Herkes genç, güzel, enerjik ve beğenilen olmak ister. Bunun için karaborsa ilaç alırsanız (sahi, bu ülke güzellik müstahzarları satarak vurgun yapıp da ünlü olanları da tanıdı) yeni bir sayfa açılabilir önünüzde…
Coralie Fargeat’ın yeni filmi zamanlamasıyla epey ilginçti. Bir gün önce Devlet Bahçeli, yıllardır asılmasını istediği, “bebek katili” olarak nitelediği Abdullah Öcalan’ı Meclis’te konuşmaya davet etti. Cevher’deki Elizabeth Sparkle da aynı değişimi gösteren 50’sine gelince televizyon ekranlarından uzaklaştırılan eski bir yıldız. Düne kadar en güzel, en başarılıyken birden değişince tıpkı Bahçeli’nin içine düştüğü duruma düşüyor. Ancak bir gün sonra yaşanan TUSAŞ’a yapılan terör saldırısı düşümü de düşüncemi de değiştirdi.
Elizabeth Sparkle (Demi Moore), yerini genç, güzel, başarılı Sue’ya (Margaret Qualley) devrediyor. Ancak süre sadece bir hafta ve müsamahası yok, asla. Gecikilirse çok şey geri döndürülemez biçimde bozuluyor.
Gözünü kâr hırsı bürümüş ve cinsellikle bozmuş televizyon patronu Harvey (Dennis Quaid) Sue’yu görünce beyninden vurulmuşa dönüyor. Elizabeth’in yerine geçen Sue, onun bilgi birikimi ve deneyiminden de yararlanarak daha da başarılı oluyor. Genç kadın için bir hafta nedir ki, doğal olarak gecikiyor ve akış bozuluyor.
Filmin ana teması insani duygular çerçevesinde her yaş kendi içinde güzeldir. Cildinizin bozulması, yüzünüzdeki kırışıklıklar, bedeninizin sarkması yaşınızın güzelliğindendir. Kandırmacalara kulak asmayın. Asıl önemli olan sizin dik ve gururlu duruşunuzdur.
Erkek egemen dünyada -televizyon patronları da onların içinde- kadınlar sadece görsel bir obje olarak görülüyor. Bu büyük yanılgıyı gözler önüne seren Cevher, bir yanıyla korku, bir yanıyla kaygı içeriyor. Harvey’in filmin daha başında, alabildiğine çirkin (yakın plan olunca daha bir iğrençleşiyor) yemek yeme sahnesi bu erkek egemen dünyanın yüzü olarak öne çıkıyor. Yaşı 50 olsa da, Sparkle, kendisini genç dinç ve seksi hissediyor; ta ki o ilacı duyana kadar.
Bundan sonrası ipucu (spoiler) içereceği için filmin devamını aktarmayacağım. Kanlı beden görüntüleri irkilmenize ya da tiksinmenize değil, kadının yaşadıklarına dikkat çekiyor. Bedeni dinç olsa da, yüzündeki kırışıklıklar yaşını gösteriyor, ama yine de albenili. Okul arkadaşı onu yemeğe bile çıkarmak istiyor. Kim nasıl görürse işte… Değişmek, yaşamın olmazsa olmaz kuralıysa, bu değişimi doğal yolla yaşamak en iyisi.
Cevher, ilginç (ödüllü de, Berlin’den en iyi senaryo ödülüyle döndü) bir öykü anlatıyor. Biraz ürpertecek olsa da kendinize ve yaşamınıza dönüp bakmanızı sağlayacak.
01 Kasım’dan başlayarak gösterimde…
(25 Ekim 2024)
Korkut Akın