Tim Mielants’ın yönettiği ve Cillian Murphy, Eileen Walsh, Michelle Fairley ile Clare Dunne’nin oynadığı Böyle Küçük Şeyler (Small Things Like These), önümüzdeki aylarda Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
?????.
Günlük arşivler: 15 Kasım 2024
Diktatörlük Başa Bela
‘Gladyatör / Gladiator’ üçüncü milenyumu başlatan kült filmlerdendir. Ridley Scott’ın Hollywood tarihinin Roma dönemine ait ‘Ben-Hur’ ya da ‘Spartacus’ benzeri efsanelerine çağdaş bir dokunuş yapmış bu önemli seyirliği nerdeyse çeyrek asır sonra görkemli bir devam filmiyle dönüş yapıyor.
80’li yaşlarının ikinci yarısındaki deneyimli Scott’ın şaşılacak genç bir enerjiyle işe koyulduğu ‘Gladyatör II / Gladiator II’, bilge imparator Marcus Aurelius’un ölümünden 16 yıl sonra, demokratik Roma Cumhuriyeti hayalinin unutulmaya yüz tuttuğu bir dönemde açılıyor. Basiretsiz ikiz imparatorlar Geta ve Caracalla’nın iktidarında derin bir yolsuzluk ve saldırganlığa sahne olmuş Roma’da ordu Kuzey Afrika’daki son bağımsız cumhuriyet olan Numidia’yı sömürgeleştirmenin peşindedir. Marcus Acacius (Pedro Pascal) yönetimindeki ordu denizden mazlum halkın surlarına dayandığı kanlı bir taarruzla açılıyor film. Saldırıda savaşçı eşini yitiren Hanno (Paul Mescal) köle tacirlerine satılan diğer esirlerle birlikte gladyatör olarak eğitilmek üzere Roma’ya getirildiğinde hayatta kalmak, yitirdiği karısı ve halkının intikamını almanın peşindedir.
Senato’nun ve demokratik hakların askıya alınmış olduğu diktatörlük Roma’sında siyaset gücün denetimindedir. Roma halkı yoksulluktan kırılırken, yeni diyarları fethetmenin sarhoşluğu içindeki imparatorluk umut etmeyi unutmuş insanları Kolezyum’da düzenlenen kanlı oyunlar ile uyutmayı sürdürmektedir. Dokunduğu herşeyi yakıp yıkan bu hastalıklı şehir herkesin güvende ve adil bir düzende yaşadığı Aurelius’un ‘Roma Hayali’ni hayata geçinecek bir lidere ihtiyaç duymaktadır. Baş düşmanı bildiği general Acacius ile yolları keşişecek olan Hanno, Romalı geçmişini öğrendiğinde güç savaşları başlayacaktır.
‘Gladyatör II’ politik söylemiyle çağımıza referans olacak, hatta ‘Megalopolis’ projesini hayata geçirirken antik Roma ile ABD arasında paralellikler kuran Coppola’nın kulaklarını çınlatan önemli bir potansiyele sahip. Doyurulması gereken insanlara ‘savaş yesinler’ diyecek kadar gözü dönmüş imparatorlar, ya da filmde
geçen ‘uzak diyarları yakıp yıkarlar, sonra da barış getirdik yalanına sığınırlar’ benzeri replikler çağdaş ABD’nin yayılmacı politikaları ile benzerlikler kuruyor. Ama nihayetinde filmin derdinin bu olmadığını hepimiz biliyoruz. Politik soslu gösterişli bir tarihsel epik ile parlak bir gişe hedeflenmiş kuşkusuz.
İlk filme kıyasla daha pahalı setler, daha yoğun CGI kullanımı ve her devam filminde olduğu gibi daha fazla aksiyon sahneleri izliyoruz. Karakterlere gelecek olursak, bağımsız filmlerde ilgiyle izlediğimiz genç kuşağın önemli yeteneklerinden Mescal, ilk filme karizması ile damgasını vurmuş Russell Crowe’un gölgesinde kalmış. Bunda karakterinin biraz çalakalem yazılmış olmasının ve de yaşadığı trajedinin efsanevi Maximus denli vurucu olmayışının rolü var kuşkusuz. Buna karşılık yeni ordular komutanı Acacius’ta Pascal’ın yetirince geliştirilemeyen kısa tutulmuş kompozisyonuna yazık olduğunu söylemeliyiz.
İlk filmin kötü adamı Commodius’ta harikalar yaratmış Joaquin Phoenix’e ikame ikiz imparatorlar ise sığ bir sirk palyaçosu görünümünde etkisizler. Devam filminin belki de en çarpıcı artısı Denzel Washington’ın canlandırdığı kölelikten gladyatör tüccarlığına terfi etmiş Thysdrus’lu Macrinus’un güç arenasında yükseliş hikâyesi olmuş. ‘Halkı yönlendireceksin, siyaset buna denir’ repliğiyle parlayan siyahi aktörü özlemişiz. Film son bölümlerde kolezyumda köpek balığı benzeri şovlar ile aksiyona bulanmış -bizim yerli dizileri hatırlatan- ağdalı dramatik gelişmelerle irtifa kaybediyor belki, yine de ‘diktatörlük hepimizin başına bela’ alt metni umudu okşuyor.
(22 Kasım 2024)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com
35. Ankara Film Festivali’nin Kazananları Belli Oldu
35. Ankara Film Festivali’nde kazananlar belli oldu. Ulusal Uzun Film Yarışması’nda En İyi Film Ödülü, geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Ankara Film Festivali Başkanı İnci Demirkol’un anısına verildi. Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri En İyi Film seçilirken, yönetmeni Murat Fıratoğlu da En İyi Yönetmen Ödülü’nün sahibi oldu. Festivalin Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda En İyi Film Sürgün Asla Bitmez belgesel filmine giderken, Ulusal Kısa Film Yarışması’nın en iyisi de Morî oldu.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
35. Ankara Film Festivali’nin Kazananları Belli Oldu yazısına devam et
Babygirl
Halina Reijn’in yönettiği ve Nicole Kidman, Harris Dickinson, Antonio Banderas ile Sophie Wilde’ın oynadığı Babygirl, 24 Ocak 2025’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Oscar ödüllü oyuncu Nicole Kidman’ın başrol olduğu Babygirl’de kendisine Oscar adayı Antonio Banderas ve BAFTA adayı oyuncular Harris Dickinson ile Sophie Wilde eşlik ediyor. Romy, güçlü ve sorumluluk sahibi bir CEO’dur ve harika bir aile hayatı vardır. Stajyer olarak şirkete gelen Samuel ile yaşadığı yasak ilişki hem hayatını hem de kariyerini tehlikeye atacaktır.
Başlangıçlar
Ozan Yoleri’nin yönettiği ve Ahsen Eroğlu, Hazal Subaşı, Zeynep Dinsel ile Osman İskender Bayer’in oynadığı Başlangıçlar, 13 Aralık 2024’de Başka Sinema dağıtımıyla Vigo Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Filmde beklenmeyen bir kaza sonucu akademik ve özel hayatı alt üst olduğu için Paris’ten İstanbul’a dönen, yirmili yaşlarının ortasında bocalayan, genç resim restoratörü Defne’nin hikâyesi anlatılıyor. Paris’te aynı evi paylaştığı arkadaşının beklenmedik ölümü ve İstanbul’da onarılmayı bekleyen gizemli bir Osmanlı tablosunun arasında, genç bir resim restoratörü, yaşadığı yirmili yaşlar bunalımından en az hasar alarak çıkmaya çalışmaktadır.