Etiket arşivi: Wolf Man

Burada Ölmeye Değer Bir Şey Yok

Lowell arazisinin girişindeki levhada aynen böyle yazılıdır. Sıradağlar ve orman ile çevrili ücra çiftlik evi alabildiğine büyüleyici bir vadiye açılır. Nefes kesecek kadar güzel olduğu kadar tehlikeli yerlerdir buraları. Ormanın vahşi sakinleri kadar bazen dolunayı bile beklemeden karşınıza çıkabilecek bir canavar pusuda sizi bekler.

2020 tarihli ‘Görünmez Adam / The Invisible Man’ ile beklenmedik bir çıkış yapan Avustralya asıllı yönetmen Leigh Whannell, korku edebiyatının ve sinema tarihinin en fazla iz bırakmış canavarlarından ‘Kurt Adam / Wolf Man’in yeni sürümünü, Yeni Zelanda güney adalarının şairane doğal ortamında çekmiş. Film, anasız Blake Lowell’ın onu askeri bir disiplinle yetiştirmiş babası ile ilgili anılarıyla başlıyor. Sabahın erken saatinde geyik avı için hazırlanan küçük çocuğun sert babasından aldığı en önemli ders ‘ancak ne yapacağını tam olarak bilirse buradan sağ çıkabileceğidir’.

Yaşı yettiğinde kırsalı terkeder genç Lowell. California’da bir yuva kurup yazarlıkla geçinen Blake (Christopher Abbott) yıllar sonra babasının öldüğü haberini alınca doğup büyüdüğü toprakları ziyaret etmek, babasından kalanları toparlamak ister. Şehrin keşmekeşinden uzağa, doğanın kucağına bu kaçış gazeteci karısı

ile arasındaki iletişimsizliğe bir çare olacaktır belki de. Genç adam karısı Charlotte (Julia Garner) ve küçük kızı ile birlikte ıssıza vardığı ilk gece insan-hayvan karması yaratığın saldırısına uğrar ve kolundan yara alır. Bu sonun başlangıcı olacak, adım adım kurt adam’a dönüşecek olan Blake, korumak istediği ailesi için en büyük tehdit haline gelecektir.

Kurt Adam efsanesine ilişkin bir dolu film çekilmiş olmasına rağmen, bu gizemli canavar en çok George Waggner imzalı 1941 yapımı siyah-beyaz yapım ile hatırlanır. Ancak akla ilk gelen yönetmen değil, filme adını veren Kurt Adam’ı canlandırmış olan Lon Chaney Jr.’dır. Whannell, günümüzün bolca kan akıtan, dehşet verici canavar tiplemelerinden ziyade Chaney Jr. trajedisinin izinden gitmeyi seçmiş. Çiftliğe gelirken yolda geçirdikleri kaza ve canavarın ilk saldırısı ile dehşete düşen kızına ‘başına bir şey gelmesine izin vermeyeceğim’ diye çırpınan babanın canavarın kendisine dönüşmesi hayli patetik bir durumken, Whannell’in çelişkiye bu noktadan yaklaşmış olması başlarda umut veriyor. Blake’in kurt adama dönüşme sürecinde

eski usül protezler ile dijital katkıları dozunda dengelemesi de iyi. Blake’in kendi etini kemirdiği sahnedeki çaresizliği olsun, canavara dönüşme sürecinde görüntü ve ses algısının da değişmesi olsun etkileyici. Lakin bir noktadan sonra hevesimiz kursağımızda kalıyor. Karakterler üzerine hiç çalışmamış olan senaryo bir noktadan sonra tıkanıyor. Loş izbeliklerde giderek tekrara düşen bir kaçıp kovalamaca ile film ucuz B yapımlarının yeknesaklığına evriliveriyor. İlk bir saatinde vadettiğini yerine getirmeyen ‘Kurt Adam’ korku filmi fanlarını da tatminden uzak, kaçırılmış bir fırsat olmuş. Bir kez daha aile içi şiddet ve iletişimsizliği kurcalamak isteyen Whannell’den daha iyisini bekliyorduk doğrusu.

(26 Ocak 2025)

Ferhan Baran

[email protected]

Evrensel Bir Öykünün Modern Zaman Uyarlaması: Kurt Adam

Bir hastalık belirtisinde hemen, genetik yatkınlık sorulur: “Ailenizde var mı?” hekimler ona göre tedavi uygulayacaktır. Ancak bu, o kadar yaygın bir durumdur ki, insanın boyundan kilosuna, hareketliliğinden, usluluğuna, heyecanlılığına kadar geniş bir alana yayılır. Evet, genetik yatkınlığımız belirleyicidir muhakkak. Özellikle stres ve yarattıkları üzerine… Buna bir de yaşamın kendi sorunlarını eklerseniz bundan kurtulabilmek pek de mümkün değildir.

Sanırım kaçmak en kolay yolu… “Tebdili mekânda ferahlık vardır” dediği gibi büyüklerin, yeni bir yere taşınmak, yeni ilişkilerle farklı bir yaşam oluşturmak, çözüm yoludur. Genetik olarak aileden getirdiklerimizi nereye gidersek gidelim, ne yaparsak yapalım bırakamayız, kurtulamayız. Yönetmen Leigh Whannel, Corbett Tuck ile birlikte yazdığı senaryosunda, yalın ve sakin bir anlatım kurmuş. Yönetmen filmine, baba ile oğlu arasındaki gerginliği, babanın oğluna söz geçirmek için üzerinde kurduğu baskıyı anlatarak başlıyor.

Bu baskıdan, gerginlikten, sinirlilikten kurtulmanın yolu, erkenden kaçmak oluyor. Aradan otuz yıl geçtikten sonra, büyüyen oğul, iyi ilişkiler kurduğu ve birbiriyle “beyin okuma” oyunları oynadığı küçük kızı ama aralarındaki sevginin giderek tükendiğini hissettikleri eşiyle yaşıyor. Babadan kalanları toplamak ve belki o güzel, orman içindeki evde ilişkiyi yeniden düzene sokacak bir fırsat olarak görüyorlar.

Gittikleri yerde, çocukken görüp de anlamlandıramadığı Kurt Adam ile karşı karşıya geliyorlar. Acaba Kurt Adam bu aileye, özellikle de çocuğa zarar verecek mi?

“Kurt Adam” bir korku filmi, ama bir korku filmi kadar korkutmak yerine düşündürmeyi amaçlıyor. Büyüyen çocuğun, yıllar sonra kızıyla kurduğu arkadaşlık düzeyine varan o güzel ilişkisi kurt adamla ne kadar ilişkili? Yönetmenin yalın anlatımı, ışık ve müzik kullanımıyla film, izleyiciyi ayırt etmeden yaşananları sorgulamaya yöneltiyor.

24 Ocak’tan başlayarak gösterimde…

(23 Ocak 2025)

Korkut Akın

[email protected]