Dağ çiçeği gelincik, nazlıdır… Rüzgâra, borana dayanır, salınsa da incecik boynunun üstünde direnir. Yağmurda da kopmaz yaprağı, güneşte de… Belki solar biraz ama inançla, mutlulukla, insanları ikna etmek istercesine güler gözlerinin içine. Ama belki de ilk kez kan metaforuyla birleştirilmiş ve bu çok, gerçekten de çok acı…
“Nefes: Yer Eksi İki”, devletin bakış açısıyla alabildiğine hamaset yüklü, alabildiğine tek yönlü, alabildiğine hayatın gerçeklerinden uzak, ama güzel görüntüleri, tutarlı rejisiyle izleyicinin tercihi olacaktır. Yokluktan, yoksulluktan, barınma sorunlarından, açlıktan, eğitimsizlikten, sağlıktaki problemlerden uzak sadece karşısındakini “düşman” belleyen, belleten bir film. Aklıma, ilkokuldayken, hatırladığım kadarıyla “bize dağları, nehirleri öğrettiniz, ama o dağlarda nelerin nasıl yetiştiğini, ırmakların, göllerin kazandırdıklarını öğretmediniz” diyen şiir geldi. Niye bunca savaş? Gencecik insanlar neden ve niye ölüyor? Okul yerine karakol yapmaktan kimin kazancı var?
Ozan Uzunoğlu, Hakan Evrensel’in senaryosunu, tam da istenilen gibi, sadece kahramanlık ve milliyetçi duyguları kabartarak çekmiş. Filmi izlerken aklıma Yavuz Turgul’un, o ünlü filmi, “Av Mevsimi”nde, kadim oyuncusu Şener Şen’in canlandırdığı polis komiserinin ekibine söylediği, “Bakış açınızı değiştirin” sözü takıldı. Sahi, bakış açımızı değiştirsek de analar ağlamasa, yavuklular birbirlerini kucaklayabilse, ocaklara ateş düşmese…
15 Aralık’tan başlayarak gösterimde…
(12 Aralık 2023)
Korkut Akın