İki hafta kadar önce yayınlanan ‘Nicolas Cage Hakkında Her Şey’ başlıklı yazımda usta aktörü derin bir karakter analizi içeren çok farklı bir kompozisyonda izleyeceğimizi müjdelemiştim. Yeni gösterime giren ve genç sinemacı Michael Sarnoski’nin ilk uzun metrajı olan ‘Domuz / Pig’ Oregon’un Kuzeybatı Pasifik ormanlarında münzevi bir yaşam süren Rob’un hikâyesini anlatıyor. Ormanlık alanda nadir görülen değerli … Devamı… »
Günlük arşivler: 20 Mayıs 2022
Ferhan Baran Yazıyor: Hayat Rüya İçinde Bir Rüyadır
Vorteks saat yönünün tersine kendi ekseni etrafında dönen ve kuvvetli fırtınalar oluşturan hava akımı olarak biliniyor. Gaspar Noé’nin bu meteorolojik tanım ile aynı ismi taşıyan son çalışması ‘Vortex’ mütevazı yuvalarında sakin düzenlerini sürdüren yaşlı bir çiftin hayatın beklenmeyen girdabında savrulmaları üzerinden ilerliyor. Adlarını bilmediğimiz çiftten ‘Kadın’ demans hastalığından muzdarip, beyninin içinde olan bitenden dolayı … Devamı… »
2. Diyarbakır Kısa Film Festivali Ertelendi
02 – 05 Haziran 2022 tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan 2. Diyarbakır Kısa Film Festivali, Ekim 2022 tarihine ertelendi. Festivali organize eden Diyarbakır Kültür Sanat ve Sinema Derneği (Disineder) Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle: “Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla, Diyarbakır Valiliği ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin paydaşlığında düzenlenecek olan 2. Uluslararası Diyarbakır Kısa Film Festivali’ni, 2 – 5 Haziran 2022 tarihleri arasında büyük bir heyecanla …”
- Açıklamanın devamı için tıklayınız.
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
6. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali
6. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali, 07 – 15 Mart 2023 tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştiriliyor. Festivalde, belgesel, kısa ve uzun metraj filmler ve uzun ya da kısa animasyon filmler gösterilecek. Festival kapsamında yapılacak yarışma ve gösterim filmleri için son başvuru tarihi 10 Aralık 2022 olarak belirlendi. Festival, yapımcı – yönetmen Biket İlhan ve sinema yazarı Sevin Okyay’ın adlarını festivalde verilen ödül isimleri ile onurlandıracak. Jürinin her yıl seçtiği en iyi yönetmene Biket İlhan En İyi Yönetmen Ödülü verilirken, festival yönetimi tarafından her yıl belirlenen bir kadın sinema yazarına da Sevin Okyay Sinema Yazarlığı Başarı Ödülü takdim edilecek.
6. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali yazısına devam et
8. Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Festivali
8. Âlemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Festivali 21 – 27 Kasım 2022 tarihleri arasında Atlas 1948 Sineması, Akademi Beyoğlu ve Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. Festival, Ulusal ve Uluslararası Yarışma, Son Taslak Endüstri Bölümü, Ulusal ve Uluslararası Seçki ve Etkinlikler olmak üzere 3 bölümden oluşacak; eğitime yönelik workshoplar, ustalık sınıfları yapılacak. Finalist eserler, seçki ve bir özel gösterim yapılacak. Sinema endüstrisindeki israf ve geri dönüşüm gibi farkındalık oluşturacak bazı meseleler ile ilgili paneller ve söyleşiler düzenlenecek. Başvurular 23 Eylül tarihine kadar kabul edilecek, finalistler 01 Kasım’da duyurulacak.
8. Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Festivali yazısına devam et
Benim Güneşli Maad’ım
Michaela Pavlatova’nın yönettiği ve Zuzana Stivínová, Shahid Maqsoodi, Shamla Maqsoodi ile Maryam Malikzada’nın sesledirdiği animasyon film Benim Güneşli Maad’ım (My Sunny Maad), 27 Mayıs 2022’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Çek kadın Herra, Afgan Nazir’e aşık olduğunda, ne Taliban sonrası Afganistan’da nasıl bir hayatı olacağından ne de katılacağı aileden haberdardır. Liberal bir büyükbaba, evlât edinilmiş zeki bir çocuk ve kocasının şiddet dolu pençesinden kurtulmak için her şeyi yapacak olan Freshta da dahil olmak üzere onu hiç tahmin edemeyeceği bir hayat beklemektedir.
Düşünme Sadece Yap
‘Top Gun’ Hollywood – Pentagon işbirliğinin çok ses getirmiş ürünlerinin başında gelir. 1986 yapımı özgün film, ABD’nin Vietnam bozgunu ertesinde hem dünya devletlerine, hem de 70 sonlarında Amerikan Sineması’na ağırlığını koymuş Vietnam savaşı ve sonrasını neşter altına yatıran bir dizi güçlü sinema eserine bir cevap niteliğindedir. 24 yaşının ataklığıyla şöhret merdivenlerini hızla tırmanmakta olan Tom Cruise ve genç oyuncular ekibinin Tony Scott yönetiminde kotardıkları yapım, maço gençlik ateşi, cüretkâr cinsellik soslu militarist söylemi ile ABD Savunma Birimlerinin Hollywood kanalıyla yığınlara enjekte etmiş olduğu en başarılı propaganda yapımlarından biridir.
İlk filmden tam 36 yıl sonra gelen devam filmi ‘Top Gun: Maverick’ de geçen uzun süre içinde formunu çok iyi korumuş olan Cruise beklentileri aşmış. ABD Hava Kuvvetleri’ne yılmadan (!) hizmet vermiş, Bosna’da Irak’ta savaşmış ama gözü rütbede olmamış albay Pete Mitchell (nam-ı diğer Maverick), tertiplerinin amiral ya da senatör olduğu 30 küsur yılın ardından ‘Top Gun’a geri çağrılıyor. 1969 yılında Jet Muhabere Okulu resmi ismiyle kurulmuş ve ülkenin en gözde genç pilotlarının eğitildiği ‘Top Gun’ adıyla anılan kurumda bu defa uçması değil ‘çok gizli ve tehlikeli bir görev için’ genç pilotları eğitmesi isteniyor ondan. Başına buyruk bir devletin (hangisi acaba?) Nato’ya aykırı devreye sokulmuş, sarp kanyonlar arasına konuşlanmış gizli uranyum geliştirme tesisini yok etme görevidir bu.
Deneyimli Maverick eğitimci olmayı istemez önce. Lakin devir değişmiştir. Gelecek dört nala gelirken, insansız uçakların geliştirildiği çağımızda farklı bir yerinin olmadığı ima edilir ona. Ancak adamımız ‘son kovboylar’ misali ‘yaşayan en hızlı insan’ lakabına uygun olarak harekete geçer. Donanmanın en iyi pilotlarına yaşam ile ölüm arasındaki çizgiyi belirleyecek 3 haftalık altın eğitimine başlar. Teknolojik avantajlarının olmadığı bir it dalaşında yönetmelikleri çöpe atar önce. Ve onlara ‘düşünme sadece yap’ mottosu ile karşı tarafın bilmediği kokpit becerilerinin sınırlarını aşmasını öğretmeye koyulur.
Zamanında çok izlenmiş yapıma 36 yıl aradan sonra bir devam filmi çekildiğini duyduğumda burun kıvırdığımı hatırlıyorum. Öyle ya 60 yaşına gelmiş Cruise gençlik anılarının altından kalkabilecek miydi. Sonucun herkesin beklediğinden parlak olduğunu baştan söyleyebilirim. Yeni nesil ‘Top Gun’ orijinaline saygıda kusur etmiyor. Geçmiş anılar, hayattan ayrılanlar fotoğraflarla yad ediliyor. Şimdinin oramirali ‘Iceman’ lakaplı Tom Kazansky (Val Kilmer) duygusal bir sahne ile filme dahil ediliyor. Tom Cruise motosikleti, ceketi ve eski kız arkadaşı Penny (Jennifer Connelly) ile gençliğindeki kadar ateşli değil belki ancak bedeninin tüm fitliği ile gençlerle aşık atıyor. Hans Zimmer’in filmi sarmalayan müziği ve Lady Gaga’nın yorumladığı ‘Hold My Hand’ bir Oscar galibi olan ‘Take My Breath Away’ kadar olmasa da kulağı okşuyor. Maverick’in bir uçuşta kaybettiği can dostu Goose’un pilot oğlu Bradley ‘Rooster’ Bradshaw (‘Whiplash’ten Miles Teller) ile Maverick’in öfkeden sevgiye uzanan baba-oğul dayanışması filmin duygu rüzgarını yükseltiyor.
Film 80’li yılların aksiyon sinemasının etkisini koruyor ve bilgisayar efektlerinin asgaride kullanımı biz eski kuşaklar için mutluluk veriyor. Marvel seri yapımlarına düşkün genç izleyicinin aksiyon ile duygusallığı ustaca kaynaştırmış bu eski usul Joseph Kosinski filmini nasıl karşılayacağını ben de merak ediyorum doğrusu. Ve Pentagon – Hollywood işbirliğinin bu yepyeni göz alıcı ürününü izlemek isteyenlere, imkanları var ise IMAX salonlarını tercih etmelerini öneriyorum.
(27 Mayıs 2022)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com
13 – 19 Mayıs 2022, Haftalık Gişe Verileri
13 – 19 Mayıs 2022, Haftalık (Weekly) Gişe Verileri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
Karanlık Madde
İman Tahsin’in yönettiği ve Ahmet Yıldırım, Nihan Aşçı, Orkun Ogar ile Ahmet Pınar’ın oynadığı Karanlık Madde, 03 Haziran 2022’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla 2Bros Productions tarafından vizyona çıkarıldı.
Adını kuantum fiziğinin en önemli terimlerinden biri olan Karanlık Madde’den alan, tamamı doğada geçen film bizi, başroldeki karakterlerin Aladağlar’da başlarına gelen olaylarla başbaşa bırakıyor. Karanlık Madde, gözle göremediğimiz ve elle tutamadığımız ama varlığını hissettiğimiz madde türü olarak tanımlanıyor. Can’ın gözünden izlediğimiz macera yaşananların ne kadarı gerçek ne kadarı değil bunu seyircinin yorumuna bırakıyor.