Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):
Filmden önce reklâmlar başladı, “Nirvana ef serisi çıktı” gibi bir lâf geçince “Acaba 40 yıllık fe harfimizin söylenişi mi değişti” diye tereddüde düştüm fakat sonra reklâma hak verdim. Meğer bendeniz Midtown AVM.ye gelmişim, fast food bölümünde Coca Cola eşliğinde bir pizza yemişim, Cinemaximum’da “The Dark Tower” filmine girmiş, ice tea eşliğinde pop corn atıştırmaya başlamışım. (06 Ağustos 2017)
Magnum mini dondurma yapmış; 6’sı bir arada satıldığından çaktırmadan maksi dondurma almış oluyoruz. Hadi onu fark etmedik, yaladık diyelim de paketlerin üzerinde “Tek başına satılamaz” ibaresini görünce kayınbiraderimle bir tezgâh kurup dondurmaları ikimiz birlikte satmaya karar verdik. Ancak, “Tek başına satılamaz” yasağını ihlâl etmiş olur muyuz, olmaz mıyız ona henüz karar veremedik. (08 Ağustos 2017)
Bir habere göre Marmaris’de ünlü markaların taklitlerini üreten esnaf, kendilerini denetlemeye gelen Avukatları protesto etmek için yolu kapamışlar. Senaristlerimizin gözü aydın olsun, bu haberden sonra artık ne yazsalar yeridir. (10 Ağustos 2017)
Sanıyorum filmin adı “Kısa Tesadüfler” (Brief Encounter) idi. Oradan aldığım ilhamla yazayım; bazen küçük tesadüfler insanı mutlu mutlu gülümsetiyor. 7. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin son gelen bülteninde açıklanan tüm jüri üyelerinin adlarını alfabetik olarak sıraladığınızda, “Faysal Soysal, Feride Çiçekoğlu, Funda Eryiğit” şeklinde olduğu gibi. Keza Trabzon Uluslararası Film Festivali’nin açıklanan Uzun Metraj Yarışma Filmlerini alfabetik olarak sıraladığınızda “Bulutların Ardında / Bütün Saadetler Mümkündür” şeklinde olduğu gibi. Bir sinemasever olarak siz de bu küçük tesadüflere mutlu mutlu gülümsediniz. Haklıyım değil mi? (10 Ağustos 2017)
Beyoğlu Belediyesi’nin Taksim’de “Beyoğlu Festivali” adıyla düzenlediği ancak “Beyoğlu Panayırı” havasındaki etkinlikte önce YESEV – Yeşilçam Sinema Emekçileri Vakfı stant (*) açtı. Yeşilçam’ın bir avuç kalmış emekçisi sinemaseverlerin karşısına çıktı, hem sanatçılar, hem hayranları sevindi. Birkaç gün sonra da bu sefer FİLM-SAN – Film Sanayii ve Tüm Sanatçılar Güçlendirme Vakfı stant açtı. Sinema kurumları bu panayırda tek bir stant açsaydılar da bu bölünme görüntüsü verilmeseydi daha iyi olurdu gibime geliyor. Hatırlarsınız, geçen hafta içinde Uluslararası Antalya Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nı kaldırması üzerine sinema kurumlarının birlikte hareket etmeleri takdir toplamıştı. Sonradan tarihi vasfa haiz bir tanesinin bu birlikteliği çatlatmasını mecburen görmezden geliyoruz; tarihi vasfına hürmetimiz var çünkü.
(*) Tereddüt edince Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktım, bu ilginç kelime tek başınayken “stant”, sonuna ek geldiğinde “standı” olarak yazılıyormuş. (10 Ağustos 2017)
“Sevimli Emojiler” (The Mojicons), 11 Ağustos’ta vizyona girdi; 08 Eylül’de de “Emoji Filmi” (The Emoji Movie) gösterime girecek. Bu filmlerin, diğerinin rüzgârından nemalanmak amacıyla yakın tarihlerde vizyona girdiği/gireceği görülüyor. Hangisi olduğunu yazmayayım, zaten anlaşılıyor. “Ah Yeşilçam, vah Yeşilçam” diyerek övgü yağdırdığımız ve geçmişini özlemle andığımız sinemamız da bu konuda masum değildir. Aklıma ilk gelen örnek -ki bunu sık sık hatırlatırım-, Kemal Sunal’ın başrolünde oynadığı 1978 yılı yapımı “Kibar Feyzo”nun ilgi görmesi üzerine yine Kemal Sunal’ın oynadığı 1974 yılı yapımı “Salako”nun “Kibar Feyzo”nun ardından Anadolu’da “Nazik Zülfo” adıyla yeniden gösterime sokulmasıdır. Daha yakın tarihe gelirsek mecburen “Recep İvedik”ten bahsedeceğiz. Recep üne kavuşunca Yeşilçam sokağında “ünsüz ünlü” olarak bilinen Recep Bülbülses’i başrolde oynattılar ve “Recep İbibik” adında bir film çektiler. Bildiğim kadarıyla bu film sinemalarda gösterilmedi, sadece DVD.si çıktı. Dediydi dersiniz, şu anda gösterimde olan “Cumali Ceber”in de rüzgârından faydalanmak isteyen “Cumali Ceberme” veya “Cumali Becer” adlarında filmler yapılabilir. Belki yapımına başlanmıştır bile. (11 Ağustos 2017)
Web sitesi kendisini “Türkiye’nin en büyük sinema sitesi” şeklinde tanımlayarak bir bülten göndermiş. Sinemayla ilgili olduğu için doğal olarak yayınladık. Ancak web sitesinin toplu gönderim listesinde başka sinema siteleri de olduğu akla geldiğinde bu tanımlama “Türkiye’nin en büyük sinema sitelerinden” şeklinde yapılsaydı daha uygun olurdu diye düşündük. (12 Ağustos 2017)
“Atçalı Kel Mehmet”in yeni çevriminde başrolü sırma saçlı Gökhan Keser’e vermişler. Atçalı Kel Mehmet filmi seyretse muhtemelen kendisini tanıyamayacak, çünkü fragmanından anlaşıldığına göre film Atçalı’nın gençlik yıllarını anlatıyor. Sinemamızın ilk Atçalı Kel Mehmet’i Fikret Hakan da sırma saçlıydı mekânı cennet olsun. (15 Ağustos 2017)
(02 Kasım 2017)
Sadi Çilingir
sadicilingir@sadibey.com