Kısafilm üzerine yazmayı kurduğum bir yazı var… Bizim ülkemizde nedense kısafilm ve kısafilmciler hep göz ardı ediliyor. Festivaller, yarışmalar hatta kitaplar bile eksik ve hatalı. Oysa dünya kısafilmi gerçekten önemsiyor ve çok güzel kısafilmlerin yapılmasına olanak sağlıyor. Bu arada hemen belirteyim ki, kısafilm sadece süresiyle ölçülen bir tür değildir. Onun için de Quentin Dupieux’un “Deri Ceket” filmi bir kısa filmdir.
Bir derdi olan, bunu da tecimen kaygılarla değil de insanlara ulaştırmak isteyenlerin türüdür kısafilm. Ünlü oyuncuları olmasa da zayıf ve ucuz prodüksiyonlu olsa da salon bulamasa da izleyicisi az olsa da inanılmaz güzellikte filmler izlersiniz, günlerce kurtulamazsınız etkisinden. Türkiye’de de sinemanın bir sektör olması, dilinin gelişmesi ve dünyaya ulaşan filmler yapılabilmesi için Kısafilmin desteklenmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamalıyım.
Film “bir daha asla ceket giymeyeceğim” diyen insanlarla başlıyor. Bu bile tek başına müthiş bir giriş. Merak ettiriyor, etkiliyor ve tabii ki bambaşka bir tarafa yönelerek hemen herkesi kontrpiyede bırakıyor.
Georges, eşinden ayrılmış, bütün parasını yatırdığı ikinci el deri ceketine âşık olacak derecede tutkulu biridir. Yanında promosyon olarak verilen kamera ile çekimler yapar. Bundan sonrası acaba ne olacak, kim ne yapacak, niye öldürdü, çekimin kurgusunu yapan kız ne yapacak (ne yapmalı), peki, yapılanların veya yaşananların sonucu ne olacak (ne olmalı), kimse bir şey demeyecek mi, dese mi vb. yüzlerce birbirini doğuran soru işareti…
Film çekmek kolay mı?
Kısafilmciler bilirler ne denli zor, bir o kadar da meşakkatli olduğunu. Senaryo yazacaksınız, mekân bulacaksınız, oyuncu saptayacaksınız. Pelikül döneminde filmin banyosu yapılacak, pozitif basılacak, montajlanacak, seslendirilecek, gösterim kopyası basılacak… yetmez tabii, bir de salon bulunacak, izleyici çağrılacak. Şimdi artık bu aşama teknolojinin de yardımıyla tarihin karanlık köşesine atılıverdi. Teknik ve parasal aksamaların göze batmaması için iğneyle kuyu kazarcasına titiz ve özenli olmak gerektiğini vurgulamama izin verin lütfen.
Filmin kahramanı Georges kendince yaptığı çekimleri, montajcı olmak isteyen ama koşullar gereği ancak garsonluk yaparak yaşamını sürdüren hevesli kıza verir. Kızın kafasında oluşan öykü ile Georges’in çektikleri birbiriyle buluşur mu? İzleyince göreceksiniz.
Kaçırılmaması gereken bir film. Konusunu tartışabilirsiniz, ama siz olsanız ne yaparsınız, böylesi bir haletiruhiye içerisindeyseniz. Sahi, siz de kendi filminizi çekmeye başlayın, hemen.
Deri Ceket “Deerskin”
Yönetmen Quentin Dupieux
Oyuncular Jean Dujardin, Adèle Haenel, Albert Delpy…
25 Ekim’den başlayarak sinemalarda
(19 Ekim 2019)
Korkut Akın
[email protected]