39. İstanbul Film Festivali Programından 15 Yabancı Filmin Türkiye Prömiyerleri Evinize Geliyor

1984’ten bu yana Nisan ayında gerçekleştirilen İstanbul Film Festivali, Covid-19 salgınından dolayı yıl içerisinde başka bir tarihe ertelenmişti. İzleyicisinden daha uzak kalmak istemeyen festival, bir ilke imza atıyor ve 39. yılında festival programı için Cannes, Venedik ve Berlin film festivallerinden seçtiği 15 filmin Türkiye prömiyerlerini 15 – 29 Mayıs tarihleri arasında internette gerçekleştiriyor. http://filmonline.iksv.org adresinden erişilebilen filmleri izlemek için biletler yine aynı site üzerinden alınabiliyor.

39. İstanbul Film Festivali Programından 15 Yabancı Filmin Türkiye Prömiyerleri Evinize Geliyor yazısına devam et

Sunar Kural Aytuna’yı Kaybettik

TRT’nin belgesel film yönetmenlerinden Sunar Kural Aytuna, 13 Mayıs 2020 Çarşamba günü hayatını kaybetti. 1954 yılında Bursa’da dünyaya gelen Sunar Kural Aytuna, senaryosunu da yazdığı Deniz Bekliyordu adlı TV filminin ve Yusuf Ziya Ortaç, Ziya Osman Saba, Ahmet Rasim, Cemal Nadir Güler, Sanatımızdan Portreler: Lütfi Ömer Akad, Dört Mevsim İstanbul, Dağa Tırmanan Kent, Son Fokların Ülkesi: Foça adlı belgesel filmlerin yönetmenliğini yaptı. Sunar Kural Aytuna, ayrıca 1990 yılında gerçekleştirilen Dört Mevsim İstanbul adlı sinema filminin de yardımcı yönetmenliği görevini üstlendi. Merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Duru Olmak

Nükhet Duru’nun son albümü Hikâyesi Var’ın, iki yıla uzanan yaratım süreci esnasında üzerinde çalışmaya başlanılan ve hem albümü hem de sanatçının hayatını bambaşka bir perspektiften ele alan Duru Olmak adlı belgesel filminin fragmanı yayınlandı. Filmde, Nükhet Duru’nun hayatı birçok yönüyle mercek altına alınırken; son albümünde Duru ile çalışan Sıla, Kenan Doğulu, Teoman, Mabel Matiz, Funda Arar, Ceylan Ertem, Ata Demirer, Kalben, Zeynep Bastık, Rubato, Sena Sener, Evrencan Gündüz gibi sanatçılarla yapılan görüşmeler de yer alıyor. Yönetmenliğini Mu Tunç’un yaptığı Duru Olmak, dünya prömiyerini önümüzdeki günlerde 39. İstanbul Film Festivali kapsamında yapmaya hazırlanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman

Duru Olmak yazısına devam et

Geleceğin Sineması’nda Hayallerini Gerçeğe Dönüştürecek 10 Genç Yetenek Belli Oldu

Benzer kısa film yarışmalarından farklı olarak gençler tarafından nitelikli filmler üretilmesine destek olma hedefiyle, senaryo aşamasından üretim aşamasına kadar eğitimler ve desteklerle gerçekleştirilen TÜRSAK 17. Geleceğin Sineması’nda ana jüri toplantısı sonucu desteğe hak kazanan eserler belirlendi. Finale kalan 19 eser arasından desteğe hak kazanan 10 proje, Yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun başkanlığında, Bulut Reyhanoğlu, Damla Sönmez, Özgü Yolcu ve Mustafa Selçuk Yavuzkanat’tan oluşan jüri tarafından belirlendi.

Taner Ölmez’den Canlı Yayında Zeki Müren Şarkısı

DenizBank ve Türkiye Sinema Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) iş birliğinde hayata geçirilen 4. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması kapsamında gerçekleştirilen Senaryo Sohbetleri dün akşam keyifli bir bölüme sahne oldu. Yedinci bölümünün konuğu Taner Ölmez, “Senaryo yazarlarına ne tavsiyede bulunursun?” şeklindeki bir soruya “Uçun, kaçın ve aklınıza ne geliyorsa hiç çekinmeden yazın” şeklinde cevap verdi. Ölmez, hayranlarını kırmayarak Zeki Müren’in Tel Tel Taradım isimli eserini de söyledi.

  • Basın Bülteni
  • Programı izlemek için tıklayınız.
  • Yarışma hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Taner Ölmez’den Canlı Yayında Zeki Müren Şarkısı yazısına devam et

Alpay Göltekin’i Kaybettik

Birçok TV dizisi ve sinema filminin müziklerine katkıda bulunan REC Müzik Prodüksiyon’un kurucusu, tonmayster, müzisyen Alpay Göltekin, 11 Mayıs 2020 Pazartesi günü hayatını kaybetti. 2002 yılından itibaren 2 yıl boyunca ünlü besteci Melih Kibar’ın müzikal asistanlığını yapan Göltekin 2004 yılından itibaren, serbest çalışmaya başladı ve çeşitli TV reklâmı, dizisi ve radyo spot müzikleri hazırladı. 2006 – 2010 yılları arasında Alp Yenier ile birlikte çalıştı. Süpürrr!, Türk Pasaportu, Taş Mektep ve Poyraz Karayel: Küresel Sermaye adlı sinema filmlerinin müziklerine imza attı. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Kundura Sinema ile Karantinaya Kısa Bir Ara

Kundura Sinema dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını döneminde hazırladığı İçeriden Bir Gezinti başlıklı kısa film seçkisini internet sitesi üzerinden izleyicileri ile buluşturuyor. Uluslararası Cannes Film Festivali, Locarno Film Festivali ve Uluslararası Toronto Film Festivali (TIFF) gibi dünyaca ünlü film festivallerine kısa film dağıtımı yapan Square Eyes’ın seçkisinde yer alan kısa filmler arasından bir araya getirilen 10 kısa film, Türkçe altyazı seçeneği ile gösterilecek.

Kundura Sinema ile Karantinaya Kısa Bir Ara yazısına devam et

Ersin Korkut, Survivor’da Gönülleri Fethetmeye Devam Ediyor

Bugüne kadar yer aldığı projelerdeki başarılı oyunculuğuyla adından sıkça söz ettiren sevilen isim Ersin Korkut, Survivor’daki başarılı performansıyla şampiyonluğa oynuyor. Daha önce Çok Güzel Hareketler Bunlar, Kutsal Damacana, Ekşi Elmalar ve Parayı Bulduk başta olmak üzere bir çok önemli projede yer alan Ersin Korkut, sevenlerine sürpriz yaparak katıldığı Survivor’da sergilediği olağanüstü performansıyla Survivor 2020’ye damga vurmaya devam ediyor.

9. Bursa Aile Dostları (Hayvan Hakları) Film Festivali

Türkiye’nin “ilk ve tek hayvan hakları” film festivali olan Bursa Aile Dostları
(Hayvan Hakları) Film Festivali,
9. kez online olarak sinemaseverlerle buluşuyor. Setlerinde hayvan katliamı yapılan filmlerin ele alınacağı festival, 9. Bursa Aile Dostları (Hayvan Hakları) Film Festivali, 18 – 24 Mayıs 2020 tarihleri arasında Uluslararası Bursa Film Festivali’nin web sitesi olan https://www.uluslararasibursafilmfestivali.com/  adlı internet adresinden izlenebilecek. Gösterilecek filmler arasında Kıyamet (Apocalypse Now / Francis Ford Coppola), Ben-Hur (William Wyler), Andrei Rublev (Andrei Tarkovski), The Light of Brigade Charge (Michael Curtiz) adlı merakla beklenen filmler var.

9. Bursa Aile Dostları (Hayvan Hakları) Film Festivali yazısına devam et

Ovacık

Ayşegül Selenga Taşkent’in yönettiği Ovacık belgeseli, Türkiye Kominist Partisi’nden seçilen, siyasi tarihteki ilk belediye başkanı Fatih Mehmet Koçoğlu’nu anlatıyor. Tunceli’nin Ovacık ilçesi, çoğunluğun bilmediği, kültürel ve insani değerlerin çok önemsendiği bir yer. Film, Ovacık Belediyesi ve Ovacık halkının gündelik hayatını, Başkan Maçoğlu’nun küçücük bir ilçede başlattığı sürdürülebilir tarımı kendi kendine yeten bir ekonomiye çevirme çabasını, halkla birlikte tüm kesimlerine yaymaya çalışmasını anlatıyor. Ovacık’ın dürüst ve içten dayanışma dolu üretim hikâyesi, ülkenin doğusu ile batısı arasında hep beklenen iletişim köprüsünü de inşa etmeye başlıyor.

1. Uludağ Film Festivali, Koronavirüs Salgını Nedeniyle 11 – 17 Mayıs’ta Online Olarak Tekrarlanıyor

Lebon Kültür Merkezi tarafından 2018 yılı Nisan ayında Bursa Adranos Otel’de düzenlenen 1. Uludağ Film Festivali’nde gösterilen, Bursa ilinde çekilen filmlerin yeniden gösterimleri 11 – 17 Mayıs 2020 tarihleri arasında yaşamakta olduğumuz Koronavirüs salgını nedeniyle online film festivali olarak internet ortamında ücretsiz olarak yeniden meraklılarının izlencesine sunuluyor. Gösterilecek filmler arasında Nişan Hançer’in Gemlik’te çekilen Rüzgar Zehra, Memduh Ün’ün İznik’te çekilen Halk Çocuğu, Nejat Saydam’ın Karacabey’de çekilen Adem ile Havva, Atıf Yılmaz’ın İnegöl’de çekilen Murad’ın Türküsü ve Orhan Aksoy’un Mustafakemalpaşa’da çekilen Vurun Kahpeye adlı filmleri var.

3. İzmit Uluslararası Kısa Film Festivali

3. İzmit Uluslararası Kısa Film Festivali (IISFF) bu yıl Kasım ayında düzenleniyor. Festivalin film başvuruları online olarak başladı. 3. IISFF’e sadece FilmFreeWay başvuru portalı üzerinden online olarak başvuru yapan filmler kabûl edilecek. 3. İzmit Uluslararası Kısa Film Festivali’nde Uluslararası ve Ulusal olarak iki ayrı ana yarışma bölümü bulunuyor. Her iki ana bölüme 4 kategoride filmlerin kabûl edileceği festivalin bu seneki Festival Temalı Filmler kategorisinin teması “Kadın”. Kurmaca, belgesel, animasyon ve deneysel kategorilerinde tema sınırlaması bulunmuyor. Festivalde 8 ülkeden 8 yabancı, 11 Türk olmak üzere toplam 19 jüri üyesi bulunuyor.

3. İzmit Uluslararası Kısa Film Festivali yazısına devam et

Daha Yazılacak Çok Film Var…

Sinematik Yeşilçam, yaklaşık 14 yıl önce blogspot’ta başladığı yolculuğuna devam ediyor. İzlenemeyecek halde olanlar, kayıp filmler diye bir kısmı elense de, Sinematik Yeşilçam’ın ele alması gereken en azından 3000 – 3500 film var. Sitenin içeriğine bakıldığında film incelemelerine her zaman önem verildiği görülüyor. Mayıs ayında Alican Sekmeç’ten Çığlık, Mesut Kara’dan Suçlular Aramızda, Mehmet Berk Yaltırık’tan Genç Frankenstein, Murat Çelenligil’den 3 Kral Serseri, Gokay Gelgeç’ten Topal ve Kara Cellat, Levent Demirci’den Derbeder ve Utku Uluer’den Tosun Paşa ile Hababam Sınıfı Uyanıyor olmak üzere, 20’ye yakın filme sitede yer verilecek.

Daha Yazılacak Çok Film Var… yazısına devam et

Filmcilerin İhsan Abi’si, Film İzleyenler İçin: Gül Gibi Zabıta Dururken Kızını Çöpçüye Veren Adam

Sinemacılar çok okumak zorundadır, çünkü hayatı ancak kitaplarla anlayabilir ve beyazperdeye yansıtabilirler. Onun için de çantalarından, ceplerinden kitap eksik olmaz. Çok ilgili olduklarından da değişik konulara, alanlara yönelik okur ve her şeyden biraz da olsa bilgi sahibidirler.

Aykırı olanlar da vardır muhakkak içlerinde… Az biraz değil, tam bilgi sahibi de olurlar ve konudan konuya atlasalar da “taşı gediğine oturtmakta” mahirdirler.

İhsan Yüce onlardan biriydi. Tiyatro ile başlayan yaşamı sinemada oyuncu, yönetmen ama en çok da senaryo yazarı olarak devam etti, ediyor. Evet, ediyor, çünkü İhsan Abi ölmez, ilelebet yaşayacaktır.

Düşünceleri gibi yaşayan…

Sigaradan sararmış pos bıyıkları, kısa boylu, kırçıl sesi, mahallenin ya bakkalı ya da güzel kızının/oğlunun babası karakteriyle hepimizin belleğinde silinmez izler bırakan İhsan Yüce, en çok tarih, mitoloji, sosyoloji ile ilgilenen, üzerinde düşünen, yazar ve/veya oynarken Anadolu insanını aktarmayı bilen bir ustaydı.

Düşündüğü gibi yaşadığının örneklerini ve anılar yumağını Erhan Tuncer, bu önemli, önemli olduğu kadar gerekli, gerekli olduğu kadar da kalıcı kitabında aktarıyor. Sıkı bir çalışma sonucu ortaya çıkan “Gül Gibi Zabıta Dururken Kızını Çöpçüye Veren Adam”, kendi ayakları üzerinde durmak (sinemacı veya tiyatrocu olma düşüncesi olsun, olmasın) isteyen herkese yol gösterecek iyi bir rehber; tabii, süzüp çıkarmak yükümlülüğüyle…

Gezen, gözleyen, okuyan ve her şeyden bir film öyküsü çıkaran biridir İhsan Yüce. Çevresindekilere de, çok sevdiği kızı Aslı’ya da -her fırsatta- gezmenin, görmenin, gözlemenin gerekliliğini anlatır, bıkmadan, yılmadan. Üretim ilişkilerinin, geleneksel yerleşimlerde toplumsal yaşamın değişimiyle birlikte yaşananları hicvetmesinde bu gezilerin ve insan ilişkilerinin yeri büyüktür.

Gezip gördükçe pratik zekâsını da geliştirir. Birlikte tiyatro yaptıkları İsmail Hakkı Şen ile Samsun’da, kurdukları tiyatroda, bütün zorluklara ve kısıtlılıklara rağmen, “Suç ve Ceza” (yanıltmıyor umarım belleğim beni) oyununun dekorunu nasıl yaptıklarını anlatmıştı. Sahnede kocaman bir defter vardır, tüm dekor resmedilmiştir o deftere, sahne/dekor değişiminde sayfa açılır… Onlar gülerek anlatmışlardı çekim için çıktığımız yolda, bol sigara dumanı eşliğinde…

Bıyıklarını kemirirken…

Bizim ülkemizdeki sansür ve yaptıkları bilinen bir gerçek. Sadece sinemacılar değil sanatın bütün dallarında sansür belâsı bir sırat köprüsüdür.

Yunus Emre Divanı’nın yazarı da olan Abdülbaki Gölpınarlı, Yunus Emre’nin sinemaya uyarlanmasının büyük bir hata olarak nitelendirip “Yunus filme alınırsa maskaraya döner” deyince, filmin senaryo yazarı da olan İhsan Yüce, şöyle bir açıklama yapar: “…gösterme ve duyurma gibi iki büyük yeteneğe sahip sinemanın, bir eğitim aracı olarak Yunus’un ilkelerini halka verme çabamızı engellemeye kimsenin hakkı yoktur.”

Sosyal içerikli filmleri engelleyen ama erotik içerikli filmlere izin veren resmi adı denetleme kurulu olan sansürün, sadece filmlere değil festivallere de karışması, seçici kurulların kararlarını belirlemeye kalkışması, sinemayı gerçekten bunaltır. Bu, aynı zamanda sinema emekçilerinin haklarının da yok sayılmasıdır. 1977 yılında İhsan Yüce’nin de aralarında bulunduğu sinemacılar Büyük Ankara Yürüyüşü’nü başlatırlar. Kimler yoktur ki aralarında… Böylesi bir itiraz bugün yapılamıyor, üzgünüm. O güzel insanlar yok artık.

Herkesin yanında…

Eşine, “an’ı yaşa” diyen, evinin kirasını ve kızının okul taksitini bulunca başka bir paraya tamah etmeyen İhsan Yüce, Salacak (tabii, eski Salacak bu dediğimiz, daha sahil yolunun geçmediği, buna da bağlı olarak kendi içinde sessiz sakin, dayanışma ve hoşgörü içinde yaşayan bir mahallede) sahilinde balıkçılarla, kahveci ve lokantacıyla, mahalleliyle iyi ilişkiler geliştirmiştir. Hemen her akşam tam bir çilingir sofrası kurulur. Sinemacılar, ünlü oyuncular, müzisyenler de katılır onların arasına, sabaha kadar yenilir içilir. …ama burada durmak gerek. Sadece yenilip içilen bir sofra değildir kurulan… Sanattan, kültürden, mitolojiden, tarihten, felsefeden söz edilir; hemen her konuşma oradaki insanların düşüncesini açar. Müzik eşlik eder konuşmalara, şarkılar, türküler… İhsan Abi, sarı saman kağıda kurşun kalemle yazdığı senaryosunu (veya film projesi geliştirme çalışmasını) bitirince katılır aralarına. Bu, kimi zaman kendi evinde, kimi zaman da bir lokantada gerçekleşen, kimsenin çağrılmadığı ama kimsenin de uzaklaştırılmadığı buluşmalardır. İşte, Salacak’tan Tarihi Yarımada’yı güzel gösteren bu buluşmalardır bana kalırsa.

Çöpçüler Kralı

Arzu Film – Ertem Eğilmez’den, Kemal Sunal’a, Tarık Akan’dan Behçet Nacar’a, Yavuz Turgul’a birçok ünlü sinemacının özellikle senaryo konusunda danıştığı ve İhsan Yüce’nin ve sinemamızın önemli köşe taşı, kitaba da adını veren “Çöpçüler Kralı” filmini kitapta ayrıntısıyla okumanızı salık veririm. Özellikle oyunculuk üzerine Kinema Dergisi’ndeki yazısı (kitapta da yer alıyor) bir başvuru kaynağıdır ilgilenenler için. Film çekmek veya senaryosunu düzelt(tir)mek isteyenlere nasıl yardımcı olduğunu, nasıl cansiperane koşturduğunu, gece gündüz -hem de iki eliyle birden- yazdığını okudukça (biz sinemacılar gibi) sizin de gönlünüzde taht kuracak İhsan Abi.

Anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Gül Gibi Zabıta Dururken Kızını Çöpçüye Veren Adam
Bir İhsan Yüce Kitabı
Erhan Tuncer
Nemesis Kitap
Mart 2020, 336 s.

(15 Mayıs 2020)

Korkut Akın

[email protected]

(Kitap Eki Dergisi’nin Mayıs 2020 Sayısından…)