Maskeli Süvari

Gore Verbinski’nin yönettiği ve Johnny Depp, Helena Bonham Carter, Armie Hammer ile William Fichtner’in oynadığı Maskeli Süvari (The Lone Ranger), 05 Temmuz 2012’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Filmde, Amerikan yerlisi, savaşçı Tonto, hukuk adamı John Reid’in bir adalet efsanesine dönüşmesine dair anlatılmamış hikâyeleri anlatıyor.
Maskeli Süvari, seyirciyi, bu iki kahramanın açgözlülük ve yozlaşmaya karşı birlikte savaşmak için işbirliği yapmayı öğrenirken ortaya çıkan komik sürtüşmeleriyle dolu bir yolculuğa çıkarıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: Türkçe Altyazılı / Orijinal
  • IMDb
  • Diğer bağlantılara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Maskeli Süvari yazısına devam et
  • Muhteşem ve Kudretli Oz

    Sam Raimi’nin yönettiği ve Mila Kunis, Rachel Weisz, James Franco ile Michelle Williams’ın oynadığı Muhteşem ve Kudretli Oz (Oz: The Great and Powerful), 08 Mart 2012’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Oscar Diggs, küçük çaplı bir sirk sihirbazıdır fakat pek de ahlâklı biri değildir. Toz toprak içindeki Kansas’tayken kendini bir anda canlı Oz diyarında bulan Oscar Diggs, turnayı gözünden vurduğunu düşünür. Şöhret ve servet kazanması çok kolay olacaktır. Oscar, kendini büyük Oz Büyücüsü’ne dönüştürmekle kalmaz, daha iyi bir adam haline de getirir.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Diğer bağlantılara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Muhteşem ve Kudretli Oz yazısına devam et
  • 7. Boston Belgesel ve Kısa Film Yarışması’nın Finalistleri Belli Oldu

    Kuzey Amerika’nın ilk Türk belgesel ve kısa film yarışması niteliğindeki 7. Boston Belgesel ve Kısa Film Yarışması’nın finalistleri açıklandı. 29 Kasım – 06 Aralık 2012 tarihleri arasında yapılacak olan yarışmanın filmleri Boston Güzel Sanatlar Müzesi, Boston Üniversitesi ve Goethe Enstitüsü’nde gösterilecek.
    170’e yakın başvurunun yapıldığı ödüllü yarışmada finalist olarak belirlenen toplam 36 belgesel ve kısa film gösterilecek. Jürinin yanı sıra izleyiciler de yarışma boyunca En İyi Kısa film ve En İyi Belgesel dallarında “seyirci ödülleri” için oy kullanabilecek.

    Lavinya (Yönetmen: Kerem Topuz)

    Kerem Topuz’un yönettiği ve Derya Ekşioğlu ile Timo Roy’un oynadığı Lavinya, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Arti Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
    Hayatın anlamsızlığından yakınan, geçmişi şaibeli ve gizemli bir genç kız olan Lavinya, kendisi ve geleceği ile ilgili yeni kararlar vermek zorundadır. Ancak ne yapacağı konusunda hiçbir fikri yoktur. Bir gece ansızın karşılaştığı karizmatik bir delikanlı Lavinya’nın hayata karşı bakış açısının değişmesine yol açar. İstanbul’da başlayıp Anadolu’daki bazı kasabalarda, esnaf lokantalarında, benzin istasyonlarında, garlarda ve yollarda geçen filmin teması sonsuzluk, aşk ve ölüm.

    • Basın Bülteni
    • Fotoğraflar
    • Web Sitesi
    • Fragman: 1 / 2

    Lavinya (Yönetmen: Kerem Topuz) yazısına devam et

    Sen misin Ulan Hz. Ömer’i Hançerleyen!

    Beyazperde’de ‘kötü adam’ı canlandırmak, yeteneğin yanı sıra yürek de istiyor. Filmin esas oğlanına akla gelmedik eziyetler yapan, esas kızın dünyasını karartıp, hiç acımadan onlarca insanı öldüren ‘kötü adam’ların, sinema kariyerinde ödül almak kadar yuhalanmak hatta taş yağmuruna tutulmak da bazen söz konusu olabiliyor.

    Tamamen bir kurmaca ya da hayal ürünü olan filmlerdeki kötü karakterlerin gerçekmiş gibi algılanması, sinema oyuncularını yer yer zor durumlarda bırakabiliyor. Gerçek hayatlarında yufka yürekli ve yardımsever olarak bilinen sanatçılar, hafızalarda ise oynadıkları rollerle özdeşleştiriliyor.

    Sanatçıların biyografileri ve söyleşilerinden derlenen bilgilere göre, Yeşilçam’da beş yüzün üzerinde filmde rol alan Süheyl Eğriboz, 1971 yapımı ‘Hz. Ömer’in Adaleti’ filminde ‘Hz. Ömer’ karakterini namaz kılarken öldüren kişiyi oynuyordu. Filmin gösterimi sırasında Düzce’de bulunan Eğriboz’un önünü kesen dört kişi,“Ulan Hazreti Ömer’i öldürürsün haaa” diyerek odun parçalarıyla sanatçının üzerine çullanır. Hastanede gözünü açan Eğriboz’un kafasına 18 dikiş atılır. Çoğu filmde baş kadın karakterlerin korkulu rüyası olan Eğriboz’un, uzun süre hanımıyla sokağa çıkamadığı da emektar sanatçının talihsiz anıları arasında… Eğriboz’un, “Neden?” diye sorduklarında, “Sokakta insanlar, ‘Bak! Gene düşürmüş bir kadını götürüyor’” diye karşılık verdiği söylenir.

    Bilal İnci, küfür yağmuru altında galayı terk etti

    Türk sinemasında ‘kötü adam’ rollerini başarıyla canlandıran Bilal İnci, eşiyle katıldığı bir filminin galasında, canlandırdığı karakter sebebiyle küfür ve aleyhte tezahüratlara hedef olunca salonu terk etmek zorunda kalır.

    Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yapıldığı 1974’de çekilen ‘Önce Vatan’ adlı filmde Fatma Girik’i kaçırıp saldıran, Türklere işkence yapan, kiliselere kadınları sokup iğfal eden EOKA kumandanını oynayan karakter oyuncusu İhsan Gedik, film yazlık sinemalarda gösterime girdiğinde neredeyse sokağa çıkamaz hale gelir. Yolda yürürken arkasından “Dur” diye bağıran yaşlı bir kadın, Gedik’in “Ne oldu abla?” sorusuna sert bir ses tonuyla: ”Sen akşamüstü Fatma Girik’e saldırdın.” deyince Gedik, filmdeki gibi kötü bir insan olmadığını anlatabilmek için saatlerce dil döker.

    Kurtlar Vadisi’nde teröristi oynadı dayak yedi

    ‘Kurtlar Vadisi: Pusu’ dizisinde ‘Terörist Rıza’ karakterini canlandıran oyuncu Arif Öngen, terörist rolü oynadığı için İstanbul’da tekme tokat dövülür. Diziyi gerçek zanneden saldırganlar, “Pis terörist” dedikleri Öngen’i feci şekilde dövdükten sonra sırra kadem basar.

    Kısa süren ‘Kurtlar Vadisi: Terör’ isimli dizide Polat Alemdar karakterine silâh çeken terör örgütü üyesini canlandıran tiyatro oyuncusu Eda Özdemir de bir süre sokaklarda halkın sert bakışlarına katlanmak zorunda kalır, bindiği taksiden kovulur.

    Yılmaz Güney’in 1967 yapımı ‘İnce Cumali’ filminde, köylüleri hayvanlarına varıncaya kadar zalimce öldüren köy ağası ‘Ali Ağa’yı oynayan Erol Taş, filmin doğuda bir ilde yapılan galasında sahneye çıktığında ortalık birden karışır. “Yuuh” seslerini, sahneye atılan taş ve şişeler izler. Aralarından Taş’ı yumruklayanlar olur. Ünlü karakter oyuncusu, kan revan içinde sahneye çıkarak “Atın atın; bana çiçek, ekmek atıyorsunuz.” deyince kargaşa birden durulur. Öfke yerini kahkahaya ve alkışa bırakır. Bir başka filminde bir Rus generalini oynayan oyuncunun Cankurtaran semtinde işlettiği kahvehanesi, “Seni gidi Rus tohumu.” diyerek taşlanır.

    Köylüler ‘esas kalleş bu’ diyerek Erol Taş’ı dövdü

    Yüzlerce filmde oynayan Erol Taş’ın başına gelenler bunlarla sınırlı değil. Mersin’de çekilen bir filmin verilen molasında “Durun, yapmayın. Ben kötü adam değilim” diyerek kan ter içinde koşan bir adamın sesi ortalığa yayılır. Yaklaşık 20 kişinin “Vay kalleş, demek öyle yaparsın hee” diyerek ellerindeki odunlarla kovaladıkları kişi Erol Taş’tan başkası değildir. Taş’ı kurtarmaya gelen bir başka karakter oyuncusu Çetin Başaran olunca öfkeli grup bu kez Başaran’ın üzerine çullanır. Saldırganlardan birinin, “Durun ulan bu az kalleş, esas kalleş aha bu.” diye Erol Taş’ı göstermesiyle ünlü oyuncu yine darbelerin hedefi olur. Jandarmanın kurtardığı Erol Taş, “Şikâyetçi misin?” sorusuna “Hayır, şikâyetçi değilim. Onlar beni seviyorlar, benim hayranlarım.” şeklinde karşılık verir.

    Tarzan Çetin’i beyazperdede vurdular!

    Türk Sineması’nın “Tarzan Çetin” lâkaplı karakter oyuncusu Çetin Başaran, Yılmaz Güney’in kayıp filmleri arasında gösterilen ‘Yabancı Düşman’ isimli filmde başroldeki Güney’in annesini oynayan Aliye Rona’ya tarlada tecavüz edip öldüren kötü adamı oynar. Filmin Adana’da yapılan gala gösteriminde tecavüz sahnesi perdede oynadığında birden 5 el silâh sesi duyulur. Makinist ışıkları yaktığında beyaz perdede 5 kurşun deliği görülür. Perdedeki görüntüsüne ateş edildiğini görünce şoka giren oyuncun imdadına Yılmaz Güney yetişir ve Adana şivesiyle “Ağam şöyle geri gel bu seni görmesin buraya da ateş eder.” diyerek Başaran’ı locadan çıkarır.

    Çağrı filminde ‘vahşi’yi oynadı kimse iş vermedi

    Anadolu uygarlıklarını anlatan bir belgesel çekimi için Kayseri kalesine Bizans bayrağı asılması tepkilere sebep olur, seti basan grup “Haçlı bayrağı asamazsınız” diyerek çekim ekibini engeller.

    Yönetmen Mustafa Akkad’ın İslâmiyet’in doğuşunu anlatan 1976 yapımı ‘Çağrı’ (The Message) filminde Hz. Hamza karakterini mızrakla öldüren Vahşi’yi canlandıran oyuncu Salem Gedera, uzun süre ülkesinde iş bulamaz. “Sen nasıl Hz. Hamza’yı öldürürsün?” denilerek gittiği çoğu mekândan kovulur. Ölüm tehditleri alır. Çağrı, Gedera’nın oynadığı son film olur.

    Kirli Harry’nin seri katili ölüm tehditleri aldı

    Ünlü aktör Clint Eastwood’un başrolde göründüğü ve gişede büyük iş yapan 1971 yapımı ‘Kirli Harry’ (Dirty Harry) filminde seri katil ‘Scorpio’yu canlandıran Andrew Robinson’un başına da gelmedik kalmaz. Film gösterime girdikten sonra ölüm tehditleri alan aktör, evini, telefon numarasını değiştirir ve telefon idaresinden gizli numara almak zorunda kalır.

    Televizyon tarihinin efsane dizisi ‘Dallas’ın kötü adamı ‘J. R’ karakterini başarıyla canlandıran Larry Hagman, kariyeri boyunca çok sayıda dizi ve filmde rol almasına karşın ‘J. R’ rolüyle adeta özdeşleşir. Öyle ki geçtiğimiz günlerde ölen sanatçının, gerçek hayatında da J. R gibi bir karaktere olduğuna dair Amerikan kamuoyunda yaygın bir inanç olduğu haberlere yansır.

    Robert Redford’u kaldığı otelde kaçıracaklardı

    Rolleri sebebiyle sosyal hayatlarında tehditlere maruz kalan sadece kötü adamlar değil elbet. Watergate skandalını konu alan 1976 yapımı Başkanın Bütün Adamları (All The President’s Men) filminde, skandalı ortaya çıkaran gazeteci Bob Woodward karakterini canlandıran ünlü aktör Robert Redford, Başkan Nixon’ı seven muhafazakârların tepkisini çeker. Redford, filmin tanıtımı için Fransa’ya gittiğinde, Fransız polisi, ülkede güçlü olan bir muhafazakâr grubun ünlü sanatçıyı kaldığı otelden kaçırmayı plânladığını gün yüzüne çıkarır.

    (01 Aralık 2012)

    Hakan İnce
    Cihan Haber Ajansı

    Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali 2012

    Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali, 2012 yılında yine ilginç belgesel filmlerle sürdürülebilirlik konusunun farklı yönlerini irdeleyecek ve sinemaseverlere sunacak. Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali 2012, 29 – 30 Kasım 2012 tarihlerinde İtalyan Kültür Merkezi’nde ve 01 – 02 Aralık 2012 tarihlerinde Karaköy’de bulunan Salt Galata’da gerçekleşecek. Bu seneki festivalde yine içinde yaratıcılık ve çözüm barındıran filmlerle sürdürülebilirlik kavramına ve dünyaya bütüncül bir bakış atılacak. Festival, nelerin sürdürülebilir olduğu veya olmadığına dair dünyanın dört bir yanından örnekler sunarak sinemaseverlere sunma amacı taşıyor.

    Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali 2012 yazısına devam et

    Çöllerde Koşalım Ama Çöllerde Yaşamayalım

    Alper Dalkılıç, TEMA için koştuğu 4 kıtada 4 çölde 4 ultra maratonu Sahara Çölü ve Antarktika ile bitiriyor. Bugüne kadar dünyada sadece 11 kişi aynı yıl içinde 4 kıtada 4 çölde 4 ultra maraton koştu. Alper Dalkılıç, Sahara ve Antarktika maratonlarını tamamladığında, bunu başarmış ilk Türk sporcu olacak. TEMA Vakfı’nın 20. yaşına girdiği 2012 yılının ana konusu sürdürülebilir yaşam ve toprak. Alper Dalkılıç, çölde koştuğu ultra maratonlarla toprağın sürdürülebilir yaşam için önemine dikkat çekiyor. Alper Dalkılıç’ın koşusunu desteklemek için TEMA Vakfı’nın Meşe Projesi’ne katkıda bulunabilirsiniz.

    Çöllerde Koşalım Ama Çöllerde Yaşamayalım yazısına devam et

    Arka Pencere Dergisi Transilvanya Yolcusu

    Arka Pencere Dergisi, 161. sayısında, kapağına, haftanın şık animasyonu Otel Transilvanya’yı yerleştiriyor. Tunca Arslan, Trendeki Yabancı köşesinde, bu ay başında 96 yaşındayken İsviçre’de sessiz sedasız yitirdiğimiz Çinli yazar Han Suyin’i yazıyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Otel Transilvanya, Mutluluk Asla Yalnız Gelmez ve Moskova’nın Şifresi: Temel yer alıyor. Klâsik bir başyapıtın incelendiği Aşktan da Üstün köşesinde, Tunca Arslan imzasıyla István Szabó’nun Mefisto’su (Mephisto); Gizli Ajan köşesinde ise Murat Erşahin imzasıyla György Pálfi’nin Hıçkırık’ı (Hukkle) değerlendiriliyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Arka Pencere Dergisi Transilvanya Yolcusu yazısına devam et
  • Hayal Perdesi Dergisi, Kasım – Aralık 2012 Sayısı Yayında

    Hayal Perdesi Dergisi’nin vizyon sayfalarında bu sayıda, Wachowski Kardeşler’in Tom Tykwer’la birlikte çektiği Bulut Atlası, Orhan Eskiköy ve Zeynel Doğan ikilisinin yönettiği Babamın Sesi, Bahman Ghobadi’nin Türkiye’de çektiği yeni filmi Gergedan Mevsimi, James Bond serisinin son halkası Skyfall ve Osman Sınav’ın Uzun Hikâye’si yer alıyor. Hayal Perdesi Dergisi’nin bu sayıdaki kapak konusu ise Zeynep Gemuhluoğlu’nun Yedinci Sanat ve Yedinci Gün Üzerine: Son ve Başlangıç Arasında Tarr, Trier ve Haneke başlıklı çok kapsamlı makalesi.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Hayal Perdesi Dergisi, Kasım – Aralık 2012 Sayısı Yayında yazısına devam et
  • Bedel Ödeyenlere Dair Bir Film: Simurg

    Cezaevlerinde 12 Eylül’den bu yana sürdürülen ölüm orucu eylemlerinin henüz sonlandırıldığı bugünlerde, ölüm oruçlarına ve acı sonuçlarına değinen çarpıcı bir film vizyona giriyor: Simurg. 30 Kasım’da vizyona girecek olan film, yakın geçmişimizde cezaevlerinde yaşanan eylemleri konu ediniyor. Yönetmen ve yapımcı olarak Ruhi Karadağ’ın imzasını taşıyan film, 1996′daki ölüm orucu ve süresiz açlık grevi eyleminde sakat kalan altı eski direnişçinin, 2000 yılındaki ölüm orucunda tekrar bir araya gelmesini anlatıyor. Simurg, 2000 yılındaki Hayata Dönüş adlı katliamı da sorguluyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Bağımsız Sinema Atölyesi 01 Aralık’ta Başlıyor

    Bağımsız Sinema Merkezi film yapmak isteyen herkesi bağımsız film atölyesine çağırıyor. Bu atölyede lâf kalabalığına ve boşa geçen saatlere yer yok. Katılımcılar ilk günlerinden itibaren projelere dahil olup istekleri doğrultusunda hangi alanda uzmanlaşacaklarını seçerek ilgili çalışma grubuna katılacaklar. Herkes hem bir filmin ortaya çıkış süreçlerine tanık olma şansına, hem de ilgilendikleri alanda uzmanlaşarak çalışma fırsatına sahip olacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Bağımsız Sinema Atölyesi 01 Aralık’ta Başlıyor yazısına devam et
  • Bir Kadın Cinayeti Belgeseli Hani Meral, 25 Kasım’da Feriye Sineması’nda Gösterime Giriyor

    Yönetmenliğini Melek Özman’ın yaptığı Hani Meral, her gün beş kadını kaybettiğimiz kadın cinayetlerinden birini, 22 Haziran 2011 tarihinde eski kocasının 9 bıçak darbesiyle kaybettiğimiz Meral’in hikâyesini anlatıyor. Meral’in yakınlarının tanıklıkları ve kadın şarkıcıların Meral için, kadın cinayetlerine karşı söyledikleri şarkılarıyla belgesel, kadın cinayetlerine karşı sözler ve sesleri birleştiriyor. Belgeselde Aynur Doğan, Feryal Öney, Fulya Özlem, Neslihan Engin, Rojin, Sezen Aksu Şarkılarını Kadın Cinayetlerine Karşı Söylüyor. Belgesel 25 Kasım – 09 Aralık arası her gün 12:30’da, Feriye Sineması’nda izleyici ile buluşacak.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Alper Kul, Kanal D Cinemania’da

    Ömür Gedik’in hazırlayıp sunduğu Kanal D Cinemania’da bu haftanın stüdyo konuğu Adem Kılıç’ın yönettiği Moskova’nın Şifresi: Temel filminin başrol oyuncusu Alper Kul. Sevilen oyuncu çekimler sırasında Trabzon ve Moskova’da neler yaşadı? Alper Kul’a göre Karadeniz insanının günlük yaşam davranışları nasıl? Filmdeki Karadeniz halk oyunlarına nasıl hazırlanıldı? Ünlü oyuncunun yeni projeleri neler? Editörlüğünü Fırat Sayıcı’nın yaptığı programda vizyona giren yeni filmler, haberler, vs. yer alıyor. Cinemania Programı her Cumartesi Kanal D’de.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Alper Kul, Kanal D Cinemania’da yazısına devam et
  • Ustalara Saygı’da Kemal Sunal Anılıyor

    Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen Ustalara Saygı toplantıları, sekizinci sezonuna Kemal Sunal’a Saygı gecesi ile başlıyor. Faruk Şüyün tarafından hazırlanan etkinlik, 26 Kasım 2012 Pazartesi akşamı, saat 20:00’de Akatlar Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Sunuculuğunu Halit Kıvanç’ın üstleneceği anma gecesinin konuşmacıları arasında Ahmet Gülhan, Cem Yılmaz, Fatma Girik, Halil Ergün, Hülya Koçyiğit, Necip Sarıcı, Nevra Serezli, Perihan Savaş, Perran Kutman, Şener Şen, Şevket Altuğ, Yavuz Bingöl, Yıldız Kenter, Zeki Alasya gibi isimler var. Gecede Son Gülen Adam belgeselinden bölümler de gösterilecek.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Ustalara Saygı’da Kemal Sunal Anılıyor yazısına devam et
  • Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu