Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):
Bugün vizyona giren “Dışarıda” (He’s Out There) adlı yabancı filmin yönetmeni IMDb.de ve bazı mecralarda Quinn Lasher olarak görünse de Türkçe afişinde ve keza bazı mecralarda Dennis Iliadis olarak geçiyor. Dennis’in soyadı, bizim Yeşilçam sinemamızı layıkıyla bilen ve takip eden sinemaseverlere bir zamanların ünlü görüntü yönetmeni Kriton Ilyadis’i hatırlatıyor. Bu vesileyle anmış olalım. Toprağı bol olsun Kriton İlyadis, sinemamızın en büyük film şirketlerinin yüzlerce filminde görüntü yönetmenliği yapmıştır. Ki bu filmler arasında Ahtapotun Kolları, Turist Ömer, Horoz Nuri, Bir Millet Uyanıyor, Küçük Hanımefendi, Bizim Aile, Süt Kardeşler, Tosun Paşa gibi filmler vardır. (31 Ağustos 2018)
47 yıldır sinemacılık ve filmcilik sektörümüzü yakından takip ederim. Bu 47’nin son 29’u basın mensubu vasfıyla sektörle iç içe geçti ve geçiyor. Önceki gün sosyal medyada film festivaline giden bir grup konuk fotoğrafı gördüm. 14 kişilik grupta ancak 5 kişiyi tanıyabildim. Demek ki daha beş-on fırın ekmek yemem lazım. Veya festival konukları konusunda iyiden iyiye işin suyu çıktı. (06 Eylül 2018)
Yol çok tenha, neredeyse hiç araba geçmiyor, ancak yayalara trafik ışığı kırmızı yandığı için anne ve 10-12 yaşlarındaki çocuğu yaya geçidinde bekliyor. Kötü örnek olmamak için ben de durdum, bekliyorum ve çocuğun hafızasına “kurallara saygılı bir dede” figürü yerleştirebilirim diye içimde bir sevinç var. Tam o sırada kadının telefonu çaldı, açarken kırmızı mırmızı hak getire, yürüyüverdi, tabi ki çocuk da peşinden. Bendeniz istifimi bozmadım ama hevesimin de kursağımda kaldığını itiraf ederim. Küçük çocuk beni hafızasına muhtemelen “bomboş, araba geçmeyen yolda yaya geçidindeki kırmızı ışıkta gereksiz yere bekleyen az akıllı dede” olarak yerleştirdi. Olsun. Yine de sağdan soldan, yandan yukarıdan durumumuzu seyreden bir başka anne ve çocuğu vardır da onlar görmüştür ve anne çocuğuna demiştir ki: Evladım kırmızı ışıkta geçilmez. Eee bu da kamu menfaatinedir ve kâr sayılır. (08 Eylül 2018)
Son günlerde yapılan dizi tanıtımlarındaki hayranı ve hastası olduğum cümleler: “Bedeline hazırsan gökkuşağının renkleriyle yıkanırsın.” / “Ben sadece köprüleri yakmam, altındaki nehri kurutur, üzerine beton döker, bina dikerim.” (09 Eylül 2018)
Ortama sürekli öğüt ve akıl verici güzel sözler yazmak, bir bakıma sizi takip edenleri bilgisiz ve eğitime muhtaç kişiler gibi gördüğünüzü çağrıştırıyor. Daha az yapın şunu. Aramızda kitap okuyan, sinemaya, tiyatroya, konsere giden, sergi ve müzeleri ziyaret eden, aklı baliğ, endamı yerinde, selvi boylu, al yazmalı, afet-i devran, dünya yakışıklısı… Bu kadar yeter, daha ne diyeyim. (13 Eylül 2018)
Çok sevilen ve ilgi gören Çakallarla Dans seriyal filmlerinin 5.si gelirken, yönetmen Murat Şeker’in fanatik Fenerbahçeliliğinin verdiği ilhamla çekilirse iki sonraki filme isim önerimdir: Çakallarla Dans bindokuzyüz7. Bu vesileyle bir başka hatırlatma yapayım. 26 Ocak 2017’de vizyona giren “Amerikalılar Karadeniz’de 2” adlı Kartal Tibet’in yönettiği ve günümüzün starı Kıvanç Tatlıtuğ’un adının afişe 3. sırada yazıldığı yerli filmimizin birincisi yoktur, boşuna aramayın. Espri olsun diye yapımcılar filmi o şekilde adlandırmışlardı. (17 Eylül 2018)
Tatil köyü konseptinde oteldeyiz, shuttle (servis arabası) geliyor, ayağımda şort var. Tam yeridir, oto stop yapayım dedim, bacağını uzattım, araba durdu. Bende daha iş var diye teselli buldum kendimce. Mekâna vardığımda arkadaşlar “Abi shuttle ücretsiz olduğu için zaten duracaktı.” dediler ama olsun, kısacık bir süre de olsa yükseldim ya, ona da şükür. (17 Eylül 2018)
Ziraat Bankası’nın gişesine yanaştım, baktım arkadaki panoda “Bir bankadan daha fazlası” yazıyor. Muziplik yapacağım tuttu, ciddi ciddi “Kuru fasulye, pilav var mı?” dedim. Şaşırdı, ne diyeceğini bilemedi. Tebessüm ederek panoyu işaret ettim, güldü. Memur erkekti. (17 Eylül 2018)
Festival protestolarına bir başka açıdan, yaş açısından bakarsak ve “Yaş yetmiş iş bitmiş” atasözüne uygularsak 68.lik bendeniz en fazla festivalin 57.sini görebileceğim. (Allah uzun ömür versin bana.) Gelgelelim yaşımı 30’a çeksek, 10 sene, yani 2028’e kadar protesto etsem festival 65’e, bendeniz 40’a merdiven dayayacağım. 40’tan sonra ise 30 yıl daha, yani 95.sine kadar çatır çatır festivali takip edip, 1001 tane film izleyebilirim. (Allah uzun ömür versin festivale.) Kılavuz istemeyen görünen köy bu. (18 Eylül 2018)
Hiç kimse doğru söylemiyor ve herkes doğru söylüyor. (19 Eylül 2018)
Ziya Paşa’nın ünlü sözünü günümüze uyarladım, şöyle bir şey çıktı: Ayinesi lâftır kişinin işe bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i eseri aklında. (19 Eylül 2018)
Rus bir delikanlı, minibüse bindik konuşuyor, indik konuşuyor, hiç durmadı. Motor niyetine taksan, arabayı uçurur. Ciddi diyorum. (19 Eylül 2018)
Sosyal medyada bazı vatandaşlar bol miktarda ahkâm kesiyor. Bu ahkâm kesme yetkisini hangi makamdan aldıklarını söyleseler de biz de alsak ve kessek. (Gocusu olan yaralanır?) (20 Eylül 2018)
Hazan mevsimi sonbahar, sinema ve TV sektörümüzün seslendirme sanatçılarını fena vurdu. Toron Karacaoğlu’nun ardından Esen Günay, Ferdi Merter Fosforoğlu ve Oytun Şanal’ı ebediyete uğurladık. Mekanları cennet olsun. (20 Eylül 2018)
Ülker kremalı bisküviye bakıyorum, bakıyorum. Sanki tanıdık gibi de, bilhassa yabancı gibi. Var bir değişiklik. Kilo mu vermiş ne? Yoksa zayıflamış mı? Evet, evet, çapını kısaltmışlar; küçülmüş çünkü. (Bu yorum 5’li paketin incelenmesi sonucu ortaya çıktı.) (21 Eylül 2018)
(21 Mart 2019)
Sadi Çilingir