Mehmet Ulay’ı Kaybettik

Sinema ve tiyatro oyuncusu Mehmet Ulay, 05 Eylül 2023 Salı günü hayatını kaybetti. 1942 yılında İstanbul’da doğan Ulay, Ankara’da büyüdü ve lise son sınıfta İstanbul’a gelerek Kabataş Lisesi’nden mezun oldu. 1963 yılında Devlet Tiyatroları’nda sanat hayatına başladı. 1965 yılında AST içinde yer alan Mehmet Ulay, 1969 yılında İngiltere’ye giderek Oldwick Theater’da görev aldı. İkili Oyunlar, Giz, Beyza’nın Kadınları, Muro, Ya Sonra, Daire, Sevgi Taşı, Mavi Gece, Kanat, Göçebe, Eski Sevgili, Çiçero, Hayvan, Yıldızlara Bak gibi filmlerde rol alan Mehmet Ulay’ın cenazesi Nürnberg’de toprağa verilecek. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Gösterim Tarihi 06 Ekim Olarak Değişen Exorcist: İnançlı Filminin Revize Ana Afişi Paylaşıldı

Bu sonbahardan tam 50 yıl önce tarihin en dehşet veren filmi vizyona girerek tüm dünyada izleyicileri şok etmişti. Şimdi, 06 Ekim Cuma günü ise yeni bir bölüm başlıyor. Yönetmen David Gordon Green’den Exorcist: İnançlı filmi geliyor, filmin revize ana afişi internet ortamında paylaşıldı. Victor Fielding, 12 yıl önce karısının ölümünden sonra kızı Angela’yı tek başına yetiştirmiştir. Ama Angela ve arkadaşı Katherine, ormanda kaybolup üç gün sonra hiçbir şey hatırlamayarak geri döndüklerinde bir dizi olay ortaya çıkarak Victor’u şeytanın en kötü haliyle yüzleşmeye zorlar. Victor, benzer bir olaya tanık olmuş, yaşayan tek kişiyi, Chris MacNeil’ı arar.

Selman Nacar’ın Son Filmi Tereddüt Çizgisi’nin Dünya Prömiyeri Venedik Film Festivali’nde Gerçekleşti

İlk filmi İki Şafak Arasında ile  festivallerden birçok ödül kazanan Selman Nacar’ın yeni filmi Tereddüt Çizgisi, 80. Venedik Film Festivali’nin resmi yarışma seçkisi olan Orizzonti Bölümü’nde 04 Eylül 2023 Pazartesi günü dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Filmin dünya galasına yönetmen Selman Nacar’la beraber oyuncular Tülin Özen, Oğulcan Arman Uslu, Gülçin Kültür Şahin, Erdem Şenocak, Okan Avcı, Buket Gülbeyaz, Zeynep Tözüm, Ahmet Kutlu ve filmin ekibi katıldı.

Engelsiz Filmler Festivali Eskişehir’de

Sinemaya eşit koşullarda erişim sağlamak amacıyla 20 – 28 Ekim 2023 tarihleri arasında 11. kez gerçekleştirilecek olan Engelsiz Filmler Festivali, bu yıl Ankara’nın ardından 04 – 05 Kasım 2023 tarihleri arasında Eskişehir’de sinemasever izleyicilerle buluşacak. Programında yer verdiği tüm filmleri sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı ile sinemaseverlerle buluşturan Engelsiz Filmler Festivali, yan etkinliklerini de erişilebilir olarak gerçekleştiriyor. 2023 yılı Engelsiz Filmler Festivali’nin destekçileri arasında Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Avrupa Birliği CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi yer alıyor.

Engelsiz Filmler Festivali Eskişehir’de yazısına devam et

08 Eylül’de Türkiye’de Vizyona Girecek Selcen Ergun’un Ödüllü Filmi Kar ve Ayı HBO Europa’da

Selcen Ergun’un ilk uzun metrajlı filmi Kar ve Ayı, 08 Eylül’de Türkiye’de vizyona girmeye hazırlanıyor. Dünya prömiyerini 47. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yapan ve dünyada birçok festivalde yarışıp beğeni toplayan film, önümüzdeki günlerde de Avrupa’da HBO Europa’da gösterime girerek izleyici ile buluşmaya devam edecek. HBO Europe ve HBO Max, filmi programlarına dahil ettiğini duyurdu.

34. Ankara Film Festivali

34. Ankara Film Festivali, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından 02 – 10 Kasım 2023 tarihleri arasında düzenlenecek. Festival Başkanı İrfan Demirkol, sinema yazarı Murat Erşahin ve Prof. Dr. Nihan Gider Işıkman’ın ön jüriliğinde yapılan değerlendirme sonucu festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na 8X8 (Kıvanç Sezer), Aniden (Melis Önel), Annesinin Kuzusu (Umut Evirgen), Cam Perde (Fikret Reyhan), Karganın Uykusu (Tunahan Kurt), Kör Noktada (Ayşe Polat), Sanki Her Şey Biraz Felaket (Umut Subaşı), Son Hasat (Cemil Ağacıkoğlu) ve Yurt (Nehir Tuna) adlı filmler katılacak. Festival afişi ise Zeynep Sıla Demircioğlu tarafından tasarlandı.

34. Ankara Film Festivali yazısına devam et

2. Amasra Uluslararası Şehir Festivali Coşkulu Bir Şekilde Sona Erdi

2. Amasra Uluslararası Şehir Festivali, Yeni Türkü’nün verdiği konserle son buldu. Festival kapsamında Prof Dr. Berrak Taranç ile Çocuklar İçin Film Müziği Atölyesi ve çeşitli atölyeler düzenlendi. İffet Eren Boz Danışman’ın Turna Misali, Berna Gençalp’in Kim Mihri, Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun Paramparça, Neşe Uğur Nohutçu’nun Töz adlı belgeselleri ile Selen Örcan’ın Herkesin Yapabileceği Bir Şey adlı kısa filmi de sinemaseverlerle buluştu.

2. Amasra Uluslararası Şehir Festivali Coşkulu Bir Şekilde Sona Erdi yazısına devam et

Ayvalık Uluslararası Film Festivali Programı Hazır, Biletler 08 Eylül’de Satışta

14 – 19 Eylül tarihleri arasında yapılacak Ayvalık Uluslararası Film Festivali için biletler 08 Eylül’de Biletix ve Ayvalık’taki Küçük Han’da açılacak gişeden satışa çıkıyor.Film gösterimleri için tam bilet 80 TL, indirimli bilet 50 TL olurken, ASKEV ve Eski Köylü Pazarı Meydanı’ndaki film gösterimleri ücretsiz gerçekleştirilecek. Festival, yönetmenliğini Todd Haynes’ın yaptığı May December filmiyle açılacak. 14 Eylül Perşembe günü yapılacak töreninin ardından gösterilecek Julianne Moore ve Natalie Portman’ın başrollerde yer aldığı May December, yirmi yıl önce basını meşgûl eden bir skandalın, çekilecek bir film nedeniyle tekrar gündeme gelmesini konu alıyor.

Ayvalık Uluslararası Film Festivali Programı Hazır, Biletler 08 Eylül’de Satışta yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Eğitim mi, Toplum mu?: Tavuri

Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar diye sürekli sorulan, yanıtı kolay verilemeyen soruyu, gelin insanın iyiliği için soralım. İnsan iyi midir ya da insanın yaşamını belirleyen nelerdir? İnsanın karakterinin genlerle oluştuğunu biliyoruz. Yani, aile geçmişi insanın yaşamını belirleyen en önemli etkenlerden biri… Sosyoekonomik, sosyopolitik, sosyopsikolojik ve tabii sosyoekolojik ilişkiler yaşamın belirleyicileri. Siz çok … Devamı… »

Eğitim mi, Toplum mu?: Tavuri

Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar diye sürekli sorulan, yanıtı kolay verilemeyen soruyu, gelin insanın iyiliği için soralım. İnsan iyi midir ya da insanın yaşamını belirleyen nelerdir? İnsanın karakterinin genlerle oluştuğunu biliyoruz. Yani, aile geçmişi insanın yaşamını belirleyen en önemli etkenlerden biri…

Sosyoekonomik, sosyopolitik, sosyopsikolojik ve tabii sosyoekolojik ilişkiler yaşamın belirleyicileri. Siz çok sessiz sakin biri olabilirsiniz, ama çevreniz (mahalle baskısı) sesini yükseltiyorsa, artık sessiz değilsinizdir. “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” sözü tam da bu nedenle kişileri tanımakta önemli bir nirengi sayılır.

Aynı mahallede, top peşinde koşturduğu, Kıbrıs’ın namlı dolandırıcısı Çetin Serttaş’a (Tavuri) kamerasını çeviren Derviş Zaim, bir toplumsal sorunu vurguluyor. Çocukluğundan beri (anne baba ayrılığının temel neden olduğunu göz ardı etmemek gerekir) hırsızlık yapan, yaşamının yüzde 70’ini hapishanede geçiren Tavuri, anlayışlı olarak tanımlayabileceğimiz bir şeffaflıkla anlatıyor yaşamını.

Sülün Osman ya da Selçuk Parsadan gibi, sizin de muhakkak bir tanıdığınız “tavuri” vardır. Aslına bakarsanız, kendilerince dürüst insanlardır; haksız da sayılmazlar. Kendilerini kandırmaya çalışanları dolandırırlar onlar. Gönülleri kadar elleri de açıktır.

Kıbrıs’ın namlı dolandırıcısı Tavuri’yi belgeselini yapmaya ikna etmesi bile başlı başına önemli bir başarı Zaim’in hanesine yazılacak. Hapishanede çekim izni alması, oradaki hükümlülerin hayata bakışını da filme yansıtabilmesi bir diğer başarısı yönetmenin. Belki biraz gözlemci, belki biraz duygusal, belki de biraz insanca bir dili var filmin; arada kamera ile kendisini de gördüğümüz için birazdan biraz az interaktif. Kendisinin dile getirdiği gibi pek bir merhamet görülmese de, yardımseverliğin insan duyarlılığını yansıttığını söyleyebiliriz.

Yaşamın her alanında…

Elimin altında tuttuğum ve herkesin mutlaka okumasını önerdiğim “Çoğu İnsan İyidir” (Mundi Yayınları), insanların yaşamının koşullara bağlı olarak dönüşebildiğini anlatıyor. Bilmem Derviş Zaim “Çoğu İnsan İyidir”i okudu mu, ama Tavuri’nin yaşamının aynı çerçevede belirlendiğini izliyoruz.

Beş yıllık bir süreci, aynı ekiple tamamlayabilmek de önemli… Bunu başardığı için de kutluyoruz Derviş Zaim’i.

(04 Eylül 2023)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

15 Eylül’den başlayarak gösterimde…

Gürsel Ateş’in Yönetmenliğini Üstlendiği Yatır Kısa Filminin Çekimleri Tamamlandı; Ulusal ve Uluslararası Festivallerde Yarışacak

Türkiye’nin ödüllü tiyatro ve sinema grubu Perde Sanat Tiyatrosu, sinema dünyasındaki başarısını üçüncü kısa filmi Yatır ile taçlandırıyor. Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde gerçekleştirilen çekimler, iki günlük yoğun bir çalışma ile sona erdi. Filmin yönetmen koltuğunda daha önce Nereye adlı kısa film ile çarpıcı bir işe imza atmış ve uluslararası festivallerden çeşitli ödüller kazanmış deneyimli usta yönetmen Gürsel Ateş bulunuyor.

Korkut Akın Yazıyor: Yaşam Savaşında İki Zıt Güç: Kar ve Ayı

Küresel ısıtma nedeniyle ne kışlar kış gibi ne yazlar… İnanılmaz sıcaklar yaşıyoruz, seller ve kuraklıklarla birlikte. Bir çelişki gibi gözükse de gerçek bu. Kendi çıkarlarımız doğrultusunda, başka hiçbir canlıya yaşam izni vermezsek doğayı ve doğanın o güzelliğini (yaşama katkısını da) yok ederiz. Selcen Ergun’un, birçok festivalden ödülle dönen ilk filmi Kar ve Ayı, en sonunda izleyicinin karşısına çıkıyor. Hemen baştan … Devamı… »

Yaşam Savaşında İki Zıt Güç: Kar ve Ayı

Küresel ısıtma nedeniyle ne kışlar kış gibi ne yazlar… İnanılmaz sıcaklar yaşıyoruz, seller ve kuraklıklarla birlikte. Bir çelişki gibi gözükse de gerçek bu. Kendi çıkarlarımız doğrultusunda, başka hiçbir canlıya yaşam izni vermezsek doğayı ve doğanın o güzelliğini (yaşama katkısını da) yok ederiz.

Selcen Ergun’un, birçok festivalden ödülle dönen ilk filmi Kar ve Ayı, en sonunda izleyicinin karşısına çıkıyor. Hemen baştan belirtmemiz gerekir ki, gerek yönetmen Ergun’u gerekse filme emeği geçen herkesi kutlamak, alkışlamak gerekir. Selcen Ergun, gerçekten bir sinema dili tutturmuş filminde; senaryo hatalarına rağmen merak ve heyecanla izleniyor.

Karlarla kaplı bir kasabaya hemşire olarak tayin edilen Aslı (Merve Dizdar) kapalı bir toplumda dışarıdan gelen birinin yalnızlığını hisseder. Sağlıkçıdır, ama geleneksel köylü bakışı içerisinde benimsenmesi pek mümkün değildir.

Hasan (Erkan Bektaş) hamile olmasına karşın eşini çalıştıran, doktora götürmeyen, her zaman sarhoş ve -kasabalının bildiği gibi- sevgilisi olan biridir. Eh, kasabaya genç bir hemşire gelmişse, onu taciz etme hakkını kendinde bulacak denli de hadsizdir.

Samet (Saygın Soysal) ise Hasan’la düşman, aslına bakarsanız yalnız, dağdaki vahşi hayvanları düşündüğünü iddia eden ama onları suçlayabilecek denli de tutarsız biridir. Tabii, genç hemşireye de gönlü düşer hemen.

Görüntünün gücü…

Müthiş bir atmosfer ve olağanüstü oyunculuklarla dolu film, bir gizemi de birlikte taşıyor: Ayı. Kasabalının en korktuğu hayvandır ve hemen her gece kasabadan uzak tutmak için ateş yakıp ses çıkararak ayıları kaçırmaya çalışırlar.

Doğa karla bir şeyleri gizliyorsa da bir şeyler uç veriyor yine de. Samet ile Hasan’ı barıştırmak isteyen muhtar, o gece Hasan’ın kaybolmasına da -bir anlamda- sebep olur. Genç hemşire, kendisine sarkıntılık eden Hasan’ı iter. Burada bir pozitif ayrımcılıktan söz edebiliriz. Samet, tabii ki, Aslı’yı ikna etmek için ve daha yakın olabilmek için Hasan’ın cesedini taşımıştır. Ayı tam da burada devreye giriyor.

Aslı ile Samet, yürürlerken bir ayı ile karşılaşırlar. Acaba o ayı Aslı’nın hayalinde mi karşılarına çıkmıştır yoksa gerçek midir? Yaban hayatını savunduğunu, hayvanları koruduğunu söyleyen Samet, kasabalının ayıyı vurması karşısında ne tepki verecektir? Kasabalıyı tanımadığımız gibi erkek egemen bakışın neresindeler bilmiyoruz. Kahve falı geleceği görmek için yeterli midir acaba?

Senaryosundaki eksiklikler olmasa film çok daha güçlü olabilirdi; buna da bağlı olarak oyuncuların muhteşem performansı ile taçlanabilirdi. Yönetmen Selcen Ergun, yeni çalışmalarında bu eksikliklerini giderecektir. Yönetmeni daha başarılı filmlerde selamlamak için hazırız.

08 Eylül’den başlayarak gösterimde…

(03 Eylül 2023)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

İçeri Girmesine İzin Verdiğinde

Dünya prömiyerini yaptığı Sundance Bağımsız Filmler Festivali gösterimi ertesinde sinema aleminde bir fenomen haline gelen ‘Konuş Benimle / Talk To Me’ tek plan süsü verilmiş uzun açılış sekansından başlayarak has bir korku/gerilim vadediyor. Karanlık sokaklardan ışıltı eğlence mekânına dalan Cole telâşla kardeşini aramaktadır. Kendisini kapattığı odanın kapısını kırdığında Duckett’ı sayıklarken bulur. Genç çocuk sadece kendisine görünen ölmüş babasının suçlaması üzerine herkesin gözleri önünde önce ağabeyini sonra kendisini ölümcül bir biçimde bıçaklar. Bu dehşet yüklü girişin ardından bir avuç yeni yetmenin kaygısız dünyasına daldığımızda biraz olsun soluklandığımızı düşünürüz, ancak korkulu dakikalar hiç de uzakta değildir. Annesini birkaç yıl önce trajik bir biçimde yitirmiş ve iletişim kuramadığı babası ile yaşadığı evden ziyade yakın arkadaşının babasız yuvasına sığınmış olan Mia’nın gece vakti otoyolda önüne çıkan ağır yaralı kangurunun can çekiştiği anlar yaklaşan dehşet anlarının habercisidir sanki. Her şey, heyecan yaşamak bir araya toplanmış gençlerin mumyalanmış seramik kaplı bir kesik el aracılığı ile ruh çağırma oyunu ile başlar. ‘Konuş Benimle’ ve ardından ‘Beni İçine Al’ komutları ile tekinsiz deneyimin eğlenceli ve dramatik bağımlılığına kapılan kafadarlardan bazıları çizgiyi aştıklarında talepkâr ruhların istilâsı altında geri dönülmez bir yola girecek, ortalık karışacaktır.

Güney Avustralyalı ikiz yönetmenler Danny ve Michael Philippou’nun özgün bir fikrinden yola çıkan film, son dönemde hayli tıkanmış korku/gerilim sinemasına taze bir soluk getirmiş, türün tanınmış örneklerinden aldığı ilhamı gizlemeden meraklısını fazlasıyla tatmin edecek bir yapım ortaya çıkmış. İlk sahnede ‘Jaws’un ünlü temasını andıran girişin ardından Cornel Wilczek’in hipnotik müzik çalışması filmi sarıp sarmalıyor. Gençlerin tekinsiz deneyimlerinin kollektif bir kendinden geçişe dönüştüğü sekansta Edith Piaf’ın klasik şansonu ‘La Foule’ ezgilerinin kullanılışı gerçekten hoş. ‘Sapık / Psycho’nun duş sahnesinin finaline, ‘Şeytan / Exorcist’in bedenin ele geçirilme temasına göndermeler de öyle. Joel Schumacher imzalı 1990 yapımı ürkütücü ‘Çizgi Ötesi / Flatliners’ı günümüz Z kuşağının beğeni ve davranıp kalıplarına uyarlama çabası da hissediliyor. Danny Philippou’nun ortağı olduğu senaryo, Aaron Mclisky’nin görüntü çalışması titiz ve incelikli. Mia rolünde ilk kez izlediğimiz Sophie Wilde umut vadediyor. Dehşet görüntülerinden ya da bol kanlı sahnelerden sakınılmamış ancak yalnızca şok yaratmak amaçlı yerinden hoplatıcı korku efektlerine yüz vermeden öykünün merakla takip edilen gidişatına hizmet edilmiş. Filmin dünya çapında gördüğü ilginin sonucu olarak, belki de açığa çıkmamış sırların yanıtının da verileceği bir devam filmini şimdiden öngörüyoruz. Özellikle türün meraklıları kaçırmasın.

(02 Eylül 2023)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu