Semum

Hasan Karacadağ’ın yönettiği ve Ayça İnci, Burak Hakkı, Nazlı Ceren Argon ile Cem Kurtoğlu’nun oynadığı Semum, 08 Şubat 2008’de Warner Bros. dağıtımıyla J Plan / Medya Skala tarafından vizyona çıkarıldı.
27 yaşındaki Canan Karaca ve kocası Volkan Karaca yeni aldıkları büyük bir eve taşınırlar. Her şey çok iyi giderken bir gün Canan’a garip şeyler olmaya başlar. Canan yavaş yavaş başka bir varlığa, kendisine hükmetmeye başlayan bir yaratığa dönüşmeye başlar. Semum, kendisine hedef olarak neden Canan’ı seçmiştir ve ona ne yapacaktır? Sıradan bir insan için cehennemin kapısı nasıl açılır?

“Semum” üzerine 33 yorum

  1. Semum ilginç bir filme benziyor. D@bbe enteresan bir filmdi, cesur ve iyi bazı sahneleri vardı. Bakalım bu nasıl olacak.

  2. D@bbe 2 çıkacaktı, biz onu beklıyorduk. Şimdi D@bbe 2 olmayacakmı? Ben D@bbe’yi üçleme olacak sanıyordum. 🙁 Beni bilgilendırır misiniz?

  3. Bence şu an korkunç görünmüyor ama ileriyi bilemem. Yalnız bu filmin içeriği ile ilgili yazı koyarsanız sevinirim. Çünkü bu tip konular çok ilgimi çekiyor. Başarılar dilerim.

  4. Açıkçası filmin setinde çok bulundum, bu ilk setim değildi fakat hiç bu filmden etkilendiğim kadar etkilenmedim. Bana göre çok muhteşem bir film olacak. Sabırsızlıkla vizyona girmesini bekliyorum. Hasan Karacadağ çok iyi ve başarılı bir yönetmen. İzleyince bana hak vereceksiniz.

  5. Ben D@bbe’yi çok beğenmiştim, eminim buda çok güzel bir korku filmi olacak. 🙂

  6. Güzel bir filme benziyor. İnşallah vizyona çabuk çıkar. Korsanlığa sooon.

  7. Öncelikle iş hayatınızda bşaarılar dilerim. Ben Mersin’den Fırat, D@bbe filmini izledim. İlk seferde tek başıma izlediğim için çok korkmuştum. Bu Semum’un gerçek olduğuna inanıyorum. Birde çok iyi Türk korku filmi olacak gibi görünüyor. Bazı arkadaların hiç güzel olmayacak dediğini duydum ama benim için çok güzel olacak. Amerikalıların yaptığı saçma Bruce Willis filmi. Adam son 15 dakikaya kadar ölü olduğunu bilmiyordu, saçmalık. Benim beğendim filmler korku filimleridir. En çok korktuğum filmde bir adada şeytan adı verilen küçük yaratıklar vardır, ayin yapanlar genelde hep onları hedef seçer ama bu yaratık onları aşıyor.

  8. D@bbe hoş bir filmdi. Benim anlamadığım Semum filminin setinde yaşananlar. Acaba diyorum sete gelenler gerçekten Semum’mu yoksa film ilgi çeksin diye yapılan bir reklâmmı. Gazeteler “seti cinler bastı” diye yazıyor, ne derece doğru bilemiyoruz. Umarım iliklerimizi donduracak bir film olmuştur. D@bbe ile klâsik Türk filmlerini biraz olsun aştığımızı gösterdiniz. Başarılar.

  9. Hasan Bey, iş hayatınızda başarılar dilerim. Filmlerinizi de beğeniyorum. Fazla para ödenmeden izlenebilinecek güzel ve ürkütücü filmler yapıyorsunuz. Arkadaşında dediği gibi “seti cinler bastı” olayı gerçek mi yoksa ilgi çekmek için mi?

  10. D@bbe’de çok korktum, inanmazsınız sinemada D@bbe gibi suratı olan bir oğlanla yanyana filmi izledim.Filmden çıkınca korkudan ne yaptığımı unuttum. D@bbe’deki oyuncular güzeldi. İnşallah bundada aynısı olur. Konu yine iyi seçilmiş.

  11. Hasan Bey tebrik ederim, Türk sınemasına yeni heyecan verici ve bizi korkutan fılmler yapıyorsunuz ama filmin sinemalara dağıtımını hangi şirket yapacak yazmamışsınız, merakla bekliyorum.

  12. Sayın Karacadağ sizi tebrık ederim. D@bbe’de korkudan uyuyamadık. Arkadaşım korkudan bayıldı. Bu filminiz inşallah ondan da iyi olur, gişe yapar ve bize heryıl yenı filmler yaparsınız. Merakla bekliyorum.

  13. Ben sinema işletmecisiyim. Sayın Karacadağ inanın beni yerimden koparttınız filmi izlerken ve kendimi salon dışında buldum D@bbe’de. İnşallah bu filminiz de ondan çok çok iyi olur ve gişe yapar. Ben D@bbe gibisini görmedim ve duymadım. Başarılar.

  14. D@bbe fiLmi gerçekten insanda merak uyandıran bir fiLmdi. İnanmayan bir insan olarak ben biLe ilk seyrettiğimde etkilendim böyLe şeyLer oLuyormu diye. Sonra araştırınca gerçekten oLabiLeceğini görünce bu biLqi ışığı aLtnda seyrettim ve çok beğendim. Umarım Semum da korkuturken D@bbe gibi insanı araştırmaya sevkeder.

  15. Hasan Karacadağ Türk sinemasının hep aynı oyunculu, hep aynı konulu kısır döngüsüne D@bbe filmiyle tokat gibi bir cevap vermiştir.Tek başına yaptığı D@bbe filmi Türk halkı tarafından benimsenmişti. Semum da yine iyi ve etkileyici bir konu. Bulduğu isim ve konu bile takdir edilmeye değer. İnşallah Semum filmi büyük gişe yapar ve çok daha fazla film çeker Hasan Karacadağ.

  16. Bugün Semum’un yapımını TV’de seyrettim. İşin açıkçası ilgimi çekmedi değil. Görsel efektlerin fazlaca kullanıldığı bir film olduğu için bayağı emek ve zaman harcanmış. Zaman ise ellerindeki en kısıtlı olan şey. Bakalım, bekleyip göreceğiz. Umarım güzel bir film olur.

  17. Sevgli Burhan,
    Semum’u sinemalara dağıtacak şirket belli olduğunda bu sayfaya yazacağız. Konuyu buradan takip etmeni öneririz. İlgine teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz.

  18. Sadi Bey bu filmin konusunun ya da ön basın bültenin İngilizce olarak (kaynak anlamında) bulabilmemiz mümkün mü? Henüz sitesi de yayında değil. Şimdiden teşekkür ederim.

  19. Sevgili Ahmet,
    Elimize geçen her türlü bülten ve görseli sitemize koyuyoruz. İngilizce bülten de elde edersek koyacağız. İlgi ve alâkana teşekkür ederiz.

  20. Sadi Bey, başta Türkiye’de sinema adına yapmış olduğunuz sade ve sık site için ne kadar teşekkür etsem azdır. Gelelim Semum ve öncesine. Hasan Karacadağ abim, (yaşça kendisinin benden büyük olduğunu bildiğim için böyle hitap ediyorum) Türkiye’de kurgu açısından yapılan işlerin yetersizliğini savunanların büyük derecede yanıldıklarını göstermiştir. Ama bundan öncesi Hasan Karacadağ’dan sizlere söz etmek isterim, lâkin bende internette araştırıp bulabildim ama yeteri kadar tatmin olmadım. Şunu demeliyimki sadece D@bbe ile tanınan Hasan abimin ne yazıkki bir fanı olarak diğer işlerini göremedim. Onlarında Türkiye’de gösterilmesini ya da olursa şayet Semum’u sinemlardan çıktıktan sonra DVD sunumu yapıldığında en azından bir filmini DVD’de görebilirsek mutlu olurum. Kendisi Japonya’da ve dünya çapında ödüller almış birisidir ama bunu bir Türk olarak Türkiye’de izleyememek açıkçası tatlı bir hüzündür bende. Umarım bir gün diğer filmleride Türkiye’de seyircilere sunulur. (Biliyorum bizimkiler yine yerden yere vurur.)

    Saygılarımla

  21. Semum çok iyi bir filme benziyor bence. Filmle ilgili önemli ayrıntılara dikkat etmek de gerek bence. Çünkü, sırf kedi ölmesin diye bir ilk yapılıyor ve kedi için 2 tane dublör kullanılıyor. Mükemmel bir şey bu. Hayvan dostu biri olarak çok mutlu oldum. Bunun yanında afişe de hayran oldum, korku bu dedirtiyor ve tabi fragman. İşte bu noktada ne söylemeliyim bilemiyorum, çünkü mükemmel bence. Türkiye’de böyle film de var, al sana Avrupa, al sana Amerika. Gurur duydum. D@bbe de çok iyiydi zaten ama bu çok çok daha iyi sanırım. Vizyona girmesini sabırsızlıkla bekleyeceğim. Korku filmlerini çok seviyorum ben.

  22. Korku filmlerini çok sevmiyorum, bu filmi sever miyim onu da bilmiyorum ama izleyeceğim. Afişleri çok profesyonel görünüyor.

  23. Ben D@bbe’yi pek izleyemedim, çok korktum, daha yarısına gelmeden bıraktım ama resimlere göre pek korkunca benzemiyor. Bazı resimleri çizgi filmdeki canavarlara benziyor ama tabiki bazıları değil. Ben bir kere sınıfta gazetede okudum, Hasan Karacadağ bir gerçek olaydan yola çıkarak bu filmi yazmış. Semum’daki kıza sinir oldum ama youtube’da izleyin çok fena.

  24. Dün izledim, hayatımda bu kadar güzel bir korku filmi izlediğimi hatırlamıyorum. Hasan Karacadağ resmen biz Türklerin hassas noktalarını çok iyi biliyor. Bence yabancılar da korkacak. Sonundaki sahneleri salondakiler nefesini tutarak izliyordu Bazen çığlık atanlar bile vardı. Özellikle cehennem sahnesi Hollywood filmlerini aratmayacak kadar başarılı. İzlenmesi gereken bir korku başyapıtı olmuş Semum.

  25. Ben efektlerle uğraşan birisi olarak öncelikle böyle cesur bir işe giriştiği için Hasan Karacadağ’ı tebrik ediyorum. Bizim gibi animasyon cg, cover madelling vs. gibi konularda aciz olan bir ülkede projesini riske sokarak böyle bir işe girişmeyi herkes göze alamaz ama bir yapımcı yönetmen böyle bol efekli bir projeye cesaret edip girişmeseydi belki başkaları hiçbir zaman düşünemeyecekti. Ben şahsen yıllardır hep böyle bir projede çalışmanın hayalini kurmuştum, gerek karakter tasarımı gerekse compstng konusunda bilgilerimi test edecek iyi bir proje bekledim durdum. Keşke böyle bir proje olsa da kendimizi geliştirebilsek dedim hep. Gelelim Semum filmine, dün akşam izledim ve hem senaryo hem oyunculuklar hem de yerli yerinde kullanılan ve ülkemize göre bayağı bir iyi ve yerinde kullanılmış olan efektler çok hoşuma gitti. Tabiki efekt olarak zayıf noktalar ve tecrübesizliklerin doğurduğu birtakım zaaflar var ama Semum’un efektlerini yapan arkadaşları öncelikle tebrik etmek gerekir ama onları kıskandığımı da dile getirmeden edemeyeceğim. Ben olsaydım şöyle şöyle yapardım dediğim çok an oldu. Bu ülkede bu konularda işsiz olan yetenekli çok genç var ve onlara iş kapılarının açılması lâzım, bu projelerin en büyük artısı bu olacaktır. O yüzden desteklenmeli bence. Hasan Bey’in yabancı efektçiler yerine Türk efektçilerle çalışıp kendini büyük riske attığını düşünenler olmuştu ama bence yapılan ve ortaya konulan şey takdire değer. Birisi filmdeki efektleri çok beğenmediğini yazmış ve eklemiş, o beyaz kediyi ezdiniz mi acaba. Düşünebiliyor musunuz adam daha efekt nedir, sıfır bilgiye sahip, bu konuda o kadar cahil ki kediyi gerçekten ezdiler mi acaba diyor. Normalde o sahne o kadar basit bir yöntemle yapılmıştır ki, araba hareket ettiğinde kedi muhtemelen odasında uyuyordur. 🙂 Sonuçta animasyon caracter design vs. konularında gerçekten daha yeni bile değiliz, yolun başındayız. Bu filme emek veren arkadaşları tebrik ediyorum ve bu alanda çalışmak, kendini geliştirmek isteyen biri olarak Hasan Karacadağ’a saygılarımı sunuyorum. Umarım film gişede hak ettiği yeri bulur ve daha iyi paralarla çok daha iyi projeler gerçekleştirir.

  26. Bence Türk yönetmenler bu korku filmleri konusunda hiç başarılı değiller. Sadece farkındaysanız dini konuları kullanarak film yapıyorlar. Bu da bir yönetmenin başarılı olduğu anlamına gelmiyor. Ayrıca bu tür korku filmleriyle halkın dini hakkında yanlış bilgi edinmesini, adeta mensup olduğu dinden korkmasını ve kopukluk yaşanmasını sağlıyorlar. Gerçek yönetmen sadece din konusunda korku değil her konuda korku üretebilen yönetmendir.

  27. Sayın Karacadağ ve ekibini tebrik ederim. Salonda verdiğim her kuruşa helâl olsun, helâl olsun ve helâl olsun. Maşallah, Allah hakkında daha güzel kapılar açacak ilim nasib etsin. Tebrik ve takdirler bütün emeği geçenlere diyoruz. Bu filimde herşey öyle uymuş ki nasıl anlatayım bilemiyorum. Bir konuya muhalefetim var, o da filmin müziği neden yerli değil? Ancak filmi izledikten sonra bu müziklerin nasıl şahane olduğunu ve filme uyduğunu gördüm. İyi ki o kişiye yaptırmışsınız dedim. Nefis olmuş, ne gibi bir takdir sözü yazacağımı inanın bilmiyorum. Her anlamda harika. Senaryo, efektler, duruşlar, diyaloglar. Mesajı korkunun aynı ana denk gelmesi, hele kadının elindeki bardakla zamanda donduğu an. Kedinin kadının üzene atladığı klişe görünen ama filmin bütünlüğünde onun dahi klişe olmaktan çıktığı sahne. Sahneleri muazzam, muazzam, yine mi yalnız kaldık, yine mi yenildik. Allah inananlar içindir. Kısacası kim Allah içinse, Allah da onun içindir anlayışı Allahın merhametinin mantıklı koca ve imanı zayıf da olsa Karaca ailesini de kuşattığı ki Allah isteseydi onları Semum’un eline sonsuza kadar bırakırdı. Kocası beyefendi lütfen ve zorda kaldı diye rabbini hatırladı. Ne lütuf ki mevlâ onlara kendini hatırlattı. Film hakkında inanın kitap yazılsa yeridir. Türk sinemasında yeni bir dönem başladı. Sayın Karacadağ D@bbe’de eleştirilmişti. Sanırım herkes cevabını fazlasıyla aldı. Herkese tebrik ve kutlamalarımı bir daha sunuyorum. Başarılarının devamını bekliyoruz. D@bbe’yi kat kat aşmış bir film. Artık Karacadağ istediğini daha özgürce denesin ve ne yaparsa yapsın, çünkü Türk sinema tarihinde zaten alacağı yeri aldı. Artık Selimiye’yi inşa edebilir, çünkü Süleymaniye bütün ihtişamına rağmen bir kalfalık eseridir. Sinemamızın mimarına Allah’tan başarılar dileriz.

  28. 19 Şubat tarihli yorumuma ek yazıyorum:
    Süleymaniye camisi benzetmesi yapmıştım, amacım aynı zamanda şunu da vurgulamaktı: Sayın Karacadağ Şeytan filmine karşılık bu eseri oluşturduğunu söylüyor. Biz Türkler Ayasofya’ya karşılık bütün ihtişamıyle Süleymaniye’yi inşaa ettik, ancak zirvemiz değildi fakat gerçekten de inanılmaz bir eser oldu. Bununla beraber bir noktayı daha vurgulamak isterim. Semum’da sigara içilen sahneye eleştirim var. Keşke çok fazla genç insanın izlediği ve sigaraya başlayacak durumda seyirci kitlesine hitab eden bu filmin içinde sigara olmasaydı. Bu filmin nasıl tutacağı zaten bellidir; neden sigara içme sahnesi koyuldu anlayamadım.

  29. Bu film çok güzel ama korkutucu bir filme benziyor. Başarılarınızın devamını dilerim Sayın Karacadağ.

Yorumlar kapalı.