AFSAD Günleri 8. Uluslararası Kısa Film Festivali

Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) tarafından düzenlenecek olan AFSAD Günleri 8. Uluslararası Kısa Film Festivali (AFSAD Days 8. International Short Film Festival), 18 – 20 Nisan 2025 tarihleri arasında Ankara’da Kızılay Büyülüfener Sineması’nda gerçekleştiriliyor. Bu yılki ana teması ‘Görüntü ve Gerçeklik’ olarak belirlenen AFSAD Günleri 8. Uluslararası Kısa Film Festivali kapsamında farklı dünya ülkelerden kısa filmlerin başvurusuna açık Uluslararası Kısa Film Yarışması da yer alıyor. Yapılacak kısa film yarışması, Animasyon, Belgesel, Deneysel ve Kurmaca kategorilerinde kısa film yönetmenleri ve yapımcılarına açık.

AFSAD Günleri 8. Uluslararası Kısa Film Festivali yazısına devam et

1. Şile Çocuk Yönetmenler Film Şenliği

Şile Belediyesi, çocukların sanata olan ilgisini desteklemek ve yaratıcılıklarını teşvik etmek amacıyla önemli bir projeyi daha hayata geçiriyor. 1. Şile Çocuk Yönetmenler Film Şenliği, Mart ve Nisan ayında yapılacak etkinliklerle 09 – 14 yaş arasındaki çocukları sinema dünyasına adım atmaya davet edecek. Şenlik kapsamında, 17 Mart 2025′te workshop’lar düzenlenecek, sinema alanında uzman isimlerden oluşan jürinin değerlendirdiği eserler arasından seçilecek en iyi 10 film 20 Nisan 2025’te yapılacak gala gecesinde izleyicilerle buluşacak. Ödüller ise 23 Nisan 2025′de yapılacak özel programda sahiplerini bulacak.

1. Şile Çocuk Yönetmenler Film Şenliği yazısına devam et

Mavi Umudun, Yeşil Özgürlüğün

Romanya’nın Oscar adayı olan ‘Dünyanın Sonuna Üç Kilometre / Trei Kilometri Până La Capătul Lumii’ kent merkezinden uzak, izole bir yerleşim biriminde yaşananları öykülüyor. Tuna deltası üzerinde deniz yoluyla ulaşılabilen Sfântu Gheorghe köyü, yaz tatilinde turistlerin gelişiyle birlikte şehir adetleri ile kırsal geleneklerin çatıştığı bir yer haline dönüşmektedir. Komşu kasaba Tulcea’da okuyan, Adi diye çağrılan 17 yaşındaki Adrian (Ciprian Chiujdea) tatilini geçirmek üzere ailesinin yanındayken bir gece ıssızında saldırıya uğruyor, gün doğumuna yakın bir disko çıkışı hemcinsiyle sarmaş dolaş görüldüğü için köyün ağasının kabadayı oğulları tarafından acımasızca hırpalanıyor. Yediği dayak yetmezmiş gibi, ailesi ve herkesin herkesin içinde olduğu sözde huzurlu çevresinin ona bakışı ile tüm dünyası bir gecede değişiveriyor.


Yükselen Romanya Yeni Dalgası’nın ödüllü oyuncu-yönetmenlerinden Emanuel Pârvu, geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali’nin Altın Palmiye ana yarışma seçkisinde dünya prömiyerini yapmış olan üçüncü uzun metrajını homofobik bir saldırının genç kurbanı üzerine kurarken, başta ailesi olmak üzere köy halkının önyargıları karşısında Adi’nin gitgide derinleşen hayal kırıklığını ve sessiz çığlıklarını perdeye taşıyor. Film bununla kalmayarak küçük yerleşim birimindeki çıkar ilişkilerini, bu ilişkilerin siyasi uzantılarını neşter altına yatırırken, kurulu düzenin halı altına süpürülmüş tüm pisliğini açığa çıkarmayı hedefliyor.

Pârvu mikro dünyadan makro sorulara yönelirken, Tuna deltasındaki muhafazakâr birim, çağdaş Romanya toplumundaki adaletsizlik, yolsuzluk ve ikiyüzlülüğün bir küçük resmi haline dönüşmekte gecikmiyor. Köyün ağasına borçlu olan baba Dragoi (Bogdan Dumitrache) saldırı karşısında sessiz kalıyor. Yerel polis müfettişi yaklaşan emekliliğini düşünerek susuyor. Dindar anne (Laura Vasiliu), rahibin duaları eşliğinde oğlunun bedenindeki şeytani eşcinselliği kovmanın peşine düşüyor.

Tecavüze uğramış genç bir kıza sırtını çeviren köy halkına dair yaşanmış vakadan yola çıkarak senaryoyu kaleme aldığını belirten Pârvu, çağdaş Romanya sinemasına özgü geniş açı uzun planlarıyla, ebeveynin çocuğundan koşulsuz sevgi ve anlayışı esirgediği, adaletsizliğe tepkisiz çarpık toplum düzenini mahkûm ediyor. Bazı sahnelerde kafaların bir bölümünü çerçeve dışında bırakarak isyanını dile getirmesi de bu yüzden olmalı. Ama son tahlilde umudunu korumak istiyor. Evin içini inatla umudun rengi maviye boyuyor. Yeşil sazlar arasından engine yol alan tekne özgürlüğü işaret ediyor.

(08 Şubat 2025)

Ferhan Baran

[email protected]