‘Barbie’ Stanley Kubrick’in ölümsüz klasiği ‘2001: A Space Odyssey’e hınzır bir nazire ile açılıyor. Helen Mirren’ın sesinden dinlediğimiz prolog bölümünde tek boyutlu taş bebeklerden sıkılmış kız çocukları söz konusu filmdeki ‘yekpare kara taş’ misali yeryüzüne düşen klasik Barbie modeli ile yeni idollerine kavuşuyor. Richard Strauss’un ‘Also sprach Zarathustra’ senfonik şiirinin giriş bölümünün benzer biçimde eşlik ettiği Kubrick’in … Devamı…»
TRT 12 Punto’da Ödüller Sahiplerini Buldu
Bu yıl 16 – 23 Temmuz 2023 tarihleri arasında, 22 farklı ülkeden katılımla üç ayrı platformda düzenlenen senaryo geliştirme ve ortak yapım platformu olan TRT 12 Punto, ödül töreni ile sona erdi. TRT 2’den canlı yayınlanan ödül törenine, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ile Türk ve dünya sinemasından önemli isimler katıldı. Mehmet Zahid Sobacı, 12 Punto’nun, sinemaya dair ne varsa içinde barındıran çok önemli bir platform olduğunu vurguladı.
- Basın Bülteni
- Günler hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Oppenheimer Ön Gösterimi Yoğun İlgiyle Karşılaştı
Vizyon öncesi 19 Temmuz Çarşamba günü Paribu Cineverse Akasya’da ön gösterimi gerçekleştirilen Oppenheimer izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Özel IMAX kameraları ile çekimleri gerçekleştirilen, ses ve ışık efektleri ile izleyiciyi etkisi altına alacak olan ve tüm dünyada merakla beklenen, ünlü yönetmen Christopher Nolan’ın yeni filmi Oppenheimer, 21 Temmuz Cuma günü tüm Türkiye ile birlikte Paribu Cineverse’te IMAX ve diğer salonlarda vizyona giriyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Oppenheimer Ön Gösterimi Yoğun İlgiyle Karşılaştı yazısına devam et
4. Fotofilm Uluslararası Kısa Film Festivali Finalistlerini Açıkladı
Fotofilm Kültür Sanat tarafından 01 – 07 Ağustos 2023 tarihleri arasında düzenlenecek olan 4. Fotofilm Uluslararası Kısa Film Festivali (4th Fotofilm International Short Film Festival) kapsamında yapılacak kısa film yarışmasının finalistleri açıklandı. Film gösterimleri festivalin www.fotofilm.org adresindeki resmi web sitesinden ücretsiz izlenebilecek. Festivale 45 ülkeden 650 film katıldı, ön jüri 145 filmi yarışmaya değer buldu. Festival kapsamında yapılan kısa film yarışmasının finalistleri Ön Jüri Üyeleri Azra Alper, Burcu Çekiç, Hayrunnisa Kaşıkcı, Özge Boz, Şeyma Yaşar, Melek Ekinci, Mert Kartal, Mustafa Algül, Zeynep Güleç tarafından belirlendi.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
2. Gemlik Film Festivali’nin Açılışını Cezmi Baskın ve Gonca Vuslateri Yaptı
Gemlik Belediyesi tarafından, Eşref Kolçak anısına gerçekleştirilen 2. Gemlik Film Festivali büyük coşkuyla başladı. Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’ın konuşmasıyla yapılan açılıştan sonra ilk gün programı, Beynelmilel filminin gösterimiyle devam etti. Film sonrası, Cezmi Baskın ve Gonca Vuslateri’ye, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ve oyuncu Burcu Kara tarafından Sevgi Ödülü ve Gemlik’in zeytin fidesi takdim edildi.
- Basın Bülteni
- Açılış Töreninden
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
2. Gemlik Film Festivali’nin Açılışını Cezmi Baskın ve Gonca Vuslateri Yaptı yazısına devam et
Ben Babayım
Murat Uygur’un yönettiği ve Abdullah Aslan, Bilge Parlakyiğit, Metin Keçeci ile Şevki Özcan’ın oynadığı Ben Babayım, 23 Ağustos 2024′de Özen Film dağıtımıyla Vessa Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Doğu ve güneydoğu bölgelerimizin geleneksel düğünlerinde silahlarla havaya ateş edilmesi ne yazık ki, sevinç dolu anlarla birlikte acılara da sebep oluyor. Bu uygulama yüzünden zaman zaman hayatların kaybolmasına, ailelerin yıkılmasına şahit oluyoruz. Kültürel değerlerimizin yanında, kadın hakları ve çocuk yaşta evlilik gibi çok önemli meselelere de dokunan film bu acı gerçekleri yürek burkan özel bir hikâyeyle beyazperdeye taşıyor.
14 – 20 Temmuz 2023, Haftalık Gişe Verileri
14 – 20 Temmuz 2023, Haftalık (Weekly) Gişe Verileri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
Haftalık Seans Bilgileri, 21 – 27 Temmuz 2023
Gösterimdeki filmlerin 21 – 27 Temmuz 2023 seansları için tıklayınız. (Listeler eksiksiz değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Ferhan Baran Yazıyor: Gece, Paris ve Yara İzleri
Yaşanan bir büyük trajedinin insan hayatını geri dönülmez bir biçimde değiştirmesi üzerine çok çarpıcı bir film ‘Paris Hatıraları.’ Ya da özgün adıyla ‘Revoir Paris’ yabancı dil çevirmeni Mia’nın ait olduğu kenti bambaşka gözlerle yeniden keşfetme deneyiminin öyküsü. Huzurlu akşam randevusu erkek arkadaşına gelen acil çağrı nedeni ile yarıda kalan genç kadın, gece vakti motosikleti ile eve dönerken hem ani bastıran yağmurdan … Devamı…»
Ferhan Baran Yazıyor: Kahraman Olma Düşleri
İşsiz güçsüz Ellis French (Jeremy Pope) eşcinsel olduğu gerekçesiyle kendisini 5 yıl önce sokağa atmış annesinin kapısını bir umutla bir kez daha çalar. ‘Ne işe kalkışsan duvara toslayacaksın.’ diyen çok genç yaşta anne olmuş kadından yardım dilenir. Inez (Gabrielle Union) Nuh der peygamber demez. Dini inançlarına ters düşen cinsel tercihi nedeniyle istediği gibi bir evlat olmayacaksa oğlunu bağrına basmamaya yeminlidir. Bir şeylerin … Devamı…»
Oppenheimer Ya Da Ölümün Cisimleşmiş Hali
Christopher Nolan’ın izleyiciyi ve eleştirmenleri ikiye bölen 2020 yapımı bir önceki filmi ‘Tenet’ yönetmenin kendi ifadesi ile bir ‘kuantum soğuk savaşı’ öyküsüdür. ‘Zamanda ters akma’ prosedüründen hareketle gelecekten gelen bir bilimsel buluşun günümüz dünyasını yok etme olasılığına engel olma görevi de adı konmamış gizli ajana (John David Washington) verilmiştir. Nolan’ın hep çekmeyi arzuladığı James Bond macerası havasındaki yapımın sonlarına doğru silah tüccarı Priya, günümüz dünyasını yok etmeye yönelik gelecekten gelen buluşun sahibi bilim insanını Oppenheimer’e benzetir.
Atom bombasının babası olarak tarihe geçmiş Amerikalı fizikçiye olan ilgisini defalarca dile getirmiş Nolan’ın bir sonraki projesinde önce göklere çıkarılmış daha sonra yüzüstü bırakılmış bilim adamının trajik yaşam öyküsüne yönelmesi bu nedenle sürpriz olmadı. Zaman sorunsalı üzerine hayli kafa yormuş ve izleyicisini kendisi ile birlikte karmaşık problemlerin içine sürüklemeyi seven Amerikan sinemasının altın çocuğunun dünya sinemaları ile eş zamanlı olarak bizde de gösterime giren son filmi ‘Oppenheimer’ Kai Bird ile Martin Sherwin’in ‘American Prometheus: The Triumph and Tragedy of J. Robert Oppenheimer’ adlı Pulitzer ödüllü biyografi kitabından uyarlanmış.
Nolan’ın bu ilk biyografi denemesi üstattan bekleneceği üzere krolonojik bir gidişat izlemiyor. Ünlü fizikçi 20. yüzyıl başlarını ve moderniteyi tanımaya açık, farklı disiplinlerden Freud, Marx, Picasso ya da Stravinsky’nin dünyayı yeniden ifadelendirmeye yönelik kavramsal yapıtlarıyla ile besleniyor. Yahudi bir ailenin mensubu olan genç bilim adamı faşist güçlere karşı mücadele eden komünistleri destekliyor, süregelen İspanya İç Savaşı’nda Franco karşıtlarına maddi desteğini esirgemiyor. Sonraki yıllarda komünist sempatizanı olduğu gerekçesi ile suçlandığında, adım adım Avrupa’yı işgal eden ve tüm Yahudi halkını yok etmeye and içmiş Hitler tehlikesine karşı komünistleri desteklediğini açıkça itiraf etse de parti üyesi olmamıştır. Kardeşinin ve eşinin Komünist Parti üyesi olması bu süreçte ABD yetkililerince görmezden gelinir çünkü ABD Atom Enerjisi Kurumu’nun nükleer bomba yapımı üzerine faaliyet gösterecek Manhattan Projesi’nde onun liderliğine gereksinimi vardır. 16 Temmuz 1945’de New Mexico çölüne kurulmuş Trinity tesislerinde patlatılan bomba ile dünya sonsuza kadar değişecektir.
Nolan’ın filmi bilim adamının önce göklere çıkarılıp sonra gözden düşürüldüğü süreçleri krolonojik olmayan bir anlatı ile sunuyor. Oppie’nin Los Alamos tesislerinde süren hummalı çalışması renkli olarak verilirken, savaş sonrası soruşturma bölümlerinde ağırlıklı olarak siyah – beyaz tercih edilmiş. Yönetmenin değişmez görüntü yönetmeni Hoyte Van Hoytema’nın büyüleyici görüntüleri, İsveçli besteci Ludwig Göransson’un ‘Tenet’ten aşina olduğumuz hipnotik müzik çalışması ve Nolan filmlerine özgü kusursuz kurgu akışı seyir keyfini katlıyor, tamı tamamına 3 saatlik süresince izleyiciyi koltuğa mıhlıyor. Oyunculara gelirsek, buz mavisi melankolik bakışlarıyla fizikçinin saklı trajedisine hayat veren Cillian Murphy ile Salieri sendromundan muzdarip çapsız senatör Lewis Strauss’da sinema kariyerinin en iyi performanslarından birini sunan Robert Downey Jr. öne çıkarken, irili ufaklı diğer rollerde dünya sinemasının önemli oyuncuları (Matt Damon, Casey Affleck, Emily Blunt, Florence Pugh, Josh Hartnett, Benny Safdie, Kenneth Branagh, Rami Malek, Harry Truman’da Gary Oldman, Albert Einstein’da Tom Conti) teknik açıdan kusursuz yapımı kusursuz yorumlarıyla yüceltiyor.
Kızılderililerin topraklarında gerçekleşen ilk test uygulamasının ardından Japonya’da iki merkezin bombalanmasını kutlayan fizikçiler ordusunun deli coşkusunun gerisinde hepimizin çok iyi bildiği, onlarca belgeselde yüreğimiz burkularak tanık olduğumuz kelimelerin yetersiz kaldığı dipsiz bir insanlık trajedisi yatıyor kuşkusuz. Hiroşima ve Nagasaki’de kavrularak ölmüş, katılaşan giysileri etine yapışmış ya da sonrasında radyasyonun ölüme mahkûm ettiği binlerce insanın dramı perdeye yansımıyor. Atom bombasının babası bunları görmek istemiyor belki de. Çalışma arkadaşlarının alevden yanan suratları ya da ayağının içine çöktüğü kömürleşmiş bedenin dehşete düşürücü hayali onu bir an irkiltiyor gerçi ama gerisi üzerinde çok fazla durmuyor Nolan. Evet Truman’ın karşısına çıktığında ‘ellerim kanlı’ diyecek ve demir başkandan ‘alın gözümün önünden şu sulu gözlüyü’ zılgıtını yiyecektir ama dünyaların yok edicisi, ölümün cisimleşmiş halidir artık o. Patlamanın dünyayı sarabilecek bir zincirleme reaksiyon yaratmasından korkulmasına rağmen sonuna kadar gitmişler ve şansları yaver gittiği için dünya şimdilik kurtulmuştur. Ancak olası tehdit Demokles’in kılıcı misali tepemizde sallanmaktadır. Robert’in olası bir nükleer kapışmanın neden olabileceklerini düşündüğünde ürpererek gözlerini yumması, dünyamızın belirsiz geleceğine işaret ederken, benzer bir ürperti ile ayrılıyoruz sinema salonundan.
(20 Temmuz 2023)
Ferhan Baran
Baha Boduroğlu’nu Kaybettik
Şarkıcı, müzisyen ve besteci Baha Boduroğlu, 20 Temmuz 2023 Perşembe günü hayatını kaybetti. Gençlik Başımda Duman albümünün en ünlü parçası Ateş Böceğim şarkısı ile tanınan Boduroğlu, kalp yetmezliği nedeniyle hastanede tedavi görüyordu. Baha Boduroğlu 03 Şubat 1947′de İstanbul Laleli’de doğdu. Gençlik yıllarında Kent Oyuncuları, Gönül Ülkü – Gazanfer Özcan Tiyatrosu’nda çalıştı. Güzin Sokullu ile tanıştı, ilk 45’liklerini 1971 yılında çıkarttılar. Baha Boduroğlu, Feleğin Sillesi ve Yanmışım adlı sinema filmlerinin müziklerini yaptı, Ateş Böceği adlı filmin şarkılarını seslendirdi. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Örümcek Ağı
Samuel Bodin’in yönettiği ve Lizzy Caplan, Antony Starr, Cleopatra Coleman, Woody Norman, Luke Busey, Aleksandra Dragova, Jay Rincon, Anton Kottas ile Steffanie Sampson’un oynadığı Örümcek Ağı (Cobweb), 28 Temmuz 2023’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Başrolünde The Boys’un tanınmış yıldızı Antony Starr ile korkuyu iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Film, küçük ve sakin bir kasabada, sıradan hayat sürülen bir evde, duvarların içinden gizemli bir tıkırtı duyan küçük bir çocuğun anne ve babasının korkunç bir sır sakladığından şüphelenmesini konu alıyor. Filmin senaryosu Chris Thomas Devlin tarafından yazıldı.
Barbie, Pembe Dünyasının Kapılarını Görkemli Bir Gala ile Açtı
Yılın en heyecanla beklenen filmi Barbie, NYX Professional Makeup ve Mattel sponsorluğunda Kanyon AVM’de gerçekleştirilen muhteşem bir gala ile seyirciyle buluştu. Ülkemizdeki dağıtımını TME Films’in üstlendiği Barbie’nin pembe dünyasını yansıtabilmek için Mattel ve NYX Professional Makeup gibi ünlü markalarla iş birliği yapıldı. Levent Paribu Cineverse Kanyon Sineması’nın iki katının da pembe konseptle tasarlandığı filmin galasına Melisa Döngel ve Beste Kökdemir gibi ünlü oyuncuların yanı sıra Merve Özkaynak, Didem Şentürk, Selma Çiçekdal, Dilara Arıkanlı, İlayda Oymak, Sebibebi ve Tulu Erden gibi tanınmış influencer’lar katıldı.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Barbie, Pembe Dünyasının Kapılarını Görkemli Bir Gala ile Açtı yazısına devam et
Bulmaca Kulesi 2: Eve Dönüş, 28 Temmuz’da Sinemalarda
Çocukların uzun süredir heyecanla takip ettiği çizgi film serisi Bulmaca Kulesi’nin sinema uyarlamasında macera tüm hızıyla devam ediyor. Serinin ikinci filmi Bulmaca Kulesi 2: Eve Dönüş, 28 Temmuz Cuma günü vizyona girecek. Yapımcılığını Ahmet Erdal’ın yaptığı filmin yönetmen koltuğunda Ahmet Erdal ile birlikte Ahmet Ercan oturuyor. Senaryosunu Ahmet Ercan’ın kaleme aldığı film, çocukları sürükleyici bir maceraya ortak ediyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.