İster devlet, ister millet, ister din, ister sınıf adına sivil ve savunmasız insanları katledenler aşağılık teröristlerdir.
Dün Hindistan’da, bugün Yeni Zelanda’da yaşanan gerçek terörizm denilen canavarın sınır, ülke, yaş, kadın-erkek, bebek bile dinlemediğinin kanıtıdır Hotel Mumbai filmi. Soluksuz izleyeceğiniz, hemen her sahnede, her planda, hatta karede bile içiniz burkulacak, bu insanlıktan çıkmış teröristlerin yaptıklarından, yaşattıklarından nefret edeceksiniz.
Kendi düşünceleri ve inançları doğrultusunda olmayan herkesi öldürmeyi kendilerine verilmiş kutsal bir görev olarak benimseyen insanlar belli ki hiçbir şeyi sorgulamıyorlar. “Yukarıdan” gelen emirleri, hiç düşünmeden uyguluyorlar sadece.
Beyni yıkanmış…
Hindistan’ın en turistik kentinde gezip güzel günler geçirmek -kuşkusuz farklı amaçlarla gelenler de var içlerinde- isteyen insanlara yönelik bir kitle katliamı düzenleyen kapkaranlık bir örgütün “Boğa” adlı lideri telefonla emir üstüne emir yağdırıp orada olan veya olmayan herkese, hatta tüm dünyaya korku yaşatmayı hedefliyor.
Kentin en lüks otelinde kalan en pahalı restoranında yemek yemeyi bekleyen insanlar vınlayan kurşunların, patlayan bombaların, yangınların dumanının altında ne yapacaklarını bilemez halde sevdiklerini koruma peşine düşüyorlar. Siz olsanız, siz de henüz yürümeye bile başlamamış bebeğinizi korumak, kurtarmak istemez misiniz?
Sosyal, siyasal ve psikolojik…
Toplumsal katmanlar arasındaki farkı sıfıra indiren, önüne her çıkanı, her kim olursa olsun, her ne mazereti bulunursa bulunsun öldürmeyi hedefleyen teröristler izleyen herkesi aslında kendi karşılarında birleştirdiklerini bilmeliler. Hotel Mumbai filmini izlerken ne din, ne devlet, ne milliyet ne de ideolojik çevre geliyor insanın aklına… Sadece nasıl kurtuluruz sorusuna yanıt arıyorlar. Otel çalışanlarıyla şaşaalı odalarda pahalı tatil yapan o ünlü zenginler artık tek amaç etrafında, sadece ölmemeyi hesaplıyorlar. Bencil ve/veya çıkarcı olanlar çok daha erken yüz yüze geliyor teröristlerle…
Gözü dönmüş, eli kanlı teröristlerin biri, son anda da olsa sorguluyor yaşadıklarını, kendisini “cennet” için ölüme gönderenler verdikleri sözü tutmadıkları gibi, uğruna savaştıkları kendi dinlerinden olan suçsuz ve silahsız kadını da öldürmeyi emredebiliyorlar.
Terör yanlısı çıkarcıdır…
Buradaki amaç ve hedeflenen kitlelerin sinmesi, korkması ve başta hakları olmak üzere hiçbir talepte bulunmamalarını sağlamak. Terörizmin ve teröristlerin yapabilecekleri sadece bundan ibarettir. Ancak siyasal erk hep kendine yontmak istediğinden bunu kendi çıkarlarına göre yansıtır. Sizler benden daha iyi biliyorsunuz, çünkü tam da bu günlerde seçim sürecinde atılan nutukları dinliyorsunuz.
Terörün ne dini, ne devleti, ne milliyeti, ne de cinsiyeti olur. Terör bir insanlık suçudur. Bunu 2008’de yaşanan olaylardan uyarlanan Hotel Mumbai filminde açık ve net izleyebilirsiniz.
(19 Mart 2019)
Korkut Akın