“Amelia”, uçsuz bucaksız gökyüzü ile engin denizin bütünsel sınırsız özgürlüğünde en büyük tutkusunu gerçekleştiren ve Atlantik’i tek başına geçen ilk kadın pilot olan Amelia Earhart’ın, 1937 yılında sadece bir seyir görevlisiyle çıktığı dünya turunda, Pasifik’te uçağıyla birlikte kaybolmasından önceki son dokuz yılını, klâsik, hatta akademik bir dille anlatıyor. Kadın pilotların ve tabii bağımsızlıklarını işleriyle geliştiren … 08 Ocak 2010 Haftası yazısına devam et →

Sinema az daha Rönesans’ta bulunuyordu. Da Vinci “camera obscura”yla sinemaya yaklaştı. Sonra birçok bilim insanı denemelerini sürdürdü. Sonunda 1895’te ilk film gösterimi gerçekleşti. Sinema hemen ilk dahilerini yarattı: Georges Méliès, Robert Wiene, Abel Gance, Sergey Ayzenştayn, David Wark Griffith vs… Sinema, birçok deneme ve araştırma sonucu bulundu. Bu, Rönesans’a kadar uzanıyor. Leonardo da Vinci, “camera … Bir Macera Yoludur Sinema yazısına devam et →

1970’lerin başında kurduğu ‘Millî Sinema’ akımıyla Yeşilçam’ın tarihine damgasını vuran öncü yönetmen Yücel Çakmaklı, tedavi görmekte olduğu Çapa Tıp Fakültesi’nde dün hayata vedâ etti. 9 Temmuz günü ağır bir kalp ameliyatı geçiren sanatçı, bu operasyon sonrası yaşadığı tıbbî komplikasyonlar nedeniyle o tarihten beri gözetim altında tutuluyordu. 1970’lerin başlarında kurduğu “Millî Sinema” akımı ve bu akımın … Milli Sinema’nın Öncüsünü Kaybettik yazısına devam et →

Güney Koreli yönetmen Kim Ki-duk’un filmlerinde baş karakterler çoğunlukla az konuşuyorlar. İletişimsizler. Yalnızlar. Onlar, modern zamanların tüm acılarını çekiyorlar. Ki-duk’un filmleri varoluşçu, derinlikli ve çok estetik. Son yıllardaki önemli bir keşifse, Kim Ki-duk ve sineması… Güney Koreli yönetmenin şu üç filmi “Bin-jip / Boş Ev”, “Samaria – Fedakar Kız” ve “Hwal – Yay”, her biri … Varoluşçu Bir Yönetmen: Kim Ki-duk yazısına devam et →

Aranjmancılara karşı isyan bayrağı çekilir. Halk ve Türk Sanat müziğine alternatif olarak ulusal folk müziği sunulur. İçinde 68 ruhu taşıyan kent soylu kolej çocukları yüzlerini Anadolu’ya dönerler. Anadolu insanının yüzyıllardır söylediği yerel türküleri evrensel hale getirip dünyaya yepyeni bir sentez müzik sunma aşkıyla yanıp tutuşurlar. Adını da –uzun tartışmaların ardından- Anadolu Pop koymaya karar verirler. … Cumhur Canbazoğlu’ndan Tarihe Sağlam Bir Çivi: Kentin Türküsü: Anadolu Pop-Rock yazısına devam et →

Fotoğraflar Yazı sonunda Halûk Cecan biyografisi vardır. Su altına merakınız ne zaman ve nasıl başladı? 1958 yılında ortaokulda bir sınıf arkadaşımdan bir kamera almıştım, elle çevrilen. Ve deniz kıyısındaydık o zaman. Marmara Denizi’nin temiz ve güzel günleri olduğu için sualtı canlı hayatı zengin, deniz çok temizdi. Çocukluğum Moda ve Kalamış’ta geçti. Deniz kabuklarını, minarelerini toplayıp … Halûk Cecan ile 08 Mart 2006’da Yapılan Görüşme yazısına devam et →

Perdede onlarca, yüzlerce Japon askeri sapır sapır dökülürken düşündüm. Düşünmemeye çalıştığım ne varsa zihnime üşüştü. Savaşı düşündüm. Savaş, adını bildiğim, ama içini dolduramadığım bir kavram oldu benim için hep. Nedeni ne olursa olsun bir türlü anlayamadığım… Altmışbir yıl önce, Iwo Jima’da, vatan sevgileri için, idealleri için, ya da sadece mecbur oldukları için ölen o Japon … Iwo Jima’dan Mektuplar Yoluyla İç Döküş yazısına devam et →