Wim Wenders’in yönettiği ve Harry Dean Stanton, Nastassja Kinski, Dean Stockwell, Sam Berry, Bernhard Wicki ile Aurore Clement’in oynadığı Paris, Texas, 02 Ekim 2020’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından yeniden vizyona çıkarıldı.
Wim Wenders’ın başyapıt filmlerinden birisi olarak tanınan Paris, Texas, kendini hayattan tamamen soyutlayan ve oldukça içine kapanık bir adam olan Travis’e odaklanıyor. Yıllarca ortalıkta görünmemesinin ardından arayan abisi onu bulur ve tekrar hayata döndürmeye çalışır. İlk olarak Travis’i Los Angeles’a yaşayan oğlunun yanına getirir. Sonrasında ise eski karısını bulmak için birlikte harekete geçerler.
Bir Zamanlar Amerika
Sergio Leone’nin yönettiği ve Robert De Niro, James Woods, Elizabeth McGovern ile Treat Williams’ın oynadığı Bir Zamanlar Amerika (Once Upon a Time in America), 1984’de Saray Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
David “Noodles” Aaronson, Manhattan banliyölerinden birinde bulunan Yahudi mahallesinde hayatta kalmaya çalışan yoksul ergen bir çocuktur. Kendisi gibi arkadaşlarından oluşan ve Noodles’ın liderliğini yaptığı ufak çaplı suç çetesi, zamanla yükselişe geçer ve sonunda 30’lu yılların en azılı gangsterleri haline gelirler. Ancak bu ün, ekibin dağılmaya başlamasıyla sona erer. Yaklaşık 30 yıl sonra New York’a geri dönen Noodles, burada geçmişiyle baş başa kalır.
Derman
Şerif Gören’in yönettiği ve Tarık Akan, Hülya Koçyiğit, Talat Bulut ile Nur Sürer’in oynadığı Derman, Kasım 1983’de Gülşah Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Mevsimlerden kıştır ve ebe Mürüvvet otobüsü kara saplandığında civardaki bir ailenin yanına sığınmak zorunda kalır. Sabah ordan ayrılmaya çalışsa da bunun mümkün olmadığın görür. Kar iyice yükseldiğinden Mürüvvet kışı bu köyde geçirmeye karar verir. Bunda yolların kapalı olması kadar Şehmuz adlı bir adama ilgi duyması da rol oynamıştır. Şehmuz, karısının ve çocuklarının katilini öldürdüğü için polis tarafından aranmaktadır. İlişkileri olayların üstesinden gelmelerini gerektirecektir.
Derman yazısına devam et
Carmen (Yönetmen: Carlos Saura)
Carlos Saura’nın yönettiği ve Antonio Gades, Laura del Sol, Paco de Lucía ile Cristina Hoyos’un oynadığı Carmen, 1983’de vizyona çıkarıldı.
İspanyol koreograf Antonio, Bizet’in ünlü operası Carmen’in müziğiyle bir bale sahnelemek istemektedir. Ancak başrol için uygun bir dansçı bulamamaktadır. Uzun arayışların ardından, Carmen adında mükemmel bir yetenek bulur. Bu keşfi, grubun içinde gerginliklere ve grubun en başarılı dansçısı Cristina’nın kıskançlığına neden olur. Antonio, Carmen’i denemeye çağırır ve deneme sonucunda Carmen, başrole seçilir. Ancak bu seçim, grup içinde gerilimleri artırırken, Antonio ve Carmen arasında tutkulu bir aşk başlatır.
Patlarsam Yanarsın
Claude Pinoteau’nun yönettiği ve Claude Brasseur, Brigitte Fossey, Sophie Marceau ile Denise Grey’in oynadığı Patlarsam Yanarsın (La Boum), Mart 1982’de vizyona çıkarıldı.
13 yaşındaki Vic, çocukluk ile yetişkinlik arasındaki o garip geçiş dönemindedir. Yeni bir okul ve yeni bir arkadaş çevresi demek yeni partiler anlamına gelir. Ancak Vic’in tek sorunu ergenlik değildir; annesi ve babasının evliliği sallantıdadır. Vic aradığı desteği büyükannesinde bulur. Bu delidolu kadın ilk aşkını yaşayan Vic’e inanılmaz eğlenceli tavsiyelerde bulunur.
At
Ali Özgentürk’ün yönettiği ve Genco Erkal, Harun Yesilyurt, Güler Ökten ile Ayberk Çölok’in oynadığı At, 1981’de Asya Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Köyden kente gelen bir baba – oğulun hikâyesi. Oğlunun kendi gibi yoksul ve cahil olmasını istemeyen, onun okuyup meslek sahibi olmasını dileyen Hüseyin, karısını köyde bırakarak oğluyla birlikte İstanbul’un yolunu tutar. Oğlunu ne pahasına olursa olsun okutmaya karar veren Hüseyin, İstanbul’da işportacılık yapmaya başlar. Fakat İstanbul’da geçinebilmek hiç de kolay değildir. Olumsuz koşullar Hüseyin’i hem maddi hem de manevi yönden çok yaralayacaktır.
Grease
Randal Kleiser’in yönettiği ve John Travolta, Olivia Newton John, Stockard Channing ile Jeff Conaway’in oynadığı Grease, Şubat 1981’de Filmpop dağıtımıyla Filmpop tarafından vizyona çıkarıldı.
T-Birds’ün havalı ve yakışıklı lideri Danny Zuko rolündeki sevilen sanatçı John Travolta, ilk gençlik aşkının heyecanını sonsuza dek hafızalardan silinmeyecek olağanüstü bir sinema deneyimine dönüştüren Grease ile dünya çapında bir yıldız haline gelirken, müzik albümleriyle ün yapmış olan Olivia Newton John da, Pink Ladies’in yeni üyesi Sandy Olsson rolü ile büyük bir çıkış yakaladı ve bu ikili sinemanın unutulmaz çiftlerinden biri oldular.
Güzeller Güzeli
Luchino Visconti’nin yönettiği ve Anna Magnani, Walter Chiari, Tina Apicella ile Gastone Renzelli’nin oynadığı Güzeller Güzeli (Bellissima), 1953’de vizyona çıkarıldı.
Evinin çok yakınındaki açık hava sinemasından odasına dolan seslerden ünlü Amerikalı aktör Burt Lancaster’ın sesini ayırt edebilecek denli filmlere meraklı olan Maddalena; çocuk oyuncu arayan büyük bir film stüdyosunun radyo duyurusunu takiben kızını seçmelere götürür. Filmlerde oynarsa kızının kendi hayatından daha iyi bir hayat yaşayacağına inanan Maddalena, peşi sıra gelen talihsizliklere rağmen kızının seçmeleri kazanması için elinden gelen her türlü fedakârlığı yapar.
Düşman Kardeşler
Luchino Visconti’nin yönettiği ve Alain Delon, Annie Girardot, Renato Salvatori ile Claudia Cardinale’in oynadığı Düşman Kardeşler (Rocco e i Suoi Fratelli – Rocco and His Brothers), Şubat 1962’de vizyona çıkarıldı.
Bir 19. yüzyıl romanı yoğunluğunda ve derinliğinde, karakterlerin tarihsel ve sosyal eğilimleri temsil ettiği, sosyal değişim üzerine yazılmış epik bir anlatı olan 1960 yapımı Düşman Kardeşler (Rocco e i Suoi Fratelli) Visconti’nin uluslararası şöhretinde ciddi bir sıçramaya yol açmıştır.
Yer Sarsılıyor
Luchino Visconti’nin yönettiği ve Luchino Visconti, Antonio Pietrangeli, Antonio Arcidiacono ile Giuseppe Arcidiacono’nun anlattığı belgesel film Yer Sarsılıyor (La Terra Trema), 1949’de vizyona çıkarıldı.
Sicilya’nın Aci Trezza adlı yoksul balıkçı köyünde balıkçılıkla geçinmekte olan Valastro ailesinin köyden çıkıp ana karadaki hayatı görmüş büyük oğlu Ntoni köye geri döndüğünde toptancıların kendilerini sömürmesine isyan ederek diğer bütün köylüleri de ayaklandırmaya çalışır. Kolektif bir birik ve nitelik kazanamayan isyanı küçük bir umut kıvılcımı olsa da hem çetin hava koşulları, hem de örgütsüzlük Valastroların aleyhine işler.
Yabancı (Yönetmen: Luchino Visconti)
Luchino Visconti’nin yönettiği ve Marcello Mastroianni, Anna Karina, Bernard Blier ile Afred Adam’ın oynadığı Yabancı (Lo Straniero – The Stranger), Ocak 1974’de vizyona çıkarıldı.
Visconti’nin Albert Camus’nün aynı adlı varoluşçu romanından uyarladığı Yabancı (Lo Straniero), cinayet nedeniyle yargılandığı duruşmada işlediği suçtan ziyade empati yoksunluğu, hatta empati duyuyormuş gibi yapmayı da reddeden tavrı nedeniyle ölüme mahkûm edilen Mersault’nun dehşet verici kayıtsızlığının hikâyesi.
Venedik’te Ölüm
Luchino Visconti’nin yönettiği ve Dirk Bogarde, Silvana Mangano, Björn Andresen ile Nora Ricci’nin oynadığı Venedik’te Ölüm (Morte a Venezia – Death in Venice), 1971’de vizyona çıkarıldı.
Kalp rahatsızlığı nedeniyle dinlenmek üzere Venedik’e gelen ünlü besteci Gustav von Aschenbach, beklenmedik bir karşılaşma sonrasında filizlenen duygularıyla hayata ucundan tutunmaya çalışırken geçmişi, mesleği ve kimliği ile ilgili bir hesaplaşma yaşamaya başlar. Aschenbach’ın kaldığı otelde karşılaştığı genç Tadzio’nun duru güzelliğine duyduğu hayranlığın vesile olduğu içsel yolculuğu, Tadzio’nun izini sürdüğü bir yolculuğa dönüşür.
Tutku
Luchino Visconti’nin yönettiği ve Clara Calamal, Massimo Girotti, Dhia Cristiani ile Elio Marcuzzo’nun oynadığı Tutku (Ossessione), 1949’da vizyona çıkarıldı.
Yönetmenin, Postacı Kapıyı İki Kere Çalar romanından uyarladığı ilk filmi Tutku (Ossessione), Yeni Gerçekçilik akımının ilk ve öncü filmlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Ludwig
Luchino Visconti’nin yönettiği ve Helmut Berger, Trevor Howard, Romy Schneider ile Silvano Mangano’nun oynadığı Ludwig, 1973’de vizyona çıkarılıyor.
Yönetmen Luchino Visconti’nin Alman Üçlemesi’nin son filmi olan Ludwig’de makamına hiçbir zaman uyum gösterememiş bir sanat ve estetik düşkünü, eksantrik bir eşcinsel olan ve Bavyera hükümetinin bir komplosuyla “deli” olduğu gerekçesiyle tahttan indirilmiş II. Ludwig’in hüküm sürdüğü dönemi çöküş fikri için bir tarihsel bağlam olarak kullanıyor, nostaljik / estetik hazzı ve dekadana duyduğu çok yoğun ilgiyi rasyonel olarak çerçevelendirmeye çalışıyor.
Leopar
Luchino Visconti’nin yönettiği ve Burt Lancaster, Alain Delon, Claudia Cardinale ile Paolo Stoppa’nın oynadığı Leopar (Il Gattopardo – The Leopard), 12 Ocak 1965’de vizyona çıkarıldı.
Prens Salina, yeni İtalya’da ailesinin yerini muhafaza etmekte olan bir soyludur. Salina’nın genç ve isyancı yeğeni Tancredi, Prens’ten daha tutkulu, cesur fakat daha ölçüsüz bir aristokrattır. Tancredi toplumdaki ayrıcalıklı yerini korumak için saf değiştirmekten çekinmeyecektir. Salina için bu o kadar kolay değildir. Filmin ilk bölümü, kişisel bir dramı tüm sosyal ve tarihsel arka planıyla ortaya koyuyor, balo sahnesi ise ölümlülük kavramının sinema tarihindeki en etkileyici yorumlarından biri.