz. Mustafa Altıoklar’ın, yine geleneğini bozmayarak, bu filminde de daha önce sinema filminde oynamamış, ara vermiş ya da bugüne kadar hiç başrolü bulunmayanları filminde oynattığını görüyoruz. Her ne kadar, yapımcı Elif Dağdeviren’in, Beyza rolü için daha popüler birini önermişse de Mustafa Altıoklar’ın Demet Evgar’da ısrar ettiğini de biliyoruz.

Çoklu kişilikli 30’lu yaşlarında güzel ve zarif bir kadın, Boğaz sularından çıkarılan kesik bacaklar ve bu cinayetler zincirini çözmeye çalışan bir komiser ile ABD’de eğitim almış bir psikiyatr… Film, işte bu üçlü etrafında dönüyor. Kendisi de tıp eğitimi almış olan Mustafa Altıoklar, bu film için kriminoloji ve adli tıpla uzun edütler yaptığını belirtiyor. Filmde bu titizlik kendini gösteriyor ayrıca.

Boğaz’ın sularındaki balıkçı teknelerinden birinin ağına kesik bir bacak takılır. Yapılan otopsi sonucunda bacağın kime ait olduğu bulunur. Bu cinayetin araştırılması için bir savcı, Komiser Fatih ve psikiyatr Doruk görevlidir. Doruk’a göre, bu bir seri cinayettir, cinayetler arasında bir bağlantı olduğunu belirtir ve ona göre katilin bir misyonu vardır. Araştırmalar devam eder. Bu arada Doruk’un karısı Beyza, yaşadığı bilinç kayıplarından dolayı, altüst durumdadır. Filmin konusuyla ilgili fazla detay vermeyelim. Filmin adı kadar, senaryosunun da son derece dikkat çekici olduğunu söyleyelim sadece. Tür açısından bir ilke imzasını atan Altıoklar’ın bu filmini izlenmeye değer buluyorum. Film, başından sonuna kadar, seyirciyi bir cinayet bulmacasının içine alıyor ve bazı sahnelerde şaşırtarak, sürpriz bir sonla bitiyor. Ancak, filmi, 18 yaşın altındakilerin izlemesi yasak. Bu yasağı yönetmenin çok yersiz bulduğunu da belirtelim.

(16 Mart 2006)

Asya Çağlar

“Beyza’nın Kadınları” üzerine 4 yorum

  1. Filmin efekt sahneleri çok iyi, oyuncular rollerini çok iyi canlandırmış. Hepsi çok çekiciler

  2. Filmin VCD.sinin çıkmasını dört gözle bekliyorum; biran önce raflarda görmek istiyorum.

  3. Bence çok güzel ama bu ayak nasıl kesildi anlamdım. Beyza ilk başta birisinin ayağını kesti ve onu tavana astı. Ayak için de hiç birşey demediler, biraz garip.

Yorumlar kapalı.