Şeytan Kulesi

Andrew Wiest’in yönettiği ve Colton Christensen, Elizabeth Mouton, Cory Dangerfield ile Robert Bear’in oynadığı Şeytan Kulesi (The Forlorned), 13 Temmuz 2018’de Özen Film dağıtımıyla Vişne Prodüktion tarafından vizyona çıkarıldı.
Gazetede gördüğü ilan ile adaya gelen Tom, eski bir deniz fenerini ve harap binaları onarmakla görevlidir. Tom bu işi yapmak isteyen tek kişinin kendisi olduğunu bilmemektedir. İlanı gören yerlilerden hiç kimse bu işe girmek için başvurmamış, hiç kimse deniz fenerinde çalışmaya cesaret edememiştir. Denizin karşı yakasında bulunan deniz feneri geçmişte kötü bir ruha yakalan bir adam tarafından ele geçirilmiştir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Uluslararası İzmir Artemis Film Festivali 2018

Uluslararası İzmir Artemis Film Festivali 2018, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteği, Başbakanlık Tanıtım Fonu ve Kültür Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla 27 – 31 Ağustos 2018 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Sinemaya ve sinemaya gönül vermiş herkese destek olmayı amaçlayan festival, İzmir’in kültür ve sanata olan aşkını sinema ile birleştirerek coşkulu bir etkinlik olmak için yola çıktı. Kurmaca, deneysel, belgesel ve animasyon türlerinde eserlerin yer alacağı festivalde dünyanın her yanından katılımcıya ağırlanacak.

Uluslararası İzmir Artemis Film Festivali 2018 yazısına devam et

Tarla Alaçatı Açık Hava Film Festivali 2018

Tarla Alaçatı ve Hezarfen Film Galeri’nin işbirliği ile Açık Hava Film Festivali yola çıkıyor. Dünyaca ünlü ödüllü filmlerden oluşan zengin film seçkisi Tarla’nın nefis doğal ortamında ve Lara’nın eşsiz lezzetleriyle, 08 – 31 Temmuz 2018 tarihleri arasında açık havada izleyicilerin beğenisine sunulacak. Film gösterimleri, Salı ve Perşembe günleri 20:00’deki açık büfenin ardından 21:00’de başlayacak. Rezervasyonlar 0541 446 30 61 no.lu telefondan yapılabilecek. Gösterilecek filmler arasında Geronimo, Heliopolis, The Florida Project gibi filmler var.

Tarla Alaçatı Açık Hava Film Festivali 2018 yazısına devam et

Türk Sinemasında Kahramanlar: Biraz Mağrur Biraz Mağdur

Geçen gün, televizyonda 70’li yılların yerli filmlerinden birini izliyorduk… Eşim, “O zamanın kameramanları gerçek birer sanatçıymış… Ah bir de okumuş olsalarmış.” dedi. Gerçekten de çerçeve o kadar ölçülü, o kadar düzgündü ki… Bir yandan filmi izledik bir yandan da tartışmaya başladık. Yönetmenler için de geçerliydi bu saptama… Oyuncular için de… Özellikle karakter oyuncuları dediğimiz taşıyıcı oyuncularda o gücü göremiyoruz ne yazık ki. Ben, kamera arkasında iken, “portre oyuncu” denilen oyuncular vardı. Sadece fiziki güzellikleri/yakışıklılıklarıyla yer bulan. Gerçi zaman içerisinde onlar da eğitildiler, oyunculuğu öğrendiler… Zaten kendini geliştiremeyenler silinip gittiler piyasadan.

Oyuncularla oynamak…

Adlarını sıralamadıklarım olabilir, bağışlasınlar, ama sinemamıza bir Erol Taş, bir Kadir Savun, bir Hulusi Kentmen, bir Aliye Rona, bir Danyal Topatan, bir Adile Naşit, bir Cevat Kurtuluş gelmedi bir daha… Süleyman Turan da var, Cahide Sonku da… Diclehan Baban da, Dilaver Uyanık da… Yazdıkça aklıma geliyor… Hni bir elin parmaklarının sayısını geçer mi, bu günküler?

Tuba Deniz, Küre Yayınları arasından çıkan “Biraz Mağdur, Biraz Mağrur”da Türk Sinemasındaki Kahramanları ele alan yazıları derlemiş. Kişilerden çok karakterler belirleyici. Bu, gerçekten çok önemli… Sinemamızın birikimi ve geleceğe yönelmesi anlamında rehberlik edebilecek önemli ipuçları içeriyor.

Mütevazı bir kaynak

Tuba Deniz; hepsi çok genç, hepsi çalışkan ve sinema sevdalısı Ayşe Adlı, Barış Saydam, Havva Yılmaz, Hilal Turan, Hüseyin Etil, Koray Sevindi, Mesut Bostan, Metin Demir, Nur Şeyda Koç, Nuray Hilal Tuğan, Yasin Aydınlık ve Yusuf Civelek’e sinema kahramanlarını irdelemeleri için bir fırsat tanımış. O kadar dolu, o kadar önemli, o kadar güçlü bir çalışma çıkmış ki ortaya… Bir sinemacı için başucu kitabı diyebiliriz. Karakter analizlerine en çok senaristlerin ihtiyacı var, yönetmenlerinse daha da çok… Bana kalsa kameramanlar da karakterleri tanımalı ki, resmi ona göre yapsın ve/veya yönetmenine destek olsun. Oyuncular için de bilinmesi gereken bir şey karakter; canlandırdığı karakteri tanımaksızın nasıl başarılı olabilsin ki! Buna da bağlı olarak film eleştirmenlerinin de okuması, yorumlamada çok işlerine yarayacaktır.

İyi veya kötü değil, gerçek…

Bir gazeteciye röportaj verirken “hüngür hüngür ağlarken birden kahkahalarla gül” demiştim Erol Taş’a… Gazetecinin eli ayağı birbirine karışmıştı, ne diyeceğini unutmuştu. Biz de Erol Ağabey’le (çiçekler çelenk örsün başucunda) göz kırpmıştık birbirimize. Sonra da o duyguları nasıl verdiğini anlatmıştı, neleri düşünerek ağladığını, neleri aklına getirerek güldüğünü…

Karakterler yapışıp kalıyor oyuncuların üzerlerine. Herkes işin kolayına kaçınca, bir oyuncu bir karakter yaratmada başarılıysa o tür rolden başka bir şey gelmiyor. “Biraz Mağrur, Biraz Mağdur”da yazarlar; politik, kültürel ve sosyoekonomik çerçevede, sinemadaki kahraman karakterleri, ülkenin gidişatına göre değişimi de gözeterek ele alıyor. Bunun bir ilk adım olması dileğiyle…

Türk Sinemasında Kahramanlar, Biraz Mağrur Biraz Mağdur, Editör Tuba Deniz, Küre Yayınları, 2017, 272 s.

(08 Temmuz 2018)

Korkut Akın

[email protected]

3. Çalı Köy Filmleri Festivali

3. Çalı Köy Filmleri Festivali, 20 – 22 Temmuz 2018 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festivalin hikâyesi 1934 yılına dayanıyor. Türkiye sinema tarihinin duayenleri film çekmek için Bursa’nın Çalı Köyü’ne gelirler. Çalı’da film platosu kurarlar. Köylüler sinemacılarla tanışırlar, figüran olarak filmde oynarlar, evlerinin kapılarını açar ve misafir ederler. O dönemden sonra doğan çocukların isimleri filmde oynayan oyuncuların isimleri olur. Nesilden nesile bir masal gibi anlatılan bu filmin adı hep akıllardadır: Aysel: Bataklı Damın Kızı.

3. Çalı Köy Filmleri Festivali yazısına devam et

Novi Cinema 8. Sayı Çıktı

Novi Cinema, farklı sinema dergisinin 8. sayısı internet ortamında yayınına verildi. Bir müddet basılı olarak yayınlanan ve satışa sunulan dergi, sürekli yeni şeyleri denemeye amaç edinerek yayın hayatını internette sürdürmeye karar verdi. Dergi 8. sayısında ağırlıklı olarak spor konusuna eğiliyor ve kapağına sinemanın en ünlü boksörü Rocky ile oyuncusu Sylvester Stallone’u taşıyor. Yeni sayıda Doğa Bekiroğlu’nun Din, Kadın ve Futbol: Offside; Naz Ekmekçi’nin Jorgen Leth’in Kusursuz İnsanları; Süha Şut’un Bir Kültür Donesi: Spor; Seda Bayram’ın The Color of Money ve İrem Turhan’ın Spordaki Büyük Biraderler: Icarus başlıklı yazıları ilgiyle okunuyor.

Yeşilçam Film Günleri

Yeşilçam Film Günleri programı kapsamında unutulmaz Yeşilçam filmleri, yenilenmiş ve yüksek çözünürlüklü ve restore edilmiş görüntüleriyle seyirciyle buluşturulacak. Film gösterimleri, Topkapı Kültür Parkı’nda yer alan amfi tiyatroda her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri saat 21:30’da gerçekleşecek. 05 Temmuz Perşembe günü Muhsin Bey filminin gösterimiyle başlayacak etkinlik, 02 Eylül Pazar günü Lüküs Hayat filminin gösterimi ile sona erecek. Etkinlikte yer alan filmler arasında Süt Kardeşler, Tosun Paşa, Neşeli Günler, Selvi Boylum Al Yazmalım, Bizim Aile, Züğürt Ağa, Ah Güzel İstanbul, Hababam Sınıfı, Mavi Boncuk gibi filmler var.

Yeşilçam Film Günleri yazısına devam et