Perşembe Sineması SALT Galata’da Başlıyor

Perşembe Sineması bu yıl, dünya fuarları, dünya kupaları ve olimpiyat oyunlarının şehirlere etkilerine odaklanıyor. 24 filmden oluşan program, Nisan – Haziran ve Eylül – Aralık aylarında SALT Galata’daki Oditoryum’da gerçekleştirilecek. İlki 1851’de Londra’da düzenlenen dünya fuarları, başlangıçta tarım, endüstri ve sanat alanındaki gelişmelerin bir arada sunulduğu sergilerdi, zamanla aciliyet arz eden konulara da eğildi.

Perşembe Sineması SALT Galata’da Başlıyor yazısına devam et

Google Play Filmler Türkiye’de

Kullanıcılara diledikleri yer ve zamanda kaliteli ve yasal şekilde film izleme olanağı tanıyan Google Play Filmler (Google Play Movies), en yeni filmler ve klasiklerden oluşan zengin arşiviyle Türkiye’de hizmete sunuldu. Google Play Filmler’in arşivinden kiralama veya satın alma seçeneğiyle edinilen filmler online veya cihaza indirilerek internete bağlı olmadan da izlenebiliyor. Filmleri farklı cihazlardan izleyebilen kullanıcılar, dilemeleri halinde bir cihazda başladıkları bir filmi izlemeye başka bir cihazda devam edebiliyor.

Eurasiadoc Belgesel Film Yazım Atölyesi Başvuruları Başladı

Ecran Libre ve Docmonde, Eurasiadoc Projesi’nin 5. yılında Türkiye’den belgesel yönetmenlerini belgesel film yazım atölyesine katılmaya davet ediyor. Bu rezidans, İstanbul’da 13 – 24 Haziran 2016 tarihleri arasında sürecek, ardından 29 Haziran – 03 Temmuz 2016 tarihleri arasında Ermenistan’da düzenlenen yerli ve Avrupalı yapımcıların ve televizyon yayıncılarının da davetli olduğu TENK ortak yapım toplantılarıyla sonuçlanacak.

Kadıköy’de Ücretsiz Filmler Devam Ediyor

Kadıköy Belediyesi Kültür Merkezleri’nde ücretsiz film gösterimleri devam ediyor. Nisan ayında Yeldeğirmeni Sanat’ta Avrupa sineması, Barış Manço Kültür Merkezi’ndeyse İFSAK kısa film seçkisi izleyiciyle buluşuyor. Yel Değirmeni Sanat’ta Nisan ayı boyunca her Pazartesi ücretsiz gösterilecek filmler şunlar: An Meselesi (Au Galop), Hipokrat (Hippocrate), Hareketli Ev (Mobile Home), Tristesse Club.

Kadıköy’de Ücretsiz Filmler Devam Ediyor yazısına devam et

İzzet Günay’a Saygı Gecesi Düzenleniyor

Sinemamızın değerli ve sevilen oyuncularından İzzet Günay’a saygı gecesi düzenleniyor. 05 Nisan Salı gecesi Yeşilköy 2001 College Sanat Galerisi ve Sinema Salonu’nda düzenlenecek olan gecede İzzet Günay ile ilgili belgesel ve sinema filmlerinden parçalar gösterilecek. Günay’ın dostları kendisiyle ilgili anılarını anlatacaklar. Saat 19:30’da başlayacak olan bu özel gecede İzzet Günay, sinema yaşantısından anılarını konuklarla paylaşacak. Düzenlenecek gece nedeniyle Yeşilköy 2001 College Sanat Galerisi’nde İzzet Günay filmlerinin afişlerinden oluşan bir de sergi açılacak. Günay, Ağaçlar Ayakta Ölür filmiyle Antalya’da En İyi Erkek Oyuncu Ödülü almıştı.
İzzet Günay’a Saygı Gecesi Düzenleniyor yazısına devam et

Dadaş

Selim Kemal Dağlı’nın yönettiği ve Murat Yıldırım, Ümit Acar, Yılmaz Şerif ile Halit Karaata’nın oynadığı Dadaş, 13 Mayıs 2016’da Özen Film dağıtımıyla Hançer Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Dadaş, devletin önemli bir memurudur. Mafya’ya savaş açan devlete misilleme olarak Dadaş ve ailesi hedef alınır. Ailesini bir saldırıda kaybeder. O saldırıda kendisi de ağır yaralanır, mucize eseri kurtulur. Yaralandığı için malulen emekliliğe sevk edilir. Dadaş bu olaylardan dolayı hırslanır, Çeçenistan’a gider. Orada aldığı eğitimler sonucunda operasyonlara katılır. Dadaş, kendisine ulaşmak isteyen tetikçiden Bakanı kurtarabilecek midir?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2

Dadaş yazısına devam et

Bilim Kurgu Sineması: 1900 – 1970 Kitabı Çıktı

Bilim Kurgu Sineması: 1900 – 1970, Seyyah Kitap etiketiyle yayımlandı. N. Berk Çoker’in yazdığı kitap, sinemanın başlangıcından 1970 yılına kadarki dönemi kapsıyor. Çalışmada; bilim kurgu sineması adına dünya sinemasında yapılan filmler, dönem özellikleri dikkate alınarak inceleniyor. İki kitaplık projenin ilk kitabı olan eserde; Amerika, Almanya, Rusya, Fransa, Danimarka, Çekoslovakya, İtalya, İngiltere ve Japonya gibi farklı ülkelerden 30’a yakın bilim kurgu filmi mevcut. Bilim Kurgu sinemasının ortaya çıkışı, uzay yarışının bilim kurgu sinemasına etkileri, Soğuk Savaş’ın bilim kurguya yansımaları gibi konular, kitapta okuyucuyu bekliyor.

Kadere Tutsak

Erdoğan Koç’un yönettiği ve Murat Ünaloğlu, Ateş Kantaroğlu, Ümit Sağlam ile Şakir Aydın’ın oynadığı Kadere Tutsak, 29 Nisan 2016’da MC Film dağıtımıyla Recstar Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Annesini doğumunda kaybeden Kenan, on yaşındayken de babasının öldürülmesine tanık olmuş ve tek başına kalmıştır. Çocukluk dönemini sokaklarda geçiren Kenan, iki arkadaşı ile beraber yaşamına devam eder. Gençlik yaşlarına geldiğinde ona ulaşan eski bir aile dostu Kenan ve arkadaşlarının kaderini değiştirecektir. Kendisini bu acımasız dünyanın içinde bulan Kenan, girdiği bu karanlık hayattan aydınlığa kavuşmaya çalışır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Kadere Tutsak yazısına devam et

Lanetli Çocuk

William Brent Bell’in yönettiği ve Lauren Cohan, Rupert Evans, James Russell ile Jim Norton’un oynadığı Lanetli Çocuk (The Boy), 17 Haziran 2016′da Pinema Film dağıtımıyla Pinema Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, genç bir kadının, ıssız bir köyde kendini bir kâbusun içinde bulmasını konu alıyor. Greta, 8 yaşında bir çocuğun bakıcılık görevini kabul ettiğinde, yaşlı bir çiftin, gerçek çocukmuş gibi muamele ettiği bir oyuncak bebek olan Brahms’e bakması için kendisini işe aldığını öğrenince şoke olur. 20 yıl önce kaybettikleri oğullarının yerine koydukları Brahms’in bakımı için Greta’ya mutlaka uymak zorunda olduğu bir kural listesi verilir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Lanetli Çocuk yazısına devam et

Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği Filminin Müzikleri 186 Kişilik Dev Orkestra ve Koro ile Zorlu PSM Sahnesinde Canlandı

Dev bir ekran, önünde 100 kişilik bir koro ve 86 kişilik senfoni orkestrası ile Lord of the Rings: Yüzük Kardeşliği, iki gecelik serüvenine başladı. İki gün üst üste Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşecek ve Türkçe altyazı eşliğinde filmin de izleneceği konserin ilk günü yoğun ilgi ile karşılandı. Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği’nde J. R. R. Tolkien’in edebi hayal gücüne, pek çok ödülün sahibi olan müziğiyle hayat veren ünlü besteci Howard Shore eşlik ediyor.

Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği Filminin Müzikleri 186 Kişilik Dev Orkestra ve Koro ile Zorlu PSM Sahnesinde Canlandı yazısına devam et

Benim Adım Feridun

Çağan ırmak’ın yönettiği ve Halil Sezai Paracıkoğlu , Büşra Pekin, Suzan Aksoy ile Özge Borak’ın oynadığı Benim Adım Feridun, 11 Kasım 2016′da UIP Filmcilik dağıtımıyla TAFF Pictures tarafından vizyona çıkarıldı.
Sevgilisi Ayla tarafından terkedilen Ersan, bu ayrılığı kabullenir ve yeni bir başlangıca ihtiyacı olduğunu düşünür. Erdek’teki çocukluk evine gider, orada da aradığı huzuru bulamayan Ersan çareyi uzun süredir gitmediği Erdek sahiline gitmekte bulur. Sahile yakın bir düğün salonundan gelen sesler dikkatini çeker ve bir şeyler içip çıkarım düşüncesiyle girdiği düğündeki damadın babası onu yıllar önce Almanya’ya yerleşen kardeşinin oğlu Feridun sanır.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • Ali Erden Yazıyor

Benim Adım Feridun yazısına devam et

Erol Solak’ı Kaybettik

Sinemamızın Yeşilçam dönemi oyuncu, yapımcı ve şarkıcılarından Erol Solak, 01 Nisan 2016 Cuma günü hayatını kaybetti. Saymadım Kaç Yıl Oldu, Öldüren Şehir, Gardaş Beni Eversene, Paprika: Gaddarın Aşkı, Elbet Bir Gün Buluşacağız, Haydi Gençlik Hop Hop, Fırtına Kemal, Şıngırdak Şadiye, Zehirli Çiçek, Ağlıyorsam Yaşıyorum gibi filmlerin yapımcılığını üstlenen Erol Solak’ın rol aldığı filmler arasında Fabrikanın Gülü, Öldürmek Hakkımdır, Sevgili Öğretmenim, Şaka ile Karışık, Affet Sevgilim, Deli Kan, El Kızı, Kaderden Kaçılmaz, Günaha Girme gibi filmler var. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Yeşim Ustaoğlu’nun Filmleri İtalya’da

İtalya’nın Floransa şehrinde düzenlenen Middle East Now Film Festivali, bu yıl Retrospektif bölümünü Türkiye sinemasının auteur’lerinden Yeşim Ustaoğlu’nun filmlerine ayırıyor. 05 – 10 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek festivalde Ustaoğlu’nun Otel, Güneşe Yolculuk, Pandora’nın Kutusu ve Araf adlı filmleri gösterilecek. Ustaoğlu filmleriyle birlikte Middle East Now Film Festivali’nin konuğu olarak Floransa’ya gidecek ve bir de sohbete katılacak.

Yeşim Ustaoğlu’nun Filmleri İtalya’da yazısına devam et

Aydın Tansel’i Kaybettik

 70’li yıllarda Genç Kızlar, Günler Aylar, Çisil Çisil Yağmur gibi şarkılarıyla ünlenen Aydın Tansel, 01 Nisan 2016 Cuma günü hayatını kaybetti. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sumeroloji Bölümü mezunu olan Tansel’in, özellikle Kars’ın Ani Harabeleri kazılarında yaşadığı deneyimleri, sanata ve müziğe olan yaklaşımını şekillendirdi. 1976’da Bulgaristan Altın Orfe Ses Yarışması’nda Dünya Ses Üçüncüsü ünvanı aldı. 29 Mayıs 1945 Ankara doğumlu olan Aydın Tansel, Tokat ve Kılıç Bey adlı iki filmle sinema perdesinde de hayranlarının karşısına çıktı. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Kum Saati Sanatoryumu ile Alternatif Zaman Üzerine Bir Meditasyon

Gri gökyüzünde siyah bir kuşun kanat çırptığını görürüz önce. Bir ağacın dalları girer daha sonra görüntüye. Nihayetinde bir tren penceresinden dışarı baktığımızı keşfederiz. Hareketsiz bedenlerle doludur tren. Devinim halindeki tek kişi olan kör kondüktör Joseph’i uyandırır ve ona varmak istediği yere yaklaştığını bildirir. Trenden inen genç adam karla kaplı mezarlıktan geçerek babasının yattığı sanatoryuma ulaşır. Giriş kapısı devasa bir ağaçla engellendiği için yan pencerelerin birinden girer içeri. Sanatoryumun gizemli doktoru yaşlı adamın ölümünün gerçekleştiğini ancak yeniden hayata döndürülmesi ihtimaline karşılık saatlerin geri alınması suretiyle onun diğer ölümcül hastalar gibi uzun süreli uyutulduğunu bildirir genç adama. Binanın penceresinden dışarı baktığında az önceki kendi gelişini görür Joseph. Örümcek ağlarının sarmış olduğu kafeteryaya indiğinde kapkaranlık bir örtünün altından çocukluğuna geçiş yapar.

35. İstanbul Film Festivali’nin en güzel sürprizlerinden biri olarak programda yer alan ‘Kum Saati Sanatoryumu / Sanatorium Pod Klepsydra’ giriş bölümünden aktardığımız kısa notlardan anlaşılacağı üzere gerçeküstücü bir düş dünyasının dehlizlerinde izleyicisini şoke eden benzersiz bir sinema klasiğidir. Uzun yıllar önce İstanbul Sinematek’inde gösterilmiş ‘Zaragoza’da Bulunmuş Elyazması / Rekopis Znaleziony w Saragossie’ ile tanıdığımız Polonya sinemasının büyük ustalarından Wojciech Has’ın ülkemizde ilk kez gün ışığına çıkacak olan 1973 yapımı kült filmi kendi ülkesinde sansürün hışmına uğramış ve gizlice gönderilen kopyasıyla Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanmıştır.

2000 yılında 75 yaşında kaybettiğimiz Has ülkesinin ünlü Lodz sinema okulundan mezun olmuş. Ressamlığıyla da bilinen sinemacının eseri yazar Bruno Schulz’un kısa hikâyelerine dayanır. Baba tarafından Yahudi kökenli sinemacı, bir Polonya Yahudisi olan yazarın ilki ‘Timsahlar Sokağı’ diğeri Has’ın yapıtıyla aynı adı taşıyan iki öykü kitabından yola çıkmış. Tümü birinci kişinin ağzından yazılmış ve çoğu aynı karakterler etrafında dönen bu kısa hikâyeler fanteziler ve düşlerle örülüdür. Genellikle özyaşamsal oldukları kabul edilen ve Schulz’un yaşadığı Yahudi kenti Drogobych’te geçen anlatılarda geleneklere bağlı gerçek öyküler ile hayal ürünü düşler içiçe geçmiştir. İki kitabı dışında Schulz’un yapıtları günümüze ulaşamamış, İkinci Dünya Savaşı ve Yahudi soykırımının külleri arasında yitip gitmiş ne yazık ki. Yazar 1942 yılında bir Nazi kurşunuyla sokakta öldürülmüştür.

Edebi metinlere olan ilgisini daha önceki Zaragoza deneyiminden bildiğimiz Has, Schulz’un fantezi yoğun şiirsel metnini sinemaya uyarlarken gerçekten zorlu bir çabaya girişmiş. Özellikle 70’li yılların teknolojisi düşünüldüğünde böylesine sürrealist bir düş dünyasının altından bu denli başarıyla kalkabilmiş olması büyük başarı. Ancak Schulz’un metninin fantastik boyutunu bilenler için Has’ın sinefilleri mest eden uyarlamasının alçakgönüllü kaldığı bile
düşünülebilir. Schulz’un hikâyelerini serbest bir biçimde kullanmış Has. Kendi eklediği bazı bölümler metnin özünü zedelememiş. Filmin yapısını uzun bir düş olarak tasarlamış. Bu açıdan zaman ve mekânlar arası geçişlerde aynen rüyalarda olduğu gibi bir belirsizlik hali mevcut. Kitaplar, kutsal metinler, tarihsel olaylara atıflar, Avrupa’nın uygarlığının üzerine inşa edildiği sömürgeleştirme süreci ve Yahudi soykırımının dehşetine ilişkin metaforik bölümler özellikle dikkat çekiyor. Yer yer metni aşan mükemmel bir görsellik filmin bunca yılın ardından sapasağlam kalışının en önemli etkenlerinden.

David Lynch ve Quay kardeşler gibi fantastik sinemaya kafa yormuş çağdaş sinemacıların ilham kaynağı olan film her izlendiğinde farklı açılardan okunan çok önemli bir çalışma. 2000’lerde Martin Scorcese sayesinde restore edilen film, festival programına bu sene eklenen ‘Gömülü Hazineler’ seçkisinde iki kez gösterime sunuluyor. DVD formatından ardından ülkemizdeki bu ilk beyazperde serüveninde ‘Kum Saati Sanatoryumu’nu kaçırmamanızı tavsiye ediyorum.

(12 Nisan Salı 19:00 Kadıköy Rexx 1; 16 Nisan Cumartesi 13:30 Beyoğlu Fitaş 4)

(09 Nisan 2016)

Ferhan Baran

[email protected]

 

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu