Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar

Sinema-TV Merkezi’nde Klasik Alman Filmleri

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi, İstanbul Goethe Enstitüsü ve Türk Güzel Sanatlar Vakfı’nın katkılarıyla 10 Şubat Salı – 20 Mart Cuma 2009 tarihleri arasında on üç filmden oluşan toplu film gösterisi düzenliyor. Gösteride Alman Sineması’nın 1919 – 1933 yılları arası klâsik dönemine ait çeşitli türlerdeki, sesli ve sessiz filmler bir araya getiriliyor. Sinema – TV Merkezi salonlarındaki halka açık film gösterilerinin bu yılki ilk bölümünü oluşturan etkinlik bünyesinde ücretsiz izlenebilecek filmler arasında Metropolis, Dr. Caligari’nin Muayenehanesi (Das Cabinett des Dr. Caligari), M – Bir Şehir Katilini Arıyor (M – Eine Stadt sucht einen Mörder), Mavi Melek (Der blaue Engel) ve Kongre Eğleniyor (Der Kongress Tanzt) gibi filmler var.

  • Basın Bülteni
  • Program ve Film Bilgileri
  • Fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Sinema-TV Merkezi’nde Klasik Alman Filmleri yazısına devam et
  • Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi, Filminde Brad Pitt’in Makyajlarını Konu Alan Klibin Yayın Linkleri Açıklandı

    Ülkemizde 06 Şubat 2009 tarihinde vizyona girecek olan Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi (The Curious Case of Benjamin Button) adlı filmin başrolünü Cate Blanchett ile paylaşan Brad Pitt filmde Benjamin Button karakterini canlandırıyor. Bu süreçte kendisine uygulanan makyajları konu alan özel klibin yayın linkleri açıklandı.

  • Yayın linkleri listesi için tıklayınız.
  • Klibi izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • SİYAD Ödüllerinin Adayları Yarın Açıklanıyor

    Sinema Yazarları Derneği’nin (SİYAD) üyeleri, 13 ayrı dalda Siyad Ödülü’ne aday olan isimleri belirledi. 41. SİYAD Ödülleri’nde geri sayım devam ederken ve 22 Şubat’taki ödül törenine üç haftadan az bir süre kalmışken, sıra merakla beklenen adayların açıklanmasına geldi. SİYAD üyelerinden 43’ünün bir araya gelip oylarını kullandığı ilk turda, 13 dalda beşer isim SİYAD Ödülü’ne aday olmaya hak kazandı. Türk sinemasının pek çok seçkin filmini ve ismini bir araya getiren aday listesi, 04 Şubat Çarşamba saat 13:30’da Maçka Cinebonus G-Mall Sineması’nda düzenlenecek basın toplantısıyla açıklanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • TRT Belgesel Film Yarışması, Seçici Kurul Değerlendirme Sonuçları

    TRT Belgesel Film Yarışması, Seçici Kurul değerlendirme sonuçlarına göre profesyonel kategoride birincilik ödülü Alkım Ün’ün Kars – Ardahan adlı belgeseline verildi.
    Profesyonel kategoride Tahsin İşbilen’in, Asya Minör… Yeniden ile ikincilik, Derinlerdeki Kahraman ‘Mustafa Ertuğrul’ ile üçüncülük ödülü kazandığı yarışmanın amatör kategorisinde ise birincilik ödülünü Rüya Arzu Köksal’ın Son Kumsal adlı belgeseli kazandı. Amatör ikincilik ödülü Polat Korkmazel’in Kırk Pencere, üçüncülük ödülü ise Dilek Taşdemir’in İntihar Ederdim adlı filmlerine verildi.

    Bunları Yazmak Gerek 12: “Yeşilçam Ödülleri” Üzerine!

    “Yapan yapar, yapamayan eleştirir!” Doğru. Bizim işimiz sinema yazarlığı, eleştiri zaten. Fakat Türk Sineması’nın, kimseyi, hiçbir kurumu eleştirecek hali kalmamıştır. Çünkü Türk Sineması 94 yılda, bir ‘SANAT VE BİLİM AKADEMİSİ’, bunca yılda sektör çalışanlarının dâhil olduğu bir ödüllendirme ve saygınlığı olan ulusal bir ödül kurumu kuramamıştır (halen, tüm meslek birliği, vakıf, derneklerin oluşturduğu Türkiye Sinema Platformu, Ulusal Sinema Kurumu yasasının çıkması için çalışmalar yapmaktadır). Dolayısıyla bu önemli eksikliği gören bir vakıf yönetimi yani TÜRSAK, bu organizasyonu hayata geçirmiştir. Tabii ‘şaka gibi’ yanlışlarla… İşaret edeceğim hususların, eğer, bu ödül sistemi ciddi biçimde devam edecek ve ciddiye alınacak bir saygınlığa kavuşturulacaksa düzeltilmesi gerekmektedir. Aksi halde, Antalya, Adana, Ankara, Bursa, İstanbul’da olmak üzere, ortalama iki ayda bir ödüllendirilen ve eli yüzü düzgün her filmin neredeyse ödül kazandığı Türk Sineması adına, “ödüllerden biri” olmanın ötesine geçemez. Oysa Yeşilçam Ödülleri tümünden farklı, bir yıl boyunca heyecanı çekilen, zirvede bir ödül olmalıdır.

    1) Tümü o ülke akademilerinin kurumsallaştırdığı, Oscar (ABD), Cesar (Fransa), David Di Donatello (İtalya), Goya (İspanya), BAFTA (İngiltere) ödüllerinde, o ödülü almak profesyonel bir sanatçı için en büyük onurdur. Ticari dağıtım ağlarına girmiş filmlerin sanata yaptıkları katkılarının ödüllendirilmesi söz konusudur; bunun parasal karşılığı yoktur, olamaz. Türkiye’de özellikle son beş yıldır sürdürülen bir yanlış, Yeşilçam Ödülleri’nde de tekrarlanmaktadır. Sahnede para ilân edilmekte ve verilmektedir. Bu hem sanatçının yaratı özgürlüğüyle bağdaşmaz, hem de bir değer biçerek sanatı metalaştırmaktadır. Profesyonel sinemada, o gece, işin parasal yönü geride kalmıştır artık. Buna acilen son verilmelidir. Belediyelerin sinemaya maddi katkı vermelerinin birçok yolu vardır, bunu sahnede vermenin siyasi yatırımdan öte bir anlamı yok gibidir, sinema buna alet olmamalıdır.

    Not: Yine para ödülleri yağdırılan ve sonuncusuna on milyon YTL harcandığı belediye başkanı tarafından dile getirilen Antalya Uluslararası Film Festivali’nin on günlük şaşaası, Türk Sineması’nı, örneğin atıl biçimde duran Antalya Film Stüdyoları’nı işler hale getirecek bir uluslararası çekim merkezi yapamamış; fakat başkanın yıldızını parlatmıştır… Hemen yanı başımızda, Bulgaristan ve Romanya’da örneğin ABD ekipleri harıl harıl çalışırken Türkiye sinek avlamaktadır (“The International” adlı filmin bazı sahneleri, bir haftada, İstanbul’da basından saklanılarak çekilmiştir sadece.)

    2) Değerlendirme sistemi iki aşamalı yapılmaktadır. İkinci aşamada “Büyük Jüri” var. “Büyük Jüri” , “üretenler”den ve birkaç kez tekrar tekrar okuduğum “iş, sanat, kültür ve medya dünyasının saygın isimlerinden” oluşuyor. Düşünün profesyonel sektör ödülü ve iş, sanat, kültür, medyanın ‘saygın’ isimleri oy veriyor. “Saygın”, TDK sözlüğüne göre “Saygı gören, sayılan, hatırlı, itibarlı, muteber” demek. Peki, kim, kime göre saygın? Kimin saygın olduğuna kim karar veriyor. Ve saygın bir kişinin profesyonel bir ödülde oy kullanabilmesi ve gerekli görsel kültür, estetik, öyküleme, artistik, teknik vb. değerlendirmeleri yapabilecek yetkinliğe ulaşabilmesi için yılda kaç film izlemesi gerektiği nasıl saptanacak? Örneğin iş dünyasının saygın bir ismi finale kalan filmleri izleyerek oy verdiğinde, işi tamamen sinema olan insanların kullandığı oylarla eşit sayılacak… Hiç olur mu böyle şey? Aslında bunu tartışmak bile gereksiz. Çünkü sektörde profesyonel olanlar dışında oy verdirilmesi doğru değildir.

    3) Bürokrasi ve siyaset böyle bir ödül gecesinde sahnede yer almamalıdır. En İyi Film Ödülü’nü iki belediye başkanı ve bir bürokrat vermez, olmaz böyle şey! Sinema ödülleri sadece sinema profesyonelleri tarafından verilir. Geçen yıl bu yanlış yapılmıştır; tekrar edilmemeli. Ayrıca, madem Oscar ödüllerinin dağıtıldığı ödül gecesi örnek alınmaktadır, sahneye çıkan sanatçılar da bir provayla hazırlanmalı, ödüllerin saygınlığına yakışır bir sunuş yapmalıdırlar.

    4) Bir ödül kurumsallaşacak ve marka olacaksa, düzenleyicileri, acilen, başka bir ödülün adıyla yan yana anılmayı reddetmeli, yazılı – görsel basına gerekli uyarı yapılmalıdır. Oscar ödülleri ve töreni örnek alınmıştır, doğrudur (başka ne olacaktı ki); fakat artık “Türkiye’nin Oscar’ları” tanımı kullandırılmamalı ve ödüller kendi kimliğini bulmalıdır.

    (09 Şubat 2009)

    Ali Ulvi Uyanık

    [email protected]

    Anadolu Üniversitesi 11. Uluslararası Eskişehir Film Festivali, Sinema Kültürüne Katkı Ödülleri Yarışması

    Anadolu Üniversitesi 11. Uluslararası Eskişehir Film Festivali kapsamında Sinema Kültürüne Katkı Ödülleri Yarışması yapılıyor. Anadolu Üniversitesi, Türkiye’de sinema kültürünün gelişmesine, sinemanın düşünsel boyutunun zenginleşmesine katkıda bulunmak üzere bu alanda çalışan yazar ve araştırmacıları desteklemek istiyor. Bu amaçla En İyi Sinema Kitabı ve En İyi Sinema Makalesi ödülleri veriyor. Başvuruların 15 Mart 2009 tarihine kadar “Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi, Yunusemre Kampüsü ‘Sinema Kültürüne Katkı Ödülleri’, Eskişehir” adresine 6 kopya olarak gönderilmesi gerekiyor. Yarışma jürisi Merih Zıllıoğlu, Hakan Savaş, Handan İpekçi, Sevin Okyay ve Ali Ulvi Uyanık’tan oluşuyor.

  • Yarışma Şartnamesi
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Anadolu Üniversitesi 11. Uluslararası Eskişehir Film Festivali, Sinema Kültürüne Katkı Ödülleri Yarışması yazısına devam et
  • Burma’da Gözyaşları, Kanal 24’te

    Ödül rekortmeni filmler Salı geceleri Tematik Film Kuşağı’nda Kanal 24 izleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. Bu haftanın filmi Burma’da Gözyaşları’nı sinema eleştirmeni Alin Taşçıyan ve yazar Murat Belge, Film Önü’nde değerlendiriyor.
    Yönetmenliğini Ediz Gülten’in, yapımcılığını Merve Genç’in yaptığı Film Önü, 03 Şubat Salı gecesi 20:40’ta; Tematik Film Kuşağı’nda John Boorman imzalı Burma’da Gözyaşları, 21:00’de Kanal 24 ekranlarında.

  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Burma’da Gözyaşları, Kanal 24’te yazısına devam et
  • Tuhaf Hikaye, Sinemalife’ın Kapağında

    06 Şubat’da vizyona girecek olan Benjamin Button’un Tuhaf Hikayesi’ni kapağına taşıyan Sinemalife’da ayrıca İki Çizgi filminin yönetmeni Selim Evci’yle röportaj var.
    Sinemahzen ile tarihi filmlere, Uçurtma İpi ile animasyona ayrı bir parantez açarken, Blu-Ray’de Kara Şövalye filmini bulabilecek sinemaseverler.
    Dergi, Şubat sayısında Clive Owen, Kate Winslet ve usta yönetmen Ron Howard’a sayfalarını açtı. Yeni çıkan DVD tanıtımlarının da yer aldığı sinemalife.com yeni yüzüyle her ay bir tık uzağınızda.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğrafına haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Tuhaf Hikaye, Sinemalife’ın Kapağında yazısına devam et
  • Alışverişkolikler Kanyon’da

    Alışveriş meraklısı bir genç kızın eğlenceli maceralarının anlatıldığı Bir Alışverişkoliğin İtirafları’nın VIP ön gösterimi 18 Şubat’ta Kanyon Cinebonus Sinemaları’nda yapılacak. Kanyon ziyaretçileri, vizyona girmesi merakla beklenen, yönetmenliğini P. J. Hogan’ın yaptığı, başrollerini ise Isla Fisher, Kristin Scott Thomas, Joan Cusack ve John Goodman’ın paylaştığı filmin VIP ön gösterimine katılma şansını yakalayabilecek. Alışverişkolikler, 26 Ocak – 16 Şubat arası Kanyon mağazalarında ve restoranlarında yapılacak her 100 YTL’lik alışveriş karşılığında satış fişleriyle Kanyon Info’ya giderek çekilişe katılabilecek.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Son Oyun (Yönetmen: Mimi Leder)

    Mimi Leder’in yönettiği ve Morgan Freeman, Antonio Banderas, Radha Mitchell ile Velizar Binev’in oynadığı Son Oyun (Thick as Thieves – The Code), 03 Nisan 2009′da Sinetel Filmcilik dağıtımıyla Sinetel Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Ripley, hırsızlık kurallarına uygun olarak yaşayan bir soyguncu, Gabriel ise, yakışıklı, usta bir hırsızdır. Ripley plânladığı büyük soygun için aradığı ortağı bulmuştur. Bu servet ile Ripley, hem Rus mafyasına olan borçlarını ödeyecek hem de kızı Alex’in hayatını kurtaracaktır. Soygun günü geldiğinde binaya girmeyi başarırlar ancak birisi hırsızlar kuralını bozmuştur.

    Son Oyun (Yönetmen: Mimi Leder) yazısına devam et