Yılın Karadeniz Filmi: Seni Seven Ölsün

2016 – 2017 sinema sezonunun kahkaha ortalaması Seni Seven Ölsün’le artacak. Tılsımlı bir Karadeniz kasabasının eğlenceli hikâyesini beyazperdeye taşıyan filmin afişi ve fragmanı önceki gün yayınlandı. Kadrosunda Alper Saldıran, Fulya Zenginer, Hüseyin Avni Danyal, Durul Bazan ve Ruhi Sarı gibi birbirinden başarılı isimlerin yer aldığı Seni Seven Ölsün, birbirine aşık olarak evlenen çiftlerin trajikomik bir şekilde öldüğü Kısmetli beldesinde yaşananları anlatıyor. Film için bir de klip hazırlandı. Filmin içindeki sürpriz şarkılardan biri olan Derule, Seksendört grubunun solisti Tuna Velibaşoğlu tarafından yeniden düzenlendi ve yorumlandı.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Tüm Sırların Sahibi Kız

Colm McCarthy’nin yönettiği ve Gemma Arterton, Paddy Considine, Glenn Close ile Sennia Nanua’nın oynadığı Tüm Sırların Sahibi Kız (The Girl With All The Gifts), 30 Eylül 2016’da Bir Film dağıtımıyla Yeni Film tarafından vizyona çıkarıldı.
İnsanlık özgür iradeyi yok eden ve herkesi insan eti yiyen birer “aç” haline getiren bir çeşit virüs nedeniyle yok olma tedidiyle karşı karşıyadır. Sadece bir grup çocuk bu korkunç virüse karşı bağışıklık göstermektedir. Bu bir grup eşsiz çocuk İngiltere’de bir askeri üste Dr. Caldwell’in önderliğinde bir dizi zalim tıbbi teste tabi tutulmaktadır. Bu çocuklar hâlâ duygulara ve düşünme yetisine sahiptirler ve umut onlardadır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Elveda Berlin

Fatih Akın’ın yönettiği ve Anand Batbileg, Tristan Göbel, Nicole Mercedes Müller ile Aniya Wendel’in oynadığı Elveda Berlin (Tschick – Goodbye Berlin), 30 Eylül 2016’da Bir Film dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Zengin ve kopuk bir ailede büyüyen 14 yaşındaki Maik ile sınıfa yeni gelen göçmen Tschick’in sıra dışı dostluğu. Annesi rehabilitasyon merkezine yatırılmış ve babası da iş gezisinde olan Maik yaz tatilini tek başına geçirecektir. Ancak Tschick çalıntı bir arabayla kapısına gelince plansız programsız bir yolculuğa çıkarlar. Bu, Maik için hem kendini, hem de hayatı keşfedeceği bir macera olacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Bol Ödüllü Kalandar Soğuğu 16 Eylül’de Vizyona Giriyor

TRT’nin ortak yapımcısı olduğu, Mustafa Kara’nın ikinci uzun metraj filmi Kalandar Soğuğu, 16 Eylül Cuma günü sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Film İstanbul’da 7, Ankara’da 1, Trabzon’da 2 sinema salonunda gösterime girecek. Eylül’ün son haftası Bursa’da, Ekim ayında da Eskişehir’de seyircisiyle buluşacak. Dünya prömiyerini Kasım ayında Tokyo’da gerçekleştiren film, Jüri başkanlığını Olağan Şüpheliler,  X-Men gibi filmlerin yönetmeni Bryan Singer’ın yürüttüğü 28. Uluslararası Tokyo Film Festivali’nde de En İyi Film ve yönetmen olmak üzere iki ödüle layık görülmüştü. Film önümüzdeki aylarda da festival yolculuğuna devam edecek.

Çakallarla Dans 4 Filminden Bayram Hediyesi

25 Kasım’da vizyona girmesi planlanan Çakallarla Dans 4’ün teaser’ı bayramda sinemaseverlerle buluştu. Yönetmenliğini Murat Şeker’in üstlendiği filmin çekimleri 4 hafta boyunca İstanbul’un çeşitli semtlerinde gerçekleştirildi. Çakallarla Dans’ın fenomen haline gelen ana karakterlerini canlandıran Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar, Murat Akkoyunlu, Didem Balçın, Hakan Bilgin ve kadroya yeni katılan Hande Katipoğlu ile macera kaldığı yerden devam ediyor.

  • Basın Bülteni
  • Teaser’ı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Nurgül Yeşilçay ve Özcan Deniz’den Hem Gülüp Hem de Ağlatacak Bir Aşk Filmi: İkinci Şans

Avşar Film ve DNZ Film ortak yapımı, başrollerini Nurgül Yeşilçay ve Özcan Deniz’in paylaştığı İkinci Şans, 18 Kasım’da güldürmek ve ağlatmak için geliyor. Başından sonuna kadar kalplerde aşk sızısı bırakacak ve çok konuşulacak olan filmin senaryo ve yönetmenliğini Özcan Deniz üstlendi. İkinci Şans filminde duygularınızın bir inip bir çıktığını hissederken, kendinizden de birçok yaşanmışlık bulacaksınız.

Koyu Gri Bir Dünyada Pembe Umutlar

Son bir yıl içinde ulusal ve uluslararası festivallerde övgüyle karşılanan ve saygın ödüller kazanan iki filmimiz peşpeşe vizyonda. Gösterimi devam eden ‘Kalandar Soğuğu’ yönetmen Mustafa Kara’nın ikinci uzun metrajı. Geçtiğimiz yıl Tokyo Film Festivali’nden en iyi film ve en iyi yönetmen ödülleriyle dönen film, Karadeniz’in ücra bir mezrasında yaşayan bir adamın hayaller ve gerçekler arasında gidip gelen dünyası üzerine kurulu. Beslediği birkaç hayvanla ailesinin günlük ihtiyaçlarını zar zor karşılayan Mehmet, komşu köylülerin yaptığı gibi yazları 3-4 ay çalışmak yerine büyük bir tutkuyla dağlarda maden rezervi aramaktadır. ‘Değerli bir şeyler bulursam hepimizin hayatı kurtulur’ der evin sorumluluğunu üstlenmesi ve madende çalışması için başının etini yiyen karısına. Parasızlıktan tamir ettiremediği köydeki evine geri dönmeye de yüzü yoktur. Köyden dışlanmış, kalabalık ailesiyle birlikte köyün hemen dışında yaylanın dibinde bir baraka evde yaşamını sürdürmeye çabalar Mehmet. Zamanla umutsuz bir çabaya dönüşen maden arama fikrinden, Kalandar gecesi doğan boğasıyla Artvin’de yapılacak güreşlere katılma macerasına sürüklenecektir daha sonra.

Maden rezervi arayışına yönelik 6 dakikalık çok etkileyici bir giriş sekansıyla açılan film, Mehmet ve ailesinin yaşam mücadelesini sabırlı bir anlatımla aktarıyor. Çekimleri belli aralıklarla dört mevsim boyunca tam 38 haftada tamamlanmış olan yapıma kış sahneleri egemen. Trabzon’da yılın ilk ayı için kullanılan ve yabancı dildeki ‘calendar’ (takvim) sözcüğünden gelmiş ‘Kalandar’ sözcüğünün ve ayın en soğuk gününü belirten ifadenin filme ad olarak seçilmesi bu yüzden.

Filmin atmosferinde önemli bir yere sahip etkileyici doğa manzaralarını kullanırken romantik bir görsel dünya inşa etmekten özellikle kaçındığını söylüyor genç sinemacı. Röportajlarında Karadenizliliği ön plana çıkarmak gibi bir gayreti olmadığını özellikle vurgulayan Kara, filmin hiçbir sahnesinde etnisiteye, bölge kültürüne vurgu yapmayan evrensel bir yapı kurmayı başarıyor. Mehmet’in tutkusunu bir köylü ya da bir Karadenizli tutkusu değil, sıradan bir insanın ezeli ebedi arayış tutkusu olarak vermeyi beceriyor. Ağır ve sabırlı temposuna rağmen, son derece başarılı bir kurgu çalışması bu en ince detaylarına kadar düşünülmüş hikâyenin gerilimini kaybetmesine izin vermiyor. Kara’nın başarısında oyuncu seçimindeki isabet de önemli rol oynamış. Mehmet’i canlandıran Haydar Şişman bir sanat adamı. Ressam, resim öğretmeni ve filmde karısını canlandıran Nuray Yeşilaraz gibi amatör olarak tiyatroyla uğraşıyor. Oyuncularından mükemmel bir sonuç almış yönetmen. Nitekim bu ikili geçtiğimiz yıl Antalya’da en iyi oyuncu ödüllerini aldılar. Şişman, İstanbul Film Festivali jürisince ikinci kez ödüllendirildi.

Kara’nın filmi ilk ağızda ünlü Yılmaz Güney klasiği ‘Umut’u akla getiriyor. Mehmet ile ağa ırgatlığından kente göçmüş arabacı Cabbar daha iyi bir yaşam hayalleri kuruyor. Ancak Kara’nın romantik unsurları özenle bertaraf ettiği mesafeli yaklaşımı ve Cabbar’ın sonu deliliğe varacak mistik savrulmasına karşılık Mehmet’in sebatkâr mücadelesi iki anlatı arasındaki temel farkı oluşturuyor.

Yine bir dağ köyünü mekân almış, bu haftasonu gösterime girecek ilgiye değer bir başka yerli yapım olan ‘Rauf’, Soner Caner ve Barış Kaya’nın ortaklaşa yönettiği bir ilk film. Hikâyesini, adını aldığı 9 yaşındaki çocuğun gözünden anlatan filmde, Doğu Anadolu’nun ücra Kürt köyünde (çekimler Kars’ta yapılmış) görünmeyen bitmez bir savaşın gölgesi altında yaşayan Rauf, ustasının kendinden yaşça büyük kızı Zana’ya tutulur ve onun istediği pembe çiçekli yazmanın peşine düşer. Lakin pembenin nasıl bir renk olduğunu bilmemektedir. Pembe, Rauf için hayalindeki aşkın rengine, içinde yaşadığı koyu gri dünyada umut etme cesareti ve hiç görmediği barışın rengine dönüşür. Amatör ve profesyonel oyuncu yönetiminde gayet başarılı çiçeği burnunda yönetmenler. Görüntü yönetmeni Vedat Özdemir’in kadrajları ise enfes. Güneydoğu’da sürmekte olan savaşın gölgesinde büyüyen çocukların pembe umutlarını yalın bir dille aktaran naif bir şiir ‘Rauf’.

(20 Eylül 2016)

Ferhan Baran

[email protected]

Saraybosna Film Festivali’nin Parlayan Yıldızı Albüm, Uluslararası Adana Film Festivali’nde Yarışıyor

22. Saraybosna Film Festivali’nde “Heart Of Sarajevo” (Saraybosna’nın Kalbi) adlı En İyi Film Ödülüne layık görülen Albüm, 19 – 25 Eylül 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek olan 23. Uluslararası Adana Film Festivali’nde de yarışacak. Mehmet Can Mertoğlu’nun senaryosunu yazıp, yönetmenliğini üstlendiği ilk uzun metraj filmi Albüm’ün başrollerini Şebnem Bozoklu, Murat Kılıç, Mustafa Ragıp Adıgüzel ve Zuhal Gencer Erkaya paylaşıyor.

Yok Artık 2’nin Fragmanı Yayınlandı

Geçtiğimiz sezon “Tam Gaz Komedi” sloganıyla sinemaseverleri kahkahaya boğan Yok Artık filminin heyecanla beklenen ikincisi geliyor. İlk filmde bir takside anlatılan hikâyeler ekseninde gerçekleşen olaylar, bu kez bir berber dükkanından seyirciye ulaşacak. Senaryosunu fenomen karikatürist Serkan Altuniğne’nin kaleme aldığı Yok Artık 2′nin merakla beklenen fragmanı da yayına verildi. Filmin yepyeni isimleri biraraya getiren kadrosunda ise Zafer Algöz, Şebnem Bozoklu, Şahin Irmak, Onur Buldu, Cem Gelinoğlu ve Yağmur Tanrısevsin var. Filmin yönetmen koltuğunda yine Caner Özyurtlu oturuyor. AC Film yapımı Yok Artık 2, 07 Ekim’de sinemaseverlerle olacak.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Gizli Güzellik

David Frankel’in yönettiği ve Will Smith, Edward Norton, Keira Knightley ile Michael Pera’nın oynadığı Gizli Güzellik (Collateral Beauty), 23 Aralık 2016’da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir reklam yöneticisi yaşadığı trajedi üzerine hayattan elini ayağını çeker. Kaygılanan arkadaşları umutsuzca onunla bağlantı kurmaya çalışırken, o Aşk, Zaman ve Ölüm’e mektuplar yazarak evrenden yanıtlar ister. Bu olguların dolu dolu yaşanmış bir hayatla nasıl iç içe geçtiğini ve en derin kayıpların bile anlam ve güzellik anları ortaya çıkarabildiğini anlamaya başlaması ise ancak mektuplarının kendisine kişisel yanıtlar getirmeleriyle gerçekleşir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Gizli Güzellik yazısına devam et

Ot

Burak Donay’ın yönettiği ve Erkay Yavuz, Erol Koçan, Melike Kurt ile Deniz Yavuz’un oynadığı Ot, 23 Eylül 2016’da MC Film dağıtımıyla GSA Film tarafından vizyona çıkarıldı.
1999 yılında Anadolu’da bir mezrada yaşayan Şeref, ailesini geçindirmek için dağlardan şifalı otlar toplamaya çalışmaktadır. En büyük umudu, çocuklarını okutmaktır. Çocuklarını uzak olan okula götürebilmek için kredi kartıyla eşek almaya alır. Bu borcu ödemenin tek yolu ise yüksek dağlarda ve çok nadir yetişen Gulik otu toplamaktır. Ancak buna ne asker, ne de bölgedeki teröristler izin vermez. Başka hiç bir çaresi olmadığından kendisini bilerek iki ateş arasına atacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman

Ot yazısına devam et

SALT Galata’da Tek ve Çok Gösterimleri

SALT Galata’da bu ay Tek ve Çok Gösterimleri adıyla çeşitli filmler gösterilecek. Program, Motör: Kopya Kültürü ve Popüler Türk Sineması belgeselinin yönetmeni Cem Kaya tarafından “özgün kopyalar” temasıyla hazırlandı. Yeşilçam’ın fikir hırsızlığıyla suçlandığını belirten Kaya’ya göre, başkalarının filmlerini uyarlamak doğal bir hak olarak kabul edilmekteydi. Oysa Yeşilçam’ın bu filmlerinde de kendine özgü bir değer bulunabiliyor.

SALT Galata’da Tek ve Çok Gösterimleri yazısına devam et

Tereddüt’e Eleştirmenlerden Tam Not

Yeşim Ustaoğlu’nun son filmi Tereddüt, dünya galasını dün (11 Eylül) Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yaptı. Filmin basın gösterimine katılan eleştirmenler Tereddüt’e (Clair Obscur) yüksek puan vererek, filmi festivalin gözdelerinden ilan etti. Sinema dünyasının en saygın yayınlarından Screen Daily’den Allan Hunter, “Usta yönetmen Yeşim Ustaoğlu’nun en güçlü filmlerinden!” yorumunu yaparken, The Film Stage yazarı Jared Mobarak, Tereddüt’ün festivalin öne çıkan filmlerinden biri olduğunu söyledi ve “Yeşim Ustaoglu, yaptıkları iş ya da hayat tarzları fark etmeksizin tüm kadınların hayatının Türkiye gibi bir ülkede neye benzediğini dobralıkla anlatıyor.” dedi.

El Değmemiş Aşk, Avrupa’da da Sinemalarda

El Değmemiş Aşk, 09 Eylül’de Berlin galası yaptı. Filmin yönetmeni Umut Kırca ve oyuncular Emre Karayel, Ceren Moray ile Begüm Kütük Yaşaroğlu filmin vizyona girdiği gün Berlin Alhambra Cineplex’teydi. Filme Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da ilgi büyüktü. Berlinli sinemaseverler film ekibini alkışlar, çığlıklar ve çiçeklerle karşıladı. Filmin eğlenceli aşk hikâyesini izleyenler filmi ve oyuncuları dakikalarca alkışladı.

El Değmemiş Aşk, Avrupa’da da Sinemalarda yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu