Arka Pencere Dergisi, Bu İşte Bir Yalnızlık Var Diyor

Arka Pencere Dergisi, 216. sayısında, kapağına Bu İşte Bir Yalnızlık Var’ı yerleştiriyor. Tunca Arslan, Trendeki Yabancı köşesinde Esat Özgül’ün yönettiği 1951 yapımı Ne Sihirdir Ne Keramet’le Süreyya Plajı’nı hatırlıyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları ve Bu İşte Bir Yalnızlık Var inceleniyor. Klâsik bir başyapıtın incelendiği Aşktan da Üstün köşesinde Murat Özer imzasıyla Arthur Penn’in Kaçaklar’ı yer alıyor. Söyleşi köşesi İtiraf Ediyorum’da, Esin Küçüktepepınar imzasıyla Michael Haneke’nin görüntü yönetmeni Christian Berger’le yapılan sohbet var.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Hepsi Birarada Kapak Fotoğrafları
  • Reis Çelik’in Yeni Film Projesi Kerbela Orkestrası’na Asia Pacific Screen Awards’tan Destek

    Oscar’dan sonra dünyanın en seçkin sinema ödülleri olarak değerlendirilen Asya Pasifik Ödülleri Proje Geliştirme Bölümü’nde Reis Çelik’in Kerbela Orkestrası adlı yeni film projesini ödüllendirildi. Dünyanın bir çok ülkesinden 150 civarında projenin başvurduğu Brisbane Marketing Economic Developmend Board jürisi başvuruları değerlendirdi ve 4 projeyi değerlendirmeye değer buldu. 25.000’er Avustralya doları senaryo geliştirme desteği verilen projeler arasında yer alan Reis Çelik’in Kerbela Orkestrası adlı çalışması, Körfez Savaşı sırasında Amerikan işgali altındaki Irak’ta Kerbela Çölü’nü geçmeye çalışan Berlin Senfoni Orkestrası’nın hikâyesini anlatıyor. Türkiye, Almanya ve ABD ortak yapımı olan proje tarihteki Kerbela olayını da işleyecek

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Sağ Salim 2 Vizyon İçin Gün Sayıyor

    Geçtiğimiz yıl rekor kıran Sağ Salim adlı sinema filminin ikincisi vizyona girmek için gün sayıyor. Yönetmen Ersoy Güler ve filmin oyuncuları Burçin Bildik, Murat Akkoyonlu, Nazlı Tosunoğlu, Burak Demir, Ece Can Gümeci ve Yakup Yavru basın mensupları ile biraraya geldi. Filmin oyuncularından Murat Akkoyunlu, “Kısa Cemal karakteri bu filmde öyle şeyler yapacak ki izleyenler gözlerine inanamayacak. Kahkaha tufanı için sinema salonuna bekliyoruz” dedi. Ciddi aksiyon sahnelerine imza atan Nazlı Tosunoğlu ise “Özellikle nehir sahnelerinde çok üşüdüm ama değdi. Çekimler boyunca çok eğlendik” diye konuştu. Filmin ilk bölümünü tabutun içinde geçiren Yakup Yavru ise “Tabuttan çıktım ama yeni filmin sürprizler büyük” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Devrim Evin’in İlahi Aşk’ı

    Kürşat Kızbaz’ın senaryosunu yazarak yönetmenliğini de yaptığı, 10 Ocak’ta Türkiye’de, 16 Ocak’ta da Avrupa’da vizyona girecek olan Yunus Emre: Aşkın Sesi filmi, Yunus Emre ile ilgili bugüne kadar yapılmış en büyük sinema projesi olarak beyazperdeye gelecek. Filmde Yunus Emre’yi Devrim Evin canlandırıyor. Özellikle tarihimizin büyük değeri Yunus Emre karakterine ruh vermeye çalışmakla gurur duyduğunu söyleyen Evin, “Anadolu’dan tüm dünyaya yayılan düşünceleriyle, fikirleriyle insanlığa sevgiyi, barışı, hoşgörüyü aşılamaya çalışan Yunus Emre’nin felsefesini genç nesillere aktarmak adına büyük bir sorumluluk taşıyorum. Filmimiz tüm insanlığa ve genç nesile Yunus Emre felsefesiyle mesajlar veriyor” diyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • İFMO İstanbul Film Müzikleri Orkestrası 25 Aralık’ta İTÜ’de

    İTÜ Müzik İleri Araştırmalar Merkezi desteği ile çalışmalarını sürdüren İstanbul Film Müzikleri Orkestrası (İFMO), İTÜ Maçka Yerleşkesi Mustafa Kemal Amfisi’nde vereceği muhteşem konser ile sinemaseverler ve sanatseverlerle buluşuyor. 25 Aralık 2013 Çarşamba akşamı saat 20:30’da düzenlenecek olan konserde İFMO, 50 kişilik sanatçı kadrosuyla, Star Wars, Jurassic Park, Gladyatör, Karayip Korsanları, Pembe Panter, James Bond ve hafızalardan silinmeyen daha nice filmlerin senfonik müziklerini, görüntüleri eşliğinde seslendirerek izleyicilere unutulmaz anlar yaşatacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • İFMO İstanbul Film Müzikleri Orkestrası 25 Aralık’ta İTÜ’de yazısına devam et

    Vefatının 4. Yılında Çakmaklı Ustaya Vefa Gecesi

    Üsküdar Belediyesi, 21 Aralık Cumartesi günü Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek bir dizi etkinlikle “Millî Sinema” akımının kurucu yönetmeni Yücel Çakmaklı’yı anmaya hazırlanıyor. Çakmaklı, Üsküdar Belediyesi ve Sinemerkez Akademi’nin ortaklaşa düzenlediği çok boyutlu bir etkinlikler zinciriyle anılacak. Anma etkinliğine Türkân Şoray, Salih Güney, Hülya Koçyiğit, Safa Önal ve Ali Osman Emirosmanoğlu gibi Türk Sineması’nın saygın isimleri de konuşmacı olarak katılacak. Gecenin sonunda da sanatçının eşi Filiz Çakmaklı ve oğlu Bahadır Çakmaklı’ya birer onur plâketi sunulacak.

  • Basın Bülteni
  • Vefatının 4. Yılında Çakmaklı Ustaya Vefa Gecesi yazısına devam et

    Ankara’nın Güneydoğusu

    Ankara Üniversitesi İLEF Sinema Topluluğu (İlefsin) fakültede gerçekleştirdiği etkinliklere, Ankara’nın Güneydoğusu belgesel filminin gösterimi, ardından filmin yönetmeni ve görüntü yönetmeniyle yapılacak söyleşiyle devam ediyor. Erhun Altun’un yönettiği film kentsel dönüşümün başlattığı sürecin Ankara’nın dört mahallesindeki yansımalarına odaklanıyor. Çeşitli sebeplerle göç ederek gelmiş olan ailelerin yaşadığı bu mahallelerde gelişen süreç, ailelerin çocuklarının gözünden anlatılmaya çalışılıyor. Film İngilizce alt yazılı gösterilecek. Etkinlik ücretsiz ve tüm sinemaseverlerin katılımına açık.

  • Basın Bülteni
  • İFSAK 2013 Yılına, Kuruluş Yemeği ve Ödüller ile Veda Ediyor

    Ülkemizin en köklü fotoğraf ve sinema amatörleri derneği İFSAK, 54. kuruluş yıldönümünü üyeleri ile birlikte 24 Aralık 2013 tarihinde Arı Kovanı Restaurant’da gerçekleşecek olan dernek yemeği ile kutlayacak. İFSAK Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Turaç, 2013 yılının üyeleri ile birlikte kutlayacakları 54. kuruluş yıldönümü yemeği ile tamamlanacağını ifade etti. Turaç ayrıca, yemek sırasında bir gelenek haline gelen 2013 yılı İFSAK Ödülleri’nin de sahiplerini bulacağını belirtti. İFSAK 2013 Yılı Sinema Ödülü sinemaya verdiği emek ve beyazperdede izleyici ile buluşan Yük filmi sebebi ile Erden Kıral’a; 2013 Yılı Fotoğraf Ödülü, Gezi Parkı’nda çektiği kırmızılı kadına sıkılan biber gazı fotoğrafı ile Osman Örsal’a verilecek.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • İFSAK 2013 Yılına, Kuruluş Yemeği ve Ödüller ile Veda Ediyor yazısına devam et

    Ragga Oktay, Sami Levi ve Destan Hakan’dan Muhteşem Düet

    Söz ve müziği Ragga Oktay’a ait Mor Menekşe şarkısıyla, Sami Levi, Destan Hakan ve Ragga Oktay’ın inanılmaz düeti vizyondaki Mc Dandik adlı filmin en can alıcı sahnelerinden biri oldu. 2.500 figuran ve dansçılarıyla sanatçıların birlikte söyledikleri Mor Menekşe klibi hit olmaya hazır. Ragga Oktay “Sami ve Hakan çok yakın dostlarım. İkisi de çok farklı karakterlerle filmimize renk kattı. Bu kadar müzisyen bir araya gelince düet kaçınılmazdı ve çok güzel bir ekip çalışması ile hem göze hem kulağa hitap eden bir klip çektik. Çok özenle ve emekle gönlümüzü verdiğimiz ‘Mc Dandik’ filmimizle izleyicileri görmedikleri çok değişik bir dünya ile buluşturacağımıza eminim’ dedi.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Mediha Didem Türemen’e Floransa Bienali’nden Ödül

    IX. Floransa Bienali’nin 08 Aralık Pazar akşamı gerçekleşen ödül töreninde, Mediha Didem Türemen, 50 ülke arasından Türkiye’ye ödülü getiren isim oldu. Bu yıl 30 Kasım – 08 Aralık 2013 tarihleri arasında gerçekleşen IX. Floransa Bienali’ne davet edilen Mediha Didem Türemen, gravürleriyle, Kağıt Üzerine Yapılan Eserler – Works on Paper kategorisinde Lorenzo Il Magnifico ödülüne layık görüldü. Bu yılki ana teması Ahlâk: Sanatın DNA’sı (Ethics: DNA of Art) olan, artistik direktörlüğünü Rolando Bellini’nin üstlendiği, dünyanın geniş kapsamlı bienallerinden biri olan IX. Floransa Bienali’ne 50 ülkeden 450 sanatçı katıldı.

  • Basın Bülteni: 1 / 2 / 3
  • Web Sitesi
  • Mediha Didem Türemen’e Floransa Bienali’nden Ödül yazısına devam et

    5. Hangi İnsan Hakları? Film Festivali Yarın Başlıyor

    DOCUMENTARIST ekibi tarafından düzenlenen Hangi İnsan Hakları? Film Festivali, beşinci yılında. 14 – 18 Aralık 2013 tarihlerinde ana teması #direniş olarak belirlenen festivalde Gezi Parkı direnişi ile ilgili filmlere geniş bir bölüm var. Bu seneki festival programında ayrıca “göçmenlik” ve “kadın hakları” temalı filmlere de yer verilecek. Festivalde gösterimler SALT Beyoğlu, Aynalıgeçit Etkinlik Mekânı, Dutch Chapel, Tütün Depo’su ve Cezayir Salonu’nda yapılacak. Marcel Ophüls’ün belgesel tarihinin klâsikleri arasında sayılan Acı ve Merhamet’i Cumartesi günü 13:00’de Salt Beyoğlu’nda gösterilecek. Gösterimi sonrasında Fransız eleştirmen Ophr Levy’nin söyleşisi 16:00’da Cezayir Salonu’nda yapılacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 5. Hangi İnsan Hakları? Film Festivali Yarın Başlıyor yazısına devam et

    Zafer Önen’i Kaybettik

    Sinema ve tiyatromuzun sevilen oyuncularından Zafer Önen, bu sabah (13 Aralık 2013) hayatını kaybetti. Sanatçının rol aldığı filmler arasında Curcuna, Yaşlı Gözler, Çileli Bülbül, Cilalı İbo ve Tophane Gülü, Hayat Bazen Tatlıdır, Küçük Hanımın Kısmeti, Sevimli Serseri, Çam Sakızı, Acemi Çapkın, Bitirimsin Hanım Abla, Şoförler Kralı, Lafını Balla Kestim, Ailenin Yüzkarası gibi filmler var. Cenazesi 15 Aralık 2013 Pazar günü Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Feriköy Mezarlığı’na defnedilecek olan merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
    Zafer Önen’i Kaybettik yazısına devam et

    Küçük Bir Sinema Mucizesi

    Ülkemizde ilk kez ‘32. İstanbul Film Festivali / Sinemada İnsan Hakları Yarışması’ kapsamında izleyici karşısına çıkmış olan ve ‘FACE Avrupa Konseyi Film Ödülü Özel Mansiyonu’nu kazanan ‘Bir Hurdacının Hayatı / Epizoda U Zivotu Beraca Zeljeza / An Episode in the Life of an Iron Picker’nın, İKSV aracılığıyla Başka Sinema projesi dahilinde ticari gösterime çıkması, bitmekte olan yılın son güzel sürprizlerinden biri. Geçtiğimiz Berlin Film Şenliği’nden iki ödülle dönen (En İyi Erkek Oyuncu ve Jüri Büyük Ödülü) bu küçük bütçeli bağımsız yapım, 2001 yılında ‘No Man’s Land / Tarafsız Bölge’ filmiyle en iyi yabancı film dalında Oscar ödülünü ülkesine götürmüş olan tanınmış sinemacı Danis Tanovic’in neredeyse bütçesiz çekilmiş son çalışması.

    Berlin’den sıcağı sıcağına İstanbul Film Festivali’ne geldiğinde Tanovic’in de katılımıyla büyük ilgi görmüş olan ‘Bir Hurdacının Hayatı’, tümüyle gerçek kişilerle çekilmiş, gerçekten yaşanmış olayları anlatıyor. Şehir merkezinden uzak bir çingene köyünde ailesiyle birlikte yaşayan Nazif, tıpkı komşuları Kasım ve Rıfkı gibi hayatını hurda demir toplayıp satmak suretiyle güç belâ sürdürmektedir. Hiçbir güvencesi yoktur, kazandığı üç beş kuruşla karınları doyar, ocakları tüter. Lakin gün gelip karısı düşük yaptığında yolları şehrin soğuk hastane kapısına düşmek zorunda kalır. Hamile kadının ölü bebeğinin bir operasyonla alınması gerekmektedir, ancak sağlık karnesi olmadığı ve ameliyat parasını da ödeyemedikleri için doktorlar Nazif’in karısına müdahale etmeyi reddeder.

    Filminin Beyoğlu Atlas Sineması’ndaki festival gösterimine katılan Tanovic, bu iç acıtan gerçek hikâyeyi bir gazete haberinden öğrendiğini belirtmişti. Çok öfkelenmiş önce. Daha sonra haberin gerçek olup olmadığını araştırmış. Yardımlaşmayı unutmuş yurttaşları adına üzüntü ve utanç duygusuyla filmi çekmeye karar vermiş. Oyuncuları bulmak için kara kara düşünürken aklına çılgınca bir fikir gelmiş, aileyi ziyaret ederek onları bu filmde rol almaya ikna etmiş. Proje aşamasında zor bir süreç yaşamışlar. Filmin finansmanı uzun vakitlerini almış. Sonunda 17.000 avro gibi çok düşük bir mali kaynakla, bütçesiz denebilecek bu projeyi hayata geçirmişler. Şöför dahil 9 kişilik bir ekip, üç kamera ve 9 günlük bir çalışmayla ortaya çıkmış bu mucizevi yapım. Filmin tamamı doğaçlama çekilmiş. Profesyonel oyuncu kullanılmamış. Her sahne bir ya da iki çekimle halledilmiş. Yönetmen bu kısa çekimler sayesinde doğal performanslar yakaladığını, oyuncularının rol kesmesine izin vermediğini söylüyor. Motor dendiğinde orta metrajlı bir belgesel yapma düşüncesindeymiş Tanovic. Çekim ilerledikçe sinemanın kendine özgü mucizeleri bir bir gerçekleşmiş. Hiçbir deneyimi olmayan Nazif ve ailesi tüm doğallıklarıyla değme oyuncuları aratmamış. Çekimin son günü yağan kar, o güzelim finale beklenmedik bir armağan olmuş.

    Sonuç izleyenlerin tanık olacağı gibi son derece parlak. Sinemanın bir şeyleri değiştirebileceğine yürekten inanan Tanovic, Nazif ve ailesinin hayatını değiştirdiği için çok mutlu olduğunu ifade ediyor. Berlin’den gelen en iyi erkek oyuncu ödülünün ardından Nazif Mujic’in bir işe (yüzme havuzu bekçiliği), ailesinin daha iyi yaşam standartlarına kavuştuğunun müjdesini veriyor.

    ‘Bir Hurdacının Hayatı’ vizyondaki diğer filmlere hiç benzemeyen, İtalyan Yeni Gerçekçilik akımının unutulmaz başyapıtlarını anımsatan çok etkileyici bir çalışma. En iyi yabancı film kategorisinde Bosna Hersek’in 2014 Oscar aday adayı ayrıca. Kaçırmamaya çalışın.

    [‘Bir Hurdacının Hayatı / Epizoda U Zivotu Beraca Zeljeza / An Episode in the Life of an Iron Picker’, ‘Başka Sinema’ projesi kapsamında İstanbul Beyoğlu Beyoğlu, Kadıköy Rexx, Altunizade Capitol Spectrum, Levent Metro City Cinema Pink, Haramidere Cinetech Torium, Ankara Kızılay Büyülüfener, (27.12 2013 tarihinden itibaren) Eskişehir Kanatlı Cinema Pink Sinemaları’nda dönüşümlü seanslarda gösterilmektedir]

    (20 Aralık 2013)

    Ferhan Baran

    [email protected]

    Pompeii’den Türkçe Altyazılı Fragman Yayınlandı

    21 Şubat tarihinde dünya ile aynı anda 3D seçeneğiyle vizyona girecek olan Pompeii filminin Türkçe altyazılı ikinci fragmanı yayınlandı. Paul W. S. Anderson’ın yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerini Kit Harington ve Emily Browning paylaşıyor. Milattan önce 79 yılında, Vesuvius volkanı bir patlamaya sahne olur antik Pompeii şehrini tehdit altına alır. Köle olarak çalışan ve arenada dövüştürülen Milo tüm şehri harabeye dönüştüren patlama anına tanık olur. Öte yandan âşık olduğu Flavia da bu şehirde hayatta kalmak için sığınacak bir yer aramaktadır. Milo, Pompeii’de kalıp hem gerçek aşkını hem de en yakın arkadaşını kurtarmaya karar verir.

    Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu