Antalya Film Forum Jürileri Açıklandı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ev sahipliğinde düzenlenen 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ortak yapım marketi ve proje geliştirme platformu Antalya Film Forum’un jürileri belli oldu. 02 – 04 Ekim tarihleri arasında Antalya’da, 04 – 06 Ekim tarihleri arasında çevrimiçi olarak düzenlenecek etkinlikteki ana jüriler, bu yıl gelen 206 adet başvuru arasından seçilen 27 projeyi değerlendirecek.

Antalya Film Forum Jürileri Açıklandı yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Bana Bir Masal Anlat

Hepimiz masallarla büyümedik mi. Hayal dünyamızda ufuklar açan ürkütücü peri masalları, dünyanın dertleriyle başa çıkmada bizlere yol göstermedi mi. George Miller’ın, dünya prömiyerini geçtiğimiz Mayıs ayında Cannes’da yapmış olan 11. uzun metrajı ‘Üç Bin Yıllık Bekleyiş / Three Thousand Years of Longing’ usta sinemacının kadim masallara olan tutkusunun uzun yıllar gün ışığına çıkmayı beklemiş son ürünü, sinema … Devamı… »

Ferhan Baran Yazıyor: Cennetten Kovulmak

Saygın Fransız yönetmen Laurent Cantet, bizde de gösterimi süren son yapıtı ‘Arthur Rambo’da bir kez daha ülkesindeki göçmen azınlık sorununa eğilirken, çağdaş sosyal medyanın hayatımızı kontrol altına almış ölümcül etkisi üzerine dikkat çekiyor. Ana karakteri Cezayir asıllı Karim D. dilimizde ‘Çıkarma’ anlamına gelen ‘Débarquement’ adlı romanının edebiyat dünyasında coşkuyla karşılanmasının sarhoşluğu içindedir. Annesinin gerçek hikâyesini … Devamı… »

Garip Bülbül Neşet Ertaş

Ömer Faruk Sorak ile Berker Berki’nin yönettiği ve Ramazan Bağgül, Bektaş Dolu, Zara ile Melisa Aslı Pamuk’un oynadığı Garip Bülbül Neşet Ertaş, önümüzdeki aylarda CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Dijital Sanatlar tarafından vizyona çıkarılıyor.
Garip Bülbül Neşet Ertaş, Türkiye’nin doğusuyla batısını, yediden yetmişe herkesi sazıyla, sözüyle, hafızalarda iz bırakan unutulmaz türküleri, örnek alınması gereken kişiliğiyle bir araya getiren usta sanatçı Neşet Ertaş’ın hayatını anlatıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Garip Bülbül Neşet Ertaş yazısına devam et

Altın Koza’da Ödüller Sahiplerini Buldu

29. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin ödül töreni dün akşam gerçekleşti. Tören, seçkin konukların katıldığı kırmızı halı geçişiyle başladı. Festivalin En İyi Film Ödülü’nü Ziya Demirel’in yönettiği Ela ile Hilmi ve Ali filmi aldı. En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü Ela ile Hilmi ve Ali filminin oyuncusu Ece Yüksel ile Bana Karanlığını Anlat filminin oyuncusu Aslıhan Gürbüz paylaştı. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü ise Çilingir Sofrası’nın oyuncuları Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen aldı.

  • Basın Bülteni
  • Kapanış törenini izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Altın Koza’da Ödüller Sahiplerini Buldu yazısına devam et

Altın Koza’da Onur Ödülleri Hale Soygazi ve Müjdat Gezen’e Verildi

29. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nin Onur Ödülleri Töreni, muhteşem bir geceye sahne oldu. Bu yılki Onur Ödülleri, Hale Soygazi ve Müjdat Gezen’e verildi. Açılış konuşmasına sanatçıları, sinema emekçilerini ve seçkin konukları selamlayarak başlayan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Hepinizi Adana’da görmüş olmaktan dolayı çok mutluyum. Bize verdiğiniz değerden ötürü sizlere çok teşekkür ediyorum.” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Görüntüleri izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Altın Koza’da Onur Ödülleri Hale Soygazi ve Müjdat Gezen’e Verildi yazısına devam et

Göçün Müzikli Tarihi

‘Kara sevda uzun sevda
Mark dediğin yalan sevda
Köşeyi döndüm tam
Ölüm çıktı karşıma’

Adını Aras Ören’in yukardaki dizelerin yer aldığı aynı isimli şiirinden alan ‘Aşk, Mark ve Ölüm / Liebe, D-Mark und Tod’ dünya prömiyerini yaptığı Berlin Film Festivali’nden başlayarak Almanya’da büyük ilgi toplamıştı. Bizde ilk kez gösterildiği 41. İstanbul Film Festivali’nde izleyicinin coşku ile karşılamış olduğu yapım halen sinemalarımızda gösterimini sürdürüyor.

Ailesi işçi olarak Bavyera’ya gelmiş olan 1976 doğumlu yönetmen Cem Kaya’nın 5 yıllık zorlu bir arşiv araştırma ve montaj sürecinin ardından kotardığı sıra dışı belgeseli, 60’lı yılların başlarında gurbet ellere misafir işçi olarak giden ilk kuşağın ve onların çocuklarının torunlarının, yalnızca ülkemizde değil Almanya’da da çok iyi bilinmeyen yaşam mücadelesini müzikal üretime odaklanarak anlatmayı seçiyor ve bu alanda eşi benzeri pek olmayan usta işi bir çabanın altından başarıyla kalkmasını biliyor.

Arabeks (2010) ve Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması (2014) filmleriyle tanıdığımız Cem Kaya’nın filmi 3 bölümden oluşuyor Liebe yani Aşk adlı ilk bölüm hasreti anlatıyor. 1961’de Almanya’ya gelen ilk neslin geride bıraktıklarına özlemlerinin müziğe dökülüşünü, bunun ilk örneklerinden olan aşık kültürünü irdeliyor. Tarih akıyor bu arada. Zor şartlar altında yaşıyor, adeta bir hayvan ya da faydalı musibet muamelesi görüyor ilk neslin işçileri. 600 bini kadın 2 milyon Türkiyeli işçi topluluğu isyanlarını aşıkların sazından yükselen protest şarkılarda yaşıyor: ‘Alamanya Alamanya, bizden uysal bulamanya’. Türkiyeli gurbet kuşları, Köln Bülbülü lâkabı ile bilinen Yüksel Özkasap’ın içli nağmelerine sığınıyor: ‘Almanya’ya mecbur etti yoksulluk beni beni’. Bu bölümde Cem Karaca’nın bizde pek de bilinmeyen Almanya serüveninden de hayli ilginç parçalar uğruyor perdeye. 80 darbesinde Almanya’da turnede bulunan Karaca’nın hakkında açılmış siyasi davalar nedeniyle anavatanından uzakta geçirdiği sürgün yılları, gurbetteki işçilerimizin sorunlarını dile getirdiği Almanca isyan şarkıları arşivlerden belki de ilk kez çıkıyor karşımıza.

İkinci bölüm Deutschmark (ya da D-Mark), Almanya’daki ekonomik dinamikler ve Türkiyeli göçmenlerin tüketim kültürü üzerine yaman gözlemler içeriyor. 1973 global petrol krizinin patlamasıyla Avrupa’nın değişen ekonomik düzeni, yabancı işçi çıkarma tehdidine karşı Türkiyelilerin ön safta olduğu Ford grevi, sınır dışı edilmemek ve Alaman topraklarından kopmamak için ailelerini akın akın yanlarına getiren işçilerin mücadelesi yansıyor perdeye. Müzik bu dönemde de hem isyan, hem kimlik arayışı hem de eğlence tüketiminin baş unsuru olarak döneme ağırlığını koymayı sürdürüyor. Artık eli para tutmaya başlamış ve işçilikten sonra ticari hayata, eğlence hayatına girmiş olan Türkiyeliler, Mark’ın zirvede olduğu yıllarda anavatandan çok daha faklı, çok daha çılgın bir eğlence sektörünü idare etmeye başlayacaktır.

Ölüm bölümü 90’lı yılların ırkçı saldırıları ile açılıyor. İki Almanya’nın birleşmesiyle safları sıklaştıran Alman milliyetçilerinin ırkçı saldırılarına tepki olarak hip hop kültürü doğuyor. Genç kuşak artık anne babalarının arabesk ezgileri ile değil Alman müzik piyasasını da dönüştürecek, sadece kendi kardeşlerini değil tüm Avrupa gençliğini peşinden sürükleyecek yepyeni bir sound ile ortaya çıkacaktır.

Yönetmen Kaya uzun yılların emeği ile ortaya çıkmış bu benzersiz çalışmanın senaryosunu ‘Oray’ filmi ile tanıdığımız sinemacı Mehmet Akif Büyükatalay ile birlikte kaleme almış. Bülent Kullukçu ve İmran Ayata’nın 2014 yılında çıkardıkları –Misafir İşçilerin Şarkıları anlamına gelen- ‘Songs of Gastarbeiter’ adlı toplama albüm her şeyin başlangıcı olmuş. Aşık Metin Türközü ya da anne babalarının sesi Yüksel Özkasap’ı, Ozan Ata Cenani’yi bu sayede tanımışlar. Ağır bir arşiv taraması, lisanslama süreci ve sanatçılarla çekimler uzun yıllar almış. Filmde burada sayamayacağım o kadar çok detay var ki, tüm bunlar devasa materyal havuzundan tek tek ayıklanmış. Göçün siyasi ve güncel yaşamla ilişkisi ve bunun müzik yolu ile ifade edilmesi, müziğin bir sığınma ocağı olarak topluluğun sesi haline gelişi öylesine güzel dengelenmiş ki bu çileli tarihi yolculuk farklı duygularla soluk soluğa izleniyor. Hasengarten parkında takılan emekli müzisyenlerin temsil ettiği ikinci kuşak Türkiyeli ezgileri mırıldanırken, gariban anne babalarının aksine çatır çutur konuştukları Almancaları ile kendilerini Berlinli olarak hissetmekten de geri durmuyorlar. Bu noktada, süreç boyunca izleyiciye Almanya’dan çeşit çeşit sanatçı portreleri ile bir resmigeçit sunan Kaya’nın buna paralel olarak anlatısını milliyetçi bir bakış açısına yaslandırmaması filmin en büyük erdemlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Çifte vatanlı dünya insanları üzerine daha çok şey var söylenecek belki ama gerisini filmi izleyecek olanlara bırakalım. Biricik’ten dinlediğimiz ‘Gurbet Kuşları’nın eşlik ettiği son jenerik tamamlanmadan salondan ayrılmamanızı, Cem Kaya’nın post-credits muzip sürprizini atlamamanızı öneriyorum son olarak.

(24 Eylül 2022)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Rafadan Tayfa: Galaktik Tayfa, 06 Ocak 2023’de Sinemalarda

Serinin üçüncü filmi Rafadan Tayfa: Galaktik Tayfa’nın teaser afişi yayına verildi. 06 Ocak 2023’de gösterime girecek animasyon filmin yönetmenliğini İsmail Fidan üstleniyor ve başrolleri Emine Sergen, Şirin Giobbi, Levent Kol ile Yağmur Sergen seslendiriyor. Filmin konusu şöyle: Astronomi kulübünün en parlak üyelerinden Akın, bir uzay gemisi keşfeder ve bir anda dünyanın gündemine oturur. Uzay gemisi ile ilgili haberler yayınlanıp teoriler ortaya atılırken keşfin yapılmasında az da olsa parmağı olan Hayri ufak da olsa bir şöhret kazanmıştır. Hayri’nin gazetelerde yayınlanan fotoğrafları hiç beklenmedik bir kişinin dikkatini çeker; geminin gerçek sahibinin, yani bir uzaylının.

AKM Yeşilçam Sineması’nda 16 – 22 Eylül Filmleri

AKMYeşilçam Sineması’nda Pedro Almodovar rüzgârı esmeye devam ediyor. Bu haftanın seçkisinde, İspanyol Sineması’nın dahi yönetmeninin, Kötü Alışkanlıklar, Julieta ve Konuş Onunla isimli yapımları, 22 Eylül Perşembe gününe kadar izleyicilerle buluşacak. Almodovar’ın Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde Altın Küre ve En İyi Özgün Senaryo dalında Oscar ödülü alan film Konuş Onunla, 16 – 22 Eylül haftası boyunca AKM Yeşilçam Sineması’nında 18:30’da gösterilecek. Cinsiyetler arasındaki iletişim zorlukları, yalnızlık, samimiyet ve aşktaki sebat kaybı gibi temaları işleyen ve 112 dakika süren filmde, Rosario Flores, Javier Camara, Darío Grandinetti oynuyor.

Adana Altın Koza Sinemanın Dev İsimlerini Ağırladı, Yaban ve Suna Filmlerinin Galası Gerçekleşti

Sinemamızın önemli ismi Arif Keskiner’in hayatını anlatan belgesel film Bir Ömür Arif Keskiner’in gösterimi yapıldı. Festival kapsamında, usta oyuncular Selda Alkor, Zihni Göktay ve Halil Ergün, düzenlenen söyleşide bir araya geldi. Yönetmen Tareq Daoud’ın ilk uzun metraj filmi. Yaban’ın gösterimine yönetmenin yanı sıra oyuncular ve film ekibinden de katılım oldu. Gün içinde ayrıca Çiğdem Sezgin’in yönettiği Suna adlı filminin prömiyeri de yapıldı.

  • Basın Bülteni
  • Görüntüleri izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Adana Altın Koza Sinemanın Dev İsimlerini Ağırladı, Yaban ve Suna Filmlerinin Galası Gerçekleşti yazısına devam et

8. Kırmızı Lale Film Festivali

Pandemi nedeniyle uzunca bir süre ara verilmek zorunda kalınan Kırmızı Lale Film Festivali, 06 – 15 Ekim 2022 tarihleri arasında Hollanda’da başlıyor. Bu yıl 8.si düzenlenecek olan festivalde Alzheimer hastalığına yönelik farkındalığı artırmak için özel gösterimler yapılacak. Hollanda’da çeşitli belediyeler ve fonlar ile Yunus Emre Enstitüsü’nün desteğiyle Red Tulip Foundation tarafından düzenlenen festivale, Türkiye’den çeşitli sinema insanının katılması bekleniyor. Rotterdam, Amsterdam, Deventer şehirlerinde yapılacak festival Hollanda ile Türkiye arasında kültürel bağları sinema aracılığıyla güçlendirmeyi amaçlıyor.

8. Kırmızı Lale Film Festivali yazısına devam et

Barış Akarsu: Merhaba

Mert Dikmen’in yönettiği ve İsmail Ege Şaşmaz, Almila Ada, Hüseyin Avni Danyal ile Şafak Pakdemir’in oynadığı Barış Akarsu: Merhaba, 18 Kasım 2022’de CJ ENM dağıtımıyla Aytaç Medya tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, Akademi Türkiye adlı şarkı yarışmasıyla tanınan, film çekimleri için gittiği Bodrum’da geçirdiği trafik kazası sonucu hayata veda eden Barış Akarsu’nun hayat hikâyesini anlatıyor. ediyor. Remzi dedesi ile zaman zaman balığa çıkan, küçük Barış’ın daha çocuk yaşlarda müziğe olan ilgisi, ailesinin gözünden kaçmamıştır. Adını da zaten Barış Manço’dan almıştır. Dedesi, lise mezuniyeti için ona hediye olarak bir gitar ve kitap hediye eder.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Barış Akarsu: Merhaba yazısına devam et